SON DAKİKA

logo

İsraf Ettiğimiz Akşam Yemeği İklim Krizini Tetikliyor

Sanayi Devrimi ile birlikte hayatımıza giren ve günümüzde iklim krizi olarak adlandırılan ve çağımızın en büyük sorunu küresel ısınmanın en büyük sebebi karbon ve sera gazı emisyonlarındaki artış. Yaklaşık 300 yıl önce başlayan ve etkilerine bugün daha fazla odaklandığımız Sanayi Devrimi ile birlikte başlayan doğal kaynakların hızla bozulması ve tüketilmesi bugün en üst seviyelerde. Öyle ki bugün geçmişe göre 1.5 dünya hızında tüketiyoruz. 

 

Doğal kaynakların hoyrat kullanımı ve tüketimi sonucu kirlenen hava, su ve toprak kaynakları, iklim değişiklikleri, temiz gıdaya ulaşım, eşit şartlarda yaşam gibi olgular günümüzde sürdürülebilirlik kavramını çokça duymamıza ve bu anlamda önlemler almak için farkındalık artırıp hayata geçirmemize sebep oldu. 

 

Doğal dengenin yeniden inşası için çalışıyoruz

 

Bozulan dengenin yeniden onarılması için bireysel alınan önlemlerin yanında endüstrilerin de ekonomik kalkınma ile birlikte çevre ve temiz ve sağlıklı gıda için çalışmalarını hayata geçirmesi gerekiyor. Doğadan aldığımızı yeniden yerine koymak adına önemli adımlar atan şirketlerden bir tanesi olan Novozymes, sürdürülebilirliğe odaklanarak dünyanın acil ihtiyaçlarına doğa ve bilim kaynaklı çözümler sunuyor. 

 

Novozymes A/S'nin iştiraki olarak 25 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren şirket, yerel sanayiye ve ekonomiye katkıda bulunmak ve müşterilerine özel çözümlerle hizmet vermek için yeteneklerini geliştirerek hizmet ağını ve sunduğu çözüm kapasitesini artırmaya devam ediyor. 

 

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’deki faaliyetlerinin 25. yılını kutladıkları etkinlikle konuşan Novozymes Türkiye Ülke Müdürü ve Orta Doğu Tüketici Biyolojik Çözümleri Direktörü Pınar Tunçkol, Novozymes’ın sunduğu bilime dayalı biyoçözümler sayesinde ev temizlik ürünleri, insan sağlığı, deri ve tekstil ürünleri, biyoenerji, su ve su atıkları, gıda ve tarım gibi 40 endüstriden kaynaklanan karbon emisyonlarının azaltılmasını destekleyip, üretimin daha verimli olmasını sağladıklarını ve gıda israfını engelleyen çözümleri ile dünyanın sınırlı kaynaklarını daha etkin kullanılmasına olanak sağladıklarını ifade etti.

 

Gıda israfı karbon ayak izini artırıyor

 

Pınar Tunçkol, konuşmasına şöyle devam etti: “Tüm dünyada gıda israfı ve kaybının yıllık karbon ayak izinin 3,3 milyar ton olduğu düşünülüyor ve gıda atıklarının yüzde 61’i mutfaklarımızdan çıkıyor. Örneğin; insanların yüzde 20’den fazlası ekmek kuruduğunda, son kullanma tarihi gelmese dahi çöpe attıklarını ifade ediyor. İstanbul’da bulunan Teknoloji ve İnovasyon Merkezi de dahil olmak üzere Novozymes’in ürettiği ve ekmeğin daha uzun süre taze kalmasını sağlayan enzimler sayesinde, yaklaşık 30 yılda tahminen 80 milyar somun ekmeğin çöpe atılması önlendi ve 45 milyon ton karbondioksit salınımı engellenmiş oldu. Novozymes, farklı sektörlerde ürettiği enzimler ile sağladığı üretkenlik, verimlilik ve kaynakların doğru kullanımı sayesinde üretimden, tüketimden veya israftan kaynaklanan milyonlarca ton karbondioksit salınımını engelliyor.”

 

Tunçkol son olarak şunları söyledi: “Türkiye’deyiz çünkü, ülkemizin gücüne inanıyor ve buradaki üreticilerimizin yerelden globale üretimlerini destekleyerek onların ihtiyaçlarına özel çözümler sunabilmek istiyoruz. Biz, inovasyonlarımızı, içerisinde bulunduğumuz coğrafyayı anlayarak ve ona özel çözümler üreterek yaratıyoruz. Doğanın gücünü ve potansiyelini kullanarak dünyanın ve ülkemizin geleceğini şekillendirmek üzere çalışıyoruz. Çalışma felsefemizin ve çözümlerinizin ardında yatan bilim sayesinde endüstrilere ve tüketicilere yarınımızı yeniden düşünme çağrısında bulunuyoruz. Ortak geleceğimiz için ilerici adımlar atabilmek adına onları çözümlerimiz ile destekliyoruz ve cesaretlendiriyoruz.”




Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.29 14:03:16
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Finike ya da İbradı’dan ELMALI’nın eksiği ne ?

Cittaslow hareketi 1999 yılında İtalya’da doğdu. Cittaslow’daki ‘citta’ İtalyancada ‘şehir’, ‘slow’ ise İngilizcede ‘yavaş’ demek. Bu iki sözcüğün birleşmesinden türeyen Cittaslow, ‘sakin şehir’ anlamına geliyor.

Yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla kentlerin kendilerini değerlendirmeleri ve farklı bir kalkınma modeli fikrini savunan sakin şehir akımı, kısa sürede tüm dünyaya yayılırken, bugün Cittaslow felsefesi, günümüzde dünyanın 96 farklı şehrinde uygulanıyor.
Altyapı politikaları, çevre politikaları, kentsel yaşam kalitesi politikaları, tarım, turizm, esnaf ve sanatkarlara ilişkin politikalar, sosyal uyum, ortaklıklar, misafirperverlik, farkındalık ve eğitim için planlar gibi kriterlere uyan Antalya Büyükşehir Belediyesi, 2024 Cittaslow Uluslararası Genel Kurulu’nda Cittaslow üyeliğine kabul edildi.
Cittaslow Metropol ağına üye olan Antalya Büyükşehir Belediyesi, İtalya’nın Roma şehrinde düzenlenen Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi toplantısında Türkiye’yi gururla temsil etti. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, toplantıda Cittaslow Uluslararası Genel Başkan Yardımcılığı’na seçildi. Başkan Böcek, aynı zamanda Cittaslow Türkiye Koordinatörlüğü görevini yürütüyor.
Cittaslow felsefesi; şehirlerin ve ilçelerin Hava ve su temizliğinin yasa tarafından belirtilen parametrelerde ve halkın içme suyu tüketiminin ulusal ortalamaya yakın olması, kentsel katı atıkların ayrıştırılarak toplanması , Endüstriyel ve evsel kompostlamanın desteklenmesi, kentsel ya da toplu kanalizasyon için atık su arıtma tesisinin bulunması, binalarda ve kamu kullanım alanlarında enerji tasarrufu, kamunun yenilebilir enerji kaynaklarından enerji üretimi, görsel kirliliğin ve trafik gürültüsünün azaltılması, kamusal ışık kirliliğinin azaltılması, hane başına düşen elektrik enerjisi tüketimii, Biyoçeşitliliğin korunması ve yenilenebilir kaynaklardan enerjinin kendi kendine üretimi ve tüketimi için “enerji topluluklarının” kurulmasını teşvik etmek gibi kriterlere sahip olmasından oluşuyor.
Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi Toplantısı’nda, İbradı Türkiye’nin 26. Cittaslow üyesi olurken, üye kentler/iller arasında Ahlat ( Bitlis) , Akyaka (Muğla), Arapgir (Malatya), Eğirdir (Isparta), Finike (Antalya), Foça (İzmir), Gerze (Sinop), Gökçeada (Çanakkale), Halfeti (Şanlıurfa) İznik (Bursa), Safranbolu (Karabük), Seferihisar (İzmir), Şarköy (Tekirdağ), Şavşat (Artvin), İbradı (Antalya), Uzundere (Erzurum) ve Yalvaç (Isparta) da yer alıyor.
ELMALI, SAKİN
ŞEHİR DEĞİL Mİ ?
‘Elmalı, sakin şehir değil mi ?’ diye soran Elmalılılar, Cittaslow felsefesinde belirtilen şartların çoğunun ilçede mevcut olduğunu kaydederek, “Finike ve İbradı’dan Elmalı’nın eksiği ne ?” diye sordular ve Cittaslow üyeliği için  çalışmaların biran önce başlatılmasını istediler. * Abdültalip GÜNGÖR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2024.12.23 11:05:46
Son Düzenlenme Tarihi :





Laboratuvar malzemesi satın alınacaktır

ANTALYA AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ

(4621) MERKEZ LABORATUVARI İHTİYACINA LABORATUVAR MALZEMESİ (24 KALEM) mal alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır.

 Basın İlan Kurumu’nun ilan portalı ilan.gov.tr’de yer alan ilana göre İhale 25.01.2022 - 10:30'da Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Satınalma Müdürlüğü İhale Komisyon Odası Dumlupınar Bulvarı Kampüs ANTALYA adresinde yapılacaktır. * Detaylar için TIKLAYIN



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.12.27 19:02:08
Son Düzenlenme Tarihi :