SON DAKİKA

logo

Kahramanmaraş otogarında bayram yoğunluğu

Yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle Kahramanmaraş Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde yoğunluk yaşanıyor.
6 Şubat tarihli meydana gelen depremler sonrası Ramazan Bayramı’nın ardından Kurban Bayramı’nı da yaşayacak olan Kahramanmaraş’ta, şehirlerarası otobüs terminalinde tatil yoğunluğu başladı. Bazı vatandaşlar başka illerden Kahramanmaraş’a gelirken, bazıları da bayram tatilini geçirecekleri şehirlere yolculuk yapıyor, bu nedenle şehirlerarası otobüs terminalinde yoğunluk yaşanıyor.
Otobüs şoförü Murat Baz, yoğunluğun iki hafta daha süreceğini ifade ederken, sürücülerin de dikkatli olmasını tavsiye etti.
Bir başka şoför Ayhan Esen ise, “Yoğunluk bayramdan sonra da devam eder. İstanbul, İzmir, Manisa, Bursa, Balıkesir, Van ve Muş gibi birçok şehre otobüsümüz mevcut” dedi.
Yolculardan Hacer Onaran da, “Malatya’ya gideceğim. Bilet bulmakta zorlandım ama bir otobüs buldum bekliyorum” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.26 19:18:33
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Alman öğrenciler Mersin’i tanıyor

Almanya’nın Oberhausen kentinden ‘Kardeş Şehirler Öğrenci Değişim Programı’ çerçevesinde Mersin’e gelen öğrenciler, kentin güzelliklerini tanımaya devam ediyor.
Öğrenciler ilk olarak Gastronomi ve Yöresel Ürün Konağı’ndaki Damıtma Atölyesi’nde Mersin’in lavanta bahçelerinden toplanan lavantalardan yağ elde ettiler. Atölyede bulunan kazan ve distilasyon ünitesinin nasıl çalıştığını öğrenen öğrencilere, damıtma hakkında genel bilgiler verildi. Lavanta damıtımının her aşamasını deneyimleyen öğrenciler, yağ çıkarma işlemi yapmanın da keyfini yaşadı. Öğrencilerin deneyimleme fırsatı bulduğu bir diğer atölye çalışması da, kurutma atölyesinde meyve kurutma işlemi oldu. Kurutma işleminin üretim teknikleri, meyvelerin dilim kalınlıkları, kurutma sıcaklığı ve süreleri hakkında bilgi alan öğrenciler, elma, muz ve limonun nasıl kurutulduğunu pratikte öğrenmiş oldu. Mersin’in coğrafi işaretli olan ve olmaya aday ürünlerini kurutup paketleyen öğrenciler, Mersin temalı sağlıklı atıştırmalıklar elde ettiler. Öğrenciler için verimli geçen bir diğer atölye ise mum yapım atölyesi oldu. Öğrenciler, içerisinde hiçbir kimyasal madde bulunmayan uçucu yağlardan mumlar hazırladılar. Hazırladıkları mumlara lavanta, vanilya ve portakal gibi farklı yağlar ilave eden öğrenciler, mumlarını kurutma atölyesinde kuruttukları meyvelerle süslediler. Öğrenciler mum atölyesinin ardından mutfağa geçerek, usta şefle birlikte Hatay usulü tarator yapımını öğrendi. Kendi yaptıkları taratoru tadan öğrenciler, deneyimledikleri bu yöresel lezzeti ülkelerine döndüklerinde de yapacaklarını ifade ettiler.
Mersin’i ve insanlarını çok sıcak bulduğunu söyleyen öğrencilerden Golekuh Caesar, “Mersin çok renkli bir kent ve insanları çok sıcakkanlı. Genel olarak çok beğendiğimi söyleyebilirim. Özellikle havası çok güzel ve deniz kente ayrı bir anlam katıyor” dedi.
Gastronomi ve Yöresel Ürün Konağı’nda gerçekleştirdikleri atölyeleri değerlendiren Caesar, “Öncelikle mum yapım atölyesine girdik. Orada bize çevre dostu mumlar yapıldığı söylendi. Sonrasında da meyve kurutma tesisinde meyveleri kestik ve kuruttuk” diye konuştu.
Caesar, daha önce meyve kurutma ve mum yapımı gibi bir deneyimi olmadığını sözlerine ekleyerek, “Böyle bir deneyimim aslında hiç olmadı. Bu benim için bir ilkti ve çok güzel bir şey” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerden Christina Angenent ise, “Mersin’i çok beğendim. Çok güzel bir şehir, ama aynı zamanda çok sıcak. Atölye çalışmaları da çok güzeldi. Her şeyin çok güzel olduğunu düşünüyorum. Geleneksel bir Türk mezesini yapmak iyi bir deneyimdi” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.30 14:24:57
Son Düzenlenme Tarihi :





MAKÜ, Medya Etiği Bağlamında Olağanüstü Dönemlerde Doğru Habercilik Paneli’ne Katıldı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından “Medya Etiği Bağlamında Olağanüstü Dönemlerde Doğru Habercilik Paneli” düzenlendi.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Kurumsal İletişim Uygulama ve Araştırma Merkezi (KİMER) çalışanlarının da katıldığı panele, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Özhan başta olmak üzere üniversite rektörleri, dijital medya temsilcileri, üniversitelerin kurumsal iletişim birimi çalışanları ile basın mensupları katıldı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığında gerçekleştirilen program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunması ile başladı. Panel açılış konuşmaları ile devam etti.  TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, “Teyitli bilgi paylaşımı, kamu yararı ve toplumsal gözetme, olağanüstü hallerde sağduyulu ve sorumlu davranma gibi medya etik ilkelerinin, sosyal medya mecraları için de geçerli olması hayatidir.” dedi. Sobacı konuşmasının devamında şunları söyledi: “Çoğunlukla bilinçli olarak gerçekleştirilen doğruluğu teyit edilmemiş bilgilerin paylaşılmasıyla korku ve endişe iklimi oluşturulmaya çalışılıyor. Üzerine bir de etkileşim merakı ve iyi niyetli insanların bir şey yapma gayesiyle paylaşımlarını artırması eklenince kaotik ortam derinleşiyor. Oysa sosyal medyanın afet dönemlerinde hızlı haber akışını sağlamak, organize olmayı kolaylaştırmak, seferberliği genişletmek ve mobilize olmak için güçlü bir iletişim zemini oluşturabilme potansiyelini sağlıyor. Bu potansiyeli kullanılamaz hale getiren ise yalanı hakikatten ayrılamaz kılan yoğun dezenformasyon ve duygusal gerçeklikler silsilesidir. İçeriği paylaşan kaynağın kendini açıkça belirtmediği bir ortamda başka bir kaynağa atıf yapması ve bunun güvenilir olabilmesi mümkün değildir.”
İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise doğru haberin önemine vurgu yaptı. Altun Konuşmasında “Bir haber, doğası gereği zaten doğru olmalıdır. Doğru değilse, bunun adı haber değildir. Habercilik de doğruluktan başka bir zeminde yapılmamalıdır. Doğruluk yoksa yalan varsa, çarpıtma varsa, zaten bu yapılan habercilik değildir. Dolayısıyla doğruluk, başlıca medya etiği standartları ve basın ahlak ilkeleri açısından vazgeçilmez bir değerdir. Toplumun haber alma hakkını eksiksiz ve sağlıklı bir şekilde karşılamak, ancak ve ancak doğrulukla yapılan habercilikle mümkündür. Bu ana ilkeyle birlikte, haberin birtakım teknik kurallarının, temel gerekliliklerinin olduğu hepimizin malumudur.” ifadelerine yer verdi. 
Altun, habere ve bilgiye erişim anlamında muazzam imkânlar sunan dijitalleşmenin, aynı zamanda insanlığın en büyük imtihanlarından biri haline geldiğine işaret ederek, “Medya etiğine ilişkin sorunlar ve tartışmalar, konvansiyonel medyanın sınırlarını aşarak internet medyası ve sosyal medyanın hız ve yaygınlık kazanmasıyla farklı bir boyuta taşındı. İçinde yaşadığımız hakikat ötesi çağda dijitalleşme, sunduğu fırsatların yanı sıra kitle iletişim süreçlerinde büyük bir dejenerasyonu da beraberinde getirdi. Nitekim dijital dönüşümün en önemli risklerinden biri olan maksatlı, yalan bilgi, yani dezenformasyon, gerçekliğin yitimine sebep oldu. Dezenformasyon bugün bireysel, toplumsal ve ulusal güvenlik açısından bir tehdit olarak her geçen gün daha fazla karşımıza çıkıyor. Bildiğiniz üzere Türkiye, maksatlı yalan bilgiye, dezenformasyona dünyada en fazla maruz kalan ülkelerin başında geliyor. Türkiye’nin son 20 yıldır gösterdiği büyüme ve gelişmeyi durdurma çabaları, sistematik dezenformasyon siyasetiyle de kendini gösteriyor. Ülkemizi ve kurumlarımızı yıpratma girişimleri, siyasetten medyaya birçok alanda çok boyutlu saldırılarla yürütülüyor.” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından program, “Medya ve Etik: Dezenformasyon, Mahremiyet ve Kurgusal Gerçeklik” ile “Yeni Nesil Medyada Haber Etiği” konulu oturumlarla devam etti.

-HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.30 13:50:33
Son Düzenlenme Tarihi :