SON DAKİKA

logo

Depremin yaraları sarılıyor, enkaz kentte üreticilere küçükbaş hayvan dağıtıldı

Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde depremde hayvanlarını kaybeden depremzedelere, küçükbaş hayvan dağıtımı gerçekleştirildi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkım Hatay’da meydana geldi. Depremin yaralarını sarmak için çalışmalar aralıksız sürüyor. Deprem sonrası ağır yıkımların olduğu Kırıkhan ilçesinde de üretici vatandaşlara, ölen hayvanlarının yerine küçükbaş hayvan dağıtıldı. Dağıtım, Kırıkhan Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekipleri tarafından mezbahane de gerçekleştirildi. Depremde ölen hayvanlarının yerine yenisini alan vatandaşlar, umutlu anlar yaşadı.

“Ölen her hayvan yerine bir hayvan verme projesi başlattık”
Veteriner Hekim Hanifi Gökçe, depremde ölen her hayvan yerine bir hayvan verme projesi başlattıklarını belirterek, “Depremde Kırıkhan ilçemizde bin 750 tane küçükbaş ve 217 tane büyükbaş hayvanımız telef oldu. Vatandaşımızın yaralarını sarmak için Bakanlık olarak böyle bir çalışma başlattık. Ölen her hayvan yerine bir hayvan verme projesi başlattık. Kırıkhan ilçesi olarak ilk dağıtımı bu gün gerçekleştiriyoruz. Bugün bin 420 hayvan ve 70 tanesi erkek olmak küçükbaş hayvan dağıtımı yapacağız. Devamı da önümüzdeki günlerde gelecek” dedi.

“Koyunlarımı almaya geldim, çok mutluyum”
Üretici Mesude Türkoğlu, koyunlarını almaya geldiğini ifade ederek, “Depremde evim ve ahırım yıkıldı. 7-8 tane hayvanım öldü demiş eşim. Biz devletimizden bunu da beklemiyorduk. Devletimizden Rabbim razı olsun. Koyunlarımı almaya geldim. Çok mutluyum. 2 çocuğa bakıyorum, Rabbim onların kısmetini verdi” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.10 20:30:21
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Çocukları Obeziteden Nasıl Koruyabiliriz?

Vücutta aşırı yağ depolanması olarak nitelenebilecek duruma obezite denmektedir.Obezite çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalıklardan biri olarak kabul ediliyor. Uzmanlar, ebeveyn ve çocuk etkileşiminin de çocuklardaki obezite üzerinde büyük rolünün olduğunu düşünüyor. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzm. Prof. Alp Gürkan çocukları obeziteden korumanın yollarını açıkladı

Hızlı yaşam koşullarının getirdiği “fast food”lar, televizyon ile başlayan tüm gece atıştırmaları ve yiyecek alışkanlıklarımızda değişiklikle beraber tüm dünyada fazla kiloları da beraberinde getiriyor. Sağlıksız yeme alışkanlığı, kimyasal madde ve hormon içerikli gıdalar, günlük aktivitenin azalması vücutta giderek aşırı miktarda yağ depolanmasına neden oluyor. Özellikle ülkemizde çocukların katlanmak oldukları sınav maratonları, bilgisayar oyunları başında zaman geçirmeleri bu süreci artırıyor. Obez ailelerinin çocuklarının obez olması durumu normalden 2-3 kat daha fazladır. Anne ve babanın her ikisinin obez olması halinde çocuklarında % 80, biri obez ise çocuklarında %40, ikisi normal kilolu ise %10 oranında obez olma riski vardır.

2010 yılında yapılan Sağlık Bakanlığı Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması, 0-5 yaş arası çocuklarda %26,4 oranında; 6-18 yaş arası çocuklarda ise %22,5 oranında kilo sorunu olduğunu ortaya koymaktadır. Yaklaşık her 4 çocuktan birinde kilo problemi bulunmaktadır. Maalesef bu sorun yıllar içinde giderek derinleşmektedir. Beslenme-fizik aktivite bozukluğu dışında nadiren hormonal veya genetik faktörler de söz konusu olabilir. 

“Obezite Psikolojiyi de Olumsuz Etkiliyor”

Obezitenin yaratacağı çok ciddi ve çeşitli fiziksel sağlık sorunları dışında psikolojik rahatsızlıklara da yol açacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Görünüşleri nedeniyle arkadaş ortamından dışlanacaklardır. Buna fiziksel aktivite yetersizliği de eklenince bu kişiler giderek içine kapanırlar ve evden dışarı çıkmak istemezler. Bu da daha fazla psikolojik sorunlara yol açar. Kilolar verildikçe öz güvenleri yeniden artar, toplum yaşamına yeniden katılırlar ve depresyonları sona erer.

Obeziteyi Engellemek İçin Neler Yapılabilir?

Kalori alımının kısıtlanması ve günlük aktivitenin artırılması şeklinde özetlenebilecek yaşam biçiminin değiştirilmesi, obezite tedavisinin temelini oluşturmaktaysa da bunu uygulamak ve kalıcı hale getirmek çok kolay değildir. Her ne olursa olsun tıbbi tedavinin mutlaka endokrin veya metabolizma uzmanı ya da bu konuda deneyimli bir iç hastalıkları hekimi yanında diyetisyen ve psikolog desteğiyle yapılması gerekiyor. Hızlı kilo vermeye neden olan popüler diyet uygulamaları çocuklar için uygun değildir. Büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkilerler. Bunun yerine çocuğa doğru beslenme alışkanlıkları edindirmek önemlidir. 

Çocuğun diyetinde şu değişiklikler yapılabilir:

  • Beyaz ekmek, makarna pilav veya patates gibi glisemik indeksi yüksek gıdalar yerine tahıllı ekmek, bulgur tüketilmesi,
  • Ara öğünlerde paketli işlenmiş gıdaların yerine meyve ve sebzelerin konulması, 
  • Gazlı ve şekerli içecekler yerine ayran, süt ve kefir içilmesi, 
  • “Fast Food” gıdalar yerine evde sağlıklı yöntemlerle hazırlanmış gıdalar tüketilmesi, 
  • Gidilecek yerlere mümkünse yayan veya bisikletle gidilmesi, 
  • Düzenli olarak yapılacak spor aktivitelerine yönlendirilmesi uygun olacaktır.

 Bunun dışında televizyon, bilgisayar veya telefonla geçirdiği vakte çocuğu da ikna ederek sınır konması yerinde olur. Burada ebeveynlerin çocuğa rol model olması çok önemlidir. Yiyecek tüketim alışkanlıklarına ebeveynlerin de uyması fiziksel aktivitelerini fazlalaştırmaları, günlük yürüyüşler, asansör yerine merdivenin kullanılması çocuğun bu alışkanlığını edinmesini kolaylaştıracaktır. 

Bir diğer dikkat edilmesi geren konu da uyku düzeninin sağlanmasıdır. Uyku süresinin yeterli ve zamanında olması hormonal dengeyi sağlayacağı gibi, açlık hissini de azaltacaktır. Günde 8-10 saat uyumak ve en geç gece 11’de uykuya gitmek çocuklar için en sağlıklı olanıdır. 

En önemli nokta; obezite oluşmadan önce çocuğa sağlıklı beslenme ve egzersiz alışkanlıklarının kazandırılmasıdır. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz alışkanlığının ve bilincinin kazanılması özellikle çocukluk döneminde mümkündür. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.07 07:56:52
Son Düzenlenme Tarihi :





İşsizlik oranı %10,0

Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 4 bin kişi artarak 3 milyon 508 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise değişim göstermeyerek %10,0 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde %8,1 iken kadınlarda %13,8 olarak tahmin edildi.
Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı %48,2 oldu
İstihdam edilenlerin sayısı 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 37 bin kişi artarak 31 milyon 462 bin kişi, istihdam oranı ise değişim göstermeyerek %48,2 oldu. Bu oran erkeklerde %66,0 iken kadınlarda %30,7 olarak gerçekleşti.
Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı %53,6 olarak gerçekleşti
İşgücü 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 41 bin kişi artarak 34 milyon 970 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise değişim göstermeyerek %53,6 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde %71,9 iken kadınlarda %35,7 oldu.
Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %20,1 oldu
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,7 puanlık artış ile %20,1 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde %15,2, kadınlarda ise %28,9 olarak tahmin edildi.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 44,5 saat oldu
İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 0,2 saat azalarak 44,5 saat olarak gerçekleşti.
Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı %21,8 oldu
Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 1,6 puanlık azalış ile %21,8 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı %15,1 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı %17,2 olarak tahmin edildi.
* Kaynak TUİK

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.10 14:03:13
Son Düzenlenme Tarihi :