SON DAKİKA

logo

HABER BULUNAMADI !


Kaynak :
Ekleme Tarihi :
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Deprem sarstı, kaza yıktı: “Kıyafetimiz bile kalmadı”

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlere Adana’da yakalanan 4 çocuklu Aydoğan çifti, Antalya’ya taşınırken yaşanan kazayla yıkıldı. Çiftin 2 çocuğunun ve depremden kurtardıkları eşyalarının bulunduğu kamyon şarampole uçarak taklalar attı. Feci kazada çocuklardan birisi ağır yaralanırken etrafa saçılan eşyalar ise kullanılamaz hale geldi. Yaşandıklarını gözleri dolarak anlatan baba Murat Aydoğan, kazanın ardından giyecek elbiselerinin kalmadığını belirterek duygulandırdı.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin üzerinden 6 ay geçti. Depremlerde resmi rakamlara göre 50 bin 783 kişi hayatını kaybetti. 4.1 milyon kişinin evinden ayrılmasına neden olan felaket, 1.5 milyon kişinin de evsiz kalmasına neden oldu. Depremde hayatları sarsılan ailelerden bir tanesi de 4 çocuklu Murat ve Raziye Aydoğan çifti oldu. Adana Ceyhan’da oturan ailenin yaşadığı ev orta hasarlı tespit edildi. Aydoğan çiftçi, yaşanılanların ardından Antalya’ya gelmeye karar verdi. Murat Aydoğan, Antalya’da bulunan ablasının eşini arayarak kendisine bir iş bulmasını istedi. Eniştesinin çalıştığı otelde iş bulan Murat Aydoğan, önce kendisi şehre geldi sonra ise ailesini getirmek için harekete geçti.

3 gün yoğun bakımın ardından hayata tutundu
Murat Aydoğan, 19 Temmuz’da ailesini getirmek için Antalya’dan Adana’ya dönerek bir kamyon bulup eşyalarını yükledi. Ardından ise iki çocuğu ile eşine bir otobüs firmasından bilet aldı, diğer iki çocuğu ise nakliye kamyonu ile gelmek üzere yola çıktı. Eşyaların yüklü olduğu kamyon Akseki ilçesine geldiği sırada kontrolden çıkarak şarampole uçtu. Kazada takla atan kamyonda bulunan çiftin büyük iki oğlu Mustafa Emre Aydoğan ile Semih Aydoğan yaralandı. Durumu ağır olan Mustafa Emre önce Akseki Devlet Hastanesine sonra ise önce Manavgat’a oradan da Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi. Akciğerinde kanama, kolunda kırık ve yüzünce çatlama olduğu teşhis edilen çocuk çeşitli operasyonlardan geçti. 3 gün yoğun bakım sürecinin ardından ise taburcu oldu. Yaşanılanları unutmaya çalışan Aydoğan ailesi Kepez ilçesinde 7 bin TL’ye kiraladıkları evde yeniden hayata tutundu. Aile yaşanan bu süreçte oluşan borçlarının ödenmesi için yardım talebinde bulundu.

“Yaşadığımız psikolojiden uzaklaşmak için Antalya’ya gelmeye karar verdim”
Yaşadıklarını anlatan Murat Aydoğan, “Depreme Ceyhan’da yakalandım. Ben şehir dışında bulunuyordum ama eşim ve çocuklarım depremi yaşadı. Sürekli aklım onlarda kaldı. İster istemez psikolojik olarak yıprandık. Evimiz orta hasarlı olduğu tespit edildi. Hem çocuklarımın hayatını kurtarmak hem de yaşadığımız psikolojiden uzaklaşmak için Antalya’ya gelmeye karar verdim. Antalya’da ablam yaşıyordu. Daha önce gezmeye geldim, iş imkanları burada daha iyiydi. Eniştemi arayarak bana iş bulmasını istedim o da bana iş buldu. Sonra buraya gelerek ben işe girdim” dedi.

“3 gün yoğun bakımda kaldı, şu an durumu iyi”
19 Temmuz’da ailesini Antalya’ya getirmek için Adana’ya gittiğini belirten Aydoğan, “Bir kamyonet kiraladım, çocuklarımdan iki tanesine otobüs bileti aldım. Yer bulamadığım için 2 çocuğum nakliye arabası ile geldi. Kamyonet Akseki’de kazaya karışıyor. Kaza haberini alır almaz oraya gittim. Çocuklarımın canlarının sağ olmasına çok sevindim. Çocuklarımdan bir tanesi ağır yaralanmıştı. Önce Akseki Devlet Hastanesine sonra da Manavgat’a getirildi burada karaciğerde kanama teşhis edildi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Tıp Fakültesine sevki oldu. Burada ilk müdahalesi yapıldı. 3 gün yoğun bakımda kaldı, şu anda durumu iyi” sözlerine yer verdi.

“Üzerimize giyecek kıyafet bile kalmadı”
Konuşurken gözleri dolan ve olayların üst üste geldiğini belirten Aydoğan, “Eşyalarımızı kazada kaybettik, sonra akrabaların yardımı ile bir kısmını aldık. Geri kalan eşyaları da borçlanarak aldım. Şu anda 180 bin TL’ye yakın borcum var. Çocuklarımın odasında hiçbir şey yok. Üzerimize giyecek kıyafet bile kalmadı” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.11 10:58:01
Son Düzenlenme Tarihi :





Muratpaşa'nın projesi Cumhurbaşkanlığı'nın projesine ilham oldu

Belediyenin ödüllü “Çevreci Komşu Kart” projesini örnek gösteren Başkan Uysal, Muratpaşa’nın dünyada bir kentin tamamında nitelikli atıkları toplayıp tartarak ödüle bağlayan ilk şehir olduğunu söyledi. “Bu proje Cumhurbaşkanlığı’na kadar taşınan Sıfır Atık Projesi’ne ilham kaynağı olmuştur” dedi.

Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin “Enerji: Güneşi, Rüzgârı ve Dalgaları Paylaşmak” temasıyla bu yıl 5’incisini düzenlediği +0.5 Akdeniz’in Geleceği Çalıştayı kapsamında Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde gazeteci Özlem Gürses moderatörlüğünde “Doğanın Davası: İklim Kanunu ve Zeytinliklerin Savunması” başlıklı Gündem Özel oturumu gerçekleştirildi.

 

Gündem Özel’de Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, gazeteci Hilal Köylü ve Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Renan Tunalıoğlu konuşmacı olarak yer aldı.

 

“MURATPAŞA, ÇEVRECİ PROJELERİYLE İLHAM KAYNAĞI OLDU”

 

Konuşmasında Muratpaşa Belediyesi’nin çevre politikalarına ilişkin çalışmalarından söz eden Başkan Uysal, belediye bünyesinde çevre duyarlılığı ve iklim değişikliğiyle ilgili etkin bir müdürlük bulunduğunu belirterek, “Biz bu müdürlüğümüzü idari olarak da, irade olarak da çok teşvik ediyoruz” dedi. Belediyenin ödüllü “Çevreci Komşu Kart” projesini örnek gösteren Başkan Uysal, Muratpaşa’nın dünyada bir kentin tamamında nitelikli atıkları toplayıp tartarak ödüle bağlayan ilk şehir olduğunu söyledi. “Bu proje Cumhurbaşkanlığı’na kadar taşınan Sıfır Atık Projesi’ne ilham kaynağı olmuştur” dedi.

 

“ANTALYA, POTANSİYELİNİ DOĞRU KULLANAMAZSA RİSK VAR”

 

Diğer yandan Antalya’nın doğa, tarım ve turizm potansiyeline dikkat çeken Uysal, bu avantajların doğru kullanılmadığı takdirde risk oluşturduğunu vurgularken, “Antalya turizmin ve tarımın başkenti. Ancak ovamız, tropikal bir verimlilikte olmasına rağmen yanlış teşviklerle heba ediliyor. Su tüketimi yüksek, enerji verimsiz tarım biçimleriyle topraklarımızı kaybediyoruz” diye konuştu.

 

Başkan Uysal ayrıca, Türkiye genelinde tarımın küçük ve parçalı işletmelerle yürütülmesinin hem karbon salınımını artırdığını hem de su kaynaklarını tükettiğini belirtti. “Büyük kooperatifler ya da büyük işletmelerle tarım yapılmalı. Böylece daha az enerjiyle, daha yüksek verim elde edilebilir” dedi.

 

 

“AR-GE ÇALIŞMASI YOK”

 

Türkiye’de iklim koruma ve su yönetimi politikalarının yetersiz olduğuna dikkat çeken Başkan Uysal, Karadeniz’de dalga enerjisine yatırım yapılması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:

 

“Türkiye’nin bir iklim koruma politikası olduğu asla hissedilmiyor. Su politikası da yok. Yenilenebilir enerji yatırımları yetersiz, fosil yakıt bağımlılığı hala çok yüksek. Ülkenin 8 bin kilometrelik kıyı şeridine rağmen dalga enerjisi konusunda ciddi bir AR-GE çalışması yok. Oysa bu sürekli bir hareket, sürekli bir enerji kaynağı.”

 

“YEŞİL ENERJİYE TEŞVİK GEREK”

 

Başkan Uysal ayrıca Türkiye’de alternatif olarak yeşil nükleer enerji konusunda da çalışmalar yapılabileceğini söyledi. “Sıvı tuz santralleri, yeşil nükleer enerji modelleri bize çok uygun. Kesintisiz, kontrol edilebilir, temiz bir enerji türü. Bilim insanlarımızın bu alanda çalışmaya teşvik edilmesi gerekiyor” dedi.

 

“PLANLAMA VE EŞGÜDÜM ŞART”

 

Konuşmasının sonunda Antalya’nın çevre bilincinin yüksek bir şehirken ülke genelinde durumun böyle olmadığını ve bütüncül bir yaklaşım modeli izlenmesi gerektiğini belirten Başkan Uysal, “Antalya kendi içinde bu sorunlara çözüm üretebilir ama Türkiye’den bağımsız değil. Tüm ülke çapında planlama ve eşgüdüm şart” diyerek sözlerini tamamladı.

 



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.12.07 18:35:32
Son Düzenlenme Tarihi :