SON DAKİKA

logo

Şehir hastanesi'ne alternatif güzergah

Sadece Hakan Tütüncü döneminde 18 köprü yapılan kanala yeni bir köprü daha yapan Kepez Belediyesi, Şehir Hastenesi için alternatif yeni bir yolun da çalışmasını başlatmış oldu

Kepez’den şehir hastanesine köprü

Kepez Belediyesi, Antalya Şehir Hastanesi ile Sakarya Bulvarı Otogar Kavşağı arasında alternatif bir ulaşım güzergâhı oluşturmak için Devlet Su İşleri (DSİ) kanalının üzerine köprü inşa ediyor.

Kepez Belediyesi, ilçenin merkezinden batı ve doğu yönünden geçen DSİ kanalının ayırdığı ulaşım yollarını köprü yatırımıyla buluşturuyor.
Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü döneminde yapılan 18 köprü ile kanalın iki yakası arasındaki karşılıklı yollar birbirine bağlanmıştı. Yolların bağlanmasıyla hem kanalın iki yakası arasındaki mahalleler arasındaki ulaşım sorunu çözüldü hem de şehir içi trafiği rahatlatıldı.
 Zaman içerisinde kanala komşu olan mahallelerin mülkiyet sorunlarının çözülmesi neticesinde başlayan konutlaşmayla nüfusunun artması ve bölgeye yapılan kamu yatırımları yeni yol güzergâhı ihtiyacını ortaya çıkardı.

 Ulaşım engeline köprü
Kepez Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, bu yol ihtiyacını karşılamak için kanalın üzerine 19. köprüyü inşa ediyor. Yeni köprü, Erenköy Mahallesi ile Kanal Mahallesi arasında Ahmet Vefik Paşa Caddesi’nde yapılıyor. İnşaatına başlanılan 12 metre genişliğindeki köprü ile Erenköy Mahallesi 4819 Sokak’la, Kanal Mahallesi 4710 Sokak birbirine bağlanacak. 4819 Sokak, devamındaki Şehit Turgut Burkay Caddesi ile Antalya Şehir Hastanesi’ne ulaşımı sağlayan Zeytin Dalı Şehitleri Caddesi’ne bağlanıyor. 4710 Sokak ise Sakarya Bulvarı ve Otogar Kavşağı’na ulaşımı sağlıyor. Bu bakımdan DSİ kanalına inşa edilen köprü sayesinde Antalya Şehir Hastanesi ve Otogar Kavşağı arasında alternatif bir ulaşım güzergâhı oluşturulacak.

Kanal kent yaşamına kazandırıldı
Başkan Hakan Tütüncü, Ünsal Mahallesi’nde başlayan ve birçok yerleşim alanından geçerek, doğudaki Düden Şelalesi’ne dökülen DSİ su kanalının Kepez’in sembol mimari yapılarından biri olduğunu söyledi.
Tütüncü, sembol yapıyı, önceki yıllarda yaptıkları bitki, çöp temizliği ve çevre düzenlemesi çalışmalarıyla hem güzelleştirdiklerini hem de güvenli hale getirdiklerini anımsattı.

Köprüler ulaşımı rahatlatıyor
Kanalın çevresindeki mahallelerin mülkiyet ve imara ilişkin sorunlarını önceki dönem çözdüklerini anımsatan Tütüncü, “ Bu mahallelerimizde birçok imar yolu açtık. Ancak yeni yollar, kanal engelinden dolayı devamındaki sokağa bağlanamıyordu. Bu sorunu kanala 18 köprü inşa ederek çözdük. Köprülerle hem karşılıklı yolları hem de Kepez’in iki yakasını birbirine bağladık. Zaman içerisinde kanala komşu mahallelerdeki nüfusunun artması, bölgeye yapılan kamu yatırımları yeni yol ihtiyacını ortaya çıkardı.  Bu ihtiyacı karşılamak için Erenköy Mahallesi 4819 Sokak’la, Kanal Mahallesi 4710 Sokak arasında yeni bir köprü inşa ediyoruz. Karşılıklı yolları birbirine bağlayacak olan köprü çalışması, bölgenin trafiğinin rahatlamasına katkı sağlayacak. Yeni köprü aynı zamanda Antalya Şehir Hastanesi içinde alternatif yol güzergâhı oluşturacak.  İhtiyaç halinde kanal üzerine köprüler inşa ederek, Kepez’in iki yakasını bir araya getirmeye devam edeceğiz. “ açıklamasını yaptı.  

Fen İşleri Müdürlüğü,  Kuzeyyaka ile Fevzi Çakmak mahalleleri arasında 2021’de inşa ettiği köprüyle; Sütçüler bölgesindeki Kepez Devlet Hastanesi’ni ve Yeşilırmak Caddesi’nin çevresindeki mahalleleri, Alparslan Türkeş Bulvarı’na, devamında Masa Dağı’na ve buradaki Antalya Şehir Hastanesi’ne bağlamıştı.

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.23 11:25:19
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.07.23 11:30:51

Yorum Yap






Çandır: 12 bin yılda biriktirdiğimiz ürünlerimizin artık değerini biliyoruz

Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine buram buram Anadolu’nun hissedildiği YÖREX Fuarında kimilerinin memleket hasretini gidereceğini, kimilerinin görmek istediği yörelerini ziyaret edeceğini, kimilerinin ise hiç görmediği yörelerin ürünlerini görüp bir kez daha memlekete aşık olacağını kaydeden YÖREX’in mimarı Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, “Ürünlerimizin tanırlılığını arttırmak, kalitesini standartlaştırmak, üretimini arttırmak, ürünlerin hakkını-hukukunu korumak, istihdamı arttırmak ve kırsal kalkınmayı sağlamayı hiçbir çalışmamızda eksik etmedik”dedi.

12 bin yılda biriktirdiğimiz bu kültür ve medeniyet zenginliğimize ait ürünlerimizin artık değerini biliyoruz” diyen Başkan Çandır, dünyada birkaç yüzyıllık geçmişi olan ülkelerin sahip oldukları yöresel ürünlerle, kendi ürünlerine milyarlarca dolar kazandırıyor, ihracat yapıyor, katma değer yaratıp kırsalda yaşamayı motive ediyorlar” derken, yöresel ürünler projesinin en önemli çalışma bölümlerinden birinin de bu ürünlere coğrafi işaret tescil kazandırmada ülke genelinde özendirici çalışmalar olduğunu belirtti.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.10.21 07:32:32
Son Düzenlenme Tarihi :





Aşırı tuz tüketimi sağlığı tehdit ediyor

Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Eşşe Çelik, "14-20 Mart Tuza Dikkat Haftası" nedeniyle açıklama yaptı. Çelik, aşırı kullanılan tuzun hipertansiyon ve ölümcül hastalıklara neden olduğuna dikkat çekti.

Geylani Topaloğlu
ANTALYA (İHA) - Dünya Sağlık Örgütünün günlük kişi başı tuz tüketimini 5 gramın altında önerdiğini dile getiren Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Eşşe Çelik, "Bu miktar bir tepeleme bir çay kaşığına (silme bir tatlı kaşığına) denk gelmektedir. Günlük olarak tüketilmesi önerilen bu miktar; gün içinde tüm besinlerimizle aldığımız tuzu (sodyumu) da şumul. Tuz, besinlerin doğal şumul bulunduğu gibi, deniz tuzu (deniz suyunun buharlaştırılması ile elde edilir) ve kaya tuzu (halite, göl yataklarından veya toprak altından elde edilir, kurutulur) olarak da elde edilir. Genel olarak tuz sodyum ve klorürden oluşur. Sodyum klorür içeriği tüm tuzlarda (kaya, deniz, sofra tuzu) yaklaşık olarak aynıdır. Bu nedenle sağlık etkileri de aynı olmaktadır" dedi.

"Diyet yaparken tuz kullanımına dikkat edin"
Diyet yaparken tuz kullanımına dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Çelik, "Diyetimizdeki çok fazla tuzun, kan basıncını artırarak (hipertansiyon) inme ve kalp hastalığı riskini yükselttiğini biliyoruz. İnme ve kalp hastalıkları da dünya çapında en önemli ölüm ve sakatlık nedenlerinden ikisi olarak gösterilmektedir. Sağlık Bakanlığı Türkiye Beslenme Rehberi’ne göre; aşırı tuz (sodyum) tüketimi; kardiyovasküler hastalıklar, böbrek hastalıkları, hipertansiyon, inme, osteoporoz ve bazı kanser türlerinin oluşmasına neden olabilmektedir. Tuz tüketimi 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı) aşmamalıdır. Tüketilen tuz iyotlu olmalıdır. Sağlık Bakanlığının Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması, 2017 çalışmasına göre günlük kişi başı tuz tüketiminin 10,2 gram/gün olduğu bu değer, Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği günlük tüketim miktarının iki katıdır.

Aşırı tuz içeren besinler uzak durulmalı
Aşırı tuz içeren besinleri sıralayan Çelik, "Hazır soslar, atıştırmalık ürünler, tuzlanmış kuru yemişler, turşu ve salamura besinler, aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan gazlı/gazsız mineralli içecekler, geleneksel olarak evlerde hazırlanan turşu, salça, tarhana, yaprak salamurası gibi besinler aşırı tuz içerir. Bu ürünlerin tüketilirken aşırı tuz içerdiğini unutmamak gerekir" diye konuştu.

"Tuzlukları masadan uzak tutun"
Aşırı tuz tüketimini azaltmak için önerilerini sıralayan Çelik, "Bir kişinin günlük olarak kullandığı tuz miktarı 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı) geçmemeli ve iyotlu tuz kullanılmalıdır. Besin sanayisinde kullanılan ve genellikle ambalajlı besinlerin besin etiketinde yer alan mono sodyum glutamat, sodyum nitrat, sodyum bikarbonat, sodyum sitrat, sodyum askorbat vb. tüm sodyumlu sentezlerin tüketimine dikkat edilmelidir. Çünkü bunlar besinin tuz/sodyum içeriğini artırmaktadır. Yemek hazırlama, pişirme ve tüketim sırasında ilave edilen tuz miktarı azaltılmalıdır. Hatta besinlerin sentezlerin sodyum bulunması nedeniyle hazırlama ve pişirme sırasında mümkünse tuz eklenmemelidir. Masada yemeklere tuz ilavesi yapılmamalı ve masadan tuzluk kaldırılmalıdır. Yukarıda saydığımız aşırı tuz içeren besin ve ürünleri az tüketilmelidir. Salamura ürünlerin tuz içeriğinin azaltılması için suda yıkama ve bekletme gibi işlemler uygulanabilir. Satın alınan işlenmiş ürünlerin etiket bilgisi mutlaka okunmalı, tuzsuz ya da tuzu azaltılmış ürünler tercih edilmelidir. Ambalajlı tüketime sunulan gıdaların içeriği etiket bilgisinden okunmalı ve benzer gıdalarda tuz ve tuz yerine geçen maddelerin miktarları daha düşük olanlar tercih edilmelidir. Ev dışı beslenmede yemeklerin ve besinlerin içindeki tuz miktarı öğrenilerek mümkünse az tuzlu veya tuzsuz hazırlanması istenmelidir. Tuz yerine doğal lezzet artırıcılar olan soğan, sarımsak, baharatlar, limon, sirke, biber ürünler kullanılmalıdır" şeklinde konuştu.

"Tuz alışkanlığımızı değiştirmeliyiz"
"Tuz alışkanlığımızı değiştirelim" diyerek açıklamasına devam eden Çelik, "Bireylerin her gün yediği tuzun dörtte üçü zaten paketlenmiş ve hazırlanmış gıdalardadır. Bu tüketici tarafından ortadan kaldırılamaz, bu nedenle insanlara daha az tuz yemelerini söylemek, besin içerikleri tuz ile kaplıyken çok da etkin bir önleme yöntemi olmamaktadır. Bu nedenle özellikle gıda endüstrisinin tuz azaltma politikaları önem taşımaktadır. Bakanlığımızca yapılan protokoller gereği paketli gıda endüstrisi ve lokantacılar tedrici olarak tuz azaltmayı hedef olarak belirlemişlerdir. Bu yıl, hepimizin daha uzun ve daha sağlıklı yaşayabilmemiz için tüm yiyecek endüstrisinden yüksek tuz kullanım alışkanlıklarını bırakmalarını istemeyi, takip etmeyi tüm toplum ve politika düzenleyiciler olarak görev haline getirmeliyiz" ifadelerine yer verdi.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.19 06:50:27
Son Düzenlenme Tarihi :