SON DAKİKA

logo

Dünyaca ünlü sahil tatilci akınına uğradı, kalabalığın arasında kalan Hintli kız "Kendimi Hindistan’da gibi hissediyorum" dedi

Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili arife gününde tatilcilerin akınına uğradı. İzmir’den tatile gelen üniversite öğrencisi Hintli genç kız ise kalabalığa şaşırdığını ifade ederek, “Kendimi Hindistan’da gibi hissediyorum” sözlerine yer verdi.
Turizmin başkenti Antalya’da Kurban Bayramı ha..

Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili arife gününde tatilcilerin akınına uğradı. İzmir’den tatile gelen üniversite öğrencisi Hintli genç kız ise kalabalığa şaşırdığını ifade ederek, “Kendimi Hindistan’da gibi hissediyorum” sözlerine yer verdi.
Turizmin başkenti Antalya’da Kurban Bayramı hareketliliği başladı. Arife gününde kentte hava sıcaklığı 26 dereceye kadar çıkarken, nem oranıysa yüzde 80 olarak kayıtlara geçti. Tatilcilerin çekim noktası ise dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili oldu. Vatandaşlar ve turistler Konyaaltı Sahili’ne gelerek denizin keyfini çıkardı. Birçok turist ise sıcak kumsalda güneşlenmeyi tercih etti, bazıları da kitap okudu. Gençler ise deniz içerisinde bulunan kayanın üzerinden zaman zaman atlama gerçekleştirerek tehlikeye davetiye çıkardı. Sıcaktan bunalan birçok vatandaş da ağaç gölgelerinin bekleyerek zamanı yakınları ile sohbet ederek geçirdi.

"Bayram dolayısı ile yoğunluk var"
Arkadaşlarıyla İzmir’den Antalya’ya tatile geldiğini belirten Ürdünlü Hadia Kahhaleh, “Ortam çok güzel, Konyaaltı Sahili’ni beğendim. Herkese gelmesini tavsiye ederim. Bayram dolayısı ile yoğunluk var. Herkese iyi bayramlar dilerim” dedi.
Hindistanlı Sameera Khan, “Buraya tatile geldim, İzmir’de üniversite okuyorum. Burası çok kalabalık ve sıcak. Deniz suyu çok serin. Kendimi Hindistan’da gibi hissediyorum” sözlerine yer verdi.
İlk defa Antalya’ya gelen Tunus vatandaşı Sara Ouerfelli de, “Bayramdan dolayı çok kalabalık ama çok güzel. 3-4 gün daha bura tatil yapacağız, bugün ilk günümüz” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.27 16:56:17
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






“Otağ” ormanların korunması için işbaşında



  Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünün orman yangınları ile mücadeledeki hava filosunun en önemli unsurlarından biri olan insanlı keşif uçağı “Otağ", İzmir Torbalı ve Aliağa ile Muğla Milas yangınlarının yanı sıra Antalya Kaş'taki orman yangınlarında aktif görev aldı. 
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Yeşil Vatanı'nın korunmasında son dönemde Orman Genel Müdürlüğünün envanterine kazandırılan kara ve hava araçlarının güçlerine güç kattığını belirtti.
Orman Genel Müdürlüğü’nün envanterine bu yıl giren yeni hava araçlarından biri olan “Otağ", başta orman yangınları olmak üzere deprem, sel gibi doğal afetlerin yanı sıra diğer ormancılık ve tarımsal faaliyetlerde kullanılabilen ileri teknolojik sensör ve kameralı görev sistemlerine sahip bulunuyor.
Keşif uçağı bunun yanında, sensörler vasıtasıyla sayısal veri toplayıp bunları haritalandırabilen yüksek teknolojili görev sistemleri özelliği de taşıyor. İnsanlı keşif uçağı, 100 bin hektar büyüklükte bir alanın yüksek çözünürlüklü ortofoto haritasını 30 dakika gibi bir sürede üreterek uydu vasıtasıyla saha yöneticilerine aktarabiliyor. Uçakta yer alan FLIR kamerasının hedef görüntüsü, koordinatlı şekilde üç boyutlu araziye giydirilerek canlı takip mümkün olurken yanan alanlara ilişkin ölçümler de yapılabiliyor.
Dünyada ülkemiz ile birlikte sadece 5 ülkede kullanılan Otağ, İzmir Torbalı ve Aliağa ile Muğla Milas yangınlarının yanı sıra Antalya Kaş'taki orman yangınlarında aktif görev aldı.
Bu yangınlarda sahip olduğu teknoloji sayesinde, alevlerin ilerleyiş şekli, sıcak noktalar, duman altındaki yanan alanların konumlarını belirleyip orman yolları, kara birlikleri ve yangın araçlarının son konumlarını tespit eden Otağ, kara birliklerinin en kısa yoldan yönlendirilmesine yardımcı oldu.
* TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI BASIN




Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.16 12:08:55
Son Düzenlenme Tarihi :





Akdeniz Boğsak Adası çevresinde zengin biyoçeşitliliği gözlendi

Akdeniz’e 321 kilometrelik kıyısı bulunan Mersin’de Boğsak Adası çevresinde gerçekleştirilen dalışta bölgenin zengin bir biyoçeşitliliğe sahip olduğu gözlemlendi. Birbirinden farklı deniz canlıları su altı kamerasına yansıdı.
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi dalış ekibi tarafından Mersin Körfezi’nde yürütülen çalışma çerçevesinde Silifke’deki Boğsak Adası çevresinde deniz biyoçeşitliliğinin görüntülenmesi için dalış gerçekleştirildi. MEÜ Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas ile birlikte 5 kişilik ekip, ada çevresinde yaklaşık 30 metrelik dalışla birçok deniz canlısını kayıt altına aldı. Yapılan çalışmada denizlerde insan etkisinin olmadığı alanlarda halen biyoçeşitliliğin üst düzeyde olduğu gözlemlendi.
Dalış hakkında bilgi veren Prof. Dr. Deniz Ayas, insan faaliyetlerinin etkilemediği deniz alanlarında halen zengin bir biyoçeşitliliğin olduğunun gözlemlendiğini söyledi.

"Biyoçeşitlilik hala üst düzeyde"
Prof. Dr. Ayas, "Mersin Körfezi’nde biyoçeşitliliği öne çıkartmaya çalıştık. Mersin Körfezi’nde özellikle balıkçılık ya da kentsel diğer insan aktivitelerine uzak bir noktada bulunan Boğsak Adası çevresindeki biyoçeşitliliği tespit etmek için dalgıç arkadaşlarımızla birlikte sualtı görüntülemeleri yaptık. Bu görüntülerde ve gözlemlerimizde çok yoğun bir biyoçeşitliliğe sahip olduğunu, bunun sebebinin de balıkçılık açısından bu bölgenin kapalı bir alan olmasından kaynaklı olduğunu değerlendirdik. Deniz kestanelerinden deniz yıldızlarına, çok çeşitli yerli ve yabancı balık türlerinden bivalvialara yani çift kapaklılara, gastropodlara çok sayıda deniz canlısının burada yerleştiğini ve bu bölgede yaşamlarının devam ettiğini gözlemledik. Burada insan etkisinin olmadığı, insan faaliyetlerinin etkilemediği deniz alanlarında biyoçeşitliliğin hala üst düzeyde korunduğunu, diğer alanlara göre bariz bir farklılık olduğunu, biyoçeşitlilik açısından bir zenginlik olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz" dedi.

"Farklı türler gözlemledik"
Dalışa katılan Su Ürünleri Fakültesi öğrencilerinden Duru Deniz, "Hocalarımızla birlikte bir dalış yaptık. Çeşitli türler gözlemledik. Örneğin dikenli deniz kestanesi gibi farklı türler gözlemledik. Güzel bir dalıştı, renkli bir dalıştı. Deniz biyoçeşitlilik açısından oldukça zengindi ve temizdi. Bu gözlemlerimiz de bizi oldukça sevindirdi" diye konuştu.
Dalışta yer alan öğrencilerden Mert Acar da, "Bugün hocalarımızla beraber bir dalış gerçekleştirdik. İnsan faaliyetlerinden, avcılık faaliyetlerinden uzak korunaklı olan bu bölgede biyoçeşitliliğin fazla olduğunu görmek, bir sürü farklı canlı türüyle karşılaşmak bizim açımızdan sevindiriciydi. İnsan faaliyetlerinden uzak, kirleticilerden uzak bir alan kalmış olması günümüzde bizi tabii ki çok mutlu ediyor. İnsan faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerde de aynı etkiyi gözlemleyebilmeyi umuyoruz" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.11 13:54:31
Son Düzenlenme Tarihi :