SON DAKİKA

logo

Otomobil ile motosiklet kafa kafaya çarpıştı: 1 ölü, 2 yaralı

Isparta’nın Yalvaç ilçesinde otomobil ile motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.
Kaza, Isparta’nın Yalvaç ilçesinde sabah saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Keçiborlu Yalvaç istikametinde olan 32 ACY 006 plakalı İ.A hakimiyetindeki otomobil ile Ergün Kaptan (53) hakimiyetindeki 32 ACD 457 plakalı motosiklet kafa kafaya çarpıştı. Çarpışmanın etkisi ile otomobil camından içeri giren motosiklet sürücüsü olay yerinde hayatını kaybetti. İhbarla birlikte bölgeye, jandarma, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından kazada yaralandığı belirlenen otomobil sürücüsü ve yanında yolcu olarak bulunan N.A Yalvaç Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Kazada hayatını kaybeden motosiklet sürücüsü Ergün Kaptan’ın cansız bedeni Yalvaç Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Öte yandan, Kaptan’ın evli ve 5 çocuğu olduğu öğrenildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.08 16:31:24
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kuraklık önce gölü, sonra flamingoları vurdu

Flamingoların en çok konakladığı göl olan Yarışlı Gölü’nü besleyen kaynak suyunun üzerine köylüler tarafından seyyar sondaj motorlarının kurulması, artan sıcaklarla birlikte kuruyan gölü tehlikeye soktu. Mayıs ayında binlerce flamingonun olduğu gölde şimdi parmakla sayılabilecek kadar az kuş barınıyor.
Flamingoların en çok bulunduğu Yarışlı Gölü ilkbahar aylarında su tutarken, sıcaklığın artmasıyla tekrar eski kurak zamanlarına döndü. Gölü besleyen su kaynaklarını inceleyen uzman ekip, su kaynağı üzerine köylüler tarafından kurulan birçok sondaj motoru tespit etti. Dünyada sadece burada yaşayan iki balık türünün olduğu bu kaynaktan su alınması hem bu canlıları tehlikeye atıyor hem de gölü besleyen su miktarının azalmasına neden oluyor.
DKMP 6. Bölge Müdürlüğü’nün sekreteryasını üstlendiği Burdur ve Antalya Gölleri Yönetim Planı Hazırlama Projesi’nde yer alan uzman ekip, gölü besleyen en önemli kaynak üzerine köylüler tarafından kurulan seyyar sondaj motorlarının kaynak içerisinde bulunan ve sadece burada yaşayan endemik balık türleri için tehlike arz ettiğini tespit etti. Ayrıca bu sondaj motorları gölde barınmaya devam eden az da olsa flamingonun yaşamlarını da tehlikeye sokuyor.
Gölü inceleyen ekipte yer alan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İskender Gülle, “Yarışlı Gölü’nün yüzölçümü yaklaşık olarak 10 ila 15 kilometre arasında değişiyor. Aslında bir zamanlar bu göl sürekli bir gölmüş ama günümüz şartlarında tam bir göl değil. Çünkü mevsimlik olarak su tutabiliyor. Biz bu tür göllere geçici göller diyoruz. Bu gölün özelliği bir kısmının tabak şeklinde olması. O nedenle bu gölleri tuzlu göl, tuzla gölleri veya pilaya gölleri olarak isimlendiriyoruz. Türkiye’de çok sayıda buna benzer göl var. Fakat Yarışlı Gölü’nün şu anda en önemli özelliği kış aylarında en fazla 20-30 santimetreye kadar su tutabiliyor olması. 20-30 santimetre su tutarsa bizim için çok iyi. Ama normalde günümüzde yağışların da azalması nedeniyle en fazla 10 santimetreye kadar su oluyor haziranın başında, o da tamamen kuruyor. Bu göl geçici göl olmasına rağmen özellikle mikroskobik canlılar açısından da son derece zengin. Böyle olduğu için de başta flamingo olmak üzere çok sayıda su kuşu için adeta bir beslenme alanına dönüşüyor. Sığ olduğu için flamingolar burayı çok fazla tercih ediyorlar. Besin kaynağı da çok fazla tabi ki, o açıdan Yarışlı Gölü’nün en önemli özelliği biyolojik olarak iyi bir kuş alanı olması” dedi.

Yarışlı Gölü yıllardır koruma altında
Yarışlı Gölü’nün hem çevredeki mermer ocaklarından hem de kaçak avcılık ve göl arazisinin tarım amacıyla kullanılmasına karşı koruma altında olduğunu dile getiren Prof. Dr. Gülle, “Bu göl yıllardır korunuyor. Korumayı sadece mermer ocaklarından ibaret görürsek yanılmış olabiliriz. Onun dışında bir de özellikle Milli Parkların yapmış olduğu dolaylı koruma yöntemleri var. Kara avcılığı, su avcılığı, göl kenarlarındaki alanların işgal yerlerinin fazla artmaması şeklinde. Görsel olarak baktığımızda farklı bir manzarası var. Suyu da biraz tuzlu. Kış aylarında binde 14, yani 1 litre suda 14 gram tuza kadar yükselebilen tuz özelliği var. Suları herhangi bir tarımsal faaliyette kullanılmıyor. İçme suyu amacıyla da kullanılmıyor. Ayrıca gölün içerisinde değil ama gölün kıyılarındaki tatlı küçük su kaynaklarında dünya için endemik iki tane tatlı su balığı türümüz var. Bunların sadece bu bölgede yaşadığını söyleyebiliriz. Göl kenarlarındaki pınarlar, özellikle
görmüş olduğunuz sazlık alanlar bu balıkların yaşamı açısından son derece önemli” ifadelerini kullandı.

Yönetim planlarında artık birinci öncelik: “Su”
Çalıştay hakkında da açıklama yapan Prof. Dr. İskender Gülle, “Göllerin her beş yılda bir sulak alan yönetim planları yapılıyor. Bu yönetim planları çerçevesinde yeniden bir bilimsel, ekolojik ve çevresel değerlendirme yapılıyor. Beş yıl boyunca doğru yapılan veya eksik yapılan ya da beşinci yılın sonunda ortaya çıkan yeni durumlar neler bunları gözden geçiriyoruz. Yönetim planlarını beş senede bir revize ediyoruz. Şu anda iki gündür yapmış olduğumuz çalıştayımız bir bilimsel altlığa dayalı olarak yapıldı. Onun neticesinde bugün de bir arazi gezisi yapıyoruz. Bu arazi gezimizde durumu gözlemliyoruz. Planlarımızda hangi değişiklikleri yapabiliriz, onları gözden geçiriyoruz. Gördüğümüz kadarıyla şu anda tüm Türkiye çapında, Burdur çapında öncelikli konu su. Yani su tedariği göller için ve yönetim planları için birinci madde haline geldi. Bundan 20-30 sene önce daha ziyade kirlilik ağırlıklı bir yönetim planı yapıyorduk, artık birinci önceliğimiz su oldu” dedi.
Burdur ve Antalya Gölleri Yönetim Planı Koordinatörü Peyzaj Yüksek Mimar Seda Yıldız ise, “Burdur yöresinde Sulak Alan Yönetim Planı çalışmasını DKMP 6. Bölge Müdürlüğü adına yürütüyoruz. Göllerimizle ilgili çalıştayımız dün gerçekleşti. 2016 yılında yine göllerle ilgili Sulak Alan Yönetim Planı yapılmıştı. Şu an revizyon zamanı geldiği için yenilenebilirliğini sağlayabilmek ve biyon verebilmek için şu an tekrar Sulak Alan Yönetim Planlarımızı yeniliyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.25 20:31:42
Son Düzenlenme Tarihi :





Esnaftan Muhittin başkana: Çayımızı içmeye ne zaman geleceksin ?

Bir Alanya ziyaretinin ardından 17 Ağustos 2020 tarihinde Covid-19 teşhisi konulan ve özel bir hastanede tedavi altına alınan Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 7 Eylül’de yoğun bakıma alınmış, solunum makinasına bağlanmış ve 25 Eylül tarihinde Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne nakladilmişti. Başkan Böcek, 64 günün ardından 9 Kasım’da normal odaya alınmıştı. Yaratanın izni, doktorların yoğun gayreti ve sevenlerinin dualarıyla 108 gün sonra hastaneden taburcu olan Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, yaklaşık 4 ay sonra görevine tekrar başlarken, doğal olarak o Antalyalıları, Antalyalılarda o’nu özlemişti.

    Başkan Böcek açısından bilemem ama Antalyalıların özlemi devam ediyor. Ve doğal olarak “bizleri ziyaret etmeye, bir bardak çayımızı içmeyene zaman geleceksin ?” sorusunu soranların da sayısı artıyor.
    Bana göre başkan Böcek Antalyalılarla olan beklenen diyaloğu YETERİNCE kuramadı. .
    Başkan Böcek, çarşı-pazar dolaşmadı, halen dolaşmıyor. Merkezde ve ilçelerde yeterince halkla biraraya gelmedi, halen gelmiyor. Bir esnafın kapısını çalıp komşu esnaflarla birlikte bir bardak çayını içmedi.
    Merkezde ve ilçelerde yeterince halkla buluşmadı, halen buluşmuyor. Evlere- işyerlerine konuk olmadı, halen olmuyor. 
    Kitap fuarı olmasa...Altın Portakal korteji düzenlenmese...
    Başkan Böcek şunu unuttu: Bir belediye Başkanı şartlar ne olursa olsun gücünü sadece belediyenin vatandaşa ve şehre sunduğu hizmetlerden değil, halktan da alır. Siz ne kadar çok hizmet üretirseniz üretin, halktan kopuk bir  yönetim anlayışı sergilerseniz, bir sonra ki seçimde ya tekrar aday gösterirmezsiniz, ya da  sandıkta kaybedersiniz.
    Kaldı ki, su fiyatı, ulaşım ücreti, trafik gibi bazı ana sorunların faturası direk başka Muhittin Böcek’e kesilirken...O ziyaretler daha da önem taşıyordu.
    Acaba Muhittin başkan büyükşehirde ikinci dönemi düşünmüyor mu ? 
    Çalışma arkadaşları Muhittin Böcek’in ikinci kez büyükşehire aday gösterirse  bile seçimi kazanamayacağını düşünüyorlar da, başkanı bundan dolayı mı uyarmıyorlar ? Ya da başkan mı onları tınlamıyor ?
    Muhittin başkan; 2023 seçimleri partiniz ve ittifak açısından bu kadar önemli iken sizin sokaklarda olmamanız, halkla buluşmamanız tekrar büyükşehir belediye başkanlığını düşündüğünüz anda o dönemde, ya da milletvekili adayı olmayı düşünürseniz pek yakında  “şimdiye kadar neredeydin ?” denilerek karşınıza çıkartılacaktır, bir köşeye not edin. * ERKİN ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.11.24 06:40:31
Son Düzenlenme Tarihi :