SON DAKİKA

logo

Otomobilin bariyerlere çarptığı kazada sürücü ölümden döndü

Antalya’nın Manavgat ilçesinde seyir halindeki otomobilin köprülü kavşağında bariyerlere çarpması sonucu meydana gelen kazada araç sürücüsü yaralandı.
Kaza; gece saatlerinde Antalya-Alanya D-400 Karayolu’nda meydana geldi. Alınan bilgiye göre; Antalya istikametinden Alanya istikametine seyir h..

Antalya’nın Manavgat ilçesinde seyir halindeki otomobilin köprülü kavşağında bariyerlere çarpması sonucu meydana gelen kazada araç sürücüsü yaralandı.
Kaza; gece saatlerinde Antalya-Alanya D-400 Karayolu’nda meydana geldi. Alınan bilgiye göre; Antalya istikametinden Alanya istikametine seyir halindeki Tamer Altan’ın kullandığı 16 AND 068 plakalı otomobil, Manavgat Çevreyolu Batı Side Köprülü Kavşağı üzerinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolun sağındaki çelik bariyerlere çarptıktan sonra yaklaşık 100 metre ileride yolun ortasında durabildi. Hurdaya dönen araçtan yarılı olarak çıkarılan otomobil sürücüsü Tamer Altan, sağlık ekibinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Kazanın ardından hurdaya dönen otomobilin yol ortasında kalması nedeniyle Batı Side Köprülü Kavşağı’nda trafik tek şeritten kontrollü olarak sağlandı. Otomobilin kaldırılması, yoldaki yağ ve araç parçalarının temizlenmesinin ardından trafik akışı normale döndü.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.19 12:06:34
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Türkiye’nin ilk turistik denizaltısı 18 bin turisti denizin altına indirecek

Antalya’da 6 yıl önce hizmete giren Türkiye’nin ilk turistik denizaltısının 1942 yılında batırılan Fransız savaş gemisi St. Didier batığına dalışları devam ediyor. Denizaltına dalışlara en çok Romanya ve Almanya’dan gelen turistler ilgi gösterirken, bu yıl 18 bin turistin Akdeniz’in derinliklerine..

Antalya’da 6 yıl önce hizmete giren Türkiye’nin ilk turistik denizaltısının 1942 yılında batırılan Fransız savaş gemisi St. Didier batığına dalışları devam ediyor. Denizaltına dalışlara en çok Romanya ve Almanya’dan gelen turistler ilgi gösterirken, bu yıl 18 bin turistin Akdeniz’in derinliklerine inmesi hedefleniyor.
2017 yılında hizmete giren turistik denizaltı, Kaleiçi Yat Limanı’ndan yerli ve yabancı turistleri Akdeniz’in derinliklerine indirmeye devam ediyor. Kaleiçi açıklarında 35 metre derinlikte bulunan 1942 yılında batırılan Fransız savaş gemisi St. Didier batığına dalışlar nisan ayı itibarıyla başladı. Her seferde azami 44 yolcu ile günde ortalama 4-5 dalış yapan ve her seferde yaklaşık 1 saat suyun altında kalan denizaltının seferlerine ilgi yoğun oldu. Diğer taraftan denizaltı ile birlikte derinliğe dalan 2 dalgıç, turistlere rehberlik ediyor. Bir yandan St. Didier batığını yakından gören, diğer taraftan dalgıçları gören turistler cep telefonlarıyla o anları görüntüledi. Diğer taraftan dalgıçların batık geminin üzerinde bulunan silahlarla turistlere gösteri de yaptı.
Nemo Primero, bu yıl 16 bin ziyaretçiye ulaşmayı hedefliyor. Denizaltı ile dalışlara en çok Romanya ve Almanya’dan gelen turistler ilgi gösteriyor.

"30 metre derinlikte bulunuyor, 20 dakika denizaltında kalıyoruz"
Denizaltının 2015 yılında Türkiye’ye getirildiğini belirten kaptan Aycan Zağra, “2017 yılından bu yana turistik denizaltı dalışlarını gerçekleştiriyoruz. Gün içerisinde birçok dalışımız oluyor. Kapasitesi 44 kişidir, 2 tane de kaptan olarak görev yapıyoruz. Kaleiçi bölgesinden saat başlarında çıkarak 350 metre açıkta bulunan St. Didier batığına gidiyoruz. Sonra 20 metre dalıyoruz. Bizimle beraber 2 dalgıç gelerek yolcularımıza animasyonlar yapıyor. Batık gemi 110 metre uzunluğu var. 30 metre derinlikte bulunuyor, 20 dakika denizaltında kalıyoruz” dedi.

"Ekim ayı sonuna kadar dalışlarımız devam ediyor”
Bir seferin 45 dakika sürdüğünü belirten Zağra, “Bu yıl Almanya ve Romanya vatandaşlarının ağırlıklı olarak istekleri var. Bu yıl geçen yıllara oranla daha fazla kişiyi Akdeniz’in derinlikleri ile buluşturmak istiyoruz. Hedefimiz 18 bin kişidir. Nisan ayının başından Ekim ayı sonuna kadar dalışlarımız devam ediyor” diye konuştu.
Antalya’ya balayına gelen ve ilk kez denizaltına bindiğini belirten Eren Sağlam ise şu sözlere yer verdi:
“Gayet güzeldi, batığı da gördüm. Herkesin gelmesini görmesini tavsiye ederim, çok keyif aldım.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.22 16:40:22
Son Düzenlenme Tarihi :





ATB Başkanı Çandır: "İnşaat için tarımdan vazgeçmeyelim"

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Mart Ayı Meclis Toplantısı, Erdoğan Ekinci başkanlığında çevrim içi yapıldı. ATB yönetiminin bir aylık çalışmasıyla ilgili üyelerin bilgilendirildiği Meclis’te ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır; tarım, ekonomi ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ATB Başkanı Ali Çandır, depremin ardından yaşanan sel felaketinin herkesi derinden etkilediğini belirtirken, "Yaşadığımız felaketlerde hayatını kaybeden yurttaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz. Yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz" dedi. Konuşmasında inşaat sektörünün son 5 yıldır küçüldüğünü, 2022 yılında da yüzde 8,41 küçüldüğünü belirten Çandır, gayrimenkul oluşturma için tarım alanlarından vazgeçilmemesi uyarısında bulundu.

"’Tedarikçim Deprem Bölgesinden’ projesine destek"
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin deprem bölgesindeki 11 ildeki şirketlerin daha hızlı toparlanması amacıyla başlattığı ‘Tedarikçim Deprem Bölgesinden’ projesine dikkat çeken Çandır, proje ile deprem bölgesindeki satıcıları alıcılar ile bir araya getirecek çevrimiçi bir platform oluşturulduğunu belirtti. Çandır, “Söz konusu platformda, kayıt ve listeleme süreçleri başta olmak üzere tüm işlemler ücretsiz olarak sunulmaktadır. Kampanyaya üyelerimizi ve kentimiz iş dünyasını destek olmaya davet ediyoruz” dedi.

“İnşaat için tarımdan vazgeçmeyelim”
2022 yılı ekonomik büyüme rakamının, yıllık yüzde 5,57 ilan edildiğini ve bu rakamın 2021 yılının yarısından daha düşük olduğunu belirten Çandır; bu düşüşte baz etkisinin olmayışı kadar ekonomik performanstaki zayıflamanın etkisi olduğunu savundu. Antalya için büyük önem taşıyan hizmet sektörünün 2022 yılında yüzde 11,75 büyüme sağlamasına rağmen 2021 yılının yarısından düşük bir performans gösterdiğini kaydeden Çandır, “Hizmet sektörünün en önemli alanı olan turizmde 2019 yılını yakalayamamış olmamız, bu düşük performansta önemli rol oynamıştır” şeklinde konuştu. İnşaat sektörünün son 5 yıldır küçüldüğünü, 2022 yılında da yüzde 8,41 küçüldüğünü belirten Çandır, gayrimenkul oluşturma için tarım alanlarından vazgeçilmemesi uyarısında bulundu. Çandır, “Giderek artan şiddette küçülen sektörün arz kapasitesi de düşmektedir. Yeni gayrimenkuller oluşturmak için tarım alanlarından asla vazgeçmemeliyiz. O halde yapmamız gereken, mevcut yapı stokundaki ekonomik ömrünü tamamlamış olanların yerine iyileştirilmiş yeni yapılar inşa etmek ve tarım dışı alanlarda yeni yapı stokları oluşturmaktır” diye konuştu.

“Antalya göç baskısı altında”
Antalya’da son yıllarda yaşanan yabancı ağırlıklı göç baskısı olduğunu ve konut talebinde dengesiz artış yaşandığını söyleyen Çandır, “Özellikle bazı semtlerimizde kiralık ve satılık gayrimenkul fiyatları inanılması güç artışlara uğramıştır. Bazı mülk sahipleri için geçici bir rahatlama sağlasa bile şimdiden ciddi mağduriyetleri ortaya çıkarmaya başlamıştır. Bazı semtlerimizdeki demografik yapı değişimleri de hissedilmektedir. Yabancı yerleşiklerin kentin iş hayatına girişleri de ciddi artışlar kaydetmektedir. Yoğun biçimde ticarete konu faaliyetlerle uğraşanlar, yerleşik ticari geleneklerin değişime uğraması riskini ortaya çıkarmaktadır. Kentimizde yaşananlar devam edip gidecekse mutlaka bu arkadaşlarımız için ciddi bir uyumlaştırma faaliyetlerine ihtiyaç duyulduğunu görmemiz gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

İhracatta yaş meyve sebze farkı
2022 yılında ihracat yüzde 9,06 artarken, ithalatın yüzde 7,90 arttığını belirten Başkan Ali Çandır, 2022’de ihracat ile ithalat arasındaki farkın hızla kapandığına dikkat çekti. Çandır, “Nitekim 4. çeyrekte ihracatın büyümeye katkısı yüzde 3,3 ile küçültücü yönde olmuştur. En son 2008 yılı 4. çeyreğinde ihracat böyle bir etkiye sahip olmuştu” dedi. Antalya’nın ihracatının 2022 yılında toplamda ülke ortalamasının üzerinde artarken, tarım ve hayvancılıktaki performansın ülke ortalamasının altında kaldığını kaydeden Ali Çandır, tarımsal ihracattaki düşüşe dikkat çekti. 2023 yılında daha iyi bir tarımsal ihracat performansı beklediğini ifade eden Çandır, şunları söyledi:
“İlan edilen son verilere göre 2023 Şubat ayı ihracatımız 2022 Şubat ayına göre yüzde 15 artışla 192 milyon dolara, ihracatımızın yüzde 65’ini oluşturan tarım sektörümüzün ihracatı ise yüzde 30 artışla 124 milyon dolara ulaştı. Emek veren tüm üretici, tüccar ve ihracatçılarımıza teşekkür ediyorum. Bu artışta etkili olan yaş sebze meyve sektörünün kentimiz toplam ihracatından aldığı pay, Şubat ayında yüzde 46’ya, yılın ilk iki ayında ise yüzde 44’e yükselmiştir.”

URGE projeleri
Üyelerinin tarımsal ihracatta bilgi, birikim ve ihracat rakamlarını artırmak için Antalya Ticaret Borsası olarak çalışmalar yürüttüklerini anlatan Çandır, Ticaret Bakanlığının desteği ile yaş meyve sebze sektörü konulu Ur-Ge projesini başarılı bir şekilde devam ettirdiklerini söyledi. Çandır, Kasım ayında Tayland’ı ziyaret eden üyelerin 27 kişilik bir heyet ile Litvanya, Letonya ve Estonya’yı ziyaret ettiğini hatırlatırken, “Önemli görüşmelerde bulunduklarını aktaran üyelerimizin emeklerinin ticarete ve Ar-Ge’ye dönüşmesini diliyorum” ifadelerine yer verdi.

“Tarım, kentimiz ve ülkemiz için hayati stratejik birinci sektördür"
2022 yılında tarım sektörünün yüzde 0,62 büyüdüğünü, 2021 yılındaki yüzde 2,94 küçülmenin ardından ilan edilen bu düşük büyümenin tarımın darboğazdan geçtiğini gösterdiğini söyleyen Başkan Çandır, şöyle devam etti:
"Aslında genel ekonomik eğilimle uyumlu olmayan tarım sektörü, 2022 yılında kendi içindeki ortalamadan da sapma göstermiştir. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 1,5 ve ikinci çeyreğinde yüzde 2,0 küçülmesine karşılık üçüncü çeyrekte yüzde 2,3 büyümüş, dördüncü çeyrekte ise yeniden yüzde 0,3 küçülmüştür. Bir yıl içerisindeki üçer aylık dönemlerden oluşan 4 çeyrekte bu denli dalgalanma yaşadığımız yıllar nadiren yaşanmıştır. 2022 yılında tarım sektörümüzün en iyi ve en kötü çeyrekleri arasındaki farkta sıra dışı büyüyen bir dalgalanma gözlenmiştir. Tarım sektöründe yılın en yüksek ve en düşük çeyrekleri arasında ortalama 4,7 kat fark olurken, 2022 yılında bu fark 5,3 kata yükselmiştir. Yani sezon farkı arasındaki dalgalanma boyu artmıştır. Özellikle küçülme ya da durgunluk döneminde yaşanan bu durum, düşük sezon değerinin ortalama altında seyretmesi ile gerçekleşmiştir. Oysaki yüksek sezon değerinin ortalama üstünde seyretmesi nispi olarak daha kabul edilebilir bir durumdur. Her zaman belirttiğim gibi tarım, kentimiz ve ülkemiz için hayati stratejik birinci sektördür. Bu tespiti her ortamda ve fırsatta yapmaktan bıkmadım. Tek istediğim, tarıma hak ettiği önemin, değerin ve itibarın gösterilmesidir. Bunu lafta değil politikalarda ve icraatlarda görmek istiyoruz."
2022 yılında tarımsal girdi fiyatlarının ortalama yüzde 116, tarımsal üretici fiyatlarının yüzde 131 ve Antalya meyve sebze fiyatlarının yüzde 119 arttığını belirten Çandır, “Antalya hallerinde yaşanan ortalama yıllık fiyatlar, tarımsal üretici fiyatlarının yüzde 11 altında kalmıştır. Girdi fiyatlarındaki artışa yakın bir düzeyde gerçekleşmiştir. Yani Antalya hallerindeki yıllık ortalama fiyat artışı, ülke ortalamasının oldukça altında kalmıştır” diye konuştu. Ülke genelinde tarımsal faaliyetlerindeki fiyat hareketliliğine bakıldığında son 7 yılın 3’ünde girdi fiyatlarının üretici fiyatlarının üzerinde gerçekleştiğini anlatan Çandır, “Üçünde ise üretici fiyatları, girdi fiyatlarından bir miktar yüksek gerçekleşmiştir. Ancak burada unutmamak gerekir ki, tarımsal faaliyette bulunanların tek maliyet kalemi girdilerden ibaret değildir. Toplam maliyetin yaklaşık üçte biri girdilerden oluşurken kalanı işçilik, kira, faiz gibi kalemlerden oluşmaktadır. Bu kalemlerdeki yükselişler ise girdi kalemlerinden daha az değildir. Yani toplam maliyet-gelir dengesinde, tarımsal faaliyette bulunanlar sürekli kayıplar yaşamaktadır” şeklinde konuştu.

“Sorunların çözümü için çalışıyoruz”
Antalya Ticaret Borsası olarak tarım sektörünün sorunlarına bilimsel ve gerçekçi temellere dayalı çözüm önerileri geliştirdiklerini ve ilgili kurumlarla paylaştıklarını kaydeden Başkan Ali Çandır, geçen yıl zirai karantina ücretlerine yapılan zammın düzeltilmesi için girişimde bulunduklarını, domates ihracatına getirilen yasağa karşı da Tarım Konseyinin paydaşlarıyla hemen toplanarak itirazda bulunduklarını anlattı. Çandır, yasak kararının tarımsal üretim ve ticaretine olumsuz yansımalarını rapor haline getirip karar vericilere sunduklarını anlattı. Çandır, “İhracat yasağının kaldırılmasına yönelik talebimizi açık ve net olarak ilettik. Kısa sürede gerçekleşen sonuç, tüm kentimizin birlikte hareket etmesinin bir sonucu olmuştur” dedi. Başkan Çandır, Tarım Konseyi paydaşlarına ve emeği geçen herkese teşekkür etti.

“Bulgaristan sınırında tır kuyrukları uzuyor”
Bulgaristan’dan geçişlerde Kapıkule Sınır Kapısı’nda Bulgaristan kaynaklı yaşanan laboratuvar sorununun yaş meyve sebze ihracatını olumsuz etkilediğini belirten Çandır, “Bu konuda kalıcı bir çözüm bekliyoruz. İhracatın yoğunlaştığı dönemlerde artan sevkiyatlara bağlı olarak yavaşlayan analiz sonuçları, tır kuyruklarının yeniden başlamasına ve sınırda bekleme süresinin uzamasına neden olmaktadır. 2022 Ağustos ayından itibaren devam etmekte olan bu durum, domates başta olmak üzere yaş sebze gibi çabuk bozulabilir ürünlerin ihracatında ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmamıza neden olmaktadır. Sorunun bir an önce kalıcı olarak çözülmesini ve ürünlerimizi sorunsuz ihracat etmeyi diliyoruz” ifadelerini kullandı.

“İhracatı yasaklamak ticareti geriletir”
Süt, krema, patates, kuru soğan, fasulye, tereyağı ve kırmızı mercimek için ihracat yasağının kaldırıldığını, bu ürünlerin ihracatı kayda bağlı mallar listesine alındığını ve ürünlerin ihracatına kontrollü izin verileceğini belirten Çandır, ihracat yasakları ve kısıtlamaların ticareti gerilettiğini söyledi. Çandır, “İç piyasada fiyatları düşürmek için ihracatı tümüyle yasaklamak ticaretimizi geriletir. Yasaklama kararlarıyla yıllarca emek verilerek kazanılan pazarlar ülke olarak bir günde elimizden gidiyor. Kaldı ki ihracat iç pazarda üreticinin sigortasıdır. İhracatı yasaklamak yerine üretimi artıracak destek ve teşvik edici politikalar geliştirmelidir. Karar vericilerin yasaklama kararı almadan önce sektör görüşlerine başvurmalarını ve daha dikkatli davranmalarını diliyoruz” diye konuştu.

“Deprem bölgesinde tarım alanları korunsun”
Mart 2023 tarihli deprem bölgesi raporunu hatırlatan Çandır, deprem bölgesinde tarım ve hayvancılıkla ilgili hasarın 24,5 milyar TL olduğuna dikkat çekti. Çandır, “Ülkemiz tarımın ekonomik anlamda yüzde 15’ini oluşturan bölgede yeni açılacak taş ocaklarının tarıma zarar vermemesi ile yıkılan şehirlerin yeniden tasarımında tarım alanları dışarıda kalmasını diliyoruz” dedi.

“Tarım alanları da çöpten korunsun”
“Orman Kanunu”nda yapılan değişiklikle, orman alanlarına hafriyat, çöp ya da atık gibi zararlı madde dökme suçunun orman suçu çerçevesine alındığına dikkat çeken Başkan Çandır, tarım alanlarına benzer zararlı madde dökme işinin de aynı çerçeveye alınmasını istedi. Başkan Çandır, ilgili kanunda, üretimden önce üreticilerin bakanlıktan izin alması, izinsiz olanlara ceza verilmesi, bakanlık tarafından belirlenen ürünler için sözleşme zorunluluğu getirilmesi, sözleşmelerde tarım sigortası zorunluluğu getirilmesi, tarımsal desteklemelerde Çiftçi Kayıt Sistemi yerine bakanlıkça belirlenen kayıt sistemi zorunluluğu getirilmesi, iki yıl üst üste ekilmeyen tarım arazisinin bakanlıkça kiraya verilmesi gibi düzenlemelerin getirildiğini hatırlattı. Çandır, şunları söyledi:
“Her şeyden önce belirtmeliyim ki, böyle bir kanunun en başına çerçeveli ve gerçekçi bir tarım envanteri çalışması zorunluluğu yazılmalıdır. İkinci olarak bu tür düzenlemeler aşamalar halinde ve makul bir süreye yayılarak gerçekleştirilmelidir. Üçüncü olarak üretim planlamaya uymamanın cezaya değil motivasyona ihtiyacı vardır. Yani kapsayıcı ve gerçekçi bir planlamaya uyum desteklenmeli, teşvik edilmeli veya özendirilmelidir. Dördüncü olarak düzenlemede çok yıllık ve tek yıllık ürünler ayrı değerlendirilmeli ve mevcut çok yıllık ürünler korunmalıdır. Beşinci konu, sözleşme şartlarına uymamanın şartları düzenlemede son derece net ve somut şekilde belirtilmelidir. Söz konusu kanunda burada özetle belirttiğim hususlar yer almamaktadır. Bu haliyle ciddi sorunlar oluşturma potansiyeline sahip bulunmaktadır. Kanunlar çıkarılmadan önce sektör paydaşlarıyla ciddi ve geniş planlı çalışmaların yapılması ülkemiz tarımı için daha faydalı olacağını düşünmekteyiz.”

Hasyurt Tarım Fuarı 26 Nisan’da başlıyor
Antalya’da tarımsal üretimin kalitesinin yükselmesi, üreticilerin bilgi, beceri ve ufkunun daha fazla gelişmesi için çalıştıklarını söyleyen Başkan Çandır, “Antalya Tarım Konseyimiz, yerel yönetimlerimiz ve oda borsalarımızla Türkiye’nin ilk tarım fuarı olma özelliğini taşıyan Hasyurt Tarım Fuarı’nı bu yıl 26’ncı kez 26-29 Nisan tarihlerinde Finike’de düzenleyeceğiz. Fuarımıza, sizleri, üyelerimizi ve tüm hemşehrilerimizi bekliyoruz” dedi.
Mecliste üyeler sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.29 14:25:07
Son Düzenlenme Tarihi :