SON DAKİKA

logo

Yunanistan'dan Kaş'a yüzecekler

Dünyanın en popüler tatil destinasyonlarından biri olan, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan, turistlerin vazgeçilmez adresi Kaş, 25 Haziran Pazar günü yüzlerce yüzücüyü ağırlamaya hazırlanıyor.
Bu yıl 17. kez “Barış ve Dostluk” sloganıyla, her yıl olduğu gibi Uluslararası Likya Kaş Kültür Sanat Festivali’nin sonunda düzenlenecek eşsiz yarış için binlerce deniz tutkunu Kaş’a geliyor. 25 Haziran Pazar günü start verilecek yarış için dünyanın dört bir yanından yüzücüler, Akdeniz’in masmavi denizinde kulaç atacak.
Hayata geçirdiği spor organizasyonlarıyla bugüne kadar yüzlerce uluslararası sporcuyu ülkemizde buluşturan Rossist Event tarafından düzenlenen yarışın heyecanı tüm Akdeniz’i kaplamış durumda. 16 ülkeden Akdeniz’in berrak sularında akıntıya karşı mücadele etmek için gelecek 193 sporcu, komşu ülke Yunanistan’a en yakın kara parçası olan Megisti/Meis Adası’ndan gözde tatil merkezi Kaş’a yüzecek. Yarışta dünyada bir ilk gerçekleşecek ve down sendromlu özel bir sporcu yarışacak. Emrah Gökhan Kotan dünyada ilk kez 7 kilometre yüzerek bir ilki gerçekleştirecek. Kendisine Emre Deliveli eşlik edecek. 
25 Haziran Pazar günü saat 09.00’da başlayacak eşsiz yarış, 7 kilometrelik parkuruyla tüm sporseverleri iklimi, masmavi koyları, tarihi ve kültürel mirası, paha biçilemez güzelliğiyle ünlü Kaş’a davet ediyor.
Akdeniz’in akvaryum gibi denizine ev sahipliği yapacak Megisti Kaş Swim Race, Kaş Belediyesi ve Radisson Blu Hotel Kaş ana sponsorluğunda, T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kaş Kaymakamlığı, Türkiye Yüzme Federasyonu ve Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin destekleriyle, MK Group co-sponsorluğunda MEKVIN Hotels konaklama sponsorluğunda 25 Haziran Pazar günü yapılacak.
Yarışın basın toplantısı Radisson Blu Hotel Kaş’ta düzenlendi
Ülkemiz’in yetiştirdiği dünyaca ünlü rekortmen sporcuların da yer aldığı Megisti Kaş Swim Race’in basın toplantısı, yarışın ana sporlarından olan Radisson Blu Hotel Kaş’ta yoğun ilgiyle birlikte gerçekleşti.
Basın toplantısına Kaş Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş, MK Group İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Gürsoy, 2005 yılında yarışı hayata geçiren Turizmci Ufuk Güven, Elit yüzücüler Sera Sayar Yakimoviç, Ruso Yakimoviç, Ahmet Nakkaş, Yarış Direktörü ve Rossist Event Kurucusu Polat Dede katıldı.
Dostluk ve barışa atılan kulaçların ne kadar kıymetli olduğundan bahseden Kaş Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş; “Kıymetli basın mensupları, basın toplantımız hayırlı olsun. 24. kez düzenlediğimiz Likya Kaş Festivali’mizin açılışını gerçekleştirdik. 3 gün sürecek festival kapsamında en önemli faaliyetlerimizden biri de Yunanistan’dan Kaş’a yüzme yarışı… 
Megisti Kaş Swim Race Yüzme Yarışı festivalimizi uluslararası bir noktaya taşıyor ve bizi her sene heyecanlandırıyor. Toplumlar birbiriyle spor sanat ve etkinliklerle kaynaşıyor. Biz de Kaş Belediyesi olarak buna vesile oluyoruz. Meis ve Kaş arasında geçmişten bugüne güzel bir dostluk var. Bu ilişkilerin güçlenmesine de bu tarz etkinlikler vesile oluyor. Sporcularımız barış ve dostluk için kulaç atacaklar. Bu kulaçların dostluğa barışa ve kardeşliğe vesile olmasını istiyorum. Kaş’ın kapısı herkese açık, Kaş’ın tarihi ve doğal güzelliklerine tanık olmaya herkesi davet ediyorum. Bu etkinliğin başlamasına vesile olan tüm dostlarımıza ve paydaşlarımıza teşekkür ediyor ve tüm sporcularımıza kolaylıklar diliyorum” dedi.
MK Group İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Gürsoy ise yarışla ilgili düşüncelerini şu sözlerle ifade etti: “Değerli basın mensupları hepiniz hoş geldiniz. Burada destansı bir yarışa tanıklık edeceğiz. Bu özel yarış Türkiye’nin en gözde yerlerinden biri olan Kaş’ta yapılacak. Aileden Kaş’lı biri olarak böyle bir organizasyona katkı verebilmek benim için çok önemli. Sizleri burada buluşturmak ve iki ülkeyi bir araya getirmek bizim için gurur verici. MK Group ve Raddison Blu Hotel Kaş ailesi olarak Kaş’ın daha güzel ve kaliteli olması bir hale gelmesinde tüm desteklerimizi vereceğimizi söylemek isterim.”
Elit Atlet Sera Sayar Yakimoviç; “Bu benim ilk Meis adasından yüzüşüm olacak. Ben aslında İronman sporcusuyum ve ilk kez 7 km yüzeceğim. Daha önce yüzdüğüm açık deniz yarışlarda zorlu hava koşullarıyla da karşılaştım. Şimdi burada Kaş’ın güzel denizinde yüzmek beni çok heyecanlandırıyor” dedi.
Milli Sporcusu Ahmet Nakkaş; “Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. 1984 olimpiyatlarında milli bir sporcu oldum. Sayısız şekilde, tüm dünyada ülkemizi temsil ettim. Spor ruh işidir ve ruhu ortaya koyduğunuzda sonuçları güzel oluyor. Sporun birleştirici gücü Yunanistan ve Türkiye dostluğu açısından da oldukça önemli. Tüm sporcu arkadaşlarıma başarılar diliyorum” dedi.
2005 yılında yarışı hayata geçiren Turizmci Ufuk Güven; “İlk yarışımızda 37 kişiyi zor bulmuştuk. Bir pazar sabahı harika bir günde Yunanistan’a geçtik. Sonra Meis Belediye Başkanı geldi ve bir pencereden Zeki Müre’nin şarkısını çaldılar, akabinde yarışa başladık. Yunanistan’la dostluğumuz bu kadar güçlü ve özel. İlk yarışımızda 37 kişiyle başladık ve şimdi 193 kişiye ulaştık. Bu bizim için de oldukça gurur verici. Burada en büyük görevi üstlenen yarışmacılara başarılar diliyorum” dedi.
Yarış Direktörü ve Rossist Event Kurucusu Polat Dede ise yarışla ilgili düşüncelerini şu sözlerle paylaştı: “Değerli başkanım değerli müdürüm değerli elit atletlerimiz… 2005 senesinde “Kaş’tan Meis adasına yüzülür mü?” sorusuyla başlayan maceramız Likya Kaş Festivali kapsamında bu sene 17. Kez düzenleniyor. 16 ülkeden 193 sporcuyu ağırladığımız bu güzel yarışımızda bize destek veren tüm paydaş ve destekçilerimize çok teşekkür ederiz. Bu yarışı dünyanın en iyilerinden bir tanesi haline getirmeyi her zaman çok istedim ve her sene başvuru kontenjanını doldurup Kaş’ı ve ülkemizi dünyaya tanıtmak için çalışacağız. Daha fazla sporcuya ev sahipliği yaparak Kaş’ın güzelliklerini göstermeyi çok istiyoruz. Tüm sporcularımıza başarılar dilemek istiyoruz.”
16 ülkeden 193 sporcu Kaş’ta buluşuyor
Bu yıl 17.’si düzenlenecek olan Megisti Kaş Swim Race’e tüm dünyadan izleyiciler ve sporcular akın etti. “Barış ve Dostluk” mottosuyla gerçekleştirilecek yarışta 16 ülkeden yüzlerce sporcu Akdeniz’in serin sularında dalgaların peşinde mücadele edecek. Türkiye, Yunanistan, ABD, İngiltere ve Avustralya başta olmak üzere Afganistan, Bosna – Hersek, Fransa, Gürcistan, Hollanda, İrlanda, İspanya, İtalya, Japonya, Makedonya ve Rusya ile birlikte toplam 16 ülkeden gelecek 193 sporcu, Kaş’ın benzersiz manzarasında, tarih öncesi medeniyetlerin kalıntılarında Megisti Adası’ndan Kaş’a kulaç atacak.
20 yaşından 76 yaşına herkes “Barış ve Dostluk” için Kaş’ta
Disiplin, konsantrasyon, özveri ve çok daha fazlasını gerektiren yarışta sporcuları 7 kilometrelik zor bir parkur bekliyor. Erken saatlerde başlayacak olan yarışa katılacak olan sporcuların 136’sı erkek, 57’si kadın. Akdeniz’in serin sularında akıntıya karşı kıran kırana geçecek yarışın yaş dağılımı ise şöyle: 18-24, 25-29, 30-34, 35-39, 40,44, 45-49, 50-54, 55-59, 60-64, 65-69, 70+.
* HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.25 14:30:39
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya Valisi Şahin göreve başladı, ayağının tozuyla deprem tedbirlerine dikkat çekti

Antalya Valisi Hulusi Şahin, deprem bölgesinden geldiğini hatırlatarak, “Deprem yönünden tüm yapıların güçlendirilmesi son derece aciliyet arz eden bir konudur. Bu konuda Antalya kendini bu işten azade zannetmesin. Depremin ne zaman nerede kime geleceğini bilemeyiz. Antalya bugün deprem bölgesi de..

Antalya Valisi Hulusi Şahin, deprem bölgesinden geldiğini hatırlatarak, “Deprem yönünden tüm yapıların güçlendirilmesi son derece aciliyet arz eden bir konudur. Bu konuda Antalya kendini bu işten azade zannetmesin. Depremin ne zaman nerede kime geleceğini bilemeyiz. Antalya bugün deprem bölgesi değilmiş gibi gözüküyor ama yarın ne olacağını bilemeyiz. Sadece mevzu deprem değil bu şehir, yangın, sel, fırtına benzeri afetler oluyor. Biz tüm afetler için hazır olmalıyız" dedi.
Malatya’dan Antalya’ya atanan Vali Hulusi Şahin, Valilik Toplantı Salonu’nda kentte görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldi. Burada açıklamalarda bulunan Vali Şahin, çok zor bir gündemden çıkıp Antalya’ya geldiğini hatırlatarak, Malatya’da ve deprem bölgesinde yaraların hızla sarılacağını belirtti.
Yeni bir şehre, yeni bir başlangıca yelken açtıklarını dile getiren Şahin, “Antalya Türkiye için çok önemli bir şehir, sadece turizm anlamında değil. Türkiye’nin turizmde amiral gemisi Antalya’dır. Büyük bir döviz rezervi Türkiye’ye dahil oluyor. Antalya sadece turizmden ibaret bir şehir değil. Pek çok şeyde Antalya Türkiye birincisi. Tarımsal ürünlerde Türkiye birincisiyiz. Ticarette önemli bir yeri var, sanayide biraz geriden geliyor. Böyle değerli ve güzel bir şehirde olmak gurur vericidir. Hedefimiz öncelikle Antalya’ya katkı sağlamak, rutinin üzerine çıkabilmektir. Rutini herkes yapar; üzerine ne koyabiliriz, bu şehre ne katabiliriz? Biz olmasaydık, olmayacak bir iş yapabilir miyiz; bunun arayışı içinde olacağız. Güçlü olan yerlerimizi pekiştireceğiz, turizm tarım gibi alanlarda daha güçlü hale nasıl gelebilirizin içinde olacağız” diye konuştu.

"Karayolu ve altyapı önemli"
Uluslararası Astronomi Kongresi’nin bir sonraki durağının Antalya’nın olmasını içeren bir çalışma ile başladığının altını çizen Vali Şahin, “Antalya aday 2026 için. Bunu Antalya alabilirse yaklaşık 1 milyar dolarlık turizm kapasitesi oluşabilecek. Turizmi güneş deniz, kum üçgeninden çıkarıp daha katma değerli daha 12 aya yayılan turizm anlayışıyla yapılması için çalışacağız. Çok güçlü bir tarım var, bunu daha katma değerli ürünlerle nasıl geliştirebiliriz, bunun arayışı içinde olacağız. Sanayiyi güçlendirmenin arayışı içinde olmalıyız. Sanayide yapılacak çok iş var. Antalya’da altyapılarla ilgili yapılacak işler var. Karayolları ve arıtmalar gelir. Bu kadar güzel bir coğrafyayı kirletemeyiz. O nedenle arıtıma tüm atıklarımızın ileri biyolojik arıtmayla arıtılması gerekir. Bir master plan uzun vadeli bir proje çalışması yapmamız gerekir. Bu sadece belediyelerin konusu değildir, Türkiye’nin konusudur. Makro bir planlama gerekir” diye konuştu.

"Başa güreşen bir şehir olacağız"
İnsana dokunacak faaliyetler yapacaklarına değinen Vali Şahin, “Meslek hayatım hep eğitim hususunda özel çaba göstermekle geçti. Antalya’ya hizmet etmek istiyoruz. Antalya turizmde olduğu gibi eğitimde de Türkiye’nin amiral gemisi olabilir. Eğitim geniş bir kavram 3 yaşından yaşam boyu eğitime kadar giden büyük bir skalanda bahsediyoruz. Biz 3-5 yaş okul öncesi eğitimde, üniversite, yüksek lisans, doktora, liseye geçiş, üniversiteye geçiş verilerinde başa güreşen bir şehir olmalıyız. Bunun için özel çaba göstermeliyiz. Bu Antalya’nın tercih edileceği kaliteli nüfusun geleceği bir ortam oluşturur. Şehri büyütmek önemli ama kaliteli büyütmek daha önemlidir” ifadelerine yer verdi.

"Kurum ve daire müdürleri basına demeç verebilir"
Antalya’da hep beraber yöneteceklerini dile getiren Vali Şahin, katılımcı bir idare anlayışıyla çalışacaklarını, şeffaf ve hesap verebilir olacaklarını kaydetti. Yetkileri kullanırken kıskanç olmayacaklarını işaret eden Vali Şahin, “Daire müdürlerimiz basına demeç verebilirler, bu konunda herhangi bir kısıtlama yok. Herkes küçücük bir bilgi kırıntısını verme konusunda nasıl cimri davranır, iyi biliyorum. Bunu Antalya’da yaşamak istemiyoruz. Daire müdürlerimiz, il müdürlerimiz kamu kuruluşlarının temsilcileri rahatlıkla kendi alanlarında demeç verebilirler. Televizyona, gazeteye çıkabilirler. Açıklama yapabilirler, bu konunda herhangi bir kısıtlamamız olmayacak. Bilgi alışverişinde bulunacağız. Basın mensuplarıyla halkın nabzını tutabiliriz. Sahaya hakim olmak bizim çok önemli. Dağlar tepeler, ovalar hepsi bizim, hepsine gideceğiz, halkımızla beraber olacağız. Antalya’yı daha ileriye götürmenin arayışı içinde olacağız” dedi. Vali Şahin, Antalya’ya yeni bir mimariyle yarı açık ve kapalı müzenin çok yakışacağını belirterek, konunun takipçisi olacaklarını bildirdi.

"Deprem uyarısı"
Deprem bölgesinden geldiğini hatırlatan Vali Şahin, “Deprem yönünden tüm yapıların güçlendirilmesi son derece aciliyet arz eden bir konudur. Bu konuda Antalya kendini bu işten azade zannetmesin. Depremin ne zaman nerede kime geleceğini bilemeyiz. Hiç haritalarda görünmeyen bir yerde 3 tane çok ciddi deprem oldu. Bu faylar çizilmiş ama bunlar değişebilir. Antalya bugün deprem bölgesi değilmiş gibi gözüküyor ama yarın ne olacağını bilemeyiz. Sadece mevzu deprem değil bu şehir, yangın, sel, fırtına benzeri afetler oluyor. Biz tüm afetler için hazır olmalıyız. Bu hazırlıkta öncelikle bina kapasitelerinin sağlamlığıyla başlar. Devletin yurtları sağlam, özel yurtlarda bu kriterleri sağlamayan varsa kapatırız. Kimsenin gözünün yaşına bakmayız. Süre veririz, tedbirleri almayan güçlendirmeyi yapmazsa kapatılması şarttır. Bu konuda taviz yok. Herkeste hazırlığını ona göre yapsın. Eğitimle uzaktan yakından ilgili tüm kuruluşların mevzuata uygun ruhsatlandırılması ve denetlenmesi gerekir. Çocuklarımız emanet ettiğimiz yerleri bilmeliyiz. Bunları takip edeceğiz, taviz yok” diye konuştu.

"İkili eğitim"
Antalya’da halen ikili eğitim olduğunu aktaran Vali Şahin, “İkili eğitim olan yerde öğle yemeğinden bahsedemeyiz. Önce ikili eğitimi bitireceğiz. Normal eğitime geçeceğiz, sonra öğlen yemekleriniz konuşacağız. Olması gereken eğitim sabah başlayan makul en az 15 dakika teneffüsleri olandır. Eğer teneffüs yeterli olmazsa çocuk bir sonraki derse konsantre olamıyor. Öğlen yemek yenen, öğleden sonra dersin başladığı, sosyal ve sportif etkinliklerin yaygın şekilde olduğu, çocuğun sadece eğitim almadığı sosyalleştiği mutlu olduğu okullar üretmemiz gerekir. Bütün mücadelemiz bunun üzerine olacak çalışacağız” dedi.

"En sıcak gündemimiz olacak"
Orman yangınlarının en sıcak gündemleri olacağını vurgulayan Vali Hulusi Şahin, “Orman yangınlarını kontrol altına tutmamız gerekir. Her yere yol yapamayız. Ağaç çeşitliliği çok önemli. Bölgenin ağaçlarını kullanmak gerekir. Zümrüt yeşili ormanlarımızı kaybetmememiz gerekir. Gerekirse ormanlarımız parsel parsel kontrol edeceğiz. Ne gerekirse yapacağız, ormanlarımızın yanmasına izin vermeyeceğiz. Kentin en sıcak gündemi orman yangınlarıdır” ifadelerine yer verdi.
Vali Şahin, mermer ocakları noktasında da gerekli çalışması yapacağının müjdesini verdi.

"Daha iyisini yapacağız"
Vali Şahin, sosyal medya kullanmadığını ama valiliğin ilgili hesaplarının olduğunu bildirerek, "Antalya ile ilgili ne yapacağız. Belki hiç sorun yok, oturacak mıyız? Üzerine ne koyacağız? Bu şehri bir ileriye nasıl götüreceğiz? Turizm rakamları yeterli mi, daha iyi olmalı. Yükseleceğiz, büyüyeceğiz, gelişeceğiz. Seraların üzerine güneş enerjili sistemler kurulmalı, birim alandan daha fazla yıl on iki ay ürün üretebileceğimiz, topraksız tarım yapabileceğimiz çözümler bulmalıyız. Tarımın sorunu yok, anam babam usulünü bırakıp modern şekilde tarım yapmalıyız. Örtü altı tarımı çok önemli değerli ama üstüne eklemeliyiz. Antalya bir hususta Türkiye ortalamasının üzerinde, bizim için yeterli değil. Antalya tarımda dünyada öncü olmalıdır. Buna yönelik çalışmalıyız. Bunun altyapısı bizde var. Dünyanın en lüks otelleri bizde, tarımda da bunu başarabiliriz. İhracat yollarını aramamız gerekir" açıklamasında bulundu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.17 17:39:05
Son Düzenlenme Tarihi :





Doğa dostu ürünlerle tüm dünyanın beğenisini kazandı

Dünyanın birçok ülkesine doğa dostu ürünler ihraç eden Mersin’deki ambalaj firması, plastik ürünlere adeta savaş açtı. Tamamen geri dönüştürülebilen ürünler üreten firma, Türkiye’de de farkındalık oluşturmak istiyor. Worldpack Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Beşenk, doğa dostu ürünlerden kesinlikle vazgeçmediklerine dikkat çekerek, "Plastik ürünlerine savaş açan bir firmayız. Ürünlerimizin tamamı geri dönüştürülebilir ve sertifikalı ürünlerdir" dedi.
Dünyanın en büyük problemlerinden biri olan mikroplastik sorununa karşı 2013 yılında kurdukları fabrikayla doğa dostu ürünler üretmeye başlayan Worldpack ambalaj firması, tamamen geri dönüştürülebilir ürünleriyle Avrupa, Amerika, Kanada ve İngiltere pazarında söz sahibi konuma geldi. Türkiye’de 6 fabrikasıyla üretim yapan firma, yeni yatırımlarla da potansiyelini güçlendirme hedefinde.
Yaptıkları üretimle ilgili açıklamalarda bulunan Worldpack Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Beşenk, doğa dostu ambalajlar ürettiklerini söyledi. Çevre dostu ürünlerle müşterilerinin değerlerine değer kattıklarını belirten Beşenk, "6 farklı lokasyonda üretim yapıyoruz. Bunların her biri farklı kalemlerde kağıt ve kartondan ürünler yapıyor. Kimi tesislerimizde çanta, kimi tesislerimizde de kese kağıdı, kutu grubu ve endüstriyel ürünler üretiyoruz. 2013 yılından beri faaliyet gösteriyoruz. Yurt içi ve yurt dışı pazarlara çalışıyoruz. Şu anda ülkemizin ekonomisine katkıda bulunmak amacıyla ağırlıklı olarak ihracat yapmaya da başladık. Ürünlerimiz yurt dışında büyük beğeni topladı. Amacımız müşterilerimizin memnuniyetini daha da arttırmak" diye konuştu.

"Ürünlerimiz geri dönüştürülebilir ve sertifikalı ürünlerdir"
Üretimde hijyene çok ciddi önem verdiklerini vurgulayan Beşenk, "Ürettiğimiz ambalajların bazıları gıdayla temas ettiği için hijyen bizde birinci sırada ve kullanmış olduğumuz kağıt ürünleri tamamen yüzde yüz selülozdan üretiliyor. Ayrıca yurt dışının tamamen dikkate aldığı ürünler, geri dönüştürülebilir ve sertifikalı ürünlerdir. Biz de bu sertifikaların tamamını aldık ve ürünlerimiz geri dönüştürülebiliyor. Bu ürünlerin sürekliliğini sağlayabilmek içinde çok ciddi ithalat yapıyoruz. Çünkü Türkiye’de selüloz üretimi olmadığı için ham maddeyi mecbur yurt dışından getirtiyoruz. Gıdayla temas eden her türlü kutuyu üretebiliyoruz. Taşıma, kraft çantalar üretiyoruz. Bu da bütün dünyada beğeni topluyor. Bunların tamamını geri dönüştürülebilir kağıttan üretiyoruz. Kese kağıdını da yüzde yüz selülozdan üretiyoruz. Bu kriterlerin tamamına uyduğumuz için ürünlerimiz Avrupa’da, Amerika’da ve Kanada’da büyük beğeni topladı. Üretimimizde yapay zekayı kullanıyoruz. Müşteri odaklı çalıştığımız için bizi sektörde bir adım daha öne geçirdi" şeklinde konuştu.
Dünya genelinde çok hareketli bir sektöre sahip olduklarını kaydeden Beşenk, "Tüketim odaklı ürünler ürettiğimiz için dünyada tüketim arttığı zaman bizim üretimimiz artıyor, düştüğü zaman bizim de üretimimiz düşüyor. Özellikle çanta grubunda dünyanın çok dikkat ettiği konular var. İngiltere’de, Almanya gibi ülkeleri gerçekten domino etmiş durumdayız. Amerika’da yavaş yavaş işlerimizi büyütüyoruz. Şimdi Avrupa ve Amerika’dan sonra yönümüzü Ortadoğu’ya döndük. Özellikle Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri’nde yapılanmak istiyoruz. O bölgelerde de görüşmelerimiz devam ediyor" ifadelerini kullandı.

"Plastik ürünlerine savaş açan bir firmayız"
Doğa dostu ürünlerden kesinlikle vazgeçmediklerinin altını çizen Beşenk, "Bu doğa dostu ürünleri kendi vizyonumuzla birlikte bütün pazara çok hızlı bir şekilde yayılmasını istiyoruz. Plastik ürünlerine savaş açan bir firmayız. Onun üzerine bütün dünyada paneller düzenliyoruz, konuşmalar yapıyoruz. Türkiye’de de en büyük eksiklik aslında ambalaj bilgisi eksikliği. Çünkü insanlar ambalaj ürünleri alıyor ama bunların ne şekilde ne şartlarda üretildiğini bilmiyor. Kesinlikle insanların bu konuda bilgilendirilmesi gerekiyor. Çünkü Avrupa’da ve Amerika’da insanlar çok bilgili. Firmalar özellikle gıdayla temas eden ürünlerde kesinlikle şartları yerine getirmeyen ürünler kullanmıyorlar. Ancak Türkiye’de bazen piyasayı geziyoruz. Gördüğümüz gıdayla temas etmemesi gereken bazın ürünler gıdayla temas ediyor. Bu konuda insanları, firmaları uyarıyoruz. Gıdayla temas aldıkları ürünlerde kesinlikle gerekli belgeleri istesinler" dedi.
Fabrikalarının tam kapasite çalıştığını aktaran Beşenk, "Kağıt grubundan ortalama aylık 200 ton civarında üretim yapıyoruz. 6-7 milyon adet arasında çanta üretimimiz var. Kutu grubunda ise ortalama 75-80 konteyner üretimimiz totalde baktığınız zaman çok ciddi bir üretime sahibiz. Halen biz yatırımlarımıza devam ediyoruz. Çünkü müşterilerimiz sürekli taleplerde bulunuyorlar. Biz de bu talepleri karşılamak için çalışmalarımıza devam ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.12 18:40:41
Son Düzenlenme Tarihi :