SON DAKİKA

logo

Okulu, altın kemeri gözüne kesti

Er meydanlarında Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal adına boy gösteren Orhan Okulu, daha önce iki kez başpehlivan olduğu yağlı güreşin şampiyonlar ligi Kırkpınar hazırlıklarını tamamladı. Son antrenmanını Edirne’de yapan Okulu, “Antalya’ya altın kemeri götürmek istiyorum” dedi.
Muratpaşa Be..

Er meydanlarında Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal adına boy gösteren Orhan Okulu, daha önce iki kez başpehlivan olduğu yağlı güreşin şampiyonlar ligi Kırkpınar hazırlıklarını tamamladı. Son antrenmanını Edirne’de yapan Okulu, “Antalya’ya altın kemeri götürmek istiyorum” dedi.
Muratpaşa Belediyespor’un 34 yaşındaki başpehlivanı, “Paşa’nın Aslanı” lakabıyla anılan Okulu, Kırkpınar’ın ‘dualı çayırına’ ilk kez 11 yaşında ayakbastı. Farklı boylarda elde ettiği derecelerle 24 yaşında Baş’a güreşmeye başlayan Okulu, 2015 ve 2018’de yağlı güreşin şampiyonlar ligi Kırkpınar’da başpehlivanlığı kazandı.
Bu yıl sezona iyi bir başlangıç yapan ve 3’üncü etabı geride kalan CW Enerji Türkiye Yağlı Güreş Ligi’nde liderlik koltuğunda yer alan Okulu, 7-9 Temmuz tarihlerinde 662’ncisi düzenlenecek Kırpınar Yağlı Güreşleri hazırlıklarını tamamladı. Son hafta Edirne’de kampa giren Okulu, seyir zevki yüksek bir Kırkpınar olacağını söyledi. Tüm pehlivanlar başarılar dileyen Okulu, “Üst üste yaşadığım ameliyatlar sonrası bu yıl herhangi bir sakatlık yaşamadan iyi bir sezon geçiriyorum. Antalya’ya altın kemeri götürmek istiyorum” dedi. Okulu, Belediye Başkanı Ümit Uysal’a da maddi ve manevi destekleri dolayasıyla teşekkür etti.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.06 15:37:04
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ANTGİAD Başkanı Osman Sert: “Antalya’da konuta talep devam ediyor”

Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Başkanı Osman Sert, Antalya’da konuta olan talebin devam ettiğini belirterek, "Son açıklanan Mart ayı TÜİK verilerine baktığımızda konut satış sayısında İstanbul ve Ankara’nın arkasından 3. durumdayız. Nüfusu Antalya’dan daha fazla olan İzmir ve Bursa’nın önündeyiz. Yabancıya konut satışında ise listenin en tepesindeyiz” dedi.
14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçimleri için adayların belirlendiğini ve seçimlerin bir demokrasi şenliği şeklinde gerçekleşmesini arzu ettiklerini kaydeden ANTGİAD Başkanı Osman Sert, “Türkiye, hedefleri olan, potansiyeli yüksek bir ülkedir. Halkımız, 14 Mayıs’ta ülkemizin potansiyelini ortaya çıkarabilecek yönetim kadrolarını belirlemek için yine sandığa gidecek. Bu sürecin, ayrışmaya değil aydınlık Türkiye vizyonunda bütünleşmeye vesile olan, cumhuriyetin 100. yılına yakışır olgunlukta bir demokrasi şenliği şeklinde gerçekleşmesini diliyoruz” diye konuştu.

“Antalya’da konuta talep devam ediyor”
Antalya’da kiraların bir sene öncesinin 3,62 katına çıktığını ifade eden Başkan Sert, şu ifadelere yer verdi:
“Hatta 1 yıllık süreçteki aylık raporlar incelendiğinde ’Önceki raporlarımızda belirttiğimiz gibi Antalya en yüksek kira artış oranının gözlemlendiği il olmuştur’ cümlesinin maalesef tekrarlandığı görülmektedir. Merkez Bankası verilerine göre bölgemizde konut fiyat endeksi bir sene içinde yine yaklaşık 3 katına çıkmış durumdadır. Oysaki ne işverenin ne de çalışanın geliri bu oranda artmadı. Emlak rantından kazanılan parayı biz üreterek, çalışarak, emek vererek kazanamadık. Son açıklanan Mart ayı TÜİK verilerine baktığımızda konut satış sayısında İstanbul ve Ankara’nın arkasından 3. durumdayız. Nüfusu Antalya’dan daha fazla olan İzmir ve Bursa’nın önündeyiz. Yabancıya konut satışında ise listenin en tepesindeyiz. Bu veriler ve süregelen talep, Antalya’da barınma sorununun kendi haline bırakılamayacağını açıkça göstermektedir.”

"Diğer taraftan birçok iş insanı da yaşanan kira artışlarını karşılayamıyor"
“ANTGİAD olarak bir süredir yeni yatırımları, yeni iş fikirlerini, kente vizyon verecek projeleri değil Antalya ekonomisinin dinamiği olan insan kaynağımızı nasıl koruyacağımızı konuşur olduk” diyen Başkan Sert, “İş insanı arkadaşlarımız yüksek nitelik istenmeyen işlerde bile asgari ücretin üzerinde bedelle çalışacak kişi bulamadıklarını söylüyorlar. İş başvurularında adaylara ilk sorumuz nitelikleri değil, ’Antalya’da yaşayacak yeriniz var mı?’ oluyor. Çünkü ortalamanın üzerinde ücret alan bir çalışanın bile astronomik artan kiraları karşılamasının ve temel standartlarda bir hayat yaşamasının mümkün olamayacağını ve işine odaklanamayacağını biliyoruz. Diğer taraftan birçok iş insanı da yaşanan kira artışlarını karşılayamıyor, iş yerini tasfiye ya da başka yere taşıma yoluna gidiyor” şeklinde konuştu.

“Boş konut vergisi, fazla konuta ekstra vergi gibi önlemler konuşulmalı”
Konutu bir yatırım aracı olmaktan çıkaran, herkesin ulaşması gereken bir barınma aracı olarak gören düzenlemelerin acilen ulusal düzeyde konuşulması gerektiğini düşündüklerini belirten Başkan Sert, “Bu çerçevede Kanada gibi ülkelerde uygulanmış ve başarıya ulaşmış boş konut vergisi gibi adımlar meclisin gündemine girmelidir. Belli sayının üzerinde konut sahibi olandan ekstra vergi alınması gibi uygulamalar kamuoyunda ve akabinde mecliste daha ciddi konuşulmalıdır. Bir tarafta barınma ihtiyacını karşılayamayan insanlar varken diğer tarafta konut alabilenin koleksiyon yaptığı süreci sonlandırmalıyız. Konut, barınma aracı olarak görülmelidir, biriktirilecek bir meta olmamalıdır. Konut sahipliğinin rantı ve tasarruflar üretime, sanayiye, yeni iş fikirlerine yönlendirilmelidir. Böylece ülkemiz üretimle, istihdamla zenginleşme imkanına sahip olacaktır” sözlerine yer verdi.

"Antalya için durum daha acil"
Antalya için ise konunun aciliyetine binaen özel tedbirlerin devreye alınması gerektiği belirten Başkan Sert, “Bu çerçevede ilk olarak yabancıya konut satışının süreç normalleşinceye, ilimizdeki konut arzı talebi karşılayacak düzeye ulaşana kadar durdurulması gerektiğini düşünüyoruz. Antalya, kontrolsüz büyümeye teslim edilemeyecek değerde bir şehirdir. İlimizde göç kaynaklı hızlı büyüme, çağdaş kentleşme ilkelerinden ve ekonominin dinamiklerinden taviz verilmeden kontrol altına alınmalıdır. Bu çerçevede Antalya’ya göç sınırlandırılıp, ilimizde çalışan alt-orta gelir düzeyindeki vatandaşlarımızın erişebileceği imkanlarda sosyal konut projeleri devreye alınmalıdır. Bunlar ilk etapta aklımıza gelen önerilerdir. Tüm bu öneriler ve daha fazlası kamuoyunda konuşulmalı ve bir an önce adımlar atılmalıdır. Aksi taktirde Türkiye turizm ve tarımının lokomotifi olan Antalya ekonomisinin dinamizmini ve katma değerini sürdüremediğini görmemiz muhtemeldir. Turizm de tarım da emek yoğun sektörlerdir. İnsan kaynağımız ne kadar güçlüyse bu sektörlerimiz de o kadar güçlüdürler. Sektörleri bilen, tecrübe kazanmış insan kaynağımızı kaybedersek önümüzdeki süreçte katma değerli üretimden ve refah artışından söz etmemiz mümkün olamaz” açıklamasına yer verdi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.19 14:18:20
Son Düzenlenme Tarihi :





Antalya Müzesi’ni daha görmediniz mi ?

Antalya Türkiye’nin en zengin doğal ve tarihi hazinelerine sahiptir. Bu geniş il, Akdeniz’de uzun bir kıyı şeridine ve bereketli topraklara sahip olduğu gibi Paleolitik Çağdan başlayarak günümüze kadar kesintisiz tarih veren en ilginç arkeolojik yerleşimlerden Likya, Pamfilya, Kilikya ve Pisidiya’yı da içerir. Kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan Antalya Müzesi’nde ise bölgenin tüm tarihini aydınlatan en seçkin eserler sergilenmekte.
Antalya Müzesi öğretmen Süleyman Fikri Erten tarafından 1922 yılında kuruldu. Bir süre Kaleiçi’ndeki Alaaddin Camii’nde, 1937 yılından sonra Yivli Minare Külliyesi’nde faaliyet gösteren Müze, 1972 yılında bugünkü binasına taşındı.
Antalya Müzesi 1988 yılında “Avrupa Konseyi Özel Ödülü”nü aldı.
Antalya Müzesi 13 adet sergi salonu ile bahçe sergilemesinden oluşmakta. Müze Koleksiyonundaki Arkeolojik eserlerin çoğu yerli-yabancı bilim adamlarının bölgede yaptıkları periyodik kazılardan elde edilmiş, Etnografik eserler ise müze uzmanlarınca bölgeden toplanmıştır.
Sergileme, yalnız Anadolu değil Yakın Doğu Paleolitiği için de büyük önem taşıyan Karain Mağarası buluntularıyla başlayıp, Bademağacı, Karataş Semayük, Bayındır Tümülüsleri, Hacımusalar, Limyra, Patara, Xanthos, Arykanda, St.Nicholas Kilisesi, Perge ve Müze kurtarma kazılarından elde edilen buluntularla devam eden ve bölgenin yakın geçmiş kültürünü yansıtan en güzel örneklerle günümüze dek süregelen kronolojik bir düzende gerçekleştirildi.
Müzenin en ilginç köşelerinden bazıları; Prehistorya salonundaki küp mezar, Kazılar salonunun orta vitrinini süsleyen Elmalı-Bayındır Tümülüslerinden elde edilen İ.Ö.7.yy buluntuları, İmparatorlar salonundaki siyah beyaz mermerden yapılmış dansöz heykeli, yeni binanın alt katında Patara oygu mezarlarına ait bir örnek ile yine aynı binanın üst katında sergilenen Sikke ve Korydella defineleri.
Ayrıca Aspendos çinileri, Selçuklu Kuran-ı Kerim’i, eski hattatlarımızın elinden çıkmış hilye, naat, icâzet ve katığ gibi yazı levhaları, tekke malzemeleri tartı aletleri, bölgenin köylerinde dokunan Döşemealtı halılarından örnekler ile 15.yy’la ait bir Uşak halısı Etnografya bölümünün en ilginç eserlerindendir Yine bu salonların bir bölümünde Yörük yaşamından kesitler verilmekte, bir bölümünde ise mütevazı bir Antalya evinin oturma ve yatak odası ile banyosunun rekonstrüksiyonları yer almakta.
Antalya Müzesi Salonları
Doğa Tarihi Ve Prehistorya Salonu
Bu salonda I.Jeolojik zamandan IV. jeolojik zamanın sonuna kadar çeşitli canlılara ait fosillerin yanı sıra Alt Paleolitik, Neolitik Kalkolitik ve İlk Tunç dönemlerine ait Karain, Hacılar, Bademağacı, Karataş-Semayük kazılarından elde edilen eserler sergilenmektedir.
Seramik Salonu
Geometrik Çağ’dan (İÖ 10.yy) Bizans Çağı’na (İS 13.yy) kadar seramiğin kronolojik sırayla aşama aşama gelişimi sergilenir. Hepsi bölgedeki değişik kazılardan gelmiştir.
Bölge Kazıları Salonu
Müzenin sorumluluk alanındaki 26 farklı kazıdan gelen yeni buluntular sergilenmektedir. Bu kazıların bazıları üniversiteler ve farklı birimler tarafından Müzenin denetiminde yapılmıştır.
İmparatorlar Salonu
İS ikinci ve üçüncü yüzyılın en ünlü Roma imparatorlarının, Traian, Hadrian, ve Septimius Severus’a ait heykeller bulunmaktadır. Hepsi Perge kazılarının farklı sezonlarında bulunmuştur. Bu görkemli heykellerinin Perge atölyelerinin özel üretimi olduğu bilinmektedir.
Tanrılar Salonu
Bu salonda sergilenen heykellerin hepsi Perge kazılarından bulunmuş olup Helenistik döneme ait orijinallerinin İ.S. 2.ve 3. yüzyıllarda yapılan kopyalarıdır.
Mozaik Salonu
Mozaiklerin en etkileyicilerinden biri Pamfilya Seleukeiası’nın agorasında bulunmuş olan “Filozoflar Mozaiği” dir. Bordürlerde antik dönem ünlü matematikçileri, hatipleri ve filozofları resmedilmiştir.
Mermer Portreler Salonu
Bu salonda sergilenen kadın ve erkek başları İS 2. yüzyıl Roma Dönemine ait olup bazıları idealize edilmiş, bazıları da kişisel karakterleri ön plana çıkarılmış olarak betimlenmişlerdir.
Perge Tiyatrosu Salonu
Bu salondaki bütün eserler Perge Tiyatrosu sahne binasının önünde ortaya çıkarılmıştır. Buluntular, bir deprem sonucunda çöken sahne binasının altında tamamen kırılmış olarak bulunmuştur. İki yıl süren restorasyon çalışmalarından sonra Müzede sergilenmekte.
Lahitler Salonu
Bu salonun giriş bölümünde, çoğu Perge nekropolünden getirilmiş farklı tiplerdeki lahitleri görmek mümkündür. Bunlar Perge atölyelerinde, Prokennessos ve Dokimeion mermerlerinden, yerel olarak üretilmiş. Hepsi İS 2. ve 3. yüzyıllara tarihlenirler. İkinci bölümde Patara toprak altı oyugu mezarlarına ait bir örnek sergilenmektedir. Yine bu bölümde Patara ve Limyra’da bulunmuş lahit ve mezar anıtlarına ait parçalar ile çeşitli ören yerlerine ait steller, yazıtlar vb. eserler görülebilir.
Sualtı-Küçük Buluntu – İkona - Sikke Salonu
Bu salonda sikke basım tekniği ile başlayan sikke sergilemesi bölgesel şehir sikkeleri ile Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma, Bizans, Avrupa, Beylik, Osmanlı dönemi olmak üzere kronolojik bir düzende sergilenmektedir. Salondaki diğer vitrinlerde sualtı eserleri, heykelcikler, takılar, defineler ve bullalar yer almaktadır. Yine 19.yy la ait ikonalar ile Aziz Nicholas’a ait birkaç kemiğin sergilendiği vitrin salonun ilginç köşelerini oluşturmakta.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.07 10:12:10
Son Düzenlenme Tarihi :