SON DAKİKA

logo

Besihanede çıkan yangın ekipler tarafından bürümeden söndürüldü

Isparta Yalvaç’ta besihanede çıkan yangın, itfaiye ekipleri tarafından büyümeden söndürüldü.
Isparta’nın Yalvaç ilçesi Yağcılar köyünde Mustafa Kılınç’a ait açık besihanede henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktı. Yangını fark eden köy sakinleri durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarla birlikte bölgeye sağlık, itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesinin ardından yangın büyümeden söndürüldü. Çıkan yangında şans eseri yaralanan olmazken, besihanede bulunan römorkta maddi hasar meydana geldi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.07 14:09:41
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






15 milyon gül yaprağından çıkıyor, litresi 10 bin euroya kadar alcı buluyor

Güller, göller, diyarı olarak anılan Burdur’da az bilinse de nesillerdir yapılan gül yetiştiriciliği birçok ailenin geçim kaynağı. Hasat zamanına kadar gözü gibi baktıkları gülleri toplayıp suyunu ve yağını çıkaran yetiştiriciler bunları ilaç ve kozmetik alanında kullanıma sunuyorlar. İklim şartlarından dolayı eskiye nazaran daha az verim alınsa da gül yetiştiriciliğinin ata mesleği olmasından dolayı devam ettiriyorlar. 15 milyon gül yaprağına tekabül eden 4 ton gülden çıkan 1 litre gül yağı geçtiğimiz yıl 10 bin euroya kadar alıcı bulmuştu.
Burdur’un Ağlasun İlçesinde gül yetiştiriciliği ve gül yağı işletmeciliği yapan Ertaş Ailesi de bunlardan biri. Dedelerinden kalma mesleği 3 nesildir devam ettiren aile hem kendi bahçelerine diktikleri, hem de köylülerden aldıkları gülleri yine dedelerinden kalma kendi fabrikalarında işleyerek geçimlerini sürdürüyorlar.
Ağlasun’da hem gül yetiştiriciliği yapan hem de bölgedeki gülleri fabrikasında işleyen Ziraat Mühendisi Sefa Ertaş; “Gül yağı fabrikamız var. Aynı zamanda bölgede gül üretimi yapıyoruz. Yaklaşık 500 dönüme yakın gül bahçemiz var. Isparta gülü üretiyoruz. Gülümüz diktikten itibaren bir yıl içerisinde hasat yapmaya hazır hale geliyor. Mayıs ayında hasadımız başlar, haziran ayında biter. Bir aylık bir toplanma süreci olur. Bu bir ay içerisinde her gün gül toplarız. Bu gülleri hem kendi bahçelerimizden toplayıp hem de köylü halkımızdan alarak kendi gül yağı fabrikamızda işleriz. Bu güller Burdur ve Isparta’da yetişiyor sadece. Bunun nedeni de bölgenin iklim şartlarından kaynaklanıyor. Türkiye’nin her yerinde bu gül yetiştirilebilir ancak kaliteli yağ ve kaliteli gül suyu, gül mayası gibi ürünleri alabilmemiz için bu bölgenin iklim şartları daha uygundur” açıklamasında bulundu.

Gülü seven dikenine katlanır
Gül üreticisi Fatma Kazan ise gül yetiştirmenin zorluklarından bahsettiği konuşmasında; “Biz çiftçilik ile uğraşıyoruz, gül yetiştiriyoruz. Gülü yetiştirirken budanması, dibinin çapalanması, gübrelenmesi, ilaçlanması gibi zorlukları var. Gülleri toplarken ise ne kadar çok çalışan olursa o kadar kolay oluyor. Tabi gülü toplarken ellerimize diken batıyor ama gülü seven dikenine katlanır. Para kazanmamız için mecburen bunlara katlanmak zorundayız. Bazen karşımıza yılan çıkıyor, kertenkele çıkıyor biz onlardan onlar bizden korkup kaçıyor. Ama yapacak bir şey yok çalışmaya devam ediyoruz” sözlerini sarf etti.

Önceden günde 50 ton gül işlerdik şimdi ise ayda 50 ton işleyebiliyoruz
Üç kuşaktır gül yetiştirip yağını çıkaran Yüksel Ertaş; “Bu meslek bize atadan kalma bir meslek. Zamanında bizim atalarımız, dedelerimiz 12 kiloluk ibrik kazanlarda kaynatıyorlardı gülü. Odunla, su fıçısıyla yani ilkel yöntemler kullanıyorlardı. Ama şimdi artık son yıllarda biraz daha değişti. Fueloil ile buhar ile güllerimizi kaynatıyoruz. 1989 yılından beri aynı şekilde bu işi yapmaya devam ediyoruz. Tabi bu yıllarda biraz güllerde ama hava şartlarından ama iklimden dolayı gül ürünlerinin biraz rekoltelerinin düşük olduğu, ürünlerin az olduğu tespit edildi. Ama biz yine de üretime devam ediyoruz ve devam edeceğiz. Eskiden günde 50 ton gül işliyorduk ancak şimdi iklimsel değişikliklerden dolayı ayda 50 ton gül işleyebiliyoruz..” dedi.

“60 yıldır burada gül üretiyoruz”
Gül deyince akla hep Isparta’nın geldiğini ancak Burdur’da da yıllardı gül üretimi yapıldığını dile getiren Ertaş; “Gül üretimi Isparta’nın Dere mahallesinde başlatılmış. Tabi ondan sonrada Burdur’da da üretilmeye başlanmış. Çünkü Burdur- Isparta arasında 25 kilometre bir fark var. İklim de benzer olduğu için iki yerde de yetiştirilebiliyor. Gül üretimi rakımın 950 ile 1250 arasında olduğu yerde yapılıyor. Gül toplama işlemi sabah günün ağarması ile başlar en geç saat 10 a kadar biter. Çünkü öğlen sıcağına kaldığında uçucu yağ olduğu için gülün yağı uçar, rekoltesi düşer. Onun için göller yöresinde aynı Isparta’da olduğu gibi Burdur’da da gül yetiştirilir. Burdur bilinmiyor ama çok eskiden beri yani neredeyse 60 yıldır burada da mazisi var.” şeklinde konuştu.

“4 ton gülden 1 litre gül yağı”
Hasat döngüsünün nasıl olduğunu da anlatan Ertaş; “Ürünlerimizi sabah 05.00 gibi toplamaya başlıyoruz. Hem Yeşilbaş Kasabamızda hem de kendi bahçelerimizde toplayıp kantarlarımızda topladığımız gülleri saat 12.00- 13.00 gibi fabrikamızda bulunan kazanlarımıza dolduruyoruz. Bu kazanlarımız bakırdır çünkü ateşte daha çabuk ısınıyor daha geç soğuyor. Bir kazan bir buçuk ton su 500 kilo da gül basıyoruz. Burada güller iki buçuk saat kısık ateşte buhar ile kaynıyor. Oradan çıkan yağlı suyu damıtma sistemi ile damıtarak 2 ton olana kadar bekliyoruz. 2 ton yağlı suya ulaştığımızda tekrar kazana aktararak tekrar kaynatıyoruz ve gül yağını elde ediyoruz. 4 ton gülden 1 litre gül yağı elde ediyoruz. Bu da 15 milyon gül yaprağına tekabül ediyor. Yine aynı şekilde 1 litre gül suyu alabilmek için de 1 ton gül yaprağı işliyoruz” dedi.
Oldukça zahmetli olan gülyağı çıkarma işlemi sezonun iyi geçmesi durumunda üreticinin de yüzünü güldürüyor. 2023 yılı gülçiçeği fiyatlarının Ekim ayında açıklanması beklenirken gülyağı geçtiğimiz yı litresi 10 bin euroya kadar alıcı bulmuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.19 14:19:14
Son Düzenlenme Tarihi :





Dondurmadaki ‘süt tozu’ ve ‘tatlandırıcı’ oyununa dikkat

Türkiye’nin en sıcak illerinden olan Adana’da vatandaşlar serinlemek için dondurmaya talep gösteriyor. Dondurmacılar da, insan sağlığını tehdit eden ucuz dondurmalarda süt yerine süt tozu; meyve yerine de tatlandırıcı ve renklendiriciler kullanıldığını belirterek uyarıda bulundu.
Dünyada üst üste sıcaklık rekorları kırılırken, Adana’da da hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre kentte sıcaklık gölgede 37 derece olarak ölçülürken, park ve bahçelerdeki termometreler 44 ila 47 derece arasında gösteriyor. Hal böyle olunca vatandaşlar da serinlemek için dondurmaya yoğun talep gösteriyor. Ancak ucuz ve kalitesiz dondurmada süt yerine kullanılan süt tozu ile meyve yerine kullanılan tatlandırıcı ve renklendiriciler vatandaşların sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Hatta bazı dondurma üreticilerinin süt yerine süt tozu dahi kullanmayıp dondurmayı direkt su ile yaptığı ileri sürülüyor. Ayrıca fıstıklı dondurma yapılırken ise bazı üreticiler Antep fıstığı yerine bezelye, yeşile boyanmış yer fıstığı gibi ürünler kullanıyor.
Gerçek dondurmacılar ise ham madde, işçilik ve kira gibi giderleri katınca 1 top dondurmanın en az 18-20 TL’den satılması gerektiğini, topu 2-3 liraya satılan dondurmalardan vatandaşların uzak durması gerektiğini söyledi.

“Hazır dondurmaları da önermiyoruz”
Adana’da uzun yıllardır dondurmacılık yapan Mustafa Polat, İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Polat, “Adana çok sıcak ve insanlar hava sıcaklığında dondurmayla serinlemek istiyor. Ancak hal böyle olunca bazı kişiler hilelere başvuruyor. Vatandaşlarımız da burada dikkat etmeli. Dondurmada süt yerine süt tozu kullanan kişilerden dondurma almamalılar. Gerçek meyvenin yerine renklendirici ve tatlandırıcı kullanıyorlar. Bunun yerine vatandaşlar güvendikleri, bildikleri yerlerden dondurma almalılar. Hazır dondurmaları da önermiyoruz” dedi.

“Bazı yerlerde dondurmanın topu 3-5 lira”
Dondurma yaparken tamamen sudan üretim yapan kişilerinde olduğuna da dikkat çeken Polat, “1 kilogram dondurma 250 TL’den aşağı olmamalı. Ancak bazı yerlerde dondurmanın topu 3-5 liraya satılıyor. Orada mutlaka bir hile vardır. Fıstıklı dondurmada bezelye, meyveli dondurmada tatlandırıcı kullanıyorlar. Bazı kişiler süt yerine süt tozu kullanıyor ancak bazıları süt tozu dahi kullanmayıp su ile dondurmayı yapıyor. Bu ciddi anlamda insan sağlığını tehdit ediyor. Vatandaşlarımız sıcak günlerde serinleyim derken sağlığından olmasın” ifadelerini kullandı.
Dondurma yemeye gelenlerden Zehra Güzel ise, “Bazı yerlerde süt yerine süt tozu kullanıldığını biliyorum. Geçtiğimiz günlerde dışarıda dondurma almak istedim topuna 3 TL dedi, ben de oraya güvenip dondurma almadım. Herkes buna dikkat etmeli” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.05 10:23:25
Son Düzenlenme Tarihi :