SON DAKİKA

logo

Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanından ’Titan’ açıklaması

Titanic’in enkazını ziyaret etmek isteyen milyarderleri taşıyan deniz aracı Titan’ın Atlas Okyanusu’nda kaybolması konusunda açıklamalarda bulunan Emekli Albay Önder Küçükbozbaş, "Bir denizaltının batabilmesi için sızdırmazlığını kaybetmiş olması, yangın ya da patlama gibi bir olayın oluşması gere..

Titanic’in enkazını ziyaret etmek isteyen milyarderleri taşıyan deniz aracı Titan’ın Atlas Okyanusu’nda kaybolması konusunda açıklamalarda bulunan Emekli Albay Önder Küçükbozbaş, "Bir denizaltının batabilmesi için sızdırmazlığını kaybetmiş olması, yangın ya da patlama gibi bir olayın oluşması gerekir. Benim şahsi fikrim sızdırmazlığı ile ilgili bir sorun yaşadığını değerlendiriyorum. Batan denizaltı 4 bin metre test derinliği ile imal edilmiş. Bu nedenle 2 ya da 3 bin metreden daha fazla dibe inmemesi gerekiyordu. Sızdırmazlık kaybetmesi ihtimali bu aşamada daha ön plana çıkıyor" dedi.
Antalya’nın Alanya ilçesinde turistik hedefli Nemo Primeroo adlı denizaltının kaptanı, Deniz Kuvvetlerinde uzun süre görev yapan Emekli Albay Önder Küçükbozbaş ve emekli Seyir Astsubayı Alpay Dalgıç, Titan denizaltısının batma nedenleri hakkında açıklamalarda bulundu. 19 yıl Deniz Kuvvetleri’nde denizaltı komutanlığı görevlerinde bulunduğunu söyleyen Emekli Albay Önder Küçükbozbaş, yaşanan olayın üzücü olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: "Bu denizaltı keşif araştırma denizaltısı. Bizim Alanya’da şu anda kullandığımız denizaltı ise turistik hedefli. Bu denizaltının maksimum dalış derinliği 100 metre. Batan denizaltı ise maksimum 4 bin metreye kadar dalabilir. Bildiğiniz gibi Titanic gemisi 3 bin 800 metrelerde battı."

“Maksimum seviyeye dalmak büyük risk”
Denizaltıların imalat esnasında yetkili kurumlarca ne kadar derinliğe kadar dalabilir diye incelendiğine dikkat çeken Küçükbozbaş, "Bir denizaltının batabilmesi için sızdırmazlığını kaybetmiş olması yangın ya da patlama gibi bir olayın oluşması gerekir. Benim şahsi fikrim sızdırmazlığı ile ilgili bir sorun yaşadığını değerlendiriyorum. Şöyle örnek verebilirim arkamda bulunan denizaltı 100 metreye kadar dalabilir. Biz ise bu turistik denizaltı olduğu için imalat derinliğinin üçte biri olan 30 ile 35 metreye dalıyoruz. Batan denizaltı ise 4 bin metre test derinliği ile imal edilmiş. Bu nedenle 2 ya da 3 bin metreden daha fazla dibe inmemesi gerekiyordu. Sızdırmazlık kaybetmesi ihtimali bu aşamada daha ön plana çıkıyor" dedi.

"4 bin metreye dalarak büyük risk almışlar"
24 yıl denizaltılarda seyir astsubaylığı görevi yapan Alper Dalgıç ise denizaltıların maksimum dalış derinliğinin yüzde 60’ından daha derine inmemesi gerektiğini vurguladı. Dalgıç, "Eğer buna uyulmazsa enteresan kazalar olabilir. Titan denizaltısı için maksimum derinlik test aşamasında 4 bin metre olarak belirlenmiş. Eğer maksimum derinlik 7 ya da 8 bin metre olarak belirlenmiş olsaydı 4 bin metreye dalmasında herhangi bir risk olmazdı. Bu aşamada 4 bin metre büyük risk ve her türlü kazaya açık durumda imiş denizaltı. Bizim Alanya’da turistik hedefli kullandığımız tekne 100 metre dalış derinliği olmasına rağmen 30 ila 35 metreden aşağıya risk olur diye dalmıyoruz. Ayrıca dalış esnasında önde ve arkada birer dalgıç bulunmakta. Her ihtimale karşı yine 2’şer adet dev hava balonları var. Tehlike anında altta bulunan ağırlık kurşunları da denizaltının içinden bir kol ile bırakılabiliyor. O zaman denizaltı otomatik olarak kendiliğinden su üzerine çıkabilir" şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.25 13:49:45
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Fıstık çamı ekonomiye katkı sağlıyor

Türü tanımlayan Latince ad, “pinea", Latince bir sıfat olup çamlarda “dişiliği" ifade etmektedir. Dişi kozalaklarından dolayı bu isim verilmiştir.
Yayılışı, Morfolojik ve Botanik Özellikleri
Vatanı Portekiz'den Anadolu'ya kadar tüm Akdeniz sahil kesimleridir. Türkiye'de Artvin, Trabzon, Bartın, Bursa, İzmir, Aydın, Muğla, Antalya, Kahramanmaraş illerinde doğal yayılışı bulunur. Türün yayılış alanı tipik Akdeniz İklimi etkisinde olan alanlar olup deniz seviyesinden 600 m'ye kadar bir yükselti kuşağında doğal yetişirler. Asıl yayılış alanı olan Ege ve Akdeniz Bölgeleri dışında, Karadeniz Bölgesi'nde iki farklı alanda yerel yayılışı vardır. Bu alanlarda da Akdeniz İklim tipine benzer bir iklim hâkimdir.
25 (-30) m'ye kadar boy ve 1,5 m çap yapabilen bir ağaçtır. Tepe tacı çok geniş, yayılmış ve hafif kubbemsidir. Çok sayıda inceden kalına değişen, yatay ve yukarı doğru uzanan dalların oluşturduğu tepe tacı uçlarda çok sayıda yaprakla sonlanır. Şemsiye şeklindeki tepe yapısı ile diğer çam türlerinden kolaylıkla ayırt edilebilmektedir. 
Gövde düzgün, kırmızımtırak-gri renkli ve kalın olan kabuğu düzensiz ve derin çatlaklıdır. Sürgünleri sarımsı-kahverengiden grimsi-kahverengiye kadar değişiklik gösterir; tüysüz ve yaprakların tabanı pütürlüdür. 
Tomurcuklar 6-12 mm uzunluğunda ve reçinesizdir. Reçinesiz tomurcuklar sivri, yumurta biçimindedir ve tomurcuk pullarının uçları geriye doğru kıvrılmıştır. 10 – 15 cm uzunluğundaki iğne yapraklar parlak açık yeşil renktedir, kenarları dişlidir. 
İğne yaprakları ikili olarak bulunur ve her biri (6-) 8-16 (-20) cm uzunluğunda, kalın, kenarları ince dişli, sert ve hafifçe dönük, ama iğne gibi batıcı değildir; ömrü (2-) 3 (-4) yıldır, mavimsi yeşilden parlak yeşile kadar değişen renklerdedir. Her yaprağın her iki yüzünde de çok sayıda stoma bulunmaktadır. Yaprakların dip tarafını saran glaf (kın) 10 – 12 mm uzunluğunda ve açık esmer renklidir. Kozalak (6-) 8-12 (-15) cm uzunluğunda, yumurtamsı küre şeklinde, 50-100 tohum taşıyan, olgunlaşmadan önce yeşil; olgunlaştığında parlak, hafifçe kırmızımsı-kahverengidir. 2-3 yılda olgunlaşır ve olgunlaştığında tohumlarını dağıtmak için genişçe açılır; kısa saplıdır. Kozalak pulları geniş, kürek şeklinde, kalkan 5-6 kenarlı ve pervazlıdır. Göbek (umbo) büyüktür, düzdür ve bir kanal/oluk tarafından çevrelenmiştir. 
Bu çam türünün tohumları çok büyük (1,5 – 2 cm), buna karşılık gayet küçük ve ince bir kanat artığı vardır. Tohumun üst yüzü koyu morumsu-kahverengi bir toz ile örtülüdür. Tohumları halk arasında “Çam Fıstığı" olarak bilinir. Bu çam türünün esas ürünü odunu değil, yenen yağlı tohumlarıdır.
* HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.09 13:43:26
Son Düzenlenme Tarihi :





Hatay’da depremde zarar gören kilisede güçlendirme çalışmaları başladı

Hatay’da 6 Şubat depremlerinde zarar gören İskenderun Aziz Nikola Rum Ortodoks Kilisesi’nde güçlendirme çalışmaları başladı.
İskenderun ilçesinde Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Aziz Nikola Rum Ortodoks Kilisesi’nde güçlendirme çalışmalarına start verildi. 1860’lı yıllarda ibadete açılan ve 1872 yılında Hatay’da meydana gelen yıkıcı depremde hasar gören ve 1876 yılında tekrar ibadete açılan kilise, 6 Şubat depremlerinde büyük zarar gördü. Kilisenin çan kuleleri hasarlı olduğu için tedbir maksatlı yerinden söküldü. Yapılan çalışmalar yoldan geçen vatandaşlar tarafından da ilgiyle izlendi.
İskenderun Rum Ortodoks Kilisesi Fukara Vakfı Başkanı Cem Teymur yaptığı açıklamada, “Kilisemizde güçlendirme çalışmaları yapılıyor ve iki adet tehlike arz eden çan kulesinin söküm işlemlerini yapıyoruz. Hatay Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulunun izni ile yapıyoruz. Bu çalışmalar sadece bir ön tedbir. Daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığımızın onayları ile restorasyon çalışmalarına başlayacağız” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.10 16:32:02
Son Düzenlenme Tarihi :