SON DAKİKA

logo

523 yıllık tarihi çarşıda ekonomi küllerinden doğdu

Kahramanmaraş’ta 523 yıllık tarihi ile kentin en eski ticaret alanı olan Tarihi Maraş Kapalı Çarşı, deprem sonrası toparlanarak eski canlılığına kavuşurken, esnaf ise artan ticari canlılıktan ötürü gelecek günlerden dolayı umutlandı.
Kahramanmaraş’ın tarihe tanıklık eden ve yüzyıllardır orijinalliğini yitirmeden ayakta kalmayı başaran 523 yıllık tarihi Maraş Kapalı Çarşı, 6 Şubat tarihinde yaşanan depremlerde hasar almış, sarsıntılardan dolayı bazı dükkanlarda çatlaklar oluşmuştu. Ayrıca tarihi çarşı çevresinde bulunan taş ve ahşap iş yerleri de yıkılmıştı.
Tarihi kaynaklarda 15’inci yüzyılın sonlarında inşaatına başlandığı bilinen ve yüzyıllardır canlılığını koruyan Tarihi Maraş Kapalı Çarşısı, içerisinde barındırdığı Saraçhane, Köşkerler, Bakırcılar, Kuyumcular, Semerciler Çarşısı gibi çeşitli iş kolları ile tekrardan eski canlılığına dönmeye başladı.
Depremin üzerinden 5 ay 20 gün geride kalırken, esnaf yaralarını hızlı bir şekilde sararak işlerinin başına döndü. Hem yerli hem de yabancı turistlerin akınına uğramaya devam eden çarşıda giyimden gıdaya, yöresel lezzetlerden geleneksel el sanatlarına kadar çok sayıda işletmenin bulunduğu çarşıya gelen vatandaşlar alışveriş yaparak ticaretin canlanmasına neden oldu.

“Bu zor günleri atlatacağız”
Tarihi Kapalı Çarşı’da uzun yıllardır esnaflık yapan Ahmet Yorgun, “Depremden çıktık, şu an normale dönüyoruz. Yavaş yavaş kapalı çarşı ve esnaflarda canlılık var. İnşallah bu zor günleri de atlatacağız. Ekonomi şu anda biraz sıkıntılı ama gelenler yine alışverişini yapıyor. Bu zor günleri atlatacağız, ilerisi çok daha iyi olacak inşallah, gelecekten de umutluyuz” dedi.

“Düzeleceğine eminiz”
Bir diğer Kapalı Çarşı esnafı Harun Korkmaz ise, “Devlet elinden geleni yapmaya çalışıyor, yavaş yavaş ticaret de rayına oturmaya başlıyor. Cumhurbaşkanımızın dediğine göre 2 senede bütün şehirlerimiz ayağa kalkacak deniyor, beklentimiz de o. Daha önce verdikleri sözü yerine getirdikleri gibi bunu da en kısa sürede atlatırız. Esnaflar olarak durumlar biraz kritik ama düzelmesini bekliyoruz. Tabi düzeleceğine de eminim” diye konuştu.

“Küllerimizden yeniden doğacağız”
Esnaftan Samet Zılkara da, “Yavaş yavaş toparlanmaya ve düzelmeye başlıyoruz. Yeni yeni işlerimiz açılıyor, insanlarımız yeniden Kapalı Çarşı’yı tercih etmeye başladılar. Gelecekten umutluyuz, geleceğimiz güzel olacak inşallah. Yıkılan yerlerimiz kentsel dönüşüm ile tekrardan yapılacak. Biz yeniden Kapalı Çarşı esnafı olarak küllerimizden yeniden doğacağız” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.26 21:58:52
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Döşemealtı'nda yürekler ağza geldi MEĞER !

Döşemealtı Belediyesi hizmet birimlerinden seçilen Yangın Söndürme, Kurtarma ve İlkyardım Ekiplerine yangın söndürme yöntemleri, kullanılacak söndürme maddeleri ve dikkat edilecek hususlar konusunda önce uygulamalı bilgi verildi. Ardından yangın ve kurtarma tatbikatı gerçekleştirildi.

      Döşemealtı Belediyesi İş Sağlığı ve Güvenliği kapsamındaki eğitimlerini sürdürüyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Bilim Uzmanı Nazan Keyik tarafından Yangın Söndürme, Kurtarma ve İlkyardım  ekiplerine seçilen belediye personeline yanma ve yangın eğitimi, söndürme ve tahliye eğitimi verildi.  

YANGIN TATBİKATI

    Ardından görevli personelin katılımıyla olası bir durumda gerçekleşecek yangında araç ve gereçlerinin nasıl kullanılacağı, kurtarma ve ilkyardım konularında uygulamalı tatbikat gerçekleştirildi. Senaryo gereği, belediye personeli çıkan yangına müdahale etti. Ardından binadan tahliye ettiği yaralılara ilk yardım gerçekleştirdi.  

EĞİTİMLER SÜRECEK

    Düzenlenen eğitim programlarıyla çalışanların sürekli bilgi birikiminin artırıldığını kaydeden  Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç ,“Çalışanlarımız herhangi bir yangın durumunda en kısa sürede yapılması gerekenleri öğrendi. Yangına donanımlı bir şekilde müdahale edilmesi hayatı önem taşımaktadır. Bizim önceliğimiz özellikle bu anlamda çalışanlarımızın can güvenliğini sağlayabilmektir. Buna benzer eğitim çalışmalarımız devam edecek” diye konuştu.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.11.16 21:56:04
Son Düzenlenme Tarihi :





ASAT Yönetiminin aldığı bu karar İNSANİ olmadı ?

Türkiye genelinde olduğu gibi Antalya ilçelerinde de ciddi bir kuraklık tehditi var. Bu gidişle bırakın tarım alanlarının sulanmasını, belki de evlerimizdeki, işyerlerimizdeki çeşmelerimizden su belirli saatlerde akacak. Belki de bir bardak suya hasret kalacağız.

Antalya ve ilçelerinin su ihtiyacını karşılayan kurum Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı kısa adı ASAT olan Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel  Müdürlüğü. Başında da çok değerli bir isim var, belediyecilik konusunda uzmanlaşmış, kendini ispatlamış Avukat İbrahim Kurt.
ASAT’ın görev ve yetkileri ile ilgili ilk sırada “İçme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyaçlarının her türlü yeraltı ve yer üstü kaynaklarından sağlanması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için; kaynaklardan abonelere ulaşıncaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak, bu projelere göre tesisleri kurmak veya kurdurmak, kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek...” geliyor.
Bu maddeye baktığım zaman, ASAT Yönetim Kurulu’nun “Bahçe ve Seralarda insani tüketim amacı ile verilmekte olan Bahçe-Sera Abonelikleri, Ülkemizde ve bölgemizde yağışların yetersiz olmasından dolayı yeraltı sularında düşümler, bazı kuyularda ise kurumalar izlenmeye başlandığından, İlimiz genelinde Yönetim Kurulumuzun 25.05.2021 tarih ve 2021/193 sayılı kararı gereği 26.05.2021 -  01.11.2021 arasında geçici olarak durdurulmuştur” açıklamasıyla ters düşüyor.
Siz “Bahçe ve Seralarda insani tüketim amacı ile verilmekte olan Bahçe-Sera Abonelikleri” diyeceksiniz, bir yandan da sıkıştığınız an insani tüketimi “es” geçip bahçe-sera aboneliklerini” geçici olarak durduracaksınız.
Kısaca ASAT Yönetim kurulunun bu kararı hiçte İNSANİ olmadı.
Evet, kapıda bir kuraklık tehditi var. Bu tehdite karşı tedbir almak ASAT’ın görevlerinin başınında gelir. Bir yandan yeni su kaynaklarını bulmak ve gerekli yatırımı yapmak,  bunun yanında su israfını en aza indirmek ASAT’ın görevidir. Bağ-bahçe-sera aboneliklerinin durdurulması yerine, 2 nci kademesi çok yüksek (caydırıcı)  bir fiyatın belirlenmesi neden düşünülmedi, soru işareti.
Sera-bağ-bahçe sahibi sulama suyu olarak ASAT’ın verdiği suyu kullanmasın, kullanırsa da ciddi bir rakam ödemek  zorunda kalsın. Ev ve işyerlerinde kademeli tarife nasıl uygulanıyorsa, sera-bağ-bahçelerde de uygulanıyordur. Elini yıkamak, içmek ya da başka kişisel ihtiyacı için yani ASAT’ın ifadesiyle İNSANİ ihtiyaçları için bir kişinin ne kadar su tüketeceğinin hesabı ASAT’ta vardır.  Buna göre bir kademe ve fiyat belirlensin. O kademe aşıldığı zamanda yüklü bir fiyat uygulanarak, bağ-bahçe ve sera sahiplerinin ASAT’ın suyunu sulama suyu olarak kullanmaları engellensin. Böyle bir şey mümkünken, kuraklık tehditi var diye bağ-bahçe ve sera aboneliklerinin durdurulması, işin kolayına kaçmak yönüdür ki, tekrar ediyorum bu da ASAT’a yakışmamaktadır. * Erkin ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.05.30 21:32:03
Son Düzenlenme Tarihi :