SON DAKİKA

logo

ALTIN ÇOCUKLAR BULUŞUYOR

Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Antalya'nın Altın Çocukları buluşmasına ev sahipliği yapacak

Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, 2022-2023 Eğitim-Öğretim yılı ve spor sezonunda ulusal ve uluslararası düzeyde başarı elde eden sporcuları ve okul sporları öğrencilerini kutlamak amacıyla "Antalya'nın Altın Çocukları" temalı bir buluşma düzenliyor. Bu etkinlik, sporcuların başarılarının taktir edilmesi, motivasyonlarının artırılması, kaynaşmanın sağlanması ve yeni sezona hazırlık çalışmalarının görüşülmesi hedefleniyor.

Antalya İl Protokolü, ulusal ve uluslararası turnuvalarda başarı elde eden sporcular, antrenörleri ve ailelerinin katılacağı "Antalya'nın Altın Çocukları" etkinliği, 4 Temmuz Salı günü saat 19:00'da Hasan Subaşı Tesisleri'nde gerçekleştirilecek. Bu buluşma ve kaynaşma yemeği, sporcuların başarılarının takdir edilmesi ve birlikte kutlanması amacıyla düzenleniyor.

Etkinlik Detayları:
Tarih: 4 Temmuz Salı 2023
Saat: 19:00
Yer: Hasan Subaşı Tesisleri (Muratpaşa) 

-ABDÜLTALİP GÜNGÖR

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.07.03 16:00:11
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Depremde ailesinden geriye fotoğraf albümü kaldı

Antalya'nın Serik ilçesinde yasayan Esra Durgut, Antakya'da meydana gelen depremde anne, baba ve kardeşlerini kaybetti. Elinde ailesinden sadece bir fotoğraf albümü kalan kadın, büyük acı yaşadığını belirterek, "Kendimi boşlukta ve kimsesiz hissediyorum" dedi.

Mehmet Demirci
ANTALYA (İHA) - 
Depremden önce en son annesi Gülten Gülaslan (44) ile görüşen Esra Durgut, ayakkabı imalat işiyle uğraşan baba Yusuf Gülaslan'ın (49) pazar günü yaptıkları sabah kahvaltısının resimlerini attığını belirterek, "Demek ki son kahvaltılarıymış" dedi. Kız kardeşi Gülşah Gülaslan'ın üniversiteyi yeni bitirdiğini belirten acılı kadın "Kız kardeşim sözlüydü, sevgilisi onu 14 Şubat sevgililer gününde toprağa koydu" dedi. Erkek kardeşinin 15 yaşında lisede okuduğunu ve genç yaşta depremde hayatını kaybettiğini söyledi.

"Hepsini kaybedince boşlukta kimsesiz gibi hissediyorum"
Durgut yaşanılanları şöyle anlattı:
"Antakya merkezde yaşıyorduk biz. Annem, babam, kardeşlerim. Depremde hepsi vefat etti. 4 katlı apartmanın giriş katında oturuyorlardı. Ben haberi dayımlardan aldım. Telefonları çalıyordu ama cevap veren yoktu, ulaşamadık. Annem babam 1 ay önce yanıma ziyarete gelmişlerdi ama her gün görüntülü konuşuyorduk. En son annemle görüştük. Çalıştığı yeri gösterdi, 'yoruluyorum' dedi. Babam da pazar günü yaptığı sabah kahvaltısının resimlerini atmıştı. Demek ki son kahvaltılarıymış. O gün annemle çok konuşamamıştık, internet olmayınca, yorgundur diye akşam da aramamıştım. Sabah da haberleri geldi. Hepsini kaybedince boşlukta kimsesiz gibi hissediyorum."

"Sevgililer gününde sevgilisini toprağa koydu"
Tarif edilemeyen bir duygu yaşadığını belirten Durgut, “Kız kardeşim üniversite mezunuydu, erkek kardeşim daha 15 yaşındaydı, lisede okuyordu. Babam ayakkabı imalatçısıydı, annem de yeni işe başlamıştı. Hepsini kaybettim, yalnız kaldım. Deprem haberini alınca hemen Antakya'ya gittik. Gece oradaydık, enkaz yerine geldiğimde evimiz tanınmayacak haldeydi. Orada 6 aylık çocuğumla çadırda kaldık. Eşim enkazın başında kaldı, her gün bir umut bekledik ama olmadı. Hepsinin 8. gün art arda enkazdan cesetleri çıktı. Ertesi gün 14 Şubat'tı hatta kız kardeşimin sözlüsü de oradaydı. Sevgililer gününde sevgilisini toprağa koydu" dedi.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.18 14:22:05
Son Düzenlenme Tarihi :





Depremin yerle bir ettiği enkaz kentin tarihi eserlerinden geriye maketleri kaldı

Hatay’da yüzlerce yıldır ayakta duran ve asrın felaketinde yerle bir olan tarihi eserlerden geriye Hasan Bedibelli’nin yaptığı maketler kaldı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük Hatay’da meydana gelmişti. Asrın felaketinde kentin tarihine ışık tutan eserlerde yerle bir olmuştu. Depremin ardından vatandaşların gözleri de en çok tarihi eserleri arar oldu. Defne ilçesinde yaşayan ve pandemi sürecinde maket yapmaya merak salan 64 yaşındaki Hasan Bedibelli, Hatay’da bulunan tarihi eserlerin ahşaptan maketlerini yapmıştı. Asrın felaketinde yerle bir olan eserlerden geriye kalan Bedibelli’nin yaptığı maketler, şimdiler de bir evin bodrum katında gelecek nesillere aktarılmayı bekliyor.

“İyi ki de yapmışım çünkü gerçekleri yıkıldı”
Pandemi sürecinde maket yapmaya başladığını ifade eden Bedibelli, “Pandemi zamanında böyle şeyleri yapmaya heves ettim. Şu an Antakya’mızın nadide olan yerlerinden meclis binası, Anadolu’nun ilk camisi olan Habibi Neccar cami, Ulu Cami, St. Pierre Kilisesi gibi çok güzel eserlerin maketlerini yaptım. Bunları büyük bir keyifle ben yaptım. İyi ki de yapmışım çünkü gerçekleri yıkıldı. Bu eserler benim için çok değerli, çok büyük bir hüzün içinde çok üzülüyorum” dedi.
Bir eserin yapımının yaklaşın 5 ay sürdüğüne değinen Bedibelli, tek amacının bu eserleri gelecek nesillere aktarmak olduğunu ifade ederek, “Bu gördüğünüz eserleri hep şarkılarla türkülerle yaptım. Her bir eserim örneğin Ulu Camii’de dört buçuk beş ayımı aldı. Hadi Neccar Camisi yine bir o kadar bunları yaptım. Şu an şu an çok üzgünüm. Bunların yeri şu an kiler de olmamalı. Evin bodrumunda olmamalı. Benim yetkililerden bir isteğim var. Evet sadece bu eserlerimi koruyabilecek bir yer istiyorum. Bunun haricinde daha benim yapacağım çok değerli eserlerim var. Onları da yapacağım. Evet çok çok önemli. Zaten benim buradaki hedefim amacım bu güzel eserlerimi gelecek nesle aktarmak gelecek nesil görsün bunları. Ben nereden bilecektim ki yıkılacak ve benim eserlerim ayakta kalacak. Çok üzgünüm. Tekrar söylüyorum. Benim sadece atölyeye ihtiyacım var. Ben hiç kimsenin bir maddi beklentim yok. Ben bu yaptığım eserleri hiçbir karşılık beklemeden yapıyorum. Gelecek nesle Hatay için hem kültürel hem turizm anlamında katkı yapmak. Benim hedefim bu” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.28 16:54:03
Son Düzenlenme Tarihi :