ŞEHİT AİLELERİMİZ BİZLER İÇİN EMANETLERİN EN KIYMETLİSİ

Her zaman ve her şartta şehit ailelerinin daima yanında olduğunu ifade eden Vali Ersin Yazıcı, arife gününde de şehit ailelerini yalnız bırakmadı. Şehit ailelerinin Kurban Bayramı’nı kutlayıp hatırlarını soran Vali Yazıcı; “Canlarından aziz bildikleri vatan toprakları uğruna can veren tüm şehitlerimizin aileleri bizler için emanetlerin en kıymetlisidir.” dedi.

Şehit aileleriyle sık sık bir araya gelmeye çalışan ve her şartta onları ziyaret eden Vali Yazıcı arife gününde de şehit ailelerini yalnız bırakmadı. Antalya’da yaşayan şehit ailelerini ziyaret ederek Kurban Bayramlarını kutlayan Vali Yazıcı; “Vatanımız için canını hiç düşünmeden feda eden kahramanlarımızın ailelerini ziyaret ederek bu mübarek günde şehitlerimizi dualarla andık. Şehit ailelerimizin Kurban Bayramlarını kutladık. Rabbim bu cennet vatan için şehit olan tüm kahramanlarımızdan razı olsun.” dedi.

Bu Mübarek Günde Şehitlerimizi Dualarla Anıyoruz

Şehit ailesi ziyaretlerine ilk olarak yılında Hakkari’de şehit olan Polis Memuru Serkan Çölkesen’in annesi Hacer Çölkesen ve babası Bayram Çölkesen’ni ziyaret ederek başlayan Vali Yazıcı, şehit ailesinin bayramını kutlayıp sohbet etti. Devlet ve millet olarak daima şehit ailelerinin yanında olduklarını söyleyen Vali Yazıcı; “Şehit ailemizin bayramlarını kutlayarak, bu mübarek günde hem şehit ailelerimizin yanında olmak hem de şehitlerimizi dualarla anmak istedik. Vatanın bölünmez bütünlüğü için canlarını feda eden şehitlerimizin haklarını asla ödeyemeyiz. Şehit ailelerimiz ve gazilerimiz bizim için çok değerli. Devletimiz ve milletimiz şehitlerimizin emanetlerine bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sahip çıkmaya devam edecek. Devletimiz tüm imkânlarıyla hizmetinizdedir.” şeklinde konuştu.

Ne Şehitlerimizi Ne De Bize Bıraktıkları Emanetlerini Asla Unutmayacağız

Vali Yazıcı, ikinci ziyaretini ise 1996 yılında Tunceli’de şehit olan Piyade Er Ömer Dikmen’in annesi Fadime Dikmen ve babası Ali Rıza Dikmen’in evine gerçekleştirdi. Şehit ailesinin bayramlarını kutlayıp, şehit ailesiyle yakından ilgilenen Vali Yazıcı; “Canlarından aziz bildikleri vatan toprakları uğruna can veren tüm şehitlerimizin aileleri bizler için emanetlerin en kıymetlisidir. Biz de ne şehitlerimizi ne de bize bıraktıkları emanetlerini asla unutmayacağız. Önce vatan diyerek şehit olan tüm şehitlerimizden biz razıyız. Rabbim de razı olsun. Şehitlerimiz biliyorlar ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti daima şehit ailelerinin yanında. Ben, sizlerin emrine amadeyim. Bunu sakın unutmayın.” dedi.

Başımızın Üstünde Yeriniz Var

Son ziyaretini ise, 28 Şubat 2023 tarihinde şehit olan Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş İlhan Kesekler’in ailesine gerçekleştiren Vali Yazıcı, şehidin annesi Mahire Kesekler, kardeşleri Betül ve Tuğba Nur ile bir araya geldi. Şehit ailesinin bayramını kutlayıp, şehit Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş İlhan Kesekler için dua eden Vali Yazıcı; “Bizler sizin için varız. Lütfen en küçük bir sorunda bile bizim kapımızı çalın. Sizler bize kıymetli şehitlerimizin emanetisiniz. Başımızın üstünde yeriniz var, ne yapsak hakkınızı ödeyemeyiz. Şunu unutmayın ki, arkanızda size sahip çıkan çok büyük ve güçlü bir devlet var.” ifadelerini kullandı.

Vali Yazıcı şehit aileleri ile sohbetin ardından ailelere Türk Bayrağı hediye ederek hatıra fotoğrafı çektirdi. -valilik bsn.

Kaynak : Haber Merkezi

Ekleme Tarihi : 2023.06.27 17:44:16

Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap

Ormanalı Şair Ali Zelîlî Türbesi (Zelîlî Sultan/Zelîlî Dede)'nin hikayesi yürekleri burkuyor

li Zelîlî 16. yüzyılın sonları ile 17. yüzyılın ortalarına kadar (1575-1654 ?) Ormana’da yaşamış bir şairdir. Yaşamı hakkında bilgiler kısıtlıdır.

Akseki Ormanalı olduğunun en güzel kanıtı da aşağıdaki dörtlüktür.

Ger sorarsan sâkin olduğum yeri,

Tut kulağun dinler isen gel beri.

Ol Manavgat Kazâsında oluruz,

Bilmeziz kim, sonra kanda kaluruz.

Karyemüz Ormana’dur bellü beyân,

İsmi Ali, kendü Zelîlî’dür diyen.

Çünki Mevlâ ben bu köyde sâkinem,

Şiirlerinin bazılarında Sultan III. Murat’tan bahsetmekte ve Sultan I. Mustafa ile de görüştüğü anlaşılmaktadır. Şiirlerini Zelîlî mahlası ile yazmıştır. Zelîlî mahlasını kullanan başka şairlerde olduğu için Ormanalı Ali Zelîlî olarak da bilinmektedir. Zelîlî’nin anlamı Allah’ın karşısında “hor, hakir” anlamına gelmektedir. Şiirlerinin bazılarında derviş olduğunu da söylemektedir.

Yine şiirlerinde; pirlere, fukaralara, dostlara kapısının açık olmasını söylemesi gibi sofiyâne ifâdelerinden, onun derviş olduğu anlaşılmaktadır.

Pîrlere, gedâya açık kapımız,

Gâh Kur’ân okur gâh, ebyat dizeriz,

Elvedâ hey dostlar, Hû diyen canlar.

Zelîlî dervişim, eş’ârım söylenir,

Hakk’a yöneliğim, şiârım söylenir,

Ormana illerinde şikârım söylenir.

Ali Zelîlî’nin en önemli eseri Niyâzü’l Müznibin’dir. Bu eser; nasihatnâme türünde olup, dini tasavvufi, ahlaki ve didaktik özellikleri olan bir mesnevîdir. Eserin incelenmesi sonucunda şairin amacı; halkı eğitmek, onlara dini - tasavvufi öğütler, nasihatler ve bilgiler vermektir. Niyâzü’l-Müznibîn, toplam olarak 5667 beyit ve 1379 adet dörtlükten oluşan kapsamlı bir eserdir.

Ormana’da medfun Ali Zelîlî’nin türbesinin tam yapım tarihi bilinmemekle birlikte, 1915 Ormana yangınında ahşap çatılı türbenin yandığı ve 1968’de Mehmet Şevket Ersoy tarafından tekrar yapıldığı bilinmektedir.

Türbe, yeni hâliyle mâmur ve güzel bir görünüme kavuşmuştur. Türbenin yanında yer alan medresenin de yapım tarihi belli değildir. Bu gün yıkılmış durumdadır. Medresede Müderris Şeyh Abdurrahman Hadimi Ormanavî (19. yy’ın ilk yarısı), Hacı İsmail, Hacı Hüseyin, Ali Şahin Efendi’nin (1830’lu yıllar) ders verdiği bilinmekte.

Kaynak : Haber Merkezi

Ekleme Tarihi : 2023.08.04 09:50:34

Son Düzenlenme Tarihi :

Yağ satarım, bal satarım...

Ustam ölmüş ben satarım !

Yerleşim alanları bu derece betonlaşmadan, çocuklar bilgisayar başında oyunlara bu kadar çok dalıp gitmeden önce, milli kültürümüz olan geleneksel oyunlarla çocuklar hep birlikte eğlenirler, aralarındaki dayanışma da daha da artmış olurdu. Ne yazık ki günümüzde milli kültürümüz olan geleneksel oyunlar oynanmıyor, hatta pek çok çocukta o oyunlardan habersiz .

Elmalı Sinan-ı Ümmi İmam Hatip Ortaokulu müzik öğretmeni Nuriye Dönmez sayesinde, bilmeyen, dolayısıyla bu oyunları oynamamış çocuklar bu oyunları öğrendi, bilenler hatırladı, hepsinden önemlisi de milli kültürümüz olan, bu geleneksel oyunları oynamaya başladılar.

Okul idaresi tarafından yapılan açıklamada, “Milleti oluşturan değerler kültürün en güçlü unsurudur. Kültürel değerlerimiz topluma kimlik kazandırdığı gibi biz bireyleri de millet içinde bir birey olmamızı sağlamaktadır. Bu kültürel değerlerin kazandırılmasında okulun çok önemli bir işlevi bulunmaktadır. Bu doğrultuda öğretmenlere çok büyük görevler düşmektedir. Sinan-ı Ümmi İmam Hatip Ortaokulu olarak milli kültürümüzün çocuklara aktarılmasında ve yaşatılmasında öğretmenlerimiz çok büyük hassasiyetler göstererek ilke edinmiştir. Öğretmenlerimiz, öğrencilere yönelik hazırladıkları etkinliklerle hem dersin kalıcılığını arttırmak hem de kültürel değerleri öğrencilerimize eğlenceli bir şekilde öğrenmelerini sağlamak için etkinlikler yapmaktadırlar.

Bu bağlamda Türkçe Öğretmenimiz Nuriye DÖNMEZ “Milli Kültürümüz” teması adı altında öğrencilerimiz için hazırladığı geleneksel oyunlar (Mendil Kapmaca, Yağ satarım,Bal satarım v.b.) öğrenciler tarafından uygulamalı olarak gerçekleştirilmiş bu oyunlar ile öğrenciler hem eğlenceli vakit geçirmişler hem de milli kültürümüzün parçası olan geleneksel oyunları öğrenmişlerdir. Öğrenmenin sadece sınıfta gerçekleşmediğini gösteren, bir bardağın taşması gibi sınıflarımızın öğrenme ortamlarının taşması bizi çok mutlu ve motive etmektedir. Başta Türkçe öğretmenimiz Nuriye DÖNMEZ olmak üzere tüm öğretmenlerimize teşekkür ederiz” denildi.

* Sinem YÜKSEL

SON DAKİKA