SON DAKİKA

logo

Serebral Palsili çocukların yaşam konforunu artırmak mümkün

Halk arasında beyin felci olarak bilinen serebral palsi, çocuklarda görülmekte ve doğumdan önce, doğumda ya da doğumdan sonra herhangi bir sebeple beyin dokusundaki hasara bağlı ortaya çıkmakta. 
Bu hasar hiçbir zaman “tamamen” iyileşmemektedir ancak iyi rehabilitasyon uygulamaları ile hastalar bağımsız bir yaşam kurabilir, eğitim alabilir ve sosyal rollerine devam edebilir. 
Memorial Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Prof. Dr. Ümit Dinçer, serebral palsi ve fizik tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Erken doğan bebeklerde sık görülüyor
Serebral palsi bir çocuğun doğumdan önce, doğumda ya da doğumdan sonra herhangi bir sebeple beyin dokusunda gelişen hasarlar sebebiyle oluşan ilerleyici olmayan bir beyin hastalığıdır. Çocuklarda beyin felci olarak da tanımlanır. Etken beynin oksijenizasyon sorunu, enfeksiyonlar, kanamalar, ağır sarılık, genetik veya nörolojik hastalıklar olabilir. Hastalığın genel karakteri ilerleyici olmamasıdır. Yani sabit, permanent denilen bir beyin hasarından bahsedebiliriz. Ancak hastalığın vücudun periferindeki yani kollarda, bacaklarda ya da sistemler üzerindeki etkileri değişkenlik gösterebilir. En önemli problemlerden biri kas fonksiyonları üzerindeki etkileridir. 
Beyin hasarına bağlı olarak kas güçsüzlüğü, spastisite (istemsiz kas gerginliği),  distoni (istemsiz hareketler) ve ataksi (denge bozukluğu) dediğimiz tablolarla kendini gösterebilir. Her ne kadar beyindeki hasar sabit olsa da bu sayılan tablolarda bazen artış, bazen azalma yaşanabilmektedir. Bu yönüyle dinamiktir ancak beyin hasarı yönüyle dinamik değildir.
Risk gruplarına dikkat
En fazla erken ve düşük doğum ağırlığı ile dünyaya gelmiş olan çocuklarda görülmektedir. Yani prematüre ve 1.5 kg’ın altında doğmuş olan çocuklarda serebral palsi görülme ihtimali diğer çocuklardan çok daha yüksektir ancak her şeyiyle normal dünyaya gelmiş çocuklarda da serebral palsi görülebilmektedir.
Çocuğunuzu iyi gözlemleyin
Serebral palsinin erken ortaya çıkan belirtileri çocukların gelişim evrelerini izlenerek görülebilmektedir. Bir çocuk doğduktan 3 ay sonra en geç baş kontrolünü yapabilmeli, 9 ay sonra oturabilmeli, 12-14. aylarda yürüyebilmelidir. Eğer bir çocuk 5-6. aylarda hala baş kontrolünü sağlayamıyorsa, 8. ve 9. aylarda oturamıyorsa, 1 yaşına geldiğinde adımlama ya da sıralama fonksiyonlarını kazanamamışsa bu çocuklarda bir problem olduğunu düşünmeliyiz. Çoğul gebelik, erken doğum, düşük doğum ağırlığı, kordon dolanması gibi doğum esnasında zorluklar yaşanması durumuna fonksiyon kazanımlarındaki gecikmeler de eklendiğinde çocuğun serebral palsi olma ihtimalinden şüphelenilir.
Tanıda geç kalınmaması önemli
Serebral palsi tanısı şüphelenmekle başlar. Dolayısıyla ilk bulgular ailede veya takiplerini yapan çocuk hastalıkları uzmanının şüphelenmesi ile başlar. Sonra Pediatrik Nöroloji uzmanları tarafından önce çocuktaki motor, nörolojik ve mental gelişimdeki sorunlar değerlendirilir. Bazı klinik değerlendirmelere eşlik eden MR incelemeleri ile beyindeki hasarlar tanınabilir. Nihayetinde belli bir aşamaya gelmiş ve ilerleyici olmayan beyin hasarı netleşirse serebral palsi tanısı klinik olarak da netleşir. Ancak ailelerin izleyebileceği yol şu olabilir. Eğer çocuk çoğul gebelikten biriyse yani ikiz ya da üçüz bebekten biriyse, düşük doğum ağırlığı ile doğmuşsa, erken doğmuşsa (özellikle 28. haftadan önce) ve motor gelişim evrelerinde gecikme varsa bu çocuk geç kalınmadan çocuk nörolojisi uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.
Modern tedavi uygulamalarından faydalanın
Serebral palsili hastalarda pek çok problem eşlik edebilir. En önemlisi kas ve kas koordinasyonunu ilgilendiren motor becerilerde yaşanan sorunlardır. Dolayısıyla süreçte en önemli şey rehabilitasyon perspektifiyle bakmaktır. Yani çocuğun başını kontrol edebilir, yürüyebilir, oturabilir ve ayakta durabilir hale getirmek için yapılacak olan rehabilitasyon çalışmalarıdır. Ancak hastalığın ağırlığına bağlı olmak üzere çocuklarda başka nörolojik problemler de olabilir. Örneğin, epileptik ataklar, yutma güçlüğü, solunum ya da otonomik problemler vb. eşlik edebilir. Bu eşlik eden problemler de usulünce tedavi edilmelidir. İlerleyen zamanlarda tedaviye eşlik etmesi gereken uygulamalardan bazıları ortopedik operasyonlardır. 
Yani çocukta kas iskelet sistemi ve ekstremitelerde yani uzuvlarda (kalça, diz, ayak bileği ve ayak) bazen spastisite adı verilen şiddetli kas gerginliklerinin belirlediği deformiteler söz konusu olabilir. Bu tablolar eğer rehabilitasyon ve ortez (yardımcı tıbbi cihazlar) ile kontrol edilemez ise ortopedik cerrahi uygulamalarıyla ortadan kaldırılması gerekebilir. 
Ancak her serebral palsili aynı semptom ve bulgularla doğmaz. Dolayısıyla her çocuğun ihtiyacı onun için yapılacak olan özel değerlendirme ve tedavilerle bertaraf edilmelidir. Hatta temel rehabilitasyon uygulamaları dahi bireyselleştirilmelidir.
Temel amaç motor gelişim aşamalarını tamamlamak ve beceri düzeyini arttırmaktır. Tedavinin ekseni Fizyoterapi yani rehabilitasyondur. Özel rehabilitasyon uygulamaları nörogelişimsel destek sağlarken, spastisitenin sebep olduğu tabloların tedavisinde ortez, yardımcı cihazlar, botulinum toksin ( botoks) ve medikal tedaviler kullanılabilir. Bir fizyoterapistin birebir çalışması ile giden rehabilitasyon çalışmalarında zaman zaman sofistike cihazların (ileri teknoloji cihazları. Robotlar vs.)  kullanımı da söz konusu olabilir. Denge, kas güçlendirme çalışmaları için havuz tedavileri, hippoterapi gibi alternatifler de kullanılabilir.
Çocuğun yaşam kalitesi artırılıyor
Beyindeki lezyon tamamen ortadan kalkmaz. Ancak ilgili sorunlar iyi rehabilitasyon uygulamalarıyla ortadan kaldırılabilir. İyileşmeden kasıt şudur: Hastalar tutulum şekillerine bağlı olmak üzere özellikle hemiplejik ve diplejik olan çocuklar normal gelişimlerini geç de olsa yakalayabilirler, yürüyebilirler, okula gidebilirler, öğrenim hayatlarını tamamlayabilirler, meslek sahibi olabilirler ve sosyal rollerini tamamen oynayabilirler. Tetraplejik olanlarda yani hem kol hem bacak tutulumu olanlarda gerek mental gerekse fiziksel olarak gecikmeler kalıcı olabilir. Dolayısıyla onlardaki beklentiler biraz daha düşüktür. Ancak tam kür yani tamamen iyileşme maalesef bu hastalıkta söz konusu değildir. Amaç mevcut durumda maksimum bağımsızlık seviyesine çıkabilmektir.
* MEMORİAL BASIN

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.23 15:26:07
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.07.23 15:26:33

Yorum Yap






ASAT Akyarı Mahallesi’nin isale hattını yeniliyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü Gündoğmuş’un Akyarı Mahallesi Boğazoluk mevkiinde 3 kilometre mesafeli içme suyu isale hattı yenileme çalışması gerçekleştiriyor.
Gündoğmuş ilçesine 55 kilometre mesafede 1500 rakımlı Akyar Mahallesi’nin Boğazoluk Yaylası’nda Antalya Büyükşehi..

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü Gündoğmuş’un Akyarı Mahallesi Boğazoluk mevkiinde 3 kilometre mesafeli içme suyu isale hattı yenileme çalışması gerçekleştiriyor.
Gündoğmuş ilçesine 55 kilometre mesafede 1500 rakımlı Akyar Mahallesi’nin Boğazoluk Yaylası’nda Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü tarafından isale hattı çalışması yapılıyor. Çalışmayla sürekli arıza veren 30 yıllık hat yenilenerek deplase edilecek.

3 kilometrelik isale hattı yenileniyor
Çalışmalar hakkında bilgi veren Gündoğmuş ASAT Şube Müdürü Göksel Öker
Boğazoluk Yaylası’nın Alanya ve Manavgat halkının kullandığı, birçok yaylayı Gündoğmuş ilçe merkezine bağlayan bir geçiş noktası olduğunu belirtti. Öker, “Boğazoluk Yaylası’nda Akyar Mahallesi’nin içme suyu deposunu besleyen isale hattımız bulunmaktadır. Bu isale hattı 30 sene önce yapıldığı için sürekli arıza vermekte ve ekiplerimizin müdahalelerini zorlaştırmaktaydı. Bu sebeple Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak 3 km mesafeli içme suyu hattımızı yenileyerek deplase ediyoruz” dedi.

30 yıllık hatta iyileştirme
İki mahalleyi besleyen mevcut hattın 30 yıl önce döşendiğini belirten
Akyarı Mahalle Muhtarı Mehmet Önal ise “Bu şebeke suyunun arka tarafı 110’luk boru, ön tarafı 63’lük boru ile olduğu için su depodan geriye taşıyor, su çekmiyordu. Su çekmediği için sıkıntı yaşıyorduk. Durumu Muhittin Başkanımıza ve ASAT’a ilettik. Akyarı Mahallesi’nin şebeke suyuna iyileştirme yapılıyor” diyerek emeği geçenlere teşekkür etti.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.16 12:27:28
Son Düzenlenme Tarihi :





SÖZEN ŞAMPİYON SPORCULARI AĞIRLADI

Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Manavgat Belediyespor alt yapısının farklı branşlarında yerel ve ulusal derecede şampiyonluk elde eden genç sporcuları Manavgat Belediyesi Side Ek Hizmet Binası’nda ağırladı. Başkan Şükrü Sözen’e ilgili spor eğitmenleri ve birim müdürleri de eşlik etti. Ziyarete gelen sporcuları büyük bir nezaketle kapıda karşılayan Başkan Şükrü Sözen, uzun uzun sohbet ederek turnuvalar hakkında bilgi aldı, fikir alışverişinde bulundu. Ziyarete, Manavgat Belediyespor’un Antalya bölge şampiyonu olan U-18 Futbol Takımı, yüzme branşında Manavgat ve Antalya bölgesinde 1’nci olan Orhan Demir Gültekin, Azra Cambazoğlu, Nartan Okay, Arya Özkır, ve özel birey Kazım Atik ile Türkiye Tenis Federasyonu’nun İzmir Alaçatı’da düzenlediği yaz kupasında tekler ve çiftler şampiyonu olan Mavi Asya Yıldırım katıldı. Ayrıca Manavgat Yağlı Pehlivan Güreşleri’nde Teşvik 1 boyunda şampiyon olan Ramazan Öztunç ile, Tarihi Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşleri’nde Teşvik 2 boyunda 3’ncü olarak kürsüye çıkan Mehmet Başkan Bozkurt da, Başkan Şükrü Sözen’le bir araya geldi. Sporcular ve eğitmenler, kazanılan başarılarda Manavgat Belediyesi’nin ve Başkan Şükrü Sözen’in büyük katkısı olduğunu belirterek aynı hırs ve irade ile çalışmalarına devam edeceklerini dile getirdi. 

SÖZEN; “BU KENTİN EVLATLARI ŞAMPİYON OLUYOR”
Genç sporcuların aldığı başarıların tesadüf olmadığını ve gençlerin geleceğine yatırım yaptıklarını belirten Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Manavgat’ın adının şampiyonluk kürsülerinde anıldığını söyledi. Başkan Şükrü Sözen, “Manavgat Belediyesi olarak bünyemizde oluşturduğumuz spor alt yapılarındaki çocuklarımız doğru çalışmanın getirdiği sistem ile şampiyonluğa kavuşuyor. Bu kentin evlatlarına bir nebze de olsa katkı sunabildiysek ne mutlu bizlere. Çocuklarımızın başarısından büyük gurur duyuyoruz. Manavgat Belediyespor, kendi bünyesinde kurduğu tüm branşlarda başarıya gitmeye devam edecektir. Çocuklarımızı sporla buluşturmaya devam edeceğiz ve onların başarılı olması için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Manavgat Belediyesi ailesi olarak, tüm ailelerimize de ayrıca teşekkür ediyorum. Ailelerimizin bizlere güvenmesi ve çocuklarını uzman eğitmen kadromuzla bir araya getirmesi de oldukça önemli. Bu vesile ile tüm çocuklarımıza hem eğitim hem de spor hayatlarında gönülden başarılar diliyorum” dedi.  -BLD.BSN.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.27 13:52:32
Son Düzenlenme Tarihi :