SON DAKİKA

logo

İklim krizi zeytin hasadını vurdu

Ulusal Zeytin Konseyi Antalya Temsilcisi ve Güney Akdeniz Rekolte Tespit Komisyonu Üyesi Zafer Tan, dünyadaki zeytin üretiminin iklim krizinin etkisiyle ağır bir darbe aldığını belirtti.
Aşırı sıcakların etkisiyle iklim krizi Akdeniz ülkelerini vurdu. Krizin vurduğu Akdeniz ülkelerinde zeytin ..

Ulusal Zeytin Konseyi Antalya Temsilcisi ve Güney Akdeniz Rekolte Tespit Komisyonu Üyesi Zafer Tan, dünyadaki zeytin üretiminin iklim krizinin etkisiyle ağır bir darbe aldığını belirtti.
Aşırı sıcakların etkisiyle iklim krizi Akdeniz ülkelerini vurdu. Krizin vurduğu Akdeniz ülkelerinde zeytin üretimi ise neredeyse durma noktasına geldi. Türkiye’de de durum aynı seviyede ve bu yıl üretilen zeytinin büyük bir kısmı ihracata gidiyor.
Türkiye’de de iklim krizi nedeniyle verimin düştüğünü ancak bu etkinin Avrupa’daki kadar yüksek olmadığını ifade eden Tan, “Ülke genelinde zeytin üretimimizde ortalama yüzde 50’ye yakın düşüş var. Bu sert düşüşe rağmen biz yine de dünyanın zeytin üretimini karşılayabilen Akdeniz ülkelerinden daha iyi durumdayız. Son mahsul ürünlerimizin tamamına yakınını dünyaya ihraç etmiş bulunmaktayız. Zeytinyağının sahip olduğu özelliklere göre sızma yağa daha çok talep geliyor. Toplama zeytinden ziyade dökme zeytin ihracatı daha yoğun” dedi.
İklim krizinin vurmuş olduğu ülkelerde zeytin üretiminin yok denecek bir seviyeye gelerek durma noktasına kadar ilerlediğini belirten Tan, “Bu sezonda üretilen zeytinin çoğunu ihracat için gönderdik. Bu yıl talep önceki yıllara oranla çok daha yüksek. Bunun da sebebi pazarı elinde tutan İspanya ve İtalya’da kuraklıktan dolayı rekoltenin yüksek derecede dramatik bir şekilde düşmüş olması. Geçen yıl kışın soğuk geçmesi nedeniyle zeytin ağaçları uyudu. Bu yıl ise küresel ısınmanın etkisiyle ağaçlar uyumadı, zeytin ağaçları için hasatla birlikte sürgün devam etti. Zeytinler çiçek verdi ama boş çiçek verdi. Mevsim geçişlerini hissetmeyen zeytin ağaçları meyve vermedi” diye konuştu.

“Zeytinyağı fiyatları artışa geçti”
Tüm dünyada zeytin üretiminde yaşanılan büyük kaybın fiyatlara olan etkisinden de bahseden Tan, “Bu durumun etkisiyle birlikte zeytin ve zeytinyağı fiyatları son bir ayda rekor derecede artışa geçti. Dünya piyasasında zeytinyağının litre fiyatı 4 euro iken bir anda 8 euro’ya çıktı. Sezonda 75 liraya sattığımız zeytinyağı, şu anda 165 liraya toptan satılıyor, perakendede ise 200 lira civarında” uyarısında bulundu.
Bu yıl iklimin etkisiyle yıllık hasadın olağanüstü derece düştüğünü, dış pazar talebinin ise diğer yıllara oranla daha çok arttığını belirten Tan, stratejik adım atmanın önemini, “Tüm dünyada iklim değişikliğinin, mevsim dışı, dengesiz hava sıcaklığının yıkıcı etkileri olduğu bir gerçek ve İspanya, İtalya gibi zeytin pazarında büyük payı olan ülkeler daha çok etkilendiğinden dolayı Türkiye bu yıl bu pazarda meydana gelen boşluğun bir kısmını doldurdu. Dünyada yerel ürünlere olan ilgi de artıyor. Talep bu kadar yüksekken, zeytini toplayacak işçi bulmakta bile zorlanıyoruz. Bu fırsatı iyi değerlendirip, tanıtıma ağırlık verip, markalaşalım. Doğru adımlarla, sofralara zeytin gönderen temel pazarlardan biri olabiliriz. Elimize geçen fırsatları değerlendirebilirsek çok daha iyi yerlere gelerek markalaşabiliriz” şeklinde ifade etti ve vatandaşlar ile üreticilere de mesajını vermiş oldu.

"Mahsul azaldı"
Mahsulün azaldığını dile getiren Tan, “Son beş yıldır eylül ayında üretim yapan, Antalya’dan Mardin’e kadar olan Güney Akdeniz’de zeytin üreten 10 ilin üretim grafiğini raporluyoruz. Güney Akdeniz’de üretim yoğunluğu gösteren iller sırasıyla; Hatay, Mersin, Antalya, Gaziantep, Osmaniye, Adana ve Maraş’ta. Akdeniz’de zeytin üretimi yapılan şehirlerde kurulan bahçe sayısı arttı ancak yine de hasat edilen zeytin mahsulü azaldı. Geçen yılın sadece yüzde 50’sini hasat edebilirsek bizim açımızdan başarı olarak görülebilir. Marmara’da; Tekirdağ, Çanakkale, İzmit, Güney Doğu’da ise Mardin ve Urfa da zeytin üretimi bakımından önemli şehirlerden bazıları. Bu yıl bütün bu şehirlerde ortalama yüzde 50 rekolte kaybı yaşadık” diyerek tekrar mahsulün azaldığının altını çizdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.26 23:07:15
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Sözüm Büyükşehirde Başkanın yokluğunu fırsat bilip kraldan çok kralcı olanlara - ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERENLERE

Bir haber yaptık, başlığa bakıp takılan ve Başkan Muhittin Böcek’in yokluğunu fırsat bilerek kraldan çok kralcı olanların şahsıma aba altından sopa göstermesi gibi bir durumla karşı karşıya kaldım. BÜYÜKŞEHİR’DEKİ OKUMA VE ANLAMA ÖZÜRLÜLER sözüm ve uyarım sizlere, aba altından gösterdiğiniz o sopa er ya da geç size döner. Benden uyarması.

    Bir meseleniz  varsa, dolaylı yoldan ya da kişiler üzerinden değil, direk benle hesabınızı görün. 
    Okuyup-anlamadığınız o haberde amaç neydi, eğer  bana sorabilecek cesaretiniz olsaydı, ben  size anlayacağınız dilden SİZ ANLAYINCAYA KADAR anlatırdım.  Biraz zorlanırdım ama, er ya da geç ANLAMANIZI sağlardım. 
    Vay Antalya’m vay...
    Daha okuduğunu anlamaktan aciz kişilerin, Muhittin Başkanının yokluğunda Antalya’yı yöneten ekibin içinde olması ne kadar üzücü. 
    Bereket o ekibin içinde  OKUDUĞUNU ANLAYANLAR var da,  kraldan çok kralcı olanların beceriksizliği, işbilmezlikleri ekip içindeki diğer gerçek anlamda işbilir kişiler tarafından kapatılıyor, yoklukları hissettirilmiyor, Antalya’nın önünde hizmete engel olmaları engelleniyor.
    Peki neydi, BÜYÜKŞEHİR’DEKİ OKUMA VE ANLAMA ÖZÜRLÜLERİNİ kızdıran haberimiz. 
    Pazartesi günkü 3 ncü sayfa manşetimizde “KORKUTELİLİ ÜRETEN KADINLAR KAZANACAK, YA ELMALILI KADINLAR ?”  başlığıyla yayınlanan haberdir.
    Haberin içeriğinin çoğu büyükşehirden gelen bir metindi.  Haberin girişi şöyleydi : 
    31 Haziran 2019 tarihinde Korkutelili kadınların evlerinde geleneksel yöntemlerle yaptıkları  yiyecekleri daha sağlıklı ortamda yapmak ve pazar oluşturmak amacıyla kurdukları Korkuteli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (KORKOOP) kadınları, Büyükşehir Belediyesi’nin sağladığı merkezde ürettikleri  Korkuteli’nin lezzetli tarhanasından, salçaya, turşudan reçele, pekmezden kurutulmuş meyveye, sirkeden nar ekşisine, bulgurdan erişteye kadar birçok ürünü kent merkezinde yer alan satış noktası ve internet sitelerinden alınan siparişlerle tüketicinin sofrasına ulaştırabiliyor. Lezzetli ve sağlıklı ürünler büyük ilgi görüyor.”
    Devamında “Başkan Böcek’in Korkuteli ilçesi ziyaretinde ‘Üreten Kadınlar Kazanan Yarınlar Projesi’ni KORKOOP ile birlikte yürüteceklerini açıklamasıyla hayatlarının değişmeye başladığını belirten KORKOOP Başkanı Dudu Kocabaş “Muhittin Başkanım bizim elimizden tuttu. Herhangi bir sermayemiz yoktu. Bir yıl içinde biz bu aşamaya çok zor gelirdik. Sıfırdan başladık. Büyükşehir Belediyemiz elinden gelen bütün desteği sağlıyor” dedi.
    Üretim yaptıkları merkezin Büyükşehir Belediyesi tarafından kiralandığını belirten Kocabaş, “Başka bir üretim yerimiz de yine Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanıyor. Burada kurutma tesisi, kaynatma ve konserve tesislerimiz kuruluyor. Seneye daha güçlü olacağız. ‘Üreten Kadınlar Kazanan Yarınlar’ projemiz Büyükşehir Belediyemizin desteğiyle büyüyor. Muhittin Başkanımızın her konuda desteğini alıyoruz. Katkılarından dolayı çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
    OKUMA ve ANLAMA ÖZÜRLÜ dedik ya, yönetici olmuş ama yazılanı anlama kabiliyeti yok.
    Olsaydı, haberin son paragrafındaki PEKİ YA ELMALILI  KADINLAR ara başlığıyla yeralan
    Korkuteli’de üreten kadınlar kazanacak, ya Elmalılı üreten kadınlar ? Onlar biraraya gelemeyecek mi ? Onlarda, korkutelili kadınlar gibi satış noktalarından ürünlerini satamayacaklar mı ?  cümlesinin büyükşehiri kapsayan bir eleştiri olmadığını, bir beklentinin dile getirildiğini anlarlardı.
    Üstelik bu haberin hemen altındaki haberde konu ile bağlantılıydı. Ama OKUMA VE ANLAMA ÖZÜRLÜ  büyükşehir yöneticisi  nasıl algılasın ?
    ELMALI’DA KENDİM ÜRETİYORUM, KENDİM SATIYORUM PROJESİ HAYATA GEÇEMEDİ başlığını o günkü sayfada olduğu gibi bu yazımda da  büyük yazdım, OKUMA ÖZÜRLÜ BÜYÜKŞEHİR YÖNETİCİSİNİN belki de gözünde bir rahatsızlık vardır diye...
    Peki neydi bu haber;
    Elmalı’da da 2016 yılında başlatılan BAKA destekli “Kendim Üretiyorum, Kendim  Satıyorum Projesi” ne yazık ki daha henüz hayata geçemedi, geçmeme ihtimali de oldukça yüksek.
    Gürbüz Saltaş döneminde, Tarım ve Orman İlçe Müdürü Dilek Boğatimur tarafından hazırlanan Elmalı Kaymakamlığı’nın yanısıra Elmalı Belediyesi’nin paydaş olduğu bu projeye,     2016 yılının Nisan ayında BAKA tarafından önce 168 bin lira kaynak sağlandı. Sonradan 128 bin lira kaynakla  birçok proje arasına devamına karar verilen 3 projeden biri olan sözkonusu “Kendim üretiyorum, Kendim satıyorum” adlı projede son adım nedense atılmadı.
    Hanönü’nde tarihi görünüme kavuşturulmuş çok katlı bir bina “Kendim Üretiyorum, Kendim Satıyorum” proje için kiralandı. İçi de düzenlenen, hatta satış reyonları oluşturulan yer, yıllardır boş bir halde bekletiliyor ve kirası ödeniyor.
ELMALI’DA KADINLAR
KOOPERATİFLEŞMELİ
    Elmalı’da da kısa süre sonra sonlanacak bu projenin hayata geçmesi ve Korkutelili hanımların olduğu gibi Elmalılı hanımlarında pekmez, höşmerim, tarhana, bulgur, peynir gibi onlarca evlerinde yaptıkları yiyecekleri bir çatı altında pazarlayabilmeleri için kooperatifleşmeleri şart. 
    Bu konuda kaymakamlığın ve belediyenin gerekli ortamı sağlaması gerekirken, iki paydaş nedense taşın altına ellerini koymaktan imtina ediyorlar ve adeta projenin sona ermesini bekliyorlar.
    Şimdi  BÜYÜKŞEHİRDE OKUDUĞUNU ANLAYAN BİR YÖNETİCİ, okuduğunu anlamayan  ve işi ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMEK OLAN,  başkaları üzerinden sözde benimle hesaplaşma hatasını işleyen bu sözde yöneticiye,  “kendim üretiyorum, kendim satıyorum” projesi ömrünü tamamlanmadan hayata geçirilmesi için Elmalı’da da kadın kooperatifinin kurulması için Büyükşehir Belediyesi’nin bir çalışma yapması gerektiğini o’nun anlayabileceği bir dille anlatsın. 
    Bu yazı  özellikle bir şeyi ortaya koyuyor:
    Göstermeye çalıştıkları aba altından sopa bende korku yaratmıyor....
    Bu arada bu yazının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e  “BÜYÜKŞEHİR ANTALYA’DA OKUYUP ANLAMAYAN VE HİZMETİN ÖNÜNDE ENGEL  OLANLAR”  notuyla bu yazının ulaştırılacağından da kimsenin kuşkusu olmasın.  
    HADİ BAŞKAN KALK ARTIK ! ANTALYA SENİ BEKLİYOR, BÜYÜKŞEHİR SENİ BEKLİYOR. * ERKİN ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.10.21 07:36:25
Son Düzenlenme Tarihi :





Gölet inşaatı yaptırılacaktır

DSİ 13.BÖLGE ANTALYA DİĞER ÖZEL BÜTÇELİ KURULUŞLAR DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Antalya-Manavgat Kızıldağ Göleti yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır.

ilan.gov.tr’de yer alan duyuruya göre İhale 05.05.2023 - 10:00'da: DSİ 13. Bölge Müdürlüğü Toplantı Salonu (Bölge Binası) İhale Birimi Barış Mah.Halide Edip Adıvar Cad.No:24 07098 Kepez/ANTALYA adresinde yapılacaktır. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.08 16:32:55
Son Düzenlenme Tarihi :