SON DAKİKA

logo

Antalya’nın deprem künyesinde Hatay ve Kahramanmaraş detayı

Antalya’da antik çağlardan günümüze meydana gelen depremleri inceleyen ve önemli belgeler elde eden Uzman Tarihçi Çağrı Yılmaz, Hatay, Kahramanmaraş ve Adana bölgelerinde meydana gelen büyük depremlerin ardından Antalya’da da depremlerin yaşandığını söyledi. Yılmaz, tarih boyunca yaşanan depremlerin ardından çıkan tsunamilerde ise 3 antik kentin sular altında kaldığına dikkat çekti.
Antalya Düşünce Platformu Genel Sekreteri ve Tarihçi Çağrı Yılmaz, Antalya’da gerçekleşen depremler üzerine Akdeniz Üniversitesi Akdeniz Uygarlıklar Araştırma Merkezi’nde tez çalışmasına başladı. Çalışmasında antik çağlardan günümüze çok sayıda belgeyi inceleyen Yılmaz, çok önemli deprem notları ile karşılaştı. Yılmaz çalışmalarında depremin yanı sıra depremlerin ardından Antalya’da tsunami olaylarının da meydana geldiğini ortaya çıkardı.

“Myra Antik Kenti, Simena, Aperlai antik kentlerinin tsunami sonucu denizin altında kaldığını görüyoruz”
Meydana gelen depremlerde Antalya’da büyük yıkımlar tespit ettiğini belirten Yılmaz, “Çalışmalarımda Antalya’nın deprem tarihinin çok sığ incelendiğini gördüm. Arşiv belgeleri, Antalya’yı ziyaret eden seyyahlar sadece Osmanlı arşivi değil Ermeni kaynaklarını da incelemek açısından tarihçilerin kaynaklarını araştırdığımda çok fazla deprem olduğunu gördüm. Çalışmaya antik çağlardan başladım. İlk olarak Antalya’da depremi Karain Mağarası’nda görüyoruz. Bu depremde Karain Mağarası’nda üzerine kaya parçası düşerek ölen bir kadın cesedi bulunuyor. Yine incelemelerimizde Rodos merkezli Akdeniz’de meydana gelen bir depremde Myra Antik Kenti, Simena, Aperlai antik kentlerinin tsunami sonucu denizin altında kaldığını görüyoruz” dedi.

“Antalya’nın en büyük depremi 1741 yılında Rodos merkezli olmuştur”
Bizans İmparatorluğu kaynaklarında 500’lü yıllarda Antalya’da başka bir depremle karşılaştıklarını belirten Yılmaz, “Bu depremde özellikle can kayıplarının yaşandığı açıkça yazılıyor. Günümüze yaklaştığımız zaman Kıbrıs’ta 1222 yılında gerçekleşen bir deprem yine özellikle Antalya’yı derinden etkilemiştir. Daha yakın tarihe geldiğimiz zaman 1468 yılında ufak çaplı bir deprem meydana geldiğini gördük. Bugünkü liman bölgesinde gerçekleşen büyük bir depremde Leonardo da Vinci kendi notlarında denizin yarıldığını, denizin 3 saat boyunca yok olduğunu not almıştır. Antalya’nın en büyük depremi 1741 yılında Rodos merkezli olmuştur. Bu depremde Finike bölgesinde büyük yıkım olmuştur. Bu depremin yaraları sarılmadan 1743 yılında büyük bir deprem oluyor. Depremlerin şiddeti ölçülemiyor ama 7’nin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Fransa Büyükelçiliği bunu not almıştır. Bu depremde konsolosluk yıkılarak konsolos ölmüştür” sözlerine yer verdi.

“Antalya’da 3 ve 15 senelik zaman aşımıyla büyük depremlerin gerçekleştiğini gördük”
1926 yılında yine Antalya’da büyük bir deprem meydana geldiğini belirten Yılmaz, “Bu devletin kayıtları devlet arşivimizde vardır. Depremin yıkımının büyük olduğunu yazmaktadır. Biz bu belgeleri incelerken Türkiye’nin tarihsel sismik yapısını da inceledik. İlginç bir detayla karşılaştık. Biz yakın zamanda yaşadığımız büyük Kahramanmaraş depremine bir de tarihsel açıdan bakmak istedik. Araştırmamızda bu bölgede meydana gelen 3 büyük depremin ardından Antalya’da 3 ve 15 senelik zaman aşımıyla büyük Antalya depremlerinin gerçekleştiğini gördük. Örnek olarak 526 yılında meydana gelen Hatay depreminden 17 yıl sonra Antalya’da büyük bir deprem meydana geliyor. 1222 yılında meydan gelen Kıbrıs depreminden 10 yıl önce Adana, Hatay bölgesinde çok büyük bir deprem var. Yakın zamanda ise bizi de korkutan 1738 yılında büyük bir Malatya, Hatay, Adana bölgesini etkileyen ciddi bir depremin 3 yıl ardından 1741 yılında Antalya’da deprem meydana geliyor. 1743 yılında gerçekleşen çok büyük bir depremle karşılaştık. Biz bunu 3 noktada tespit ettik” dedi.

“Özellikle deniz merkezli depremler Antalya’yı çok daha büyük etkileyecek”
Akdeniz Üniversitesi Coğrafya Bölümü Türkiye Coğrafyası Ana Bilim Dalı Başkanı ve Antalya Düşünce Platformu Kurucu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ertürk ise büyük depremlerin ardından Antalya’da yaşanan tsunami gerçeğini anlattı. Antalya’da gerçekleşen depremlerin daha çok deniz merkezli olduğuna dikkat çeken Ertürk, şöyle konuştu:
"Güneybatı Helen Yayı üzerinde meydana gelen depremlerin Antalya’yı etkilediği gördük. Antik dönemdeki depremlere baktığımız zaman ise özellikle bir takım antik şehirlerin depremlerde değil sonrasında meydana gelen tsunamiden etkilendiğini gördük. Antalya için karasal depremleri sayabiliriz ama özellikle deniz merkezli depremler Antalya’yı çok daha büyük etkileyecek. Tsunaminin boyutunun ne kadar olacağını şu an için tahmin etmek çok zor. Nasıl bir alanda tahribat yapacak bilmek güç."

“Antalya sanıldığı gibi deprem bakımından rahat bir bölge değil”
Antalya’da ciddi bir şehirleşme olduğunu belirten Ertürk, "Bunun sonucunda var olan yapı stokumuzun elden geçirilmesi gerekir. 1999 öncesi yapılan bina stoklarının iyi araştırılması lazım. Bazı zeminlere yapılan binaların tekrar araştırılması gerekir. Bunu yapacak olan yer bilimcilere ve gerekli odalardır. Biz sadece bu bölgede meydana gelen depremlerin fotoğrafını çekiyoruz. Bu fotoğrafta depremlerin genetiğini ele alıyoruz. Biz özellikle şunu söylüyoruz; Antalya sanıldığı gibi deprem bakımından rahat bir bölge değil. Geçmişte çok büyük depremler yaşanmış. Depremin Antalya’da olabileceğimi düşünerek yaşamalı ve önlem almalıyız" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.09 13:13:41
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Çalınan motosikletine 20 gün sonra hurdaya dönmüş halde kovuştu

Manavgat ilçesinde bir otelin önünden çalınan motosiklet, 20 gün sonra Yukarı Hisar Mahallesi’nde park halinde bulundu. Motosikletine kavuşan Nebi Tanacı, çalan kişilerin motosikletine büyük çapta zarar verdiklerini söyledi.
Edinilen bilgiye göre, Kızılağaç Turizm Bölgesi’nde bir otelde çalışan Nebi Tanacı jandarmaya giderek, 27 Haziran gecesi otelin önüne park ettiği 15 PV 298 plakalı motosikletinin çalındığı başvurusunda bulundu. Motosikletin çalındığı yerde inceleme yapan ve bölgede kamera olmadığı için görüntüye ulaşamayan jandarma ekipleri motosikletin bulunması için çalışma başlattı.
Motosiklet ile ilgili müjdeli haber bugün öğle saatlerinde geldi. Yukarı Hisar Mahallesi Antalya Caddesi üzerinde bulunan bir pasajda plakası sökülmüş, şase numarası kazınmış ve düz kontak yapılmış bir motosiklet olduğu, bu motosikletin çalınan motosiklete çok benzediği bildirildi. Manavgat Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Büro Amirliği ekipleri motosiklet üzerinde parmak izi çalışması yaparken motosiklet, Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Merkez Jandarma Karakolu ekipleri tarafından Nebi Tanacı’ya teslim edildi.
Gece çalıştığı için motosikletini her zaman olduğu gibi güvenliğin yakınına park ettiğini belirten Nebi Tanacı, “Gece motosikletimin çalındığını öğrenince hemen jandarmaya başvurdum. 20 gün sonra motosikletim burada bulundu. Elektrik aksamı başta olmak üzere büyük çapta zarar verilmiş durumda. Yine de motosikletime kavuştum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.19 19:58:04
Son Düzenlenme Tarihi :





Gülek Kalesi’ne ulaşmak artık daha güvenli

Mersin Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı ekiplerince, Tarsus ilçesine bağlı Gülek Mahallesi sınırları içerisinde yer alan tarihi Gülek Kalesi yolunda çift kat sathi asfalt ile kaplama çalışmaları gerçekleştirildi.
Tarihi kale içerisinde bulunan bir kaya üzerine çıkarak, otoyol fonunda binlerce kişinin fotoğraf çekmek için geldiği bölgede ulaşımı sağlayan yolun asfaltlanması, vatandaşlarda büyük memnuniyet oluşturdu. Doğal güzelliğinin yanı sıra, sosyal medya için fotoğraf ve video çekmek amaçlı bölgeye akın eden vatandaşların rahat ulaşımlarını sağlayacak 3 kilometre uzunluğundaki yolda, önce zemin iyileştirme işlemini yerine getiren Mersin Büyükşehir Belediyesi ekipleri, ardından çift kat sathi asfalt döküm çalışması gerçekleştirerek yolu güvenli geçiş yapılır hale getirdi. Ekiplerce ayrıca, Gülek mezarlık yollarında da 2.5 kilometre uzunluğunda asfalt serim işlemini gerçekleştirdi.
“Kaleye kadar çok rahat bir şekilde geldik”
Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Ali Uyan, gerçekleştirilen çalışma neticesinde Gülek Kalesi’ne ulaşımın artık daha konforlu hale geldiğini belirterek, “Mersin Büyükşehir Belediyesinin, merkez mahallelerde olduğu gibi, kırsal mahallelerde de hizmetleri devam ediyor. Şu anda Gülek Mahallemizde ve bin 500 metre rakımdayız. Genişliği 6 metre olan 3 kilometrelik Gülek kale yolu bitti. Daha önce zorluklarla karşılaşılan ulaşım, artık çok daha rahat ve konforlu” diye konuştu.
Kale yoluyla alakalı vatandaşların ciddi talepleri olduğunu ifade eden Gülek Mahallesi Muhtarı Tuncay Seyrek, özellikle hafta sonları bölgeye çok sayıda ziyaretçi geldiğine dikkat çekerek, “Başkanımıza bu talepleri ilettik. Onlar da sağ olsun ilgilendiler. Şu an yolumuzu yaptılar. Başkanımız Vahap Seçer’e, Gülek Mahallesi ve Gülek Kalesi’ne yaptıkları 3 kilometre sathi kaplama yoldan dolayı teşekkür ediyorum. Hafta sonları Gülek mahallemize yaklaşık olarak 500 civarı misafirimiz geliyor. Gülek Kalesi otobana ve eski Ankara yoluna yakınlığından dolayı çok ziyaretçi alıyor. Dolayısıyla vatandaşların sıkıntısı giderilmiş oldu” dedi.
Ziyaretçiler yapılan çalışmadan çok memnun
Kaleye gelen ziyaretçilerden Mehmet Akif Can ise yolu çok beğendiğini kaydederek, “Yapanların ellerine sağlık, çok güzel olmuş. İnsanlar buraya gelip giderken yol çok kötü olduğu için sıkıntı çekiyorlardı. Aşağıdan çıkması problem oluyordu. Ama şu an hiçbir problem kalmamış, çok rahat şekilde gelebilir ve bu manzarayı izleyebilirler” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.22 17:16:42
Son Düzenlenme Tarihi :