SON DAKİKA

logo

Vatandaşlar Avcılığa Karşı, Fotoğrafçılığı Spor Olarak Destekliyor

Vatandaşlar, avcılık faaliyetlerine olan karşıtlıklarını dile getirerek, vahşi yaşamın korunması ve sporunun avcılık yerine fotoğrafçılık olarak yapılması gerektiğini vurguluyorlar. Geleneksel spor olarak görülen avcılığın yerine, hayvanların en güzel ve özel anlarını fotoğraflayarak onları korumanın ve takdir etmenin daha uygun bir spor etkinliği olduğunu belirtiyorlar.

Avcılığa Karşı Tepki

Ülkemizde uzun yıllardır avcılık, bazı kesimler tarafından geleneksel bir spor olarak kabul ediliyordu. Ancak, son yıllarda çevre bilincinin artması ve doğal yaşamın korunmasına yönelik duyarlılığın yükselmesi, avcılığa karşı tepkilerin de artmasına neden oldu. Vatandaşlar, vahşi yaşamın sürdürülebilirliği için avcılığın sona erdirilmesi gerektiğine inanıyorlar.

Fotoğrafçılığın Yükselen Popülaritesi

Geleneksel spor olarak görülen avcılığın yerini, hayvanların en güzel ve özel anlarını fotoğraflayarak takdir etme eğilimi almaya başladı. Fotoğrafçılığın yükselen popülaritesi, doğa ve hayvan sevgisiyle birleştiğinde vahşi yaşamın korunmasına önemli katkılarda bulunabileceği düşünülüyor. Vatandaşlar, fotoğrafçılığın avcılığa kıyasla daha etik ve sürdürülebilir bir alternatif olduğunu belirtiyorlar.

Doğal Yaşamın Korunması ve Eğitim

Avcılığın yaygın olarak yapıldığı bölgelerde, doğal yaşamın korunması ve sürdürülebilirliği büyük önem taşıyor. Fotoğrafçılık etkinlikleri, insanları vahşi yaşama dair bilinçlendirerek doğal yaşamın korunmasına katkı sağlıyor. Özellikle genç nesillerin eğitiminde fotoğrafçılığın kullanılması, onların doğal yaşama olan merakını artırıyor ve avcılık yerine daha etik bir spor olarak fotoğrafçılığa yönlendiriyor.

Yetkililerin Rolü

Vatandaşların ve doğa koruma derneklerinin artan talepleri, hükümetin de dikkatini çekmiş durumda. Yetkililer, doğal yaşamın korunması ve vahşi yaşamın sürdürülebilirliği için avcılıkla ilgili düzenlemeler yapmayı ve fotoğrafçılığı teşvik etmeyi planlıyor. Bu sayede, doğal zenginliklerin korunması ve gelecek nesillere aktarılması hedefleniyor.

Sonuç

Ülkemizde avcılığa karşı artan tepkiler, fotoğrafçılığın spor olarak benimsenmesine ve doğal yaşamın korunmasına yönelik bilinçlenmeye önemli bir ivme kazandırmış durumda. Avcılığın yerini fotoğrafçılığın almasıyla vahşi yaşamın korunması ve sürdürülebilirliği için olumlu adımlar atılacağı düşünülüyor. Hükümetin ve toplumun ortak çabalarıyla, doğal zenginliklerimizin gelecek nesillere aktarılması ve doğal yaşamın devamı için önemli bir adım atılmış olacak. -ABDÜLTALİP GÜNGÖR

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.07.23 11:30:54
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkan Kocagöz’den: Siyasete ‘GİRİN’ çağrısı

İyi insanların elini taşın altına koyması gerektiğini söyleyen Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, ‘’Maalesef iyi insanlar siyasetten uzak duruyor. Böyle olunca da ortaya başarısızlık çıkıyor. Bu ülkeyi seviyorsak, memleketimizi seviyorsak bu değerleri korumanın tek yolu siyasetten geçer. Siyaset bir araç, herkesin istediği araca binmesi gibi istediği partide görev alabilir, ancak siyasete girmek gerekir. Bugün siyasette örnek alabileceğim kimse yok. İyi bir siyasetçinin asla egosu olmaması lazım. ‘Her şeyi ben bilirim’ derseniz bu millete hizmet edemezsiniz. Belediyeyi ortak akılla bir paydaşlarla birlikte yönetmelisiniz. Geçmişi eleştirmek sizi bir yere vardırmaz. Biz hep nefreti değil, sevgiyi büyütmekten yanayız. Bu nedenle göreve geldikten sonra siyaseten bir tek kişiyi bile işten atmadık. Aynı kadro ile göreve devam ediyoruz’’dedi.

Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, Kepez denilince varoşların akla geldiğini belirterek, ‘’Biz 700 bin nüfuslu kocaman bir köyüz. Bu yüzden Kepez’in geleceğini inşa etmek zorundayız’’ dedi. Kocagöz, elini taşın altına sokacak herkesi siyaset yapmaya da davet etti.

Antalya Dostlar Platformu’nun geleneksel kahvaltısına konuk olan Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, konuşmasında önce iş ve siyasi geçmişini ve belediyecilik tecrübelerini anlatarak, ‘’Son seçimlerde CHP ile Ak parti arasında 70 bin oy farkı vardı. Seçimde bu farkı kapattığımız gibi 17.500 oy farkı ile Belediye Başkanlığını kazandık. Kepez’de Türkiye ittifakı kurduk’’ dedi.

İyi insanların elini taşın altına koyması gerektiğini söyleyen Mesut Kocagöz, şöyle devam etti:

‘’Maalesef iyi insanlar siyasetten uzak duruyor. Böyle olunca da ortaya başarısızlık çıkıyor.  Bu ülkeyi seviyorsak, memleketimizi seviyorsak bu değerleri korumanın tek yolu siyasetten geçer. Siyaset bir araç, herkesin istediği araca binmesi gibi istediği partide görev alabilir, ancak siyasete girmek gerekir. Bugün siyasette örnek alabileceğim kimse yok. İyi bir siyasetçinin asla egosu olmaması lazım. ‘Her şeyi ben bilirim’ derseniz bu millete hizmet edemezsiniz. Belediyeyi ortak akılla bir paydaşlarla birlikte yönetmelisiniz. Geçmişi eleştirmek sizi bir yere vardırmaz. Biz hep nefreti değil, sevgiyi büyütmekten yanayız. Bu nedenle göreve geldikten sonra siyaseten bir tek kişiyi bile işten atmadık. Aynı kadro ile göreve devam ediyoruz’’diye konuştu.

TALİHSİZ TELEFERİK KAZASI

 Göreve başlamasının hemen ardından meydana gelen talihsiz teleferik kazası sonucu cezaevi ile tanıştıklarını, 2 ay gibi cezaevi, ardından 2 ay kadar da hastane süreci yaşamak zorunda kaldığını dile getiren Kocagöz, ilk kez bu konuda gerçekleri şöyle anlattı:

‘’4,5 ay önce ANET’deki görevimden istifa ederek aday adayı oldum. İstifa etmeden aday olamazdım. Hepsi geride kaldı. 11 Haziran’da yeniden bismillah dedik. İki şeye sevindim. Birincisi seçimi kazandığımıza, ikincisi de kasamızın para dolu olduğunun söylenmesiydi. Ancak gördüm ki durumumuz sıkıntı içindeki diğer belediyelerden farklı değildi. Ancak sahip olduğumuz makamın çözüm makamı olduğuna inanıyorduk. O tarihte belediyemizin bütçesi 2 milyar 700 milyon liraydı. Ancak bütçenin yarısı kadar 1 milyar 226 milyon lira da borç vardı. Hiçbir zaman borç edebiyatı yapmadık ve bu borcu kapatmak için çalışmaya başladık. Temel ilkemiz bu para milletin parasıydı, tek çözüm de masrafları kısmak ve geliri artırmaktı. Bunu başardık. 545 milyon 20 bin liralık borcu kapattık. Geriye 681 milyon lira borcumuz kaldı’’dedi.

KEPEZ TAM BİR TÜRKİYE MOZAYİĞİ

Kepez’de 81 ilden insanların yaşadığını belirten Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, yaptırdıkları araştırma sonuçlarını da açıklayarak, ‘’Kepez’de yaşayan vatandaşlarımızın yüzde 34’ü Antalyalı, yüzde 12,8’i Doğu ve Güneydoğulu, Yüzde 6’sı Burdurlu, yüzde 4’ü Konyalı, yüzde 3’ü Ispartalı, yüzde 2’si Afyonlu ve böyle gidiyor. Biz 81 ilden insanların oluşturduğu güçlü ve kentiz’’ dedi. Bu kısa vadede yaptıklarını anlatan Kocagöz, belediye hizmetlerinde şikayetlerin büyük ölçüde azaldığını belirterek, ‘’Dere üzerindeki gecekonduları yıkıp dereleri ıslah ettik, sel baskınlarından kurtulduk, ama kimseyi de mağdur etmedik’’ dedi.

Kepez’in bu yapısı ile bir yatakhane konumunda olduğunu dile getiren Kocagöz, hedeflerini de şöyle dile getirdi:

‘’Antalya turizminin başkenti, ilçeler denince akla deniz, kum, güneş geliyor. Bizde bu özellikler yok. Biz Kepez’i spor, kültür ve sanat şehri yapacağız. Göreve başlarken hepsi vizyoner 107 proje ile yola çıktık. 26’sı bitti. Her hafta bir açılış yapıyoruz’’ dedi. Kocagöz toplantının son bölümünde Dostlar Meclisi üyelerinin sorularını da yanıtladı.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.04.28 09:38:13
Son Düzenlenme Tarihi :





Lozan Antlaşması 100. Yıl Dönümünde Önemini Koruyor

Antalya, 21 Temmuz 2023 - CHP Antalya Milletvekili Av. Cavit Arı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılı ile birlikte Lozan Antlaşması'nın 100. yıl dönümü münasebetiyle önemli bir basın açıklaması yaptı.

Arı, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması'nın, Türklerin bağımsızlığını ve sınırları belli bir vatan sahibi olmasını sağlayarak, Batı karşısında sürekli gerilemekte olan Türk milletine umut ve güven verdiğini ifade etti.

Lozan Antlaşması'nın, İtilaf Devletleri tarafından Misak-ı Milli'nin kabul edilmesiyle Türk Devleti'nin bağımsızlığının tanındığını ve askeri zaferlerin siyasi başarıya dönüştüğünü belirten Arı, bu antlaşmanın aynı zamanda Sevr Antlaşması'nın geçersizliğini ispatlayarak I. Dünya Savaşı'nı sona erdiren en önemli belge olduğunu vurguladı.

Av. Cavit Arı, Lozan Barış Antlaşması'nın galip devletler tarafından Türkiye'ye dayatılmamış, eşit şartlarda imzalanmış kalıcı bir antlaşma olduğunu dile getirerek, Türkiye'nin bağımsızlığının ve hukuki statüsünün bu antlaşma ile kesinlik kazandığını belirtti.

Lozan Antlaşması'nın çağdaş bir Türk devleti olan yeni Türk Devleti'nin temellerini atan Büyük Önder Atatürk'ün "Yurtta Barış, Dünyada Barış" ilkesi ışığında imzalandığını vurgulayan Milletvekili Arı, bu antlaşmanın Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusu olduğunu ifade etti.

Arı, Lozan Antlaşması'nın süresi olmadığını ve Türkiye Cumhuriyeti var olduğu sürece geçerliliğini koruyacağını, bu antlaşmanın sona ermesini bekleyenlerin Türkiye'yi yeniden Sevr Antlaşması'na mahkum etmek isteyenler olduğunu söyledi.

CHP Milletvekili Av. Cavit Arı, Lozan Barış Antlaşması'nın Türkiye'nin siyasi, ekonomik ve hukuki bağımsızlığının resmi dayanağı olduğunu vurgulayarak, bu önemli tarihi olayın 100. yıl dönümünü kutladığını ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Türk diplomasi tarihi açısından büyük bir başarı gösteren Konferans Heyeti ve Milli Mücadele Kahramanları'nı rahmet ve şükranla andığını belirtti.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.21 14:48:07
Son Düzenlenme Tarihi :