SON DAKİKA

logo

Günde kaç fincan tüketiyorsunuz?

Türk kahvesi, lezzeti ve tarihiyle ön plana çıkan lezzetler arasında yer alır. Türkiye’de popüler bir içecek olan Türk kahvesi dünyanın bilinen ünlü kahveleri arasında da sayılabilir. 
Yöreden yöreye pişirme yöntemi, tadı ve çeşitleri değişiklik gösteren Türk kahvesinin 1517 yılında Yemen valisi tarafından getirildiği düşünülür. Türkler bu kahveyi cezvede pişirerek adını Türk kahvesi olarak sunmuşlardır. 
Sağlığa birçok faydası bulunan Türk kahvesi, vücuda enerji verir, böylelikle zinde kalmaya yardımcı olur. Bunun yanında şekersiz tüketilen Türk kahvesi, sindirim sistemini de düzenleyerek mide problemlerini önlemede etkili olur.
Türk Kahvesi Nedir?
Türk kahvesi, ince öğütülmüş kahve çekirdeklerinin su ile karıştırılıp, pişirilmesiyle ortaya çıkar. Bunun yanında Türk kahvesi, konsantre bir kahve türüdür. Öğütülen kahve ince olduğundan içeceğin bir parçası olarak tüketilir. Geleneksel olan ve cezve adı verilen bir demlikte oluşturulan Türk kahvesi, kahve fincanlarında servis edilir.
Türk Kahvesi İçeriği Nasıldır?
Türk kahvesi çekirdekleri, güçlü bir antioksidan olan klorojenik asit içerir. Bu asit, vücuttaki iltihabı azaltarak, kan şekerini, kolesterol seviyesini ve yüksek tansiyonu düşürür. Normal kahveye göre yüksek konsantrasyona sahip olan Türk kahvesinin çekirdekleri aynı zamanda bağışıklığı artırarak, sağlıklı kalbi destekler. Türk kahvesinin içerisindeki besin değeri şu şekilde sıralanabilir:
- B2, B3 ve B5 Vitamini
- Magnezyum
- Manganez 
- Potasyum 
Türk Kahvesinin Faydaları Nelerdir?
Türk kahvesinin vücudumuza birçok faydası bulunur. Temelde bir kahve olduğundan beyindeki belirli nörolojik durumlara karşı kalkan oluşturan faydalı bileşikler içerir. Türk kahvesi aynı zamanda diyabet ve kalp hastalıklarından korumaya yardımcı olur. Depresyon, karaciğer sirozu gibi hastalıkların riskini de azaltabilir. 
Türk kahvesinin sağladığı yararları şu şekilde sıralayabiliriz:
Enerji Artırmada Etkilidir
Kahve içerisinde yer alan kafein, tüketildiğinde kana karışarak, beyne ulaşır. Burada, yer alan ve uykuya sebep olan nöronları bloke ederek uyanıklık durumunu artırır ve enerjiyi yükseltir. Bu sayede gün içerisinde hissedilen yorgunluğu da gidermeye yardımcı olur. Zihnin açılmasında etkili olarak konsantrasyonun da artmasını sağlar. Beynin bu etkisinin yanında kahvenin ruh halini, hafızaya da etki ederek güçlendirdiği bilinir. Bu durum da bilişsel işlevleri iyileştirdiğini göstermektedir.
Ruhsal Sağlığa İyi Gelir
Türk kahvesi, depresyon, Parkinson, Alzheimer gibi ruhsal hastalıklara karşı etkilidir ve hafızanın da güçlenmesini sağlar. Zihni açmasının yanında ruhsal sorunlara yakalanma şansının büyük ölçüde azalmasında etkilidir. Bunların yanında Türk kahvesi migren gibi baş ağrılarının azalmasına yardımcı olur. Bu nedenle ağrı kesicilerin etkisini de önemli düzeyde artırır.
Metabolizmanın Hızlanmasını Sağlar
Türk kahvesinin faydalarından biri de sindirim sisteminin çalışmasında etkili olması olarak sıralanabilir. İçerisindeki kafeinden dolayı adrenalin hormonu salgılanarak, kalp ve dolaşım uyarır. Bunun yanında metabolizma hızını artırır, vücutta yağ yakımına yardımcı olur.
Cilt ve Saç Sağlığına Yardımcı Olur
Türk kahvesi, içerdiği antioksidan sayesinde cildi ve vücudu hastalıklardan koruyarak yaşlanmayı geciktirmesiyle bilinir. Cilde faydaları arasında selülit probleminin çözülmesine yardımcı olması da sayılır. Duş alırken Hindistan cevizi yağı ile kahve telvesini karıştırıp kullandığınızda cildi yumuşatma özelliği bulunur.
Türk Kahvesinin Yan Etkileri Nelerdir?
Türk kahvesi, her kahvede olduğu gibi kafein içerdiğinden fazla tüketimi vücuda zarar verebilir. Bundan dolayı bir kronik rahatsızlığınız varsa, hamile ya da ruh sağlığı ile ilgili problemler yaşıyorsanız Türk kahvesi tüketmeden önce mutlaka uzman doktora danışmanızda fayda vardır. Türk kahvesi tüketirken fazla tüketmekten kaçınmak gerekebilir. Türk kahvesi tüketiminde sonra aşağıdaki gibi yan etkiler görülebilir:
- Uykusuzluk
- Anksiyete
- Kolesterol sorunları
Türk kahvesi içerdiği kafeinden dolayı hamile ya da emziren anneler tarafından tüketilirse bebek için yan etkileri olabilir. Bu yüzden tüketmeden önce mutlaka uzman görüşü alınız.
* Memorial basın

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.28 11:29:15
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Yazlık meyvalar tezgahlarda

    Semt pazarlarındaki tezgahlarda yazlık meyvalarda boy göstermeye başladı.

    Uzunca bir süredir tezgahlarda satılan karpuzun yanına, erik ve çağla, son olarak muşmula, kiraz ve kayısı eklenirken, fiyatlarda oldukça yüksek.

    Semt pazarlarında dilimle karpuz satışı yapılırken, erik, çağla, muşmula, kiraz ve kayısı ise en fazla yarım kilo alınıyor. Bu yıl tezgahlardan çilek hiç eksik olmazken bazı yaz meyvalarının fiyatları ise şöyle: Kiraz 70 lira, Kayısı 30 lira, muz 22 lira, kivi 30 lira, elma 15 lira. * Esin KÜMBETLİOĞLU


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.12 15:16:28
Son Düzenlenme Tarihi :





İbrahim Koç yeni nesile en güzel mirası bırakıyor

İbrahim Koç Toros Gazetesi muhabiri Esin Kümbetlioğlu ile özel bir söyleşi gerçekleştirdi. İbrahim Koç gazeteci Esin Kümbetlioğlu’na imzaladığı kitabını ve kendi bestelerini seslendirdiği iki albüm, toplam 32 Türküden oluşan CD hediye etti.

İşte o özel söyleşi...


Paha biçilemez eserler bırakıyor
Eski Antalya, Kepez ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi, Büyükşehir Belediyesi Eski Başkan Velkili ve eski İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı, mevcut Antalya İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyelerinden sanatçı, yazar, şair İbrahim Koç yeni nesile paha biçilemez eserler bırakmaya devam ediyor.
Müzikten hiç para kazanmadığını, böyle bir amacının da olmadığını belirten İbrahim Koç, müzikle uğraşmanın beden ve ruh sağlığına iyi geldiğini söylüyor. 
Koç, duygu ve düşüncelerini kısaca şöyle ifade etti: “Müzikle uğraşmanın, türkülerle sevişmenin beden ve ruh sağlımız için ne kadar önemli bir zenginlik olduğunu biraz geç anladım. Türküler bana iyi geliyordu ve ben artık bana iyi gelen şeyler yapmalıydım. Ben şair değilim. Böyle bir kaygım ve iddiam hiç olmadı. Şiir basit bir iş değil. Siparişle olacak iş hiç değil… Yazdıklarım şiir değil türkü sözüdür. İçimden geldi yazdım, içimden geldi türkü formunda besteler yaptım ve bu besteleri havalandırdım, çaldım, söyledim ve paylaştım. Bestelerimi bir kitapta toplama fikri torunlarıma miras bırakma düşüncesinden doğdu. Torunlarıma maddi değeri olan şeyler dışında manevi değeri olan kültürel mirasımı hatıra bırakmak istedim.  Kitap ile bazı akrabalarıma, arkadaşlarıma, dostlarıma, sevenlerime ve müzikseverlere ulaşabileceğimi de düşündüm. Evde tek mikrofonla ve kendi yaptığım amatör kayıtlarla bestelerimin bir bölümünü iki CD’ye kaydedip çoğalttım. Müzikten hiç para kazanmadım. Kitap ve CD’lerimi satmıyor, hediye ediyorum.  Bu çabalarımın son durağı ‘İbrahim Koç Türküleri Konseri’ düşüncesi oldu.” 

“Torunlarıma miras bırakmak istiyorum”
Koç sözlerine devam ederken; “Manavgat’ın Ahmetler Köyünde okuma yazma bilmeyen bir ana-baba büyüttü ve okuttu beni. Şimdi ikisi de yok. Gerçek sevginin resmi kalbimizde yaşayan ana babalar, evlatlar ve torunlardır. Hayat çok kısa ve son nefes ne zaman verilir bilinmez. İki dedemi de görmedim. Adını aldığım ana dedemin lakabı ve adı “Kemaneci Halil İbrahim”miş. Nüfus kayıtlarında dedemin adı İbrahim olarak yer alıyor. İbrahim’e Halil eklemesi Halil İbrahim sofrası bereketi yakıştırmasından olsa gerek. Dedemden ne kemanesi kaldı, ne bir söz, ne bir türkü ne de bir görüntü… Sadece adı bana kaldı. İki oğlum var ve ikisi de bekâr… Yani henüz torunlarım yok. Belki onları göremeden ölürüm. Dedemden bana kalmayan manevi değerleri torunlarıma hatıra bırakmayı düşündüm. Belki türkü formundaki bestelerimden türküye dönüşenler olur. Belki torunlarımdan birisi müzisyen olur ve dedesinden kalan türküleri söyler” şeklinde açıklama yaptı. 

Kadim kültürümüzün en önemli öğesinin Türk Halk Müziği olduğuna dikkat çeken İbrahim Koç, duygularını şöyle ifade etti: “Nesilden nesile ozanlar âşıklar ve mahalli müzisyenler tarafından günümüze kadar korunarak aktarılmıştır.  Bu kültürün genç kuşaklara aktarılması, öğretilmesi ve korunması büyük önem teşkil etmektedir. Türk Halk Müziğinin asıl yaratıcılarını her ne kadar tanımasak da aslında âşıklar ozanlar ve yerel müzisyenlerin de bizlerden biri olduğu unutulmamalıdır. Türkü yakıcılar diye tabir edilen kişiler bulundukları coğrafi bölgenin müzikal karakteristiğine uygun eserler üreterek kendi çevrelerindeki halkın beğenisine sunarlar. Halk gerçekten de o eserlerde kendine ait bir şeyler olduğunu hissederse benimser, sahip çıkar ve bağrına basar.”

İbrahim KOÇ Kimdir?
5 Nisan 1958’de Antalya Manavgat Ahmet Köyü’nde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde orta ve lise tahsilini ise Manavgat’ta yaptı. 
Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Askerliğini yedek subay olarak yaptı. 
1984- 2000 yılları arasında Antalya’da serbest inşaat mühendisi olarak proje, taahhüt ve müteahhitlik yaptı. 
1992- 2002 yılları arasında 9 yıl İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanlığı yaptı. 2012-2020 yılları arasında başkanlığını yaptığı İMO’da danışman olarak da hizmet verdi.
2000-2011 yılları arasında yapı denetim firması kurucu ortağı, yönetim kurulu başkanlığı ve yapı denetçisi olarak çalıştı. 
Çeşitli vakıf, kooperatif ve derneklerde yöneticilik yaptı. 1999 - 2004 yılları arasında Antalya Kepez ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekilliği görevlerinde bulundu. 
Anadolu Üniversitesi AÖF Hukuk Bölümü Adalet ön lisans bölümünden 2017 yılında Yüksek Onur Öğrencisi olan İbrahim Koç, çeşitli alanlarda uzmanlık, sertifika ve belge sahibidir.

Esin KÜMBETLİOĞLU
ÖZEL HABER

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.08 11:13:44
Son Düzenlenme Tarihi :