SON DAKİKA

logo

Tatilinin ilk gününde denize girmek için aracını park etti, geri döndüğünde gözlerine inanamadı

Tatil için geldiği Antalya’da aracını park ettikten sonra denize giren Ahmet Geyikçi, aracının üzerine ağaç devrilmesi haberini alınca şoke oldu.
Olay, saat 13.30 sıralarında Muratpaşa ilçesi Meltem Mahallesi’nde yer alan Konyaaltı Sahili’nde bulunan otoparkta meydana geldi. Kökünden çürüdüğü ..

Tatil için geldiği Antalya’da aracını park ettikten sonra denize giren Ahmet Geyikçi, aracının üzerine ağaç devrilmesi haberini alınca şoke oldu.
Olay, saat 13.30 sıralarında Muratpaşa ilçesi Meltem Mahallesi’nde yer alan Konyaaltı Sahili’nde bulunan otoparkta meydana geldi. Kökünden çürüdüğü görülen ağacın park halindeki 06 BGJ 845 plakalı otomobilin üzerine devrildi. Ağacın devrildiğini görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbarla olay yerine gelen polisler plaka sisteminden otomobilin Ahmet Geyikçi’ye ait olduğunu belirledi. Telefonla ulaşılan Ahmet Geyikçi ve 2 çocuğu otomobillerini park ettiği bölgeye geldi. Geyikçi ve oğulları otomobillerini kontrol ederken polis ekiplerinden de bilgi aldı. Bu esnada haber verilen itfaiye ekipleri de bölgeye geldi ve ağaç kesme motoru ile ilk olarak ağacının dallarını kesmeye başladı. İtfaiye ekipleri 30 dakikalık çalışmanın ardından ağacın altında kalan otomobili çıkarttı. Otomobilin yan aynası kırılırken, tavan kısmında çökmelerin olduğu görüldü. Piyasa değeri yaklaşık 350- 400 bin TL arasında olduğu değerlendirilen otomobilde maddi zarar meydana geldi.
Aracın sahibi Ahmet Geyikçi, ”Ankara’dan dün Antalya’ya tatil için gelmiştim. Bugün de çocuklarla denize girelim diye Konyaaltı sahiline geldik. Aracımı boş alana park ettikten sonra denize girdim ve 2 saat sonra polis bizi aradı. Geldim bu durumla karşılaştım. Yan aynam kırılmış ağaç kaldırıldıktan sonra belli olacak zararım. Umarım belediyede yardımcı olur ve zararımı karşılar. Şuan şoktayım yıllar sonra buraya geldim, bayramı burada kutlayalım dedik ama düştüğümüz durum bu ”diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.24 17:02:24
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Uzmanından sınav stresini yok eden doğru beslenmenin altın kuralları

Alanya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Saygı, sınav öncesi doğru beslenme konusunda önemli bilgiler aktardı.
Alanya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Saygı, sınav öncesi doğru beslenme konusunda önemli bilgiler a..

Alanya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Saygı, sınav öncesi doğru beslenme konusunda önemli bilgiler aktardı.
Alanya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Saygı, sınav öncesi doğru beslenme konusunda önemli bilgiler aktardı. Hem sağlıklı yaşam tarzı elde edilmesine hem de sınav öncesi öğrenciye faydı sağlayacak sağlıklı beslenme ipuçları hakkında bilgiler veren, Prof. Dr. Birol Saygı, "Sınav döneminde sağlıklı bir yaşam tarzı elde etmenize ve bunu sürdürmenize yardımcı olacak ipuçları şunlardır; bazen bir bölümü daha bitirmek için bir öğünü atlamak isteyebilirsiniz, ancak açlık belirtilerinizi görmezden gelmek ve bir öğünü atlamak sizi yalnızca geriletecektir. Beyninizin glikoza ihtiyacı vardır. Ancak şekerden elde edilen ve glikoz seviyenizi zirveye çıkarabilen ve sonra aniden düşen şekerden bahsetmiyoruz. Karmaşık karbonhidratlardan alabileceğiniz sürekli bir glikoz iletiminden bahsediyoruz. Sürekli bir glikoz kaynağı, sık sık aç hissetmeden odaklanmanıza yardımcı olacaktır" ifadelerine yer verdi.

“Beyni besleyen yiyecekler tüketin”
Sınav sırasında beyni besleyecek yiyeceklerin çok önemli olduğuna vurgu yapan Üyesi Prof. Dr. Birol Saygı; sebzeler ve baklagiller/fasulye, meyve, tahıl (tahıl gıdaları) ekseriyetle kepekli ve/veya yüksek tahıl çeşitleri, yağsız et ve et alternatifleri ile süt, yoğurt, peynir (ekseriyetle yağı azaltılmış) yiyeceklerin tüketilmesi gerektiğine dikkat çekti.

“Kahvaltınızı mutlaka yapın”
Metabolizmanın sağlıklı çalışması bakımından kahvaltı yapılmasının doğru bir önemli olduğu söyleyen Prof. Dr. Saygı, “Metabolizmanızı başlatmak için kahvaltı yapınız, öğle yemeği yerken etrafta dolaşınız ve gerininiz, akşam yemeğinden önce biraz egzersiz yapınız. Öğünlerinize mutlaka şunlara yer verin; yarım tabak dolusu sebze, tabak karbonhidrat ve tabak protein. Sizi tok ve odaklanmış tutmak için öğünlerinize dahil edebileceğiniz bazı yiyecek örneklerimiz var. Bu önerilere göre hareket etmek çok sağlıklı olacaktır. Tam tahıllı ekmek, bulgur gibi tam tahıllar gibi Patates ve kabak gibi karbonhidrat porsiyonunuzun bir parçası olarak nişastalı sebzeleri de ekleyebilirsiniz. Protein açısından zengin Tavuk, hindi, balık ve yağsız kırmızı et gibi yağsız etler (az yağlı etler) tüketmelisiniz. Her tür sebze yani nişastalı olmayan sebzelerden daha fazlasını seçiniz” dedi.

“Atıştırmalık yiyecekler önemli”
Alanya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Saygı, toplum dilinde atıştırmalık olarak nitelendirilen yiyeceklerin tüketilmesinin önemli olduğuna vurgu yaptı. “Sağlıklı öğünler ve atıştırmalıklar, beyin fonksiyonunu destekleyen, yavaş ve sürekli glikoz salınımı sağlayan ve bağırsak mikrobiyomunuzu ve bağırsak-beyin ekseninizi destekleyen dirençli nişasta açısından zengin besinlerle doludur. Güne mahallede, sahilde veya yerel parkınızın çevresinde tempolu bir yürüyüşle başlayın” diyen Prof. Dr. Saygı, şu ifadelerle bilgilendirmelerine devam etti:
“Stresli ve/veya endişeli hissettiğimizde, cips, şeker veya kurabiye gibi tatlı veya tuzlu bir şeye ihtiyacımız olduğunu hissedebiliriz. Yüksek miktarda şeker ve tuz yemek, yalnızca boş kalori sağlamakla kalmaz (besleyici kalori içermez), aynı zamanda kısa süre sonra kendinizi acıkmış hissetmenize de neden olur. Kan şekerinizi ve enerji seviyenizi sabit tutmak için bir şeyler atıştırmak için çalışma molaları planlayınız. Karbonhidratlar beyninizin tercih ettiği enerji kaynağıdır, ancak karbonhidratın kalitesi önemlidir. Kalıcı enerji için tam tahıllar, meyveler ve sebzeler gibi lif içeren atıştırmalıklar yiyiniz. Bu hem daha uzun süre tok kalmanızı sağlayacaktır. Meşgul olduğunuzda, mutfakta sakladığınız yiyecekleri almak kolaydır. Bu nedenle besleyici ve kullanışlı yiyecekleri mutfakta bulundurun. Bunlara taze meyveler, çiğ sebzeler, kabuklu kuruyemişler, peynir, yoğurt, az şekerli, yüksek lifli kahvaltılık tahıllar, patlamış mısır (yağlı değil) ve konserve ton balığı dahildir. Öğünleriniz 4 veya daha fazla saat arayla olduğunda bir atıştırmalık ekleyiniz.”

Aşırı kafein tüketimine dikkat
Gün içinde alınması gereken kafein miktarının sınırlanması gerektiğini söyleyen Saygı, yoğun kafein alımının vücutta gerginlik ve endişe gibi hislere neden olabileceğini söyledi. Bu neden daha az kafein tüketilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Saygı, “Bir yığın çalışma notunu bitirmek için kafein mi arıyorsunuz? Kafein size kısa bir süre için enerji artışı sağlarken, daha sonra gergin ve/veya endişeli hissetmenize neden olabilir. Ayrıca, vücudunuzun ne kadar kafeini tolere edebileceğine bağlı olarak, mide rahatsızlığı ve uykusuzluk yaşayabilirsiniz. Kafein tüketmeyi seçerseniz, gün içinde alımınızı sınırlayınız. Bunun yerine su, maden suyu, bitki çayları veya kafeinsiz kahveyi seçiniz. Sınavdan önce yeterince dinlenmek istediğinizi ve yüksek miktarda kafein alımının sınavdan önceki gece uyuyamamanızın nedeni olabileceğini unutmayınız” diye konuştu.

"Günde 1,5 litre su içmeliyiz"
Gastronomi ve Mutfak Sanatları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Saygı, öğrencilere son olarak günde 1,5 litre suç içmelerini önerdi. Düzenli su içilmesinin beyni nemlendirdiğini aktaran Saygı, “Günde en az 1,5 litre su içmeliyiz, ancak çoğu zaman özellikle meşgul olduğumuz zamanlarda su içmeyi unutuyoruz. Susuzluk üzerimize sinsice yaklaşabilir ve susuzluktan dolayı başımız dönebilir ve hatta baş ağrıları yaşayabiliriz. Bir su şişesi taşımak, muhtemelen gün boyunca su şişesini doldurma ihtiyacı hissedeceğiniz için su içmeyi hatırlatabilir. Sade su tipik olarak vücudunuzun sulu kalmasının en iyi yolu olsa da sıvı alımınızı artırmak için aşağıdaki seçenekleri göz önünde bulundurunuz. Soyunuza taze kesilmiş meyveler, sebzeler veya otlar ekleyiniz. Örneğin salatalık, portakal, limon, nane yaprakları ekleyin. Narenciye (limon, portakal, greyfurt) ile tatlandırılmış saf, şekersiz demlenmiş buzlu çayı deneyin. Meyve ve sebzeler su ile doludur ve sıvı alımını artırmanıza yardımcı olabilirler. Bunlar kavun, salatalık, narenciye, kereviz içerir. Meşgul olduğumuzda uykuya öncelik vermek zordur, ancak yeterince uyumamak sizi sinirli yapabilir çünkü elinizden gelenin en iyisini hissetmiyorsunuz. Uyku kalitesi ve miktarı sınav haftasında ve tüm akademik yıl boyunca önemlidir. Her gece 7-9 saatten az uyumak sizi daha az uyanık ve zayıflamış bir bağışıklık sistemi riski altında bırakabilir” sözlerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.05 15:59:22
Son Düzenlenme Tarihi :





Muhtarların arkasına SIĞINAN BAŞKAN !

1980 yılında Milliyet Gazetesi’nde GAZETECİLİK mesleğine adım attığım ilk günden itibaren bugüne kadar ki süreçte çok başkan gördüm. Gördüm derken resimlerde ya da yolda falan değil...Düzenledikleri basın toplantılarında, çalıştığım gazete ya da gazetelerimi ziyaretlerinde, toplantılarda, vatandaşı dinlerlerken, esnafları dolaşırken, meclis toplantılarında.

    Bir örnek vereyim, İYİ Parti’den. Bugünün milletvekili Hasan Subaşı 1989 yılında belediye başkanı olduğu zaman kendi özel Renault marka aracı ile gerçekleştirdiği ev ziyaretlerinin birini Yüksekalan Mahallesi’nde gerçekleştirmiş ve o ziyarette gazeteci olarak ta sadece ben bulunmuş ve ziyareti haber yapmıştım. Rahmetli Yener Ulusoy’un aday olduğu süreçte seçim çalışmalarını gazeteci bir arkadaşımın babası yürütürken ben GAZETECİ’ydim. Sırasıyla yine rahmetli Metin Kasapoğlu, Bekir Kumbul, Menderes Türel ve  Mustafa Akaydın döneminde de aktif olarak bu mesleği yapıyordum, şimdi ki başkan Muhittin Böcek döneminde de yapmaya devam ediyorum.
    Antalya, büyükşehir statüsünü kazanınca merkezde beş ilçe belediyesi kurulmuş ve ben ilk başkanlarından son başkanlarına kadar gazeteci olarak onlarla birlikte çalışma (habercilik açısından) imkanı olmuştur, olmaya da devam ediyor.
    Elmalı’da bile Hüseyin İnce, Hüseyin Altıntaş,  rahmetli Hüseyin Yapıcı ve Ümit Öztekin  dönemlerinde gazeteci olarak onlarla tanışma, görüşme, toplantılarına katılma imkanı bulmuşumdur, onları aileleri kadar yakın tanımışımdır.
    Ama onca tanıdığım başkandan hiçbirini bir kişinin, bir kurumun arkasına sığındığını görmemişimdir. Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk,  muhtarların arkasına sığınan bir başkan olarak tarihe geçmiştir, hayırlı olsun.

******
    Gazeteciliğin ilk kuralı cesaretli olmaktır.
    Çünkü eleştirdiğiniz, yanlışlarını kamuoyuna duyurduğunuz, beceriksizliklerini gün ışığına çıkardığınız  kişi ve kurumlardan hiçbir zaman olumlu tepki almazsınız, çoğu zamanda hedef tahtası haline getirilirsiniz. 
    En yakın bir örnek ;Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk. 
    2 Ekim 2019 günü sosyal medya hesaplarımızdan önce “Karapınar’da Mangal Partisi mi ?”, ardından “Hem de eşli” ve son olarak ta “Öğretmenevi’nde ciğer ziyafeti mi ?” paylaşımlarında bulundum.
    İsim vermedim.
    Meğer o mangal partisine eşiyle katılan tek kişi Halil Öztürk’müş.
    Kendisine de ifade ettim, “bana telefon açan Elmalı protokolünün eşleriyle orada olduğunu söyledi, ben ne senin, ne de kimlerin katıldığını bilmiyorum. Bana sakin bir dille Erkin oraya eşiyle katılan sadece bendim deseydin, isim vermeme rağmen yine de senden özür dilerdim” dememe rağmen...
    Bir meclis toplantısı öncesi...
    Kapıyı kapattırdı...
    Meclis salonunda bulunan ve görüntü alınan kameranın da kapatılmasını istedi..
    Hışımla yerinden kalktı...
    Yanıma gelip, bağırıp çağırmaya başladı.
    Hakaretlerde bulundu.
    Beni belediyeye sokmamakla tehdit etti..
    Hatta daha da ileri giderek “bundan sonra görüşürüz” dedi..
    Mehmet Çetin araya girdi, Öztürk’ü yanımdan uzaklaştırdı, onu ve beni sakinleştirmeye çalıştı.
    Bir başka zaman “ hadi gir bakalım girebilirsen belediye” ifadesini de kullandı.
    Peki ne mi oldu ? Bu tehditvari konuşmanın gerçekleşmesinden sonraki ilk belediye meclis toplantısını izlemek üzere TEK BAŞIMA Elmalı Belediyesi’ndeydim.

******
    Muhtarlar konusuna gelince... 
    Kıbrıs gezisini eleştirdim ama gezi güncelliğini kaybettiği için ısıtıp birileri önüme getirmedikten sonra da gazeteme  taşımıyorum.. 
    Hemen belirteyim Kıbrıs gezisi ile yazdıklarıma, eleştirilerime 60 muhtardan sadece 4’ü yorum yaptı.  Bunlardan biri “ gazetecisin elbette eleştireceksin, sözüm sana değildi” dedi. Birisi çok kızgındı,  konuştuk niye tepki gösterdiğini anlattı sonuçta bugün kendisiyle yakın iki dost olduk...
    İki muhtarın sosyal medyadan yaptığı yorumlara ise cevap vermedim.
******
    Muhtarlar Derneği’ne tahsis edilecek yer ile ilgili ise eleştirdiğim konu tahsis değil, tahsisin zamanlamasıydı.  Halil  Öztürk’e “Madem tahsis edecektin, o halde neden sözkonusu yeri önceden ihaleye çıkardın, belediyenin kasasından az da olsa fazla para çıkmasına sebep oldun ?” diye sordum.
    Böyle bir tahsise karşı olmak mümkün mü ?
    Nitekim yazımda Muhtarlar Derneği’nin Elmalı’nın ilk STK’sı olduğunu belirterek tahsis edilen yeni yerlerinin hayırlı olması temennisinde bulundum.
    Başkan Salih Ergül yazımın bu bölümünü atlamış ...
    Halil Öztürk aklı sıra beni muhtarlarla karşı karşıya getirecek. Üstelik birde beni kışkırtıyor. Neymiş, cesaret edip meclis toplantısına katılmamışım.
    Halbuki unutmuş olsa gerek; Kıbrıs gezisi eleştirilerimin hemen sonrasında gerçekleşen ve muhtarların bu gezi sebebiyle başkana plaket verdiği meclis toplantısını yerinde takip etmiştim... 
    Meclis toplantısının bitiminde Muhtarlar Derneği’nin çiçeği burnunda Başkanı Salih Ergül’ü aradım, haziran ayı toplantısının yapıldığı derme çatma salonda bende olsaydım sizin yani  muhtarların sözlü ya da filli saldırılarına mı maruz kalacaktım? diye sordum.
    Olur mu öyle dedi...
    Olmayacağını ben de biliyorum. 
    Bu arada Halil Öztürk bilmiyor,  benden öğrensin. Muhtarlar Derneğinin mevcut hizmet binası İkiz Kule altında bulunuyordu ve Hüseyin Altıntaş döneminde tahsis edilmişti.

******
    Neymiş şimdiye kadar şahsına yöneltilen hiçbir yazıdan, ne gazeteden, ne televizyondan ne etkilenmiş, ne de cevap vermiş... 
    Veremezsin ki...Şahsınla ilgili ya da şahsının başında olduğu belediye ile ilgili gazetemde yayınladığım, sosyal medyada paylaştığım haber, eleştiri, köşe yazım, hepsi belgeye dayalı, dolayısıyla gerçeklik payı yüzde 100. 
    Gerçek olan bir şeye yalan diyemezsin, biliyorsun dediğin an bu kez belgeleriyle yazarım.
    Bu arada kin tutmuyormuş. Bunu ayrı bir zamanda değerlendireceğim, özelikle bana karşı nasıl kin güttüğünü ispatlarıyla  kamuoyuna sunacağım. 
******
    Bana soru soruyor: Elmalı’ya ne hizmet ettin ?  ve ardından da ekliyor  “Para karşılığında ne aldınız, ne sattınız ? Hangi yazıları yazdınız ?
     Elmalıların yeri geldi dili, yeri geldi gözü oldum. Onların sorunlarından başta sen olmak üzere ilgili kişi ve kurumların haberdar olmasını ve bu sorunların çözümlenmesini sağladım, sağlamaya da devam ediyorum.
    Yetmez mi ?

*******
    Ne demiştin, makamda üzerime yürürken....
    “Sen ilan için bana gelirsin”
    Çok şükür başkan koltuğuna oturduğun ilk günden bugüne kadar ki zaman diliminde başta bu konu olmak üzere bir kez bile kapısını çalmadım, telefon açmadım, araya adam koymadım.
    Demek ki neymiş, para için yazı yazmıyormuşum...
    Peki sen haberleri ve anketlerini hangi gazeteye, televizyona/televizyonlara ya da birilerine kaç para ilan ya da başka adlarla para ödeyerek yaptırdın/yazdırdın ?  

     * Erkin ÖZGÜNSÜR


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.06.05 22:47:20
Son Düzenlenme Tarihi :