SON DAKİKA

logo

Burdur’da kontrolden çıkan araç takla atıp karşı şeride geçti: 1 ölü, 1 yaralı

Burdur-Fethiye kara yolunda kontrolden çıkarak takla atıp karşı şeride geçen otomobilin sürücüsü hayatını kaybetti, 1 kişi yaralandı.

Olay saat 21.15 sıralarında Burdur- Fethiye kara yolu Kuş Gözlem Evi karşısında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Burdur istikametine gelen Osman Sak (47) idaresindeki 15 AL 032 plakalı Tofaş marka otomobil kontrolden çıkarak takla atıp karşı şeritte ters döndü.

Kazayı görenlerin 112 Acil Çağrı Merkezine yaptığı ihbar üzerine bölgeye sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından ters dönen araç içerisinden çıkarılan yaralılar Osman Sak ve yanında yolcu olarak bulunan şahıs sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Burdur Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Hastaneye kaldırılan yaralılardan durumu ağır olan Osman Sak hastanede doktorların yaptığı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Diğer yaralının ise durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.28 07:08:04
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kepez’de aşı haftası etkinliği

Kepez Sağlık Merkezi’nde 24-30 Nisan Aşı Haftası dolayısıyla sağlıklı yaşamın korunmasında ve hastalıkların önlenmesinde aşılamanın önemi ve farkındalığını artırmak için etkinlik düzenlendi.
Kepez Belediyesi, Aile Hekimleri Derneği (ANTAHED) ve İl Sağlık Müdürlüğü ortak koordinasyonunda 24-30 Nisan Aşı Haftası dolayısıyla etkin bir çalışma gerçekleştirildi. Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi’nde 26-27 Nisan tarihlerinde 2 gün boyunca sürdürülen çalışmada, ebeveynler aşı konusunda bilgilendirilirken, çocuklar da boyama ve resim çalışmasıyla etkinliğe dahil edildi.
Kepez Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Özsoy ve İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerinin katıldığı etkinlikte, “Aşı Bireysel Haktır Ortak Sorumluluktur” vurgusu yapıldı. Aşı Haftası dolayısıyla etkinliğe katılan çocuklara balon, kalem ve defter hediye edildi. Aşı Haftası dolayısıyla Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre; “İnsanlık tarihinde en büyük salgınlara ve ölümlere yol açan pek çok hastalık günümüzde aşılamanın bir zaferi ve aşının gücü olarak artık görülmemektedir. Örneğin çiçek hastalığı 1977 yılından itibaren aşılama sayesinde tamamen yok edilmiştir. Kızamık vakalarının sayısında aşının uygulanmaya başlanmasından itibaren yüzde 30 oranında azalmıştır” ifadesine yer verildi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.01 13:18:52
Son Düzenlenme Tarihi :





Sığla ağacı Antalya, Muğla, Denizli, Isparta ve Burdur bölgesinde bulunuyor

Halk arasında günlük ve amber ağacı olarak da bilinen (Hamamelidaceae familyasına mensup Liquidambar Orientalis Miller) Ülkemiz dışında sadece Rodos Adası'nda rastlanan, Antalya, Muğla, Denizli, Isparta ve Burdur bölgesine özgü ülkemizin en gözde relik ve endemik türlerinden biri olan Anadolu Sığla ağaclarından, kadimden gelen yöntemlerle elde edilen, Sığla yağı (Styrax Liquidus) binlerce yıldan beri şifa ve güzel koku yaymaya devam ediyor.
Yüz yıllarca yaşayabilen sığla ağacı uygun koşullarda 35-40 metreye uzunluğa ulaşabilirken, bataklık alan, vadi, akarsu ve dere kenarları, deniz kıyısı gibi nemli ve taban suyu yüksek yerleri seviyor.
ÜRETİMİ MEŞEKKATLİ VE UZUN SÜRELİ
Sığla yağı elde etmek için bahar aylarında ağacın gövdesine çizikler çizilir. Temmuz ayından itibaren gövde üzerinde biriken salgı ve kabuklar özel bıçaklar ile kazınarak toplanır. Bu salgı ve kabuklar sıcak su ile kaynatıldıktan sonra özel preslerde sıkılarak sığla yağı elde edilir. Sığla yağının bileşiminde kokusunu veren sinnamik asit, uçucu yağlar ve reçine bulunur.
Meşakkatli ve uzun süren Sığla yağı üretiminin, uzman ekiplerce belirlenen ağaçta kabuk sıyırma işlemi ile başlanıp 50-70 santimetre yüksekliğinde, 10 cm genişliğinde, dış kabuk kısımları yontulmak suretiyle “kızıllatma" denilen işlem yapılıyor. 
Yapılan bu işlemden bir ay sonra “kızıllatma" yapılan tabaka boyunca 4-5 santimetre genişliğinde, 3-4 milimetre derinliğinde “göz çekme" adı verilen damar açma işlemine geçiliyor.  Damar açıldıktan 1-2 hafta sonra, yara sathını onarmak isteyen ağacın oluşturduğu "sur" adı verilen reçine sathı kaşıkla, belli zaman aralıklarında sıyrılarak alınmaya devam ediliyor. Damarlarda biriken yağ ve kabuk yongaları, damar boyutları değiştirilmeden yine kaşık denilen aletle sıyrılarak alınıyor. "Sur arkası" ismi verilen bu işlem Temmuz ayı başlarında sona eriyor.
Biriken sığla yağı sıyrılarak "margun"adı verilen kıl torbalara toplanıyor. "Sefer" adı verilen bu işleme Ekim ayı başına kadar devam ediliyor. Ekim ayı sonu ile Kasım ayı ortalarına kadar damarlarda toplanan yağ ve ağacın dip kısımlarına akarak oluşan, yağ karışımı yonga kaynayan kazandaki sıcak suya koyularak 2-3 dakika kadar kaynatılma işleminden sonra presleme işlemine geçiliyor. Presleme sonucu çıkan bileşik bir havuzda toplanarak dinlendirilmeye alınıyor. Bu işlem sonra suyun üstüne çıkarak ayrılan Sığla yağı satışa hazır hale geliyor.  
Ekonomik değeri çok yüksek olan sığla yağı, kozmetik, ilaç, kimya ve gıda sanayisi için binlerce yıldır, önemli bir hammadde kaynağı olarak kullanılırken dünya piyasalarında “Türk sitiraksı" olarak tanınıyor.
SIĞLA YAĞI BİRÇOK HASTALIĞA İYİ GELİYOR
Özellikle cilt hastalıklarında, kesi, yara ve yanıklarda çok etkili olan Sığla yağı, iyi bir antiseptik ve parazit öldürücü özellikte olup, astım, bronşit gibi solunum yolu ve akciğer hastalıklarında, pomat ve yakı halinde uyuz ve mantar gibi cilt rahatsızlıklarında, ağrı dindirici, İltihapları giderici, stres ve uyku sorunlarını azaltıcı, zihin açıcı, saç canlandırıcı olarak geleneksel ve modern tıp tarafından kullanılmakta. Buhur olarak kullanılan yongalar köz üzerine atıldığında bedeni rahatlatıcı koku yayması nedeni ile tütsü olarak tercih edilmekte.
* Orman Genel Müdürlüğü​

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.13 11:04:52
Son Düzenlenme Tarihi :