SON DAKİKA

logo

Antalya’da arı kovanlarının yeni adresi bin 960 metre rakımlı yaylalar

Antalya’da bal üreticileri, havaların ısınmasıyla beraber arı kovanlarını yaylaya çıkarmaya başladı.
Sonbaharda yaptıkları hasadın ardından arıları sıcak bölgelere götüren üreticiler, Ağustos ayındaki ilk hasat için hazırlıklarını tamamlayıp, Akseki’nin Yaylalarına arı kovanlarını taşımaya baş..

Antalya’da bal üreticileri, havaların ısınmasıyla beraber arı kovanlarını yaylaya çıkarmaya başladı.
Sonbaharda yaptıkları hasadın ardından arıları sıcak bölgelere götüren üreticiler, Ağustos ayındaki ilk hasat için hazırlıklarını tamamlayıp, Akseki’nin Yaylalarına arı kovanlarını taşımaya başladılar. Geçen yıl ortalama bir kovandan 15 kilo bal alan arıcılar, bu yıl ikişer katlı 25-30 kilonun üzerinde bal bekliyor.
Nem oranını dengelemek için söğüt dallarından yapılan özel kovanları alçak rakımlı bölgelere bırakan arıcılar, kovanların temizliği, artan mumların çıkartılması, zayıf kovanların güçlendirilmesi gibi çalışmaları tamamlayarak, kovanları yöredeki bin 960 metre rakımlı Çimi Yaylası Kuyu mevki olmak üzere Bademli, Göktepe, Kuyucak ve Yarpuz Yaylalarına taşımaya başladı. Üretilecek bal, meşakkatli çalışmaların ardından Ağustos ayının sonlarında yapılacak hasat ile satışa sunulacak. Son bir aydan bu yana havaların oldukça yağışlı gitmesi nedeni ile arı kovanlarını yaylalara geç çıkaran arıcılar, yağışların durması ile birlikte kovanlarını bitki popülasyonunun bol olduğu bölgelere kovanlarını yerleştirdiler. Yağışlar ile doğanın canlandığını söyleyen arıcılar, bitki popülasyonunun oldukça fazla iyi olmasından dolayı bu yıl bal veriminin geçen yıla göre daha iyi olacağını söyledi.
76 yaşındaki Hüseyin Şahin, 60 yıldır arıcılık yaptığını söyledi. Arıcılık mesleğinin atalarından kaldığını söyleyen Şahin, “Arıcılık ayrı bir meslek. Bu meslek benim baba mesleğim, dede mesleğim. 50-60 yıldır bu mesleğin içerisindeyim. Bu yıl havalar çok yağışlı gitmesi nedeni ile kovanlarımızı yaylaya biraz geç çıkardık. Yağışlardan dolayı arılarımız uçamadı, çiçeklerden bal alamadı ama bundan sonra arılarımızın çok iyi bal getireceklerine inanıyoruz. Hasadımızı yaptıktan sonrada arılarımızın tekrar bakımlarını yapıp yayladan indiririz. Havaların önümüzdeki günlerde ısınması durumunda geçen yıl almış olduğumuz bal gibi yeniden bal alabiliriz” diye konuştu.
İbradı’nın Ürünlü Mahallesi’nde ata mesleği arıcılığı sürdüren Mesut Şanlı (60) ise sezon hazırlıklarını tamamlayarak kovanlarını florası çok iyi olan Akseki’nin Kuyucak Yaylası’na çıkardıklarını söyledi. Bal üreticileri olarak sezona iyi hazırlandıklarını ifade eden Şanlı, “Kovanlarımızın bakımını iyi yaptık ve bu yıl bitki florasının çok iyi olduğunu tespit ettiğimiz Akseki’nın Kuyucak Yaylası’na bıraktık. Arılar uçmaya başladı. Bu yıl bahar yağmurları çok iyi geçti. Yaylalarda çok iyi flora zenginliği var. Çiçeklerin bazıları yeni açmış, bazıları ise yeni açmaya başlamış. Geçen yıl ortalama bir kovandan 15 kilo bal aldık. Bu yıl ise geçen yıla göre 25-30 kilonun üzerinde bal bekliyoruz. Arı kovanlarımızı göçebe olarak Akseki’nin Kuyucak Yaylası’na arı kovanlarımı götüreceğim. Oranın Yaylası bal verimi bakımından çok daha fazla. Arılarımız Toros dağlarının kekiğinden tutun da binlerce çeşit bitkiden doğal bal yapıyor. Akseki’nin balı bu bakımdan oldukça kalitelidir” diye konuştu.

“Çocuk bakar gibi bakıyoruz”
Arıcılık mesleğinin oldukça zor fakat zevkli bir meslek olduğunu söyleyen Şanlı, “Onlara çocuk bakar gibi bakıyoruz. Her mevsim ayrı bakımları var. Arılarımızı nüfus bakımından çoğalttık. Kovanlarımızı ikişer kat yaptık. Şu anda 50 kovan arım var. Arıları çoğaltmak önemli değil. İstediğin kadar çoğaltabilirsiniz ama bakımı çok önemli. Arıların anasını bile kendim üretiyorum. Onları ürettikçe kovanlara birer tane koyuyorum. Çünkü ana arı oldukça pahalı. Her şeyini kendim yapıyorum” şeklinde konuştu.
Yayla sezonuna güçlü bir koloni ile girmek ve bal üretmek için son hazırlıklarını yapan arıcılar, arıların koloni içerisinde belirli bir sayıya ulaşmasının ardından arıları başta 1960 rakımlı balı ile meşhur Çimi Yaylası ile, Göktepe, Yarpuz, Bademli, Kuyucak Yaylalarına çıkarıyor. Yaylada da her yılın mevsimine ve iklim değişikliklerine göre oluşan ballar Ağustos ayının ortasında hasat ediliyor. Hasadın ardından milyonlarca arı yine Akseki bölgesinde sıcak bölgelere geri getiriliyor.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.26 11:07:56
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kepez’e yeni doğan ünitesi

Kepez’e yeni doğan ünitesi

Aylık ortalama 350 doğumun gerçekleştiği Kepez Devlet Hastanesi’nde, acil bir ihtiyaç olan yeni doğan bakım ünitesi, Başkan Hakan Tütüncü’nün de katıldığı bir törenle hizmete açıldı.

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün gayretleri ile ilçeye kazandırılan 350 yatak kapasiteli ve Türkiye’nin ilk akıllı hastanesi olan Kepez Devlet Hastanesi, hizmete açılan yeni üniteleriyle büyümeye devam ediyor. Bu ünitelerden biri de aylık ortalama 350 doğuma ev sahipliği yapan hastanede önemli bir eksiklik olan yeni doğan bakım ünitesi oldu.
Önemli bir eksikliği giderecek olan yeni doğan bakım ünitesi, Başkan Hakan Tütüncü, Kepez Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Ramazan Gürkan ile ünitenin sağlık personelinin katıldığı bir törenle hizmete girdi.

Önemli bir eksiklik giderildi 
Ünitenin açılışında bir konuşma yapan Başhekim Op. Dr. Ramazan Gürkan, yeni doğan bakım ünitesinin, Antalya’daki kamusal hastanelerde önemli bir ihtiyaç olduğunu hatırlattı. Kepez Devlet Hastanesi olarak bu ihtiyacı hissettiklerini aktaran Gürkan, “Aylık ortalama 350 doğum oranına sahibiz.  Ayda 15’e yakın yeni doğan bebeği, yeni doğan bakım ünitemiz olmadığı için başka hastanelere sevk ediyorduk.  Açılışını yaptığımız yeni doğan ünitesiyle hem ihtiyacımızı giderdik hem de ilimize bu alanda bir katkı sağlamış olduk.” ifadesini kullandı.

Kepez, hastanesiyle iftihar ediyor
Başkan Hakan Tütüncü de konuşmasında şunları söyledi: “Kepez Devlet Hastanesi, Türkiye’nin ilk akıllı hastanesi. Bu hastaneyi, ilçemize kazandırmak için büyük gayret göstermiştik. Bu gayretlerimizin neticesinde hastane şimdi Kepezli hemşehrierimizin hizmetinde. Hastanemiz yeni servisleriyle sağlık dünyasına güzellikler kazandırmaya da devam ediyor. Bugün de yeni doğan yoğun bakım ünitesini hizmete açtık. Bu ünitemiz ile birlikte hastanemizde çocuklarımıza son derece güzel bir ortamı kazandırmış olduk.  Kepez Devlet Hastanesi güzel bir hastane; varlığı ile iftihar ettiğimiz Türkiye’nin ilk akıllı hastanesi. Kepez’de, sağlık alanında çok daha güzel işler yapacağız.  Her gün hedef büyüterek sağlık alanında yeni hizmetleri Kepezli hemşehrilerimize getirmeye devam edeceğiz. Çünkü bizim hemşehrilemizin hizmetin en güzelini hak ediyor.”
Tütüncü, hastanenin sağlık çalışanlarına da büyük bir özveriyle çalışarak Kepezlilere hizmet etmelerinden dolayı teşekkür etti. 
Açılışın ardından Başkan Hakan Tütüncü’ye, açıldığı günden bugüne hastanede verilen hizmetlerle ilgili bilgi verildi. Daha sonra da günün anısına pasta kesildi.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.01.28 14:53:03
Son Düzenlenme Tarihi :





Yuva’ya yapılması düşünülen GES’te 100.000 panel bulunuyor

Cengiz Elektrik Toptan A.Ş. tarafından Elmalı’nın Yuva Mahallesi’nde 750 dönüm büyüklüğünde bir alana kurulmak istenen ve yıllık 100 milyon kvh/yıl üretim gerçekleştirmesi planlanan Güneş Enerji Santraline tam tamına 100.000 adet panel konulması planlanıyor. Peki 100.000 adet panelin çevreye etkisi ne olur ? İşte bu konuda Yuvalılar endişeli, tepkili ve sözkonusu bölgeye GES kurulmasını kesin bir dille reddediyorlar.

Elmalı’nın Yuva Mahallesi’nde, 75 hektarlık alanda güneş enerjisi üretilmesi hedeflenirken, söz konusu alanda 100.000 adet panelin monte edilecek olması Yuvalıların daha şimdiden bu projeye karşı olmalarının ilk ve en önemli nedeni.

ENÇEV’in temsilcisinin GES ile ilgili yapacağı bilgilendirme toplantısı Yuvalıların tepkisi ile tamamlanamamış ve aralarında bakanlık temsilcisi ile il müdürlüğü personelinin de bulunduğu heyet Yuva’dan  ayrılmak zorunda kalmıştı.

Güneş enerjisinin çevre ve toplum sağlığına etkilerinin tam olarak bilinmediğini kaydeden Yuvalı bazı vatandaşlar, GES kurulacak yerlerin kuşların göç yolu üzerinde olmaması gerektiğinden yola çıkarak bazı endişeler yaşadıklarını da belirttiler.

Güneş panellerinin kurşun ve tehlikeli olabilecek diğer materyaller içerdiğini,  ortalama ömürlerinin ise 25 yıl olduğunu da hatırlatan Yuvalı vatandaşlar, “Bugünü değil, 20- 25 yıl sonra Yuva’da yaşayacakları, yani çocuklarımızı ve torunlarımızı düşünmek zorundayız. Bu nedenle konuya karşı hassasiyetimiz son derece fazla. Bunun yanında ilgili firma tarafından 100.000 panelin montajının yapılarak hizmete başlayacak güneş enerji santralinin yerleşim alanını yakın olması da bizim karşı olmamızın ve tepki göstermemizin en önemli nedenidir. Bugün Elmalı Türkiye’nin önemli bir ‘elma’ üretim merkezidir ve Yuva mahallesi e Elmalı’da elmanın üretim merkezidir” dediler.

BUGÜN ORTAYA KOYDUĞUMUZ TEPKİ
ÇOCUKLARIMIZ, TORUNLARIMIZ İÇİN
Yuvalılılar, sadece Yuva’nın Yuvalıların bugününü değil, yarınını, geleceğini de düşünmek zorunda olduklarını kaydederek, bu nedenle son derece hassas davrandıklarını ve bugün ortaya koydukları tepkinin çocukları ve torunlarına yaşayabilecekleri bir Yuva bırakmak amacını taşıdığını söylediler.          * Abdültalip GÜNGÖR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.04.23 11:43:38
Son Düzenlenme Tarihi :