SON DAKİKA

logo

1 saat içinde 2 hastasına sezaryen doğum yaptırdı, ardından kendisi aynı hastanede 2,5 saat süren ameliyata girdi

Antalya’da, Tüp Bebek ve Genital Estetik Uzmanı Dr. Mehmet Behrengi Kahraman, sıkıntılı bir doğum süreci olan iki hastasına doğumlarını yaptırdıktan sonra, kendisi de aynı merkezde 2,5 saat süren fıtık ameliyatı oldu. Uyanır uyanmaz tekerlekli sandalyede serumla hastalarının yanına koşan Kahraman,..

Antalya’da, Tüp Bebek ve Genital Estetik Uzmanı Dr. Mehmet Behrengi Kahraman, sıkıntılı bir doğum süreci olan iki hastasına doğumlarını yaptırdıktan sonra, kendisi de aynı merkezde 2,5 saat süren fıtık ameliyatı oldu. Uyanır uyanmaz tekerlekli sandalyede serumla hastalarının yanına koşan Kahraman, "Her iki hastam ve bebekleri iyi, bunu görebilmek beni çok mutlu etti ve kendime getirdi" dedi.
Antalya’da özel bir hastanede görev yapan 41 yaşındaki Tüp Bebek ve Genital Estetik Uzmanı Dr. Mehmet Behrengi Kahraman’ın iki gün önce aniden ağrıları arttı ve fıtık rahatsızlığı gelişti. Tetkiklerinde acil ameliyat olması gerektiği bildirilen Kahraman, aynı gün iki hastasının da sezaryen doğumunun olması nedeniyle bir çözüm arayışına girdi. Kahraman, ağrılarına rağmen sıkıntılı bir gebelik süreci olan iki hastasını öğleden önce ameliyata aldı ve anneleriyle birlikte iki sağlıklı bebek dünyaya gelmesini sağladı. Kahraman, yarım saat sonra ise aynı merkezde, kapalı yöntemle 2,5 saat süren iki taraflı kasık fıtığı ameliyatı geçirdi. Saat 18.00 gibi kendine gelen Kahraman’ın ilk isteği ise doğumlarını gerçekleştirdiği iki hastası ve bebeklerini görmek oldu. Doktorların ’İstirahat etmeniz gerekiyor’ sözlerini dinlemeyen kolunda serum ve tekerli sandalye ile bir ve ikinci katlarda yatan hastalarının yanına gitti. Hastalarının ve bebeklerinin durumunu soran Kahraman, aldığı güzel cevaplar karşısında büyük mutluluk yaşadı. Bir bebeği kucağına alıp seven Kahraman, "Bütün ağrılarım gitti, en büyük mutluluk bu" diye konuştu.

"Hasta sağlığı ön planda"
Tüp Bebek ve Genital Estetik Uzmanı Dr. Mehmet Behrengi Kahraman, iki hastasında riskli gebelik olduğuna dikkat çekerek, kendisinde de ani gelişen bir durum karşısında ameliyata olması gerektiğini ifade etti.
İki hastasının operasyonu ile kendi ameliyatının aynı güne denk geldiğinin altını çizen Kahraman, "Öyle bir durum oldu ki ne hastalarımızın doğumu erteleyebilirdik, ne de başka bir merkeze gönderebilirdik. Hastalarımız da başka bir doktora gitmek istemediler. Durum böyle olunca biz çözüm bulmak zorundaydık. Hasta sağlığı ön planda geliyordu. Aynı gün ben de 2,5 saat süren bir ameliyata girecektim. Çok şiddetli ağrılarım var. Hastalarımın ameliyatı gayet başarılı geçti. Ben de kısa süre sonra ameliyata gireceğim" şeklinde konuştu.

"4 can size emanetti"
Yaklaşık 3 saat içinde 3 ameliyatın yapıldığını anlatan Kahraman, "Eğer ki hastalarımızın ameliyatıyla ilgili bir problem çıkacak olsa kendi ameliyatımı ne olursa olsun erteletmek zorunda kalırdım. Orada size 4 can size emanet. Gerekirse sabaha kadar ameliyathanede kalırdık onlar için" ifadelerine yer verdi.
Kahraman, iki hastasının operasyonlarının beklediğinden daha kolay geçtiğini hatırlatarak, bir saat içinde iki bebeğin sağlıklı şekilde dünyaya geldiğini söyledi.

"Bebekler beni kendime getirdi"
Hastalarının ardından hemen kendisinin ameliyata girdiğini dile getiren Kahraman, "İlk kez defa ameliyat oluyorum. Kapalı yöntemle iki taraflı kasık fıtığı ameliyatı geçirdim. Kısa süre içinde ayağa kalktık. Ayılmadan önce sürekli hastaları sormuşum. ’Nasıllar, iyiler mi’ diye hastalarımı merak etmişim. Ayılır ayılmaz dayanamadın yanlarına geldim. Her iki hastamın da iyi durumda, ağrıları yok, bebekleri iyi. Bunu görebilmek beni çok mutlu etti. Bebekler beni kendime getirdi. Bir daha ameliyat olursam bir bebekle gireceğim. Hem ameliyat edilen kişi hem de bebeğin sağlığının iyi olması bizi en mutlu eden sonuç. Ben de en kısa sürede toparlanacağım" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.27 10:45:26
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkan Sert: Antalya, kamu hizmeti verenler için adeta sürgün yerine dönüşmüştür

Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Başkanı Osman Sert, "ÖTV ve KDV artışları, ek vergiler, parasal sıkılaşma gibi akşamdan sabaha önümüze konan adımlar belimizi bükse de bunun bir plan dahilinde yapıldığını bilmek ve önümüzü görmek istiyoruz" derken, Antalya’nın enflasyonu ülke geneline göre çok farklı olduğuna dikkat çekti ve Devlette çalışan bir öğretmenin, polisin, memurun ortalama enflasyona göre aldığı maaş İç Anadolu’daki, Doğu Anadolu’daki bir ilçede yaşayan için gayet tatminkâr iken Antalya’da aynı maaş ile geçinebilmek mümkün görünmemektedir. Bu şartlar altında Antalya, kamu hizmeti verenler için adeta sürgün yerine dönüşmüştür" dedi

Son dönemde yaşanan ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Başkanı Osman Sert, ekonomide yol haritasını ortaya koyacak Orta Vadeli Planı dört gözle beklediklerini söyledi. TÜİK enflasyon verilerine göre maaş artışlarının Antalya gibi illerde anlamını yitirdiğini kaydeden Başkan Sert, İç Anadolu’da bir ilçede yaşayan için gayet tatminkâr olan bir maaşla Antalya’da geçinmenin mümkün olmadığını belirterek, çalışanların maaşlarına Bölgesel enflasyon esas alınarak barınma ve eğitim destekleri eklenmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye’nin ekonomik göstergelerin iyi sinyaller vermediği bir süreçte Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin gerçekleştirildiğini söyleyen Başkan Sert, “seçim sonrasında ise 7’den 77’ye gündelik yaşamın hâkim konusu ekonomi olmuştur. Mehmet Şimşek koordinasyonundaki ekonomi yönetimin rasyonel politikalara vurgu yapan mesajı iş insanları ve toplumun geneli tarafından benimsenmiştir. EYT’lilere haklarının verilmesi, ancak bunun iş insanlarına getirdiği ek yükler, yüksek enflasyon ortamı, krediye erişimin önündeki setlerin yükseltilmesi, KDV ve ÖTV’ye dair yeni düzenlemeler ve ek vergiler, maaş zamlarının belirlendiği süreçteki toplumsal tartışma iklimi ekonomi üzerinde stres yaratan ana faktörler olmuştur.” dedi.

Başkan Sert açıklamasını şöyle sürdürdü:

Her başarılı ekonomi modeli, beklenti yönetimi ve güven üzerine kuruludur

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’ın Orta Vadeli Plan (OVP)’ın Eylül ayında açıklanacağına dair mesajı bizleri mutlu etmiştir. ÖTV ve KDV artışları, ek vergiler, parasal sıkılaşma gibi akşamdan sabaha önümüze konan adımlar belimizi bükse de bunun bir plan dahilinde yapıldığını bilmek ve önümüzü görmek istiyoruz. Enflasyonla mücadele edildiğine dair bir yol haritası görmek arzusundayız. Bu noktada OVP en azından ekonominin tüm aktörleri için bir çıpa, gidilecek yolu gösteren bir pusula olacaktır. Bilindiği üzere her başarılı ekonomi modeli, beklenti yönetimi ve güven üzerine kuruludur. Yeni ekonomi yönetimimizden de beklentimiz ekonomi gemisinin güvenilir ve rasyonel ellerde olduğu mesajını bizlere ve tüm dünyaya güçlü şekilde verebilmesidir.

TÜİK güven kazanmalı, madde sepetini ve bölgesel enflasyon verilerini yayımlamalı

Ekonomide güveni tesis etmek üzere  sorumluluğu bulunan referans kurumlardan birisi de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’dur. Başta enflasyon olmak üzere TÜİK verileri, toplumun tüm kesimlerini doğrudan etkileyen sonuçlar doğurmaktadır. Bizler iş insanları olarak sözleşmelerimizi, ürünlerimizin fiyatlarını, maliyet değişimi ve enflasyon beklentilerini esas alarak düzenliyoruz. Geleceğe ilişkin yol haritamızda, yatırım kararlarımızda devletin resmi istatistik kurumunun bize güvenilir verilerle destek olmasını istiyoruz. Ancak geldiğimiz noktada TÜİK verilerinin güvenilirliğinin şiddetle sorgulandığını görüyoruz.

TÜİK için kaybedilen güveni geri kazanmanın yolu bellidir; özellikle enflasyon hesabı şeffaf bir çerçevede yapılmalı ve ilan edilmelidir. Yakın zamana kadar biz TÜİK enflasyon sepetinin tamamını, tüm kalemlerdeki fiyat değişimlerini görebiliyorduk, bölgesel enflasyon verilerine göre planlamamızı yapabiliyorduk. Bugün bu verilerin hiçbirine ulaşamıyoruz. TÜİK, madde sepetini ve Bölgesel enflasyon verilerini yayımlamaya tekrar başlamalıdır.

Antalya’da enflasyon Türkiye genelinden çok farklı

Maaş zamlarını TÜİK verilerine göre alan insanlarımızın, memurlarımızın, emeklilerimizin Antalya’da enflasyon canavarının altında ezildiklerini görüyoruz. Biliyoruz ki; Antalya’nın enflasyonu ülke geneline göre çok farklı. 2020’nin birinci ayından bugüne konut fiyatları ülke genelinde 7,3 katına çıkarken örneğin TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) bölgesinde 5,7 katına çıkmış, Antalya’nın da içinde olduğu TR61 (Antalya, Burdur, Isparta) Bölgesinde ise 9,9 katına çıkmıştır. Kira fiyatları da benzer bir seyir izlemiştir. Konut kaleminde hissettiğimiz bu aşırı yükselişe aldığımız göçün de etkisi ile gıda, eğitim, giyim, sağlık, lokanta gibi enflasyon kalemleri de eşlik etmiştir.

Antalya özel sektörü olarak bizler ilimizdeki enflasyonu bizzat yaşayarak gördüğümüz için TÜİK verilerini esas alamıyor, açıklananın çok üzerinde rakamları konuşuyoruz,çalışanlarımıza resmi enflasyonun üzerinde zam yapıyoruz. Tabi ki bu hesap bizim ürün fiyatlamalarımızı da etkiliyor.  Diğer taraftan doğru rakamları konuşup konuşmadığımızı da bilmiyoruz. İnsanların gelirlerini, ekonomide çarkların dönüş hızını doğrudan ilgilendiren bu durumun kişilerin tahminine, insafına bırakılmaması gereklidir. Sağlıklı bir ekonomi için kamu ve özel sektör çarklarının doğru verilere dayalı olarak birlikte dönmesi gerekmektedir. Bu noktada bölgesel enflasyon hesabının önemi ortaya çıkmaktadır. Devlette çalışan bir öğretmenin, polisin, memurun ortalama enflasyona göre aldığı maaş İç Anadolu’daki, Doğu Anadolu’daki bir ilçede yaşayan için gayet tatminkâr iken Antalya’da aynı maaş ile geçinebilmek mümkün görünmemektedir. Bu şartlar altında Antalya, kamu hizmeti verenler için adeta sürgün yerine dönüşmüştür. Her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapan, turizmin ve tarımın katma değer üretim üssü olan Antalya’da kamu hizmetlerinin önemini tartışmak bile abestir.

Maaşlara Bölgesel enflasyona göre barınma ve eğitim destekleri eklenmeli

Seçim öncesinde gerek bizler, gerekse de siyasiler tarafından dile getirilen çalışanlar için barınma ve eğitim desteği gibi paketler bölgesel enflasyon verileri gözetilerek hayata geçirilmelidir. Ülke enflasyonuna göre yapılan maaş artışları bölgemizin insanının gelirinin reel olarak düşmesine, refahının azalmasına neden olmuştur.

Dolayısıyla özellikle kamu görevlerinde seyyanen ödenen ücretlerin bölgelerin enflasyonuna göre barınma ve eğitim yardımlarıyla güncellenmesi seçeneği gündeme gelmeli, maaşlar her bölge, hatta her şehir için farklılaştırılmalı, özel sektör çalışanları için de Bölgelere göre barınma ve eğitim ihtiyaçlarına destek olacak şekilde farklılaşan gelir vergisi adımları yine işverenler için çeşitli vergi indirimleri gibi işçi maaşlarına yansıtılabilecek SGK teşvikleri gündeme alınmalıdır.

Bu noktada da TÜİK verileri, güvenilir ve referans olmalıdır. Rasyonel ve güvenilir bir ekonomi yönetiminin, iş dünyasının ve tüm ekonomik sistemin dayanak noktasının TÜİK verileri olduğunu söyleyen Başkan Sert; Güçlü Türkiye ekonomisinin ancak herkes tarafından inanılan, güvenilen verilere dayalı olarak inşa edebileceğini belirterek, TÜİK'in atacağı şeffaflık adımlarıyla güvenilirliğini tesis ederek referans kurum imajını güçlendirmesi yönünde ekonomi yönetimi ve TÜİK yetkililerinden yeni adımlar beklediklerini belirterek sözlerini tamamladı.   


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.25 12:22:51
Son Düzenlenme Tarihi :





Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”

Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci tur sonuçlarına ilişkin olarak açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan,


14 Mayıs seçiminin de 28 Mayıs seçiminin de galibi 85 milyon vatandaşımızın tamamıdır. Biz ‘öyle bir kazanacağız ki kimse kaybetmeyecek’ demiştik. Öyleyse bugün kazanan sadece Türkiye’dir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kısıklı’da vatandaşlara hitap etti.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.28 20:51:23
Son Düzenlenme Tarihi :