4 bin 630 yangın havuzu ve gölet yangınlarda kullanılıyor
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) yangınlara karşı hassas ormanlık alanlara inşa ettiği ülke genelindeki 4 bin 630 yangın havuz ve göleti, helikopterler ile arazözlerin alevlere müdahale için ihtiyaç duyduğu suyun temininde büyük katkı sağlıyor.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ülke genelinde tesis edilen yangın havuz ve göletlerinin toplam 3 milyon ton su kapasitesine sahip olduğunu bildirdi.
Orman yangınlarıyla mücadelede en hayati unsurlardan biri olan ısının düşürülmesi için doğrudan su ile müdahale büyük önem taşıyor. Yangınla mücadele eden helikopter ve arazözlerin en yakın yerden su alarak alevlere müdahalede bulunmaları gerekiyor.
Bu kapsamda, orman yangınlarıyla mücadelede büyük bir gereksinimi karşılayan yangın havuz ve göletlerinin yapımına ilk defa 2003-2004 yıllarında başlandı. Bugüne kadar 2 bin 554 adet havuz, 2 bin 76 adet gölet olmak üzere toplam 4 bin 630 adet yangın havuz ve gölet tesis edildi.
Havuz ve göletlerin inşa edilecek yerleri belirlenirken bölgedeki yangına hassas orman varlığı dikkate alınıyor. Ayrıca deniz, göl, gölet veya baraj gibi su kaynaklarına uzak alanlar tercih ediliyor.
Kapasiteleri inşa edildiği arazi ve su kaynağına göre değişiklik gösteren havuz ve göletlerin su tutma kapasiteleri 400 ile 3 bin ton arasında değişiyor.
Ormanların içerisine tesis edilen bu havuz ve göletler sayesinde, sorti sayıları artan helikopterlerin yangınlara daha etkili müdahalesi mümkün hale geldi.
113 ADET YANGIN HAVUZU VE GÖLETİN İNŞASI DEVAM EDİYOR
Bakanlığa bağlı OGM'nin çalışmaları doğrultusunda, teknik ve doğal şartların imkân verdiği yerlerde bu tesislerin yapımına devam edilmesi planlandı. Hâlihazırda 113 adet yangın havuzunun inşa çalışması ise sürüyor.
OGM, her yıl bu tesislerin bakımını yaparak faal halde kalması için çalışma yürütüyor. Orman yangını riskinin arttığı dönem öncesinde bütün yangın havuz ve göletleri ekipler tarafından rutin olarak kontrol ediliyor. İhtiyaç halinde bunların bakımları yapılarak su seviyesi azalan havuz ve göletlere ise takviyede bulunuluyor.
* Tarım Bakanlığı Basın
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.15 13:55:39
Son Düzenlenme Tarihi :
Suların çekilmesiyle ortaya çıkan antik kent definecilerin saldırısına uğruyor
Adana’da kuraklık nedeniyle Seyhan Baraj Gölü’nde su seviyesi düştü. Roma dönemine ait Augusta Antik Kenti’nin bir bölümü yeniden gün yüzüne çıkarken, köy halkı definecilerin kazı yapmak için zaman zaman bölgeye geldiğini ancak jandarmanın geçit vermediğini söyledi.
Roma İmparatoru Tiberius tarafından kurulan ve tarihi M.Ö. 58-M.S. 29 yılları arasına dayanan Augusta Antik Kenti, 1955 yılında Seyhan Baraj Gölü suları altında kaldı. Antik kentten geriye ise Adana Müzesi’ndeki bir Medusalı lahit, o döneme ait sikkeler ile arkeolog Mahmut Akok’un bıraktığı çizim, not ve fotoğrafları kaldı. Uzun yıllardır sular altında olan ve varlığından çoğu Adanalının haberdar olmadığı antik kent, en son 2021 yılında baraj sularının azalmasıyla ortaya çıktı. Merkez Sarıçam ilçesi Karaömerli Mahallesi’ne yakın bir noktada bulunan antik kentin bir bölümü, bu sene de gölde su seviyesinin düşmesiyle görünür hale geldi. Bir bölümü ortaya çıkan ve yarımada şekline benzeyen antik kent, doğaseverleri ve maceraperestleri muhteşem manzarasıyla etkiliyor.
Definecilerin ilgi odağı oldu
Ancak baraj sularının çekilmesini fırsat bilen bazı defineciler, iddiaya göre antik kentin çevresinde kazı yapmaya kalktı. Karaömerli Mahallesi Muhtarı Rasim Şahin ve mahalle sakinlerinin dikkati sayesinde defineciler yakalanarak, suç aletleriyle birlikte jandarmaya teslim edildi. Öte yandan jandarma ekipleri de barajda su seviyesi düştüğü için zaman zaman antik kentin çevresinde devriye atarak definecilere geçit vermiyor.
“Antik kentte detaylı çalışma yapılmadı”
İhlas Haber Ajansı’na konuşan mahalle sakinlerinden Bekir Güllü, büyüklerinin antik kenti hatırladığını ve çok büyük bir alan olduğunu söyledi. Güllü, “Dedelerimizden duyduğumuz kadarıyla antik kentte zindan odalarının olduğunu belirtirlerdi. Antik kentin çoğu kısımları sular altında kaldı ama amfi tiyatro kısmı su üstüne çıktı. Bu zamana kadar antik kentte çalışma yapılmadı. Sadece birkaç arkeolog ve maceraperest gelerek incelemelerde bulundu” ifadelerini kullandı.
“Antik kent, defineciler tarafından tehlike altında”
Barajın suyunun çekilmesiyle ortaya çıkan antik kentin definecilerin ilgisini çektiğini vurgulayan Güllü, “Barajdaki suyun çekilmesi sonucunda ortaya çıkan Augusta Antik Kenti, defineciler tarafından tehlike altına girdi. Antik kentin gün yüzüne çıkmasından bugüne kadar defineciler tarafından birkaç defa kazı girişiminde bulunuldu. Definecilere göz açtırmıyoruz. Burası şehir merkezine yakın ve köyün giriş ve çıkışları köy sakinlerine yakın olduğu için kolay kolay defineciler burada kazı yapamaz” dedi.
“Antik kenti değerlendirmeliyiz”
8 yaşından bu yana antik kenti bildiğini anlatan Muzaffer Yılmaz (62), “Antik kentte balık tutmaya gelirdik. Kulaktan dolma bilgilerle buranın kilise ve tiyatro salonu olduğunu biliyoruz. Antik kentte araştırmalar ve incelemelerde bulunulsun. Buradan çıkan değerler ülkemize ve ekonomiye katkı sağlayabilir” diye konuştu.
Roma İmparatoru Tiberius tarafından kurulan ve tarihi M.Ö. 58-M.S. 29 yılları arasına dayanan Augusta Antik Kenti, 1955 yılında Seyhan Baraj Gölü suları altında kaldı. Antik kentten geriye ise Adana Müzesi’ndeki bir Medusalı lahit, o döneme ait sikkeler ile arkeolog Mahmut Akok’un bıraktığı çizim, not ve fotoğrafları kaldı. Uzun yıllardır sular altında olan ve varlığından çoğu Adanalının haberdar olmadığı antik kent, en son 2021 yılında baraj sularının azalmasıyla ortaya çıktı. Merkez Sarıçam ilçesi Karaömerli Mahallesi’ne yakın bir noktada bulunan antik kentin bir bölümü, bu sene de gölde su seviyesinin düşmesiyle görünür hale geldi. Bir bölümü ortaya çıkan ve yarımada şekline benzeyen antik kent, doğaseverleri ve maceraperestleri muhteşem manzarasıyla etkiliyor.
Definecilerin ilgi odağı oldu
Ancak baraj sularının çekilmesini fırsat bilen bazı defineciler, iddiaya göre antik kentin çevresinde kazı yapmaya kalktı. Karaömerli Mahallesi Muhtarı Rasim Şahin ve mahalle sakinlerinin dikkati sayesinde defineciler yakalanarak, suç aletleriyle birlikte jandarmaya teslim edildi. Öte yandan jandarma ekipleri de barajda su seviyesi düştüğü için zaman zaman antik kentin çevresinde devriye atarak definecilere geçit vermiyor.
“Antik kentte detaylı çalışma yapılmadı”
İhlas Haber Ajansı’na konuşan mahalle sakinlerinden Bekir Güllü, büyüklerinin antik kenti hatırladığını ve çok büyük bir alan olduğunu söyledi. Güllü, “Dedelerimizden duyduğumuz kadarıyla antik kentte zindan odalarının olduğunu belirtirlerdi. Antik kentin çoğu kısımları sular altında kaldı ama amfi tiyatro kısmı su üstüne çıktı. Bu zamana kadar antik kentte çalışma yapılmadı. Sadece birkaç arkeolog ve maceraperest gelerek incelemelerde bulundu” ifadelerini kullandı.
“Antik kent, defineciler tarafından tehlike altında”
Barajın suyunun çekilmesiyle ortaya çıkan antik kentin definecilerin ilgisini çektiğini vurgulayan Güllü, “Barajdaki suyun çekilmesi sonucunda ortaya çıkan Augusta Antik Kenti, defineciler tarafından tehlike altına girdi. Antik kentin gün yüzüne çıkmasından bugüne kadar defineciler tarafından birkaç defa kazı girişiminde bulunuldu. Definecilere göz açtırmıyoruz. Burası şehir merkezine yakın ve köyün giriş ve çıkışları köy sakinlerine yakın olduğu için kolay kolay defineciler burada kazı yapamaz” dedi.
“Antik kenti değerlendirmeliyiz”
8 yaşından bu yana antik kenti bildiğini anlatan Muzaffer Yılmaz (62), “Antik kentte balık tutmaya gelirdik. Kulaktan dolma bilgilerle buranın kilise ve tiyatro salonu olduğunu biliyoruz. Antik kentte araştırmalar ve incelemelerde bulunulsun. Buradan çıkan değerler ülkemize ve ekonomiye katkı sağlayabilir” diye konuştu.