SON DAKİKA

logo

Çocuklarda Uyumsuzluk ve Davranış Problemlerine Dikkat!

Parmak emme, tırnak yeme, altına kaçırma, yalan söyleme, inatçılık, saldırganlık, kekemelik gibi davranış ve uyum bozuklukları çocuklarda sıklıkla görülüyor. Psikolog Ebru Özer Özkul, yanlış ebeveyn tutumları ve evlerdeki huzursuz ortamların bu tür sorunlara neden olabildiğini söyledi. Özkul ailelere önerilerde bulundu.
Çocuğumuzda uyum problemleri veya davranış bozukluğu varsa ne yapmalıyız? Ona karşı nasıl davranmalıyız? Psikolog Ebru Özer Özkul, çocuklarda görülen davranış ve uyum bozuklukları  ve bunların nedenleri konusunda önemli bilgiler verdi,
Çocukların bazı becerileri büyüme sürecinde yavaş yavaş kazandıklarını hatırlatan Ebru Özer Özkul, çocukta bir problem fark edildiğinde öncelikle bunun o gelişim dönemine uygun bir davranış mı, yoksa fizyolojik ya da psikolojik bir sorun mu olduğunun doğru tespit edilmesi gerektiğini söyledi. Davranışın sürekliliği ve yoğunluğunun davranış bozukluğu konusunda önemli bir gösterge olduğunu kaydeden Özkul; “çocuklarımız geniş ailemizin benzersiz mozaikleridir. 4 yaşındaki bir çocuk olmamış şeyleri olmuş gibi anlatabilir bu normaldir. Ama ilkokul çağına gelmiş bir çocuk bu davranışı gösterdiğinde uyum bozukluğundan söz edebiliriz.  Ya da çalma davranışından örnek verecek olursak; okul öncesi yaşlarda çocuklarda mülkiyet kavramı gelişmemiştir. Çocuk bir başkasına ait bir şeyi izinsiz alabilir, bu normaldir. Ama 12 yaşındaki bir çocuğun çalma davranışını bilmesini bekleriz” diye konuştu.
Tırnak yeme, altını ıslatma, kekemelik, gibi sorunların daha çok huzursuz ev ortamında ve baskıcı ailelerde büyüyen çocuklarda görüldüğünü kaydeden Psikolog Ebru Özer Özkul, çocuklarda görülen davranış ve uyum bozuklukları ile bunların çözümü konusunda şunları söyledi:
Parmak Emme
Çocuklarda en çok karşılaşılan davranış bozukluğudur. Çocuk ilk birkaç yıl parmağını emiyorsa bu normal. Fakat 7 yaşına gelmiş başparmağını deforme etmesine rağmen hala emiyorsa bu uyum bozukluğudur. Emme refleksi doğuştan karşılanması gereken bir refleks. Emme refleksinin giderilememesi buna sebep olabilir.  İki yaşına kadar emzik, biberon kullanmasına izin vermek gerekiyor. Eğer izin vermezsek ileriki yaşlarda da devam edebilir.
Ev ortamında yaşanan gerginlikler, yeni bir kardeşin doğması, okuldaki başarısızlık, terk etmeler, ayrılmalar, ölüm, travmalar, yer değiştirmeler, anneden ayrılma gibi durumlar çocuğun bu davranışına sebep olabilir.
Tırnak Yeme
3-4 yaşından sonra çocukların yüzde 33'ünde, erken ergenlik çağı çocuklarının yüzde 40-45'inde görülüyor. Ailede aşırı baskı, otoriter bir tutum, anne babanın geçimsizliği, evdeki sıkıntılı ve gergin ortam, çocuğun sürekli eleştirilmesi, azarlanması, kıskançlık gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Aşırı ilgili koruyucu ailelerin çocuklarında da görülebiliyor. Öğrenilmiş bir davranış olarak da ortaya çıkabiliyor. Çocuk çevresinde ağabey, abla ya da aile büyüklerinden birinin tırnaklarını kemirdiğini görüyorsa bu davranışı örnek alabiliyor.
Alt ıslatma & Kaka Kaçırma
Tuvalet eğitimi almış çocuğun altını ıslatması da bir problemdir. Sebebi fiziksel ya da duygusal olabilir. Genetik faktör önemlidir. Eğer ebeveynlerden biri geçmişte altını ıslatma sorunu yaşamışsa çocukta görülme oranı yüzde 25, eğer her iki ebeveynin geçmişinde de böyle bir sorun varsa çocukta görülme olasılığı yüzde 65'tir. Altını ıslatan çocuğu öncelikle fiziksel bir problem olup olmadığının belirlenmesi için doktora götürmek gerekir. 
Bazen çocuğun uykusu ağır olduğu için de altını ıslatabilir. Gece uyanamaz. Bu durumda onu uykuya dalmadan tuvalete götürmek ve gece uyandırmak gerekir.
Diğer yandan genetik geçiş, ağır uyku durumu  veya fiziksel bir sorun yoksa, 4 yaşını geçirmiş çocukların haftada 3-4 kez altını ıslatmasının psikolojik sebepleri olabilir. Bu durumda uzman yardımı alınmalıdır. Çocuğun ciddi duygusal sorunları var ama bunun altında yatan sebepler görülmezse tedavisi daha zor olur.
4 yaşını geçirmiş çocuklarda kaka kaçırma daha büyük bir sorundur. Anneye çok bağlı, daha inatçı, daha ketum çocuklarda görülür. Çocuk yetersiz eğitim nedeniyle bu alışkanlığı kazanamamış da olabilir. Eğer psikolojik nedenlerden kaynaklanıyorsa bu saldırgan bir tutumdur. Çocuk çok titiz bir anneyi cezalandırıyor, anneyle inatlaşmaya girmiş olabilir.
Yalan Söyleme
6 yaşına kadar çocuğun söylediği hayal ürünü şeyleri kabul etmemiz gerekir. Sonraki yaşlar bu bir davranış problemi olarak kabul edilir. Sebeplerine bakacak olursak; bazen bu öğrenilmiş bir davranış olarak ortaya çıkmaktadır. Anne baba yalan söylediği için, bazen kendi yalanlarına çocukları ortak ettikleri için çocukların da yalan söylediklerini görebiliyoruz. Çocuğa susması için ödül vaat etmek de onu yalana sürükler. Çocuk yalan söyleyerek kendine bir kazanç sağlamaya çalışır. Ceza korkusu varsa da çocuk yalan söyler. Çocuğun söylediği yalanı yargılamak yerine ona doğru davranışı kazandırmaya çalışmak gerekir.
Çalma Davranışı
Okul öncesi çocuklarda mülkiyet duygusu çok gelişmediği için başkasına ait bir şeyi alabilir. Bunu çalma olarak nitelendirmemek gerekir. Çocuğa başkasının bir şeyini almanın doğru bir davranış olmadığını açıklamak gerekir. Anne babanın paraya aşırı düşkün olması, cimri olması, ya da çocuğu parayla cezalandırma durumunda çocuklarda çalma davranışı gelişebilir. Bazen kıskançlıktan, rekabetten veya kendini daha değerli hissetmek için de bunu yapabilirler. Kardeşinin bir şeyini almak gibi.  Anne babaların aşırı disiplinli, katı, kıyaslayıcı olmaması gerekir.
İnatlaşma
Çocuğun inatçı olmasının sebebi annesiyle olan gergin ilişki dinamiği göze çarpan ilk bulgudur. Anne bir şeyleri dayatıyor, onunla inatlaşıyor olabilir Bazı çocukları disipline etmek zorlayıcı olabilir. Annenin ısrarcılığı çocuğu pasif bir direnmeye iter. Çok söylenen, çok ayrıntı veren, bir şeyin çok üzerinde duran, sürekli söyleyen, sürekli uyaran, sürekli kıyas halinde olan anne çocuk ilişkisi varsa inatçılık pasif agresif şekilde devam eder. 2-3 yaşlarında gelişimsel olarak inatlaşmayı normal kabul ederiz. İlerleyen yaşlarda sürerse davranış bozukluğu olduğu düşünülebilir.
Kekemelik
Çocuk küçük yaşlarda bazı kelimeleri telaffuz etmekte zorlanabilir. Genetik bir durum olan dil bağı ile doğan çocuğun cerrahi müdahale ile bu sorunu ortadan kalkabilir. Gelişim sürecinde mesela 4-5 yaşında bazen konuşma bozuklukları ve kekeleme durumuyla karşılaşabiliriz. Ama 12 yaşındaki çocuğun kekeme davranışı daha yerleşiktir. Öncelikle fizyolojik bir sorun olup olmadığı araştırılmalıdır. Bu tür bir sorun varsa konuşma terapileri ile sorun giderilebilir.
Psikolojik kökenli kekemelikler ise çoğunlukla geçicidir. Çocuğun içsel dünyasının izlenmesi anlaşılmaya çalışılması önemlidir, Ergenlikte azalmaya başlar 20'li yaşlardan sonra geçer. Ama kişi korktuğu, strese girdiği, çaresiz kaldığı, baş edemediği durumlarda yetişkinken yeniden ortaya çıkabilir.
Çocukta kekeleme göründüğünde onu küçümsemek, eleştirmek yanlış olur. Görmezden gelmek de doğru değildir. Kendiliğinden geçmesi beklenmemeli, kekemeliğin sebebine göre uzman yardımı alması sağlanmalıdır.
Saç Koparma
Daha çok kız çocuklarında saç koparma, kaş koparma, deri yolma gibi durumlarla karşılaşılabilir. Genellikle stresi yenmek, kendilerini sakinleştirmek için yaptıkları bir davranıştır. Anneyle çocuk arasında bağın sağlıklı kurulamamasından kaynaklı olabilir.
* HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.10 13:31:32
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Motosikletin çarptığı yaya alkollü çıktı

Antalya’nın Manavgat ilçesinde tali yolda seyir halindeki motosiklet, aniden yola fırlayan yayaya çarptı. Sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırılan yayanın alkollü olduğu belirlendi.
Kaza, Alanya-Manavgat D-400 Karayolu tali yolda meydan geldi. Alınan bilgiye göre, Alanya isti..

Antalya’nın Manavgat ilçesinde tali yolda seyir halindeki motosiklet, aniden yola fırlayan yayaya çarptı. Sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırılan yayanın alkollü olduğu belirlendi.
Kaza, Alanya-Manavgat D-400 Karayolu tali yolda meydan geldi. Alınan bilgiye göre, Alanya istikametinden Manavgat istikametine seyir halindeki Mehmet Karakulak’ın kullandığı 07 ACG 991 plakalı motosikletin, hurdacılar sitesi kavşağına 100 metre mesafede aniden yola fırlayan H.H.Y’ye çarptı.
Kazada yaralanan ve sağlık ekibi tarafından olay yerindeki müdahalenin ardından hastaneye kaldırılan yayanın alkollü olduğu ve hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.28 11:58:05
Son Düzenlenme Tarihi :





Mersin’de Yerel Basın Çalıştayı düzenlendi

Mersin’de, MHP Milletvekili Levent Uysal tarafından ’Gülümseyen Mersin’ mottosuyla kurulan Mersin Bizim Platformu ile Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) işbirliğinde ’Mersin Yerel Basın Çalıştayı’ düzenlendi. İki oturum halinde düzenlenen çalıştayın ilk bölümünde, ’Dijital Medya Çalışmaları ve İnternet Gazeteciliği’ konuları ele alındı.
Bir otelde düzenlenen çalıştayın açılışında konuşan MHP Mersin Milletvekili Levent Uysal, milletin sesini mecliste duyurabilmek için milletvekili olarak Ankara’da görev yaptığını söyledi.
"Ben milletin vekili olmak istiyorum, sizlerin vekili olmak istiyorum" diyen Uysal, bu doğrultuda sektörel bazda ’Mersin’in eksik olan neleri var’, bunları incelemek istediklerini, bunlarla ilgili hep birlikte ortak karar almak, bir yol haritası çıkarmak için sadece gönüllülerden oluşan ve sadece Mersin için çalışmaya odaklı insanların olduğu ’Mersin Bizim Platformu’nu kurduklarını belirtti.

"Daha konforlu bir hayat yaşamanız ve sektörü geliştirmeniz için sizlerle hareket ediyoruz"
Platforma Mersin basının da başından bu yana destek verdiğini kaydeden Uysal, "Şimdiye kadar basın mensupları olarak sizler bizim için bir şeyler yaptınız, bizleri desteklediniz, doğruları yazdınız, doğruları söylediniz ama artık sizlerin daha konforlu bir hayat yaşamanız ve sektörü geliştirmeniz için sizlerle hareket ediyoruz. Onun için bu çalıştayı düzenliyoruz. Bu tabii ki ilk. Burada neler yapabileceğimizi planlayacağız, çıktılarımızı alacağız ve Mersin’deki basın mensuplarının ailesinden oluşturacağımız bir lobi ile ekim ayı itibariyle Ankara’da bu çözümlerin sonucuna ulaşmak için hep beraber çalışacağız. Çünkü Ankara’daki lobi kuvvetimiz olmaz ise burada sonuç alamayız. Onun için de ben 1 Ekim itibariyle meclis açıldığında 2 Ekim’de sizleri oraya bekliyorum" diye konuştu.
Konuşmasının sonunda, bundan sonraki çalıştayı KKTC’de yapmak istediğini, oradaki toplantıda sektörün değişimi ile ilgili katma değer sunacak konuların ele alınacağını dile getiren Uysal, Mersin’de yerel basının sorunlarının konuşulduğu bir toplantının ilk kez düzenlendiğini öğrenmiş olmanın da kendisini ayrıca onurlandırdığını ifade etti.

"Geleceğe uyum sağlamamız gerekiyor"
MGC Başkanı Kaya Tepe ise konuşmasında, Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nin kültürel, siyasi, mesleki her türlü sorununu çok rahat tartışabildiği, bunun yanında mesleki eğitimlerin de yapıldığı bir meslek örgütü olduğunu belirterek, "Biliyorsunuz özellikle dijital medya, sosyal medya, yeni medya bunlar bizim için çok önemli kavramlar. Bunlarla birlikte özellikle gelişen teknolojiyle mesleğimizi çok daha rahat yaşamamızı, ekonomik olarak çok daha rahatlatacağını düşünürken aslında çok daha farklı bir şeyle karşı karşıya kaldık. Ciddi anlamda mesleğimizi kaybetme durumuyla karşı karşıya kaldık. Tabi bizlerin de bu anlamda geleceğe uyum sağlamamız gerekiyor. Çok yönlü olmanız lazım, geleceğe uyum sağlamanız lazım biz de bu uyumu sağlayacağız. Çalıştayda emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.
MHP Mersin İl Başkanı Serdar Soydan da son genel seçimlerde, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaptıkları saha çalışmaları sırasında, "Bu kentte yaşıyoruz, işimiz, aşımız bu kentte, bu şehre aşığız ve burada siyaset yapacağız. O yüzden en iyisini yapmak zorundayız" dediklerini hatırlatarak, şöyle devam etti; "Ve sahada şunu vurguladık; ’Ben yaptım oldu mantığı ile bir yere varamayız. O nedenle kenti tanıyan, bilenlerle ne yapabiliriz buna bakacağız’ demiştik. Bugün ilk çalıştayımızı kentimizi en iyi tanıyan basın mensuplarıyla birlikte yapıyoruz. Öncelikle ne yapmamız gerekiyor, eksiklerimiz nedir, sorunlarımız nedir, bunları madde madde belirleyeceğiz. Zamanla diğer sektör temsilcileriyle de çalıştaylarımızı devam ettirip, Mersin’i hep birlikte ortak akılla yönetip, hak ettiği noktaya nasıl getirebiliriz, bizim tek gayemiz bu. Mersin Bizim diyoruz, emeği geçenlere teşekkür ediyorum."

İki oturum halinde gerçekleşen çalıştayın ilk oturumunda, Nişantaşı Eğitim Vakfı tarafından ’Dijital Medya Çalışmaları ve İnternet Gazeteciliği’ başlıklı sertifikalı eğitim verildi. Eğitimde, Nişantaşı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Hakan Tan tarafından ’Yeni Medya’ konusunda bilgiler aktarıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.04 19:33:15
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.09.04 19:33:27