SON DAKİKA

logo

Karayolunun ortasında çıplak ayakla yürüyünce jandarmayı harekete geçirdi

Antalya’nın Manavgat ilçesinde karayolunun ortasında çıplak ayakla yürüyen şahıs, jandarma ekiplerince ikna edilerek karakola götürüldü. Ekip aracına binmek istemeyen şahıs, “Siz bana gösterin, ben kıyıdan giderim. Allah’ın yolunda gidiyorum. Ben Türküm ve bir garip yolcuyum” dedi.
Sabahın erken saatlerinde Manavgat-Alanya D-400 karayolunda bir şahsın yol ortasında araçların arasında yalınayak yürüyerek Alanya istikametine giden ve trafiği tehlikeye düşüren bir kişinin olduğu ihbarı Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Merkez Jandarma Karakolu ekiplerini harekete geçirdi. Nifrit Köprüsü’nü geçen ekipler, emniyet şeridini belirleyen beyaz çizgiyi takip ederek yol ortasında yalınayak yürüyen şahsı Manavgat-Alanya karayolunun 8. kilometresinde durdurdu. Jandarma ekiplerini karşısında gören şahıs, ekiplerin kenara gelip araca binmesini istemesi üzerine ağlamaklı bir ses tonuyla, “Benim evim vatanım. Siz beni bırakın, nereden gitmem gerekiyorsa söyleyin oradan gideyim. Allah’ın izniyle kenardan kenardan giderim. Türküm, bir garip yolcuyum. Allah’ın yolunda gidiyorum" dedi.
Jandarma ekipleri şahsı ikna ettikten sonra Merkez Karakoluna getirirken, adının Ramazan Ekici olduğu belirlenen şahsa yiyecek ısmarlanarak karnı doyuruldu. Jandarmanın "Sana simit alayım, yer misin?" sözlerine "Benim param yok. Sana ne vereceğim?" diye cevap veren Ramazan Ekici, jandarmanın "Senin duan bize yeter" demesi üzerine simidi yemeyi kabul etti. Kısa süre önce annesini kaybettiği öğrenilen Ramazan Ekici, Serik’ten gelen akrabalarına teslim edildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.09 15:41:07
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Fiyat Artışları, 5, 10 ve 25 Kuruş Paraları Tarihe Gömüyor!

Sıra 50 kuruşta mı?

Türkiye, Son Dönemdeki Fiyat Artışlarıyla Birlikte Kuruşları Unutmaya Başlıyor! Sıra 50 kuruşta mı?

Türkiye'de son dönemde yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve fiyat artışları, günlük alışveriş alışkanlıklarını da derinden etkilemeye devam ediyor. Halk, her gün yaptığı alışverişlerde artık sık sık 5, 10 ve 25 kuruş gibi küçük değerlerle karşılaşamıyor.

Fiyatların hızla yükseldiği dönemde, işletmeler de fiyatlandırma stratejilerini gözden geçirerek, ürün ve hizmetlerinin fiyatlarını yuvarlama eğilimine giriyorlar. 5 kuruş ve 25 kuruş gibi küçük değerlerin ekonomik anlamda önemini yitirdiği düşüncesiyle, çoğu işletme fiyatları daha kolay yönetilebilir ve müşteri için anlaşılır olması açısından 1 TL ve üzeri değerlere yuvarlamayı tercih ediyor.

Bu durumun bir sonucu olarak, market kasalarında ve diğer alışveriş noktalarında artık 5 kuruş ve 25 kuruşlarla karşılaşmak neredeyse imkansız hale gelmiş durumda. Halk, alışverişlerinde genellikle sadece 1 TL, 5 TL, 10 TL gibi büyük değerli paralarla işlem yapma alışkanlığı edinmiş durumda.

Fiyatların istikrarsızlığı ve kıymetli maden fiyatlarındaki dalgalanmaların da etkisiyle, bu küçük kuruşların günlük hayatımızda yavaş yavaş tarih olmaya doğru gittiği görülüyor.

Uzmanlar, ekonomideki dengesizliklerin düzeltilmesi ve enflasyonun kontrol altına alınmasıyla birlikte küçük kuruşların da tekrar önem kazanabileceğini belirtse de, şu an için 1 TL ve üzeri değerli paraların egemenliğinin sürdüğü bir dönemden geçiyoruz. -ABDÜLTALİP GÜNGÖR 

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.07.21 12:24:00
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.07.21 12:26:20





ATSO’DA GÜNDEM SEYAHAT ACENTELERİ

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya ve heyeti, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nı (ATSO) ziyaret etti. ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen görüşmede ATSO Başkan Yardımcısı Mustafa Atılgan da yer aldı.

Pandemi en çok turizmi etkiledi

Sektörel konuların ve işbirliği imkanlarının konuşulduğu görüşmede seyahat acentelerinin pandemi döneminde yaşadığı olumsuzluklar öne çıktı. Sektörün yaşadığı zorluklar hakkında yakından bilgisi olduğunu ifade eden ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, “Sektörün yaşadığı sıkıntıları pandeminin başladığı ilk günden bu yana dile getiriyoruz” dedi.

Türkiye’nin en önemli turizm merkezinin Antalya olduğunu ve pandemiden en çok etkilenen sektörün de turizm olduğunu ifade eden Başkan Davut Çetin, verilen desteklerin sektörlere ve il bazında özel olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Şehirlere ve sektörlere özel destekler sağlanmalı

Pandemi döneminde özellikle turizm acentelerinin büyük zorluklar yaşadığını ifade eden Başkan Davut Çetin, “Bu süreçte ilk günden itibaren hava yolu taşımacılığı yapan firmalara ve seyahat acentelerine özel destekler sağlanması gerektiğini ifade ediyoruz. Geldiğimiz süreçte de özellikle turizm sektörü için seyahat acentelerimizin ayakta kalması için destekler verilmeli. Büyük ölçekli acentelerimizin yanı sıra KOBİ sayılacak seyahat acentelerimizin de verilecek düşük faizli kredi ya da hibeler ile desteklenmesi gerekmekte” şeklinde konuştu.

Verilecek desteklerin acentelerin getirdiği döviz ya da turist sayısına göre sağlanabileceğini de ifade eden Davut Çetin, “Antalya’da turizm zarar gördüğü zaman kentteki sektörlerin tamamını etkiliyor. Turizm sektöründe yaşanan bir olumsuzluk bütün sektörlere yansımakta. Zor bir süreçten geçiyoruz. Bu süreci hep birlikte ayakta kalarak atlatacağız” dedi.

Şehirleri en iyi kentin dinamikleri tanıtır

Antalya’nın yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın da en önemli turizm destinasyonlarından biri olduğunu da ifade eden Başkan Davut Çetin, bu sürecin ardından yapılacak tanıtım çalışmasıyla pandemi sonrasına Antalya’nın çok iyi hazırlanması gerektiğini vurguladı. Antalya’nın özel olarak bir tanıtıma ihtiyacı olduğunu belirten Başkan Davut Çetin, “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın öncülüğünde kurulan ve çalışmalarını yürüten Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın tanıtım için sağlanan bütçesinden kentlere belirli bir pay ayrılmalı. Bu payı da kentlerin dinamiklerinden oluşan bir kurul şehirlerinin tanıtımı için kullanmalı. Bir şehrin en iyi tanıtımını o şehrin dinamikleri sağlayabilir” diye konuştu.

Zenginleşmek için değil hayatta kalmak için destek istiyoruz

Başkan Davut Çetin’in ardından söz alan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya da Antalya’nın Türkiye’de turizmin en önemli merkezi olduğunu ifade etti. Pandemi döneminde en büyük olumsuzlukları yaşayan sektörlerden birinin seyahat acenteleri olduğunu da ifade eden TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, “Seyahat acenteleri olarak gerçekten çok zor günlerden geçiyoruz. KOBİ sınıfındaki 10 bine yakın seyahat acentemizin ayakta kalmak için önemli desteklere ihtiyacı var. Sektördeki binlerce seyahat acentesine hibe desteği verilmeli. Belli bir süreyi ayakta kalarak atlatmaları için yapılacak hibe desteğinde çok büyük bir yarar olacaktır. Ayrıca bunların yanında istihdamı da koruyacak SGK desteklerinin sektör mensuplarına verilmesi gerekiyor. Bunlarla birlikte acentelerimizin teminat göstermeden krediye ulaşmalarının sağlanması konusunda desteklenmesini bekliyoruz. Seyahat acentelerine ve tur operatörlerine sektörel olarak bir pazarlama desteği sağlanmalı. Bizler bu talepleri zenginleşmek için değil hayatta kalmak için istiyoruz” dedi.

Acente zarar görürse tüm sektör olumsuz etkilenir

Seyahat acentelerinin turizm sektörü içerisindeki en önemli yapılardan biri olduğunu da vurgulayan Bağlıkaya, “Seyahat acenteleri olarak turizm adına üretilen ne varsa bu ürünlerin dağıtım ağıyız. Acentelerimiz ülkemizde yalnızca turistlerin bir yerden bir yere seyahat etmesini ya da yalnızca konaklamalarını sağlayan bir yapı değildir. Bu yüzden 2021 ve daha sonrasında turizm hem ülkemizin döviz getirisini sağlayıp hem de cari açığımızı kapatmak için önemli bir yapı taşı olacaksa seyahat acentelerimizin muhakkak korunması ve ayakta tutulması gerekiyor. Sektör için bugün seyahat acentelerinin zarar görmesi esnaftan, restorancıya, otelciden, müzelere kadar turizmden yararlanan her işletmeye zarar verecektir” şeklinde konuştu.

Acenteler için en önemli ayak tanıtım

Seyahat acentelerinin tanıtımla ilgili olarak da katkı paylarını ödediklerini belirten Başkan Firuz Bağlıkaya, “Ülkenin doğru tanıtılması acentelerin turistleri bir destinasyona çekmek için gereken en önemli ayaklardan biri. Bu konuda da tanıtım için ayrılan fondan destinasyonlara ayrılacak pay ile nokta atış çalışmalar yapılabilir. Tanıtımın tek bir yerden yapılması destinasyonların ihtiyaçlarını tam olarak karşılamayabilir. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın başkanlığında çalışan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı da bu fona aktarılan gelirden mutlaka yüzde 50’sini kentlere tanıtım için bırakmalıdır. Yerelden yapılacak tanıtımları desteklemelidir” dedi.

Pandemi sonrasında da turizmin iyi bir geri dönüş yapmasını beklediklerini ifade eden Başkan Bağlıkaya, “Hem 2021 hem de daha sonraki yıllarda turizm sektörünü daha yukarılara taşımak ve ülkemizin kalkınmasında önemli roller almak için ATSO ile işbirliği içerisinde çalışmaya her zaman hazırız” ifadelerini kullandı.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.09.19 10:52:15
Son Düzenlenme Tarihi :