SON DAKİKA

logo

Gözde Koylar Tatilcileri Cazibesine Çekiyor

Türkiye'nin turizm başkenti Antalya, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte doğal güzellikleriyle tatilcilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Antalya'nın eşsiz koyları, turist akınına uğruyor. Masmavi denizi, berrak kumsalları ve çevresini saran doğal güzellikleriyle bilinen bu koylar, unutulmaz bir tatil deneyimi yaşamak isteyen yerli ve yabancı turistlerin ilk tercihi haline geliyor.

Antalya'nın gözde koyları, her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Muhteşem manzarasıyla fotoğraf severlerin objektifi için de vazgeçilmez bir konum olan bu koylarda, tatilciler hem huzurlu bir atmosferde dinlenme fırsatı buluyor, hem de eşsiz doğal zenginliklerin tadını çıkarıyor.

Tatilciler, koyların çevresindeki doğa yürüyüşleri ve trekking rotalarıyla da keşif dolu anlar yaşayarak, doğanın kucaklayıcı güzellikleriyle bütünleşme şansına erişiyor. Bölgedeki tarihi ve kültürel zenginliklere ev sahipliği yapan koylar, turistlerin hem eğlenceli hem de kültürel bir tatil deneyimi yaşamasına olanak tanıyor.

Antalya'nın gözde koyları, yerel işletmelerin sunduğu kaliteli hizmetlerle tatilcileri ağırlarken, turizm sektörüne de önemli bir canlılık katıyor. Bu doğal cennetlerin, turizmdeki önemi ve ilginin artması, ekonomik açıdan da bölgeye olumlu yansımalar sağlıyor.

Ancak, doğal güzelliklerin korunması ve sürdürülebilir turizmin desteklenmesi, bu koyların gelecekte de ziyaretçilerine aynı cazibesini sunabilmesi için önem arz ediyor. Bu kapsamda, yerel ve ulusal otoritelerin çevre duyarlılığını ön planda tutacak politikalar geliştirmesi ve koyların doğal dengesini koruma çabaları, Antalya'nın turizm potansiyelini daha da yukarı taşıyacaktır.

Tatilcilerin gözde adresi olan Antalya'nın eşsiz koyları, yaz aylarında doğal bir cennet sunarak, ziyaretçilere unutulmaz anılarla dolu bir tatil deneyimi yaşatmaya devam edecek gibi görünüyor.

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.07.21 12:09:23
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkan Böcek yeni eğitim öğretim yılını öğrencilerle karşıladı

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 2023-2024 eğitim-öğretim yılının açılışını Muhittin-Mustafa Böcek Anadolu Lisesi’nde öğrenci, öğretmen ve velilerle birlikte gerçekleştirdi. Başarılı bir eğitim öğretim yılı olmasını dileyen Başkan Böcek, “Cumhuriyetimizin 100. yılı olması sebebi..

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 2023-2024 eğitim-öğretim yılının açılışını Muhittin-Mustafa Böcek Anadolu Lisesi’nde öğrenci, öğretmen ve velilerle birlikte gerçekleştirdi. Başarılı bir eğitim öğretim yılı olmasını dileyen Başkan Böcek, “Cumhuriyetimizin 100. yılı olması sebebiyle hep birlikte çok çalışacağız. Cumhuriyetimize de demokrasimize de eğitime de sahip çıkacağız” dedi.
2023-2024 eğitim öğretim yılının açılışında Konyaaltı Muhittin-Mustafa Böcek Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencilerini yalnız bırakmayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Muhittin Böcek, okula öğrencilerin alkışları arasında girdi. Öğretmen ve öğrenciler ile sohbet eden Başkan Böcek, yeni eğitim yılının hayırlı olmasını diledi.
Bir hayırsever olarak kendisi ve babasının adını taşıyan okulda öğrencilerle birlikte yeni eğitim öğretim yılını karşılıyor olmanın mutluluğunu yaşadığını söyleyen Başkan Böcek, “Böylesi özel ve güzel bir günde, Cumhuriyetimizin 100. Yılında 2023-2024 eğitim-öğretim yılının hayırlı ve başarılı olmasını diliyorum. Bugün bir taraftan hem sizlerin kıymetli ailelerinin desteği ile Büyükşehir Belediye Başkanı olmuş birisi hem de bir hayırsever olarak aranızda olmanın mutluluğunu, onurunu, gururunu yaşıyorum.
Anne ve babamı da rahmetle anıyorum” dedi.

Aydınlık Türkiye için çalışacağız
Yeni eğitim öğretim yılının başarılarla dolu geçmesini dileyen Başkan Böcek, gençlere şöyle seslendi: “Ata’mızın dediği gibi ‘Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk O’nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.’ Sizlere çok güveniyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılı olması sebebiyle hep birlikte çok çalışacağız. Ülkemizi hep birlikte koruyup kollayacağız. Cumhuriyetimize de demokrasimize de eğitime de sahip çıkacağız. Yeni dönemin sizlere, ailenize, kıymetli öğretmenlerime hayırlı olmasını diliyorum. Başöğretmen Atamızın devrimlerine inanarak aydınlık Türkiye için çalışmalarınızda başarılar diliyorum.”

Başırılı öğrencilere altın hediyesi
Başkan Böcek, daha sonra 2022-2023 eğitim öğretim yılında dereceye giren Osman Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazanan okul birincisi Beste Dönmez,
Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Bölümü’nü kazanan okul ikincisi Elif Tahmaz ve okul üçüncüsü Sude Tok’a altın hediye etti.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.11 14:19:24
Son Düzenlenme Tarihi :





Serebral Palsili çocukların yaşam konforunu artırmak mümkün

Halk arasında beyin felci olarak bilinen serebral palsi, çocuklarda görülmekte ve doğumdan önce, doğumda ya da doğumdan sonra herhangi bir sebeple beyin dokusundaki hasara bağlı ortaya çıkmakta. 
Bu hasar hiçbir zaman “tamamen” iyileşmemektedir ancak iyi rehabilitasyon uygulamaları ile hastalar bağımsız bir yaşam kurabilir, eğitim alabilir ve sosyal rollerine devam edebilir. 
Memorial Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Prof. Dr. Ümit Dinçer, serebral palsi ve fizik tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Erken doğan bebeklerde sık görülüyor
Serebral palsi bir çocuğun doğumdan önce, doğumda ya da doğumdan sonra herhangi bir sebeple beyin dokusunda gelişen hasarlar sebebiyle oluşan ilerleyici olmayan bir beyin hastalığıdır. Çocuklarda beyin felci olarak da tanımlanır. Etken beynin oksijenizasyon sorunu, enfeksiyonlar, kanamalar, ağır sarılık, genetik veya nörolojik hastalıklar olabilir. Hastalığın genel karakteri ilerleyici olmamasıdır. Yani sabit, permanent denilen bir beyin hasarından bahsedebiliriz. Ancak hastalığın vücudun periferindeki yani kollarda, bacaklarda ya da sistemler üzerindeki etkileri değişkenlik gösterebilir. En önemli problemlerden biri kas fonksiyonları üzerindeki etkileridir. 
Beyin hasarına bağlı olarak kas güçsüzlüğü, spastisite (istemsiz kas gerginliği),  distoni (istemsiz hareketler) ve ataksi (denge bozukluğu) dediğimiz tablolarla kendini gösterebilir. Her ne kadar beyindeki hasar sabit olsa da bu sayılan tablolarda bazen artış, bazen azalma yaşanabilmektedir. Bu yönüyle dinamiktir ancak beyin hasarı yönüyle dinamik değildir.
Risk gruplarına dikkat
En fazla erken ve düşük doğum ağırlığı ile dünyaya gelmiş olan çocuklarda görülmektedir. Yani prematüre ve 1.5 kg’ın altında doğmuş olan çocuklarda serebral palsi görülme ihtimali diğer çocuklardan çok daha yüksektir ancak her şeyiyle normal dünyaya gelmiş çocuklarda da serebral palsi görülebilmektedir.
Çocuğunuzu iyi gözlemleyin
Serebral palsinin erken ortaya çıkan belirtileri çocukların gelişim evrelerini izlenerek görülebilmektedir. Bir çocuk doğduktan 3 ay sonra en geç baş kontrolünü yapabilmeli, 9 ay sonra oturabilmeli, 12-14. aylarda yürüyebilmelidir. Eğer bir çocuk 5-6. aylarda hala baş kontrolünü sağlayamıyorsa, 8. ve 9. aylarda oturamıyorsa, 1 yaşına geldiğinde adımlama ya da sıralama fonksiyonlarını kazanamamışsa bu çocuklarda bir problem olduğunu düşünmeliyiz. Çoğul gebelik, erken doğum, düşük doğum ağırlığı, kordon dolanması gibi doğum esnasında zorluklar yaşanması durumuna fonksiyon kazanımlarındaki gecikmeler de eklendiğinde çocuğun serebral palsi olma ihtimalinden şüphelenilir.
Tanıda geç kalınmaması önemli
Serebral palsi tanısı şüphelenmekle başlar. Dolayısıyla ilk bulgular ailede veya takiplerini yapan çocuk hastalıkları uzmanının şüphelenmesi ile başlar. Sonra Pediatrik Nöroloji uzmanları tarafından önce çocuktaki motor, nörolojik ve mental gelişimdeki sorunlar değerlendirilir. Bazı klinik değerlendirmelere eşlik eden MR incelemeleri ile beyindeki hasarlar tanınabilir. Nihayetinde belli bir aşamaya gelmiş ve ilerleyici olmayan beyin hasarı netleşirse serebral palsi tanısı klinik olarak da netleşir. Ancak ailelerin izleyebileceği yol şu olabilir. Eğer çocuk çoğul gebelikten biriyse yani ikiz ya da üçüz bebekten biriyse, düşük doğum ağırlığı ile doğmuşsa, erken doğmuşsa (özellikle 28. haftadan önce) ve motor gelişim evrelerinde gecikme varsa bu çocuk geç kalınmadan çocuk nörolojisi uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.
Modern tedavi uygulamalarından faydalanın
Serebral palsili hastalarda pek çok problem eşlik edebilir. En önemlisi kas ve kas koordinasyonunu ilgilendiren motor becerilerde yaşanan sorunlardır. Dolayısıyla süreçte en önemli şey rehabilitasyon perspektifiyle bakmaktır. Yani çocuğun başını kontrol edebilir, yürüyebilir, oturabilir ve ayakta durabilir hale getirmek için yapılacak olan rehabilitasyon çalışmalarıdır. Ancak hastalığın ağırlığına bağlı olmak üzere çocuklarda başka nörolojik problemler de olabilir. Örneğin, epileptik ataklar, yutma güçlüğü, solunum ya da otonomik problemler vb. eşlik edebilir. Bu eşlik eden problemler de usulünce tedavi edilmelidir. İlerleyen zamanlarda tedaviye eşlik etmesi gereken uygulamalardan bazıları ortopedik operasyonlardır. 
Yani çocukta kas iskelet sistemi ve ekstremitelerde yani uzuvlarda (kalça, diz, ayak bileği ve ayak) bazen spastisite adı verilen şiddetli kas gerginliklerinin belirlediği deformiteler söz konusu olabilir. Bu tablolar eğer rehabilitasyon ve ortez (yardımcı tıbbi cihazlar) ile kontrol edilemez ise ortopedik cerrahi uygulamalarıyla ortadan kaldırılması gerekebilir. 
Ancak her serebral palsili aynı semptom ve bulgularla doğmaz. Dolayısıyla her çocuğun ihtiyacı onun için yapılacak olan özel değerlendirme ve tedavilerle bertaraf edilmelidir. Hatta temel rehabilitasyon uygulamaları dahi bireyselleştirilmelidir.
Temel amaç motor gelişim aşamalarını tamamlamak ve beceri düzeyini arttırmaktır. Tedavinin ekseni Fizyoterapi yani rehabilitasyondur. Özel rehabilitasyon uygulamaları nörogelişimsel destek sağlarken, spastisitenin sebep olduğu tabloların tedavisinde ortez, yardımcı cihazlar, botulinum toksin ( botoks) ve medikal tedaviler kullanılabilir. Bir fizyoterapistin birebir çalışması ile giden rehabilitasyon çalışmalarında zaman zaman sofistike cihazların (ileri teknoloji cihazları. Robotlar vs.)  kullanımı da söz konusu olabilir. Denge, kas güçlendirme çalışmaları için havuz tedavileri, hippoterapi gibi alternatifler de kullanılabilir.
Çocuğun yaşam kalitesi artırılıyor
Beyindeki lezyon tamamen ortadan kalkmaz. Ancak ilgili sorunlar iyi rehabilitasyon uygulamalarıyla ortadan kaldırılabilir. İyileşmeden kasıt şudur: Hastalar tutulum şekillerine bağlı olmak üzere özellikle hemiplejik ve diplejik olan çocuklar normal gelişimlerini geç de olsa yakalayabilirler, yürüyebilirler, okula gidebilirler, öğrenim hayatlarını tamamlayabilirler, meslek sahibi olabilirler ve sosyal rollerini tamamen oynayabilirler. Tetraplejik olanlarda yani hem kol hem bacak tutulumu olanlarda gerek mental gerekse fiziksel olarak gecikmeler kalıcı olabilir. Dolayısıyla onlardaki beklentiler biraz daha düşüktür. Ancak tam kür yani tamamen iyileşme maalesef bu hastalıkta söz konusu değildir. Amaç mevcut durumda maksimum bağımsızlık seviyesine çıkabilmektir.
* MEMORİAL BASIN

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.23 15:26:07
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.07.23 15:26:33