SON DAKİKA

logo

Şimdi çilek zamanı

Antalya’da havaların ısınması ile tarla çileği piyasaya çıkarken, çileği sadece reçelin ana malzemesi olarak düşünmemek gerekiyor.
Çilek, çok fazla vitamin kaynağına sahip bir ürün. Çileğin içerisinde 
bol miktarda kalsiyum, fosfor, demir ve A, B, C vitamini bulunduran çilek; kısa zamanda meyve vermesi, çoğaltılmasının kolay olması yönünden yetiştiriciliği avantajlı olan bir meyvedir.
Reçel, marmelat, pasta, dondurma ve meyve suyu yapımında oldukça sık kullanılan çilek, yaz meyvesidir. Hoş koku ve tatlı bir lezzete sahip olan bu meyve; kök, gövde, yapraklar, çiçek ve meyve salkımından oluşur. Gıda sektöründe hem yaprakları hem de meyvesi tüketiciler tarafından kullanılır. 
Çilek Faydaları Hangi Tedavilerde Belirgindir? 
Eşsiz lezzeti ve lif, manganez, C vitamini, potasyum, folik asit gibi önemli vitamin ve mineral madde içeriği ile; taze, işlenmiş ya da dondurulmuş olarak tüketilebilen çileğin insan sağlığı açısından birden çok yararı bulunmakta.
Meyve ve sebzeler açısından zengin diyetlerin tüketimi ile kanser, kardiyovasküler (kalp ve damar) ve nörodejeneratif hastalıklar ( nöronlarda ilerlemiş yapı ve fonksiyon kaybı ile oluşan hastalık grubu dahil olmak üzere daha düşük kronik hastalıklara yakalanma olasılığı arasında tutarlı bir ilişki vardır. Çilek kaliteli besin içeriği ile hastalıkları önlemede ve tedavi etmede etkili bir meyvedir. Güçlü besin içeriği ile çileğin sağlığa etkilerinden bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Çilek içeriğindeki fitokimyasal maddeler ile sağlık üzerinde olumlu etkileri bulunan, özellikle iyi bir C vitamini kaynağı olmasıyla birlikte antioksidan özelliklere sahip olan bir meyvedir. Fitokimyasallarının antikanser ve antioksidan özellikleri vardır. Çilekte bulunan fitokimyasallar kanser hücresinin oluşmasını önler, var olan kanser hücresinin yayılmasını engeller.
Çilek, Folat büyüme gelişmeyi destekler ve kansızlığa iyi gelir. Ayrıca folat kanser hücrelerinin oluşmasını ve yayılmasını önler. Çilek bol miktarda folat içeren bir meyvedir. İçerdiği folat sayesinde çilek tüketimi enfeksiyon oluşmasını önler, kalp damar sağlığını destekler ve hastalıkların oluşmasını engeller.
Çilek antosiyanin içeriği ile vücutta insülin salgılanmasını destekler ve kan şekerini düzenler. Hücre hasarını engelleyerek kanser oluşmasını önler ve virüs kaynaklı hastalıklara karşı vücudu korur.
Beyin Sağlığını Destekler: Yaş almakla birlikte beyin zihinsel keskinliğinin bir kısmını kaybeder. Çilek tüketimi içerdiği antioksidanlar sayesinde bilişsel gerilemeyi önler, beynin düşünme ve işlem yeteneğini korur, hafızayı destekler ve alzheimer hastalığının oluşmasını engeller.

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.06.30 11:27:07
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap







Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.02.21 20:11:22
Son Düzenlenme Tarihi :





Tercihlerini ‘son dakikaya’ bırakan üniversite adaylarına öneriler

Üniversite tercih süreci 8 Ağustos’ta sona eriyor. Adaylar, 24 tercih haklarını kullanarak istedikleri üniversiteleri sıralayacaklar. 
İstinye Üniversitesi (İSÜ) Kurum Psikoloğu Saime Serpil Özgül, tercihini  son günlere bırakan adaylara önerilerde bulundu. “Değerler hayattaki pusulamızdır” diyen Özgül, adaylara ihtiyaçlarına bakarak, hayattan nasıl keyif alacaklarını gözlemleyerek tercih yapmalarını öneriyor.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) 17-18 Haziran’da tamamlanmasının ardından, sınav sonuçları 20 Temmuz’da açıklandı. Üniversite adayları için en heyecanlı dönemlerden biri olan tercih süreci ise devam ediyor. YKS tercihlerinde adayların 24 hakkı bulunuyor. Üniversite adayları 8 Ağustos’a kadar tercih listelerini oluşturacaklar. İstinye Üniversitesi (İSÜ) Kurum Psikoloğu Saime Serpil Özgül, tercihini son günlere bırakan adaylara önerilerde bulundu.
“Tercihler konusunda kararsızlığın birçok nedeni olabilir”
Tercih sürecinde adayların üniversite tercihleri sırasında kararsız kalmalarının temel nedenleriyle ilgili bilgi veren İstinye Üniversitesi (İSÜ) Kurum Psikoloğu Saime Serpil Özgül, şunları söyledi:
“Öğrencilerin üniversite tercihleri konusunda kararsız kalmalarının nedenleri arasında birden farklı konu söz konusu olabilir. Üniversite bölümü konusunda kararsızlık duymaları, şehir dışına ya da şehir içerisinde burslu olarak okulda okumaya dair kararsızlıkları ve sadece bir üniversiteye girmiş olma istekleri bunlardan bazılarıdır.”
İstedikleri puanı alamayan öğrencilerin suçluluk duygusu hissedebileceğine dikkat çeken Özgül, “Eğer ki sadece bir üniversiteye girme isteğiyle tercih yapılırsa, olumsuz duygular ilerleyen süreçte eşlik edebilir ve öğrenciler bölümlerinden mutlu olmayabilirler. Bu sebeple, gerçekten istedikleri meslekleri düşünerek tercih yapmaları ya da bir sene daha hazırlanmalarını öneririm. Aldıkları puandan memnun olmayan öğrencilerin zihninde ‘keşke daha çok çalışsaydım,’ gibi düşünceler belirebilir. Buna eşlik eden suçluluk duyguları olabilir. Burada zamanı değiştiremeyeceğimiz için, onun yerine duygusal sorumluluk alıp, ona göre karar vermelerini öneriyorum.” dedi. 
“Adaylar kendilerini nerede görmek istediklerine net karar vermeliler”
Adayların kendilerini nerede görmek istediklerine dair net karar verdiklerinde daha sağlıklı bir tercih süreci geçirdiklerini belirten Özgül, şöyle konuştu:
“Kararsız kalan öğrencilerin kendilerine yönelik beklentileriyle ilgili bir aralıkta olduklarını düşünüyorum. Çünkü ne istedikleri ile ilgili netliğe sahip olunmadığında yapılan tercihler hatalı tercihler olabiliyor. Bu noktada yapılacak olan şey, öğrencinin ne istediğine net bir şekilde karar veriyor olması. Bu tereddütler beş yıl sonrasında kendisini nerede görmek istediğini kendine sorarak aşılabilecek durumlardır. Hayattan beklentilerinin ne olduğuna karar verip, kendilerini nerede görmek istediklerine net karar verirlerse süreç daha sağlıkla ilerleyebilir.” 
“Değerler hayattaki pusulamızdır”
Adayların, kendi değerlerine göre karar verdiklerinde, seçtikleri alandan daha büyük keyif alabileceklerini belirten İSÜ Kurum Psikoloğu Özgül, “Kendi ilgilerini fark etmelerine yardımcı olabilmek için değerleriyle çalışmayı tercih ediyorum. Değerler hayattaki pusulamızdır, yönümüzü kaybetsek bile yolculukta bize yardımcı olurlar. Ama hedefler varıldıktan sonra biter ve tek yönlü bir yerdir. İkisi arasındaki fark çok önemli, çünkü bir değeri doğrultusunda öğrenci tercih yaptığında hayattaki idealleriyle ilerler. Örneğin; insanlara yardım etmeyi seven bir öğrenci için yardımseverlik anlamlı bir değerdir. Buna bağlı olarak meslekî açıdan hemşirelik ya da psikoloji seçebilir. Bu tercih değerleri doğrultusunda olduğu için iki bölüm de ona keyif verecektir” dedi.
“Meslek, bazen hayatımızın tüm alanını kaplayabiliyor”
Adayların hayattan nasıl keyif alacaklarını gözlemleyerek tercih yapmalarını öneren Özgül, şöyle konuştu: “Amaçlarının kendileriyle ilgili yolculukta kendilerini daha iyi tanımak olduğunu unutmadan, kendi ihtiyaçlarına bakarak, hayattan nasıl keyif alacaklarını gözlemleyerek tercih yapmalarını öneriyorum. Çünkü meslek bazen hayatımızın tüm alanını kaplayıp kendi ihtiyaçlarınızı bile unutmanıza neden olabiliyor. Ancak bir mesleği severek yaptığınızda, bu, hayatınızdaki devamlılıktan başka bir şey olmuyor.”

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.03 09:49:32
Son Düzenlenme Tarihi :