SON DAKİKA

logo

Kemer’de ‘renkli’ festival

Kemer’de düzenlenen ve çok sayıda yerli ve yabancı tatilcinin katıldığı “Renk Festivali” etkinliğinde organik boyaları birbirlerine atan katılımcılar, müzik eşliğinde eğlendi.
 
Kemer Belediyesi’nin destekleriyle Kazım Gül Stadyumu’nda bir firma tarafından düzenlenen etkinliğe, Kemer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Derya Baytekin ile çok sayıda yerli ve yabancı misafir katıldı.
 
Dünyanın birçok ülkesinde düzenlenen ve boya festivali olarak da bilinen “Renk Festivali”nde katılımcılara sarı, kırmızı, mavi, pembe, yeşil boyalar ve içerisine boya koyulan balonlar verildi.
 
Organik boyaları birbirlerine atan katılımcılar, içinde boya bulunan balonları da patlatarak, DJ performansları eşliğinde eğlendi. Yangın tüplerine doldurulan boyalar, katılımcıların üzerine sıkıldı. Etkinlik sırasında rengarenk olan katılımcılar, festival sırasında özçekim yaptı. -BLD.BSN.
 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.23 12:12:19
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Uzm. Dr. Erol: "Menüye siz karar verin, ne kadar yiyeceğine çocuk karar versin"

(İHA) - Bebeklerin ek gıdaya alıştıktan sonra ne kadar yemek istediklerine kendilerinin karar vermesi gerektiğini belirten Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğinden Uzm. Dr. Murat Çağlar Erol, "Bebekler ek gıdaya alıştıktan sonra günlük alım miktarını genellikle kendileri ayarlar. Bu durum çocuğun yaşamı boyunca geçerli olacak kurallardan biridir. Menüye siz karar verin, ne kadar yiyeceğine çocuk karar versin" dedi.
Ek gıdaya geçiş döneminde bebeklerin ihtiyaçlarına uygun ek gıdaların seçilmesinin ve hazırlanmasının büyük önem taşıdığını dile getiren Uzm. Dr. Murat Çağlar Erol, bebeklerin gelişme ve sindirim sistemlerine uygun beslenme ipuçları hakkında açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Erol, anne sütünün önemine ve ek gıdaya geçiş dönemine değindi.

“En önemli besin anne sütü”
Anne sütünün öneminin altını çizen Uzm. Dr. Erol, “Bebeklerin beslenmesinde yerine koyulamayacak en önemli besin anne sütüdür. Her bebek anne sütünden mümkün olduğunca faydalanmalı, anneler ve bakım verenler bu konuda desteklenmelidir. Bebeğin ilk 6 ayında sadece anne sütü hem sıvı hem kalori ihtiyacını karşılayabilecek kadar zengin içeriğe sahiptir. Bu dönemde demir ve D vitamini ile desteklenmenin dışında ek bir besin kaynağına genelde ihtiyaç duyulmamaktadır. Bazı özellikli durumlarda hekiminiz tarafından ek gıdalara başlamanız 4-6 ay arasındaki dönemde önerilebilir, fakat erken başlansa da temel kurallar hep aynıdır” ifadelerini kullandı.

“Ek gıda ile tanışmada aç olduğu dönem beklenmeli”
Bebeklerin ek gıda ile tanışma serüvenine değinen Uzm. Dr. Murat Erol, “6. aydan itibaren yavaş yavaş bebeğinizi ek gıdalar ile tanıştırmaya başlayabilirsiniz, bebeğe vereceğiniz tüm gıdalar temiz, taze ve katkısız olmalıdır. Kimyasal koruyucu içeren konserve ve katkı maddeli yiyecekler verilmemelidir. Bebek için her öğün mümkün olduğunca taze olarak hazırlanmalı, oda sıcaklığında uzun süre bekletilmeden tüketilmelidir. Bu dönemde ek gıdaları artırırken, anne sütünün devamlılığını sağlamaya özen gösterilmelidir. Bebeği ek gıda ile tanıştırmak için aç olduğu bir dönem beklenmeli, anne sütünün üzerine denenmemelidir. Miktar az başlanıp giderek artırılmalıdır. Öğünlere tuz ve şeker eklenmemelidir” diye konuştu.

“Sevmediği besinleri yemesi için zorlamayın”
Bebeklerin sevmedikleri besinler için zorlanamaması gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Erol, “Sevmediği bir besini yemesi için zorlamayın. Bebeklerin de tat duyusu olduğu, onların da bazı besinlerin tadını sevmeyebileceği akıldan çıkarılmamalıdır. 6’ncı, 7’nci aylarda mevsim sebzeleri ve meyveleri başlangıç basamağı olmalıdır. Her defada tek bir yeni besine başlanması ve 3 gün artan miktarlarda denenmesi gerekir. Dördüncü gün daha önce denenenler verilirken yeni bir ek besine daha başlanır. Ek besinler çocuk açken, emzirme öncesi, günde bir ya da iki öğün sunulmaya başlanır ve sonra yavaş yavaş iki öğün tamamen doldurulur” şeklinde konuştu.

“Menüye siz karar verin, ne kadar yiyeceğine çocuk karar versin”
Ek gıdaya alıştıktan sonra günlük alım miktarını genellikle bebeklerin kendilerinin ayarladığını vurgulayan Uzm. Dr. Erol, şu bilgileri paylaştı:
“Bu durum çocuğun yaşamı boyunca geçerli olacak kurallardan biridir. Menüye siz karar verin, ne kadar yiyeceğine çocuk karar versin. Ek gıdalarla birlikte bebeğinize su verme zamanı da gelmiştir. Suyu gün içinde arada bir teklif edin. İstemiyorsa gereksinimi yoktur. Bebeğinize verdiğiniz içme suyunu mümkünse 10 dakika kaynatın ve soğuduktan sonra verin. Kaynatılmış suyu cam şişede saklayın. Su öğün sonrası bebeğe verilir, bu ağız içi hijyeni açısından da katkı sağlar.”

“8 ve 12. ay arası beslenme”
8. ve 12. ay aralarında artık bebeğini anne sütünü kesmeden pütürlü gıdalara başlama zamanı olduğuna dikkat çeken Dr. Erol, “Bebek 8 aylık olduktan sonra parmakları ile kıskaç yapabilir ve lokmayı ağzına götürebilir. Bu aylarda parmakla yemenin desteklenmesi önemlidir. Çorbalara nohut, bulgur, bezelye, kuru fasulye mercimek, kıyma eklenerek zenginleştirme yapılmalıdır. Yumurta sarısına, kıyma içeren sebze çorbasına, beyaz etli balıklara, köfteye, tuzu alınmış pastörize peynire ve beyaz tavuk etine iyice ufalamak koşuluyla başlayabilirsiniz” açıklamasında bulundu.

“Bebeğiniz sizinle birlikte yemek yemeli”
Bebeklerin artık öğünlerini aile üyeleri ile birlikte yemelerine gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Erol, “Bebeğinizin öğünlerini yavaş yavaş çeşitlendirin. Yedinci ayından sonra tel süzgeçten vazgeçin. Yemeklerini çatalla ezerek verin. Dokuz ay civarında küçük lokmalar halinde yumuşak besinleri vermeye başlayabilirsiniz. Dokuzuncu ayla birlikte çocuğunuzun sofrada sizinle oturmasını ve elleriyle yemesini destekleyin. Bu aylarda taklitle öğrenme çok fazladır ve siz yemek yerken öğreneceği çok şey vardır. Bu nedenle bebeğiniz de sizinle birlikte yemek yemeli, size yavaş yavaş sofra arkadaşı olmalıdır” dedi.

“Yeni gıdalarla karşılaşmak bebeğin sindirim sistemi için bir testtir”
Yeni gıdaların bebeklerin sindirim sistemi için bir test olduğundan bahseden Uzm. Dr. Erol, “Bir yaşa doğru sizin yediğiniz tüm besinleri birkaç istisna dışında yiyebilir. İnek sütünü ve sütle hazırlanmış muhallebileri doktorunuz tarafından önerilmediği sürece on sekizinci aya kadar vermemek daha uygundur. Yeni gıdalarla karşılaşmak bebeğin sindirim sistemi için bir testtir, beklenmedik durumlar ve özellikle alerji ile karşılaşmanız halinde çocuk hekiminizin görüşünü almanız çok önemlidir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.15 14:37:34
Son Düzenlenme Tarihi :





2 milyonluk yediemin kuşları

Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde bir çiftlikte yasa dışı şekilde bakılan ve arasında nesli tükenme tehlikesi altında bulunan türlerin olduğu 408 kuşa el konuldu. 2 milyon değeri bulunan içinde deve kuşu, siyah kuğu, turako ve egzotik türlerin olduğu kuşların bazıları doğal yaşamlarına bırakılacak.<..

Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde bir çiftlikte yasa dışı şekilde bakılan ve arasında nesli tükenme tehlikesi altında bulunan türlerin olduğu 408 kuşa el konuldu. 2 milyon değeri bulunan içinde deve kuşu, siyah kuğu, turako ve egzotik türlerin olduğu kuşların bazıları doğal yaşamlarına bırakılacak.
Antalya Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğünce, Muratpaşa ilçesi Kırcami bölgesinde bulunan bir çiftlikte, uygun olmayan ortamlarda yaban hayvanlarının bulundurulduğu bilgisine ulaştı. Çiftliğe gelen ekipler, bulundurulması, alınıp ve satılması ve üretilmesi özel izne tabi tutulan çeşitli türlerde 408 bulundurulduğunu tespit etti. Uygun belgelerin olmaması üzerine ekipler; sülün, deve kuşu, siyah kuğu, boynuz gaga, tavus, yeşil saksağan, turako ve ördeklere el koydu. Çiftlik sahibine idari işlem yapılırken, kafeslere alınan hayvanlar, yaban hayvanları için yediemin görevi yapan Kepez ilçesindeki Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı’na teslim edildi. Kuşlar, türlerine göre 5 ayrı bölümde bakıma alınırken, hayvanların bazılarının bakımsız olduğu ve tüylerinin zarar gördüğü görüldü.

"Toplamda 408 adet hayvan geldi"
Antalya Doğal Yaşam Parkı Veteriner Hekimi Zeki Cihangir, bulundurulması sergilenmesi, üretilmesi, satılması yasak olan hayvanları, paydaşları olan Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekiplerinin tespit ettiğini söyledi.
Uygunsuz ortamdan alınan bu hayvanların yediemin olarak hayvanat bahçesine teslim edildiğini dile getiren Cihangir, "Burada bakımına, sergilemeye ve beslemeye başlandı. Toplamda 408 adet hayvan geldi. 138 tanesi egzotik hayvanlar, 270 tanesi de su kuşları. Su kuşları ise başta siyah kuğu, ördekler, kazlar, sülün tavuz kuşları var, Egzotik hayvanlardan da Arap bülbülü, turako ve benzerleri var. Ayrıca bir adet devekuşu da var" dedi.

"2 milyon değeri var"
Bu 408 hayvanın beslenme şekillerinin farklı olduğunun altını çizen Cihangir, "Bütün türler ayrı barınaklarda özel olarak tutuluyor ve besleniyor. Hayvanların kanatları uçmalarının engellemek için kesilmiş, kanatları ampute edilmiş. Bu hayvanların değeri ise yaklaşık 2 milyonun üzerinde. Bu kuşların bazıları bu coğrafyamızda yaşıyor. Zaten onların kapatılması, sergilenmesi yasak olduğu için Milli Parklar denetiminde bir kısmı doğaya salınacak. Su kuşları da bölgedeki göller ve sulak alanlarda biyoçeşitliliği artırmak için salınacak" ifadelerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.06 15:37:18
Son Düzenlenme Tarihi :