SON DAKİKA

logo

Çöl sıcaklarında klima kullanımı nedeniyle oluşabilecek sırt ve eklem ağrılarına dikkat

Uzmanlar son günlerde etkili olan sıcak havalara karşı klima kullanan vatandaşları, klimaların yanlış kullanımının sırt ve eklem ağrılarına, boyun ve bel tutulmalarına yol açabileceği konusunda uyardı.
Türkiye, temmuz ayının başından bu yana sıcak hava dalgalarıyla boğuşuyor. Mevsim normalleri..

Uzmanlar son günlerde etkili olan sıcak havalara karşı klima kullanan vatandaşları, klimaların yanlış kullanımının sırt ve eklem ağrılarına, boyun ve bel tutulmalarına yol açabileceği konusunda uyardı.
Türkiye, temmuz ayının başından bu yana sıcak hava dalgalarıyla boğuşuyor. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcak havalara karşı klima, deniz, havuz gibi serinleme yöntemleri tercih edilirken; uzmanlar kas ve eklem ağrılarına dikkat çekti. Sırt ve eklem ağrılarının, pek çok insanın günlük yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir sorun olduğu ifade edildi. Çeşitli faktörler, uzun süreli oturma, yanlış pozisyonda çalışma, hareketsizlik, kötü uyku düzeni, yetersiz egzersiz, obezite ve stres gibi nedenlerle sırt ve eklem ağrıları ortaya çıkabileceği belirtildi. Özellikle yaz aylarında, sıcak hava ve nem, bu tür ağrıların daha şiddetli bir hal almasına sebep olabildiği uyarısında bulunuldu.

Sırt ve eklem ağrılarından kurtulma yolları
Uzmanlar, yaz aylarında sırt ve eklem ağrılarından kurtulma yöntemleri konusunda önemli ipuçları paylaşıyor. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapmak ve güçlendirme egzersizlerine zaman ayırmak, sırt ve eklem ağrılarını azaltmaya yardımcı olabilir. Egzersiz öncesi ve sonrası yapılacak ısınma ve soğuma egzersizleri, kasları esnetmek ve ağrıları azaltmak için faydalı olduğu ifade edildi. Uzun süreli oturma veya yanlış duruş pozisyonları, sırt ve eklem ağrılarını artırabilir, bu nedenle doğru duruşa ve hareket etmeye dikkat etmek önemlidir. Vücut ağırlığınızı kontrol altında tutmak, sırt ve eklem sağlığınızı desteklerken, stresle başa çıkmak için yoga, nefes egzersizleri, masaj gibi rahatlatıcı çalışmalara yönelmek faydalı olacağı üzerinde duruldu.
Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Zekai Kutlubay, ülkeyi etkisi altına alan Afrika sıcaklarının özellikle 20 Ağustos’a kadar devam edeceğini belirtti. Kutluay, klimaların yanlış kullanımının sırt ve eklem ağrılarına, boyun ve bel tutulmalarına yol açabileceğini aktardı.
Klimaların gerekenden daha düşük sıcaklıklarda çalıştırılması ve klimaların karşısında ıslak kıyafetlerle veya ıslak saçla oturulmasının bu ağrılara neden olabileceğine dikkat çekti. Ayrıca, dış mekândan iç mekâna girildiğinde vücudun sıcaklık değişimini düzenlemek için klimaların belirli bir süre sonra çalıştırılmasının önemine değindi. Bu yanlış uygulamalara karşı dikkat edilmesi gereken önemli noktaları sıralayarak, kas gevşemesine yardımcı olacak doğal ve bitkisel topikal kremlerle masaj yapmanın faydalı olabileceğini belirtti.

Sırt ve eklem ağrılarına karşı arı zehrini önerisi
BEE’O Apicare Kurucusu Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı ise sırt ve eklem ağrılarına karşı arı zehrini önerdi. Samancı, “Bilimsel çalışmalara göre, arı zehri eklem rahatsızlıklarında olumlu etkilere sahiptir. Osteoartritli 660 katılımcının yer aldığı bir çalışmada, katılımcıların büyük bir kısmının tamamen iyileştiği veya iyileşme sürecinde olduğu gözlemlenmiştir. Romatoid artrit üzerine yapılan araştırmada, arı zehri ile akupunktur terapisi uygulanan deney grubunda, medikal tedavi alan kontrol grubu ile benzer olumlu sonuçlar elde edilmiştir. Tedavi sonrasında, sabah tutukluğu süresinde, romatoid faktör (RF), C reaktif protein (CRP), şiş/hassas eklem sayıları (indeksler), el kavrama kuvveti ve diğer semptom ve bulgular üzerinde olumlu etkiler gözlemlenmiştir” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.27 10:57:05
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






İslamlar Mahallesi Baranda yaylasında küçükbaş hayvan yetiştiricileri ile toplantı

Elmalı İlçesi İslamlar Mahallesi Baranda yaylasında Antalya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğince organize edilen “Batı Akdeniz Bölgesinde Maki ve Mera Alanlarında Yapılan Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliğinin Yöresel Aktörleri, Ekosistem Hizmetleri ve Yerel Toplumlar Projesi” toplantısı gerçekleştirildi.Toplantıya, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yılmaz Çatal, Öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Tolunay, Antalya Tarım ve Orman İl Müdürü Gökhan Karaca,Antalya Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Zeliha Öztürk,Antalya Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı ve Yetiştiriciliği Müdürü Özlem Çağrıcı Armut, Elmalı Tarım ve Orman İlçe Müdürü Dilek Boğatimur,Elmalı Orman İşletme Müdürlüğü Orman Şefi Mahmut Er ,İslamlar Mahalle Muhtarı Bilal Karakaya ve köylüler katıldı.

“KEÇİ PEYNİRİ,SÜTÜ DEĞERLİ ANCAK, KEÇİ,OĞLAK TEKE FİYATLARI DEĞERİNİN ALTINDA!”
Antalya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği,  Küçükbaş Hayvan Yetiştiricisinin yanında. Antalya Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Zeliha Öztürk, küçükbaş hayvancığının daha da gelişmesi adına bölgede çeşitli toplantılar düzenliyor. 
Bilimsel destekler alıyoruz!
Antalya Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Zeliha Öztürk yaptığı açıklamasında, amaçlarının yetiştiricilerin daha çok verim elde etmesi adına çalışmalar yapmak olduğunu belirterek, Üniversitelerden aldıkları bilimsel destekle ile yetiştiricilerin yanlarında olduklarını söyledi.
Keçi peyniri,sütü değerli ancak, keçi, oğlak teke fiyatları değerinin altında!
Toplantıda açıklamalarda bulunan Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Tolunay, yaptıkları araştırmalar ve ortaya çıkan projedeki sonucu değerlendirirken, keçi yetiştiriciliğinin son durumu hakkında bilgiler verdi. 
Prof. Dr. Ahmet Tolunay yaptığı açıklamasında “ Yetiştiriciler keçi çobanlığının zor olduğunu, yem fiyatları ve bakım masraflarının (aşı, ilaç vb.) yüksek olduğunu ifade etmektedirler. Keçinin peynirinden ve sütünden yüksek kazanç sağlarken keçi, teke, oğlak fiyatları değerinin altında satıldığını söylemişlerdir. Yetiştiriciler otlatma sorunun olduğunu ve keçinin ormana zarar vermediğini söylerlerken ormancı baskısının yüksek olduğunu ve ormancılar ile ilişkilerin kötü olmasının önemli bir sorun olduğunu dile getirmektedirler. Yetiştiriciler ormanlık alanlarda yem kaynağının azaldığını, taş ve mermer ocaklarının keçilere ve keçi yetiştiriciliğine zarar verdiğini ve yırtıcı hayvanların kendilerine ve sürülerine zarar vermelerinden dolayı bu mesleği sürdürülebilir halde yapamayacaklarını ve devlet desteğinin ve yardımlarının düşük olmasından dolayı Antalya ve Burdur ilinde yaşayan yetiştiriciler bu mesleği bırakabileceklerini ifade etmektedirler” dedi.
Çoban bulma sorunu var!
Yetiştiricilerin yaşam koşullarının ağır olduğunu söylediklerini ve şehirde yaşayan bireylere göre olanaklarının kısıtlı olduğunu da söylediklerini ifade eden Prof. Dr. Ahmet Tolunay, “ Yetiştiriciler İş yoğunluklarından dolayı tatile çıkmadıklarını dile getirmektedirler. Çalışmaya katılanların çoğu bu işi gücünün yettiği kadarıyla yapacaklarını söylemektedirler. Yetiştiricilerin büyük çoğunluğu çoban bulma sorunlarının olduğunu söylemelerine rağmen yabancı uyruklu çobanların sürülere iyi bakmadıklarını düşündükleri veya tecrübe edindikleri için yabancı uyruklu çobanları kullanmamaktadırlar. Keçi yetiştiricilerinin yaklaşık % 90’ı keçi yetiştiriciliğini severek yapmakta ve bu mesleği atalarından bu yana yürütmektedir. Yıllardan buyana keçilerin ormana zarar vermediğini düşünmektedir. Orman idaresinde görev yapan ormancıların keçi yetiştiricileri üzerinde bir baskı hissettikleri, ormancılar ile ilişkilerin kötü olması çok önemli bir sorun olduğunu vurgulamıştır. Keçi yetiştiricilerine devlet desteğinin düşük olduğunu belirtmiştir. Keçi yetiştiricilerin büyük çoğunluğu günümüzde güneş enerjisinden enerji üretiminde ve su ısınma sistemlerinde faydalandığını belirtmiştir. Keçi yetiştiricileri, keçilerin otlatma alanlarında arazi bozulmasına yol açmadığını belirtmektedir” diye konuştu.
“Batı Akdeniz Bölgesinde Maki ve Mera Alanlarında Yapılan Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliğinin Yöresel Aktörleri, Ekosistem Hizmetleri ve Yerel Toplumlar Projesi” sonuç kısmı ise şu şekilde paylaşıldı:
-Keçilerin son yıllarda ekonomik önemi artış göstermiştir. Ayrıca keçiler sahip oldukları bazı avantajlı yönleri ile ekstrem iklim koşullarında da verimliliklerini devam ettirebilmektedirler. Özellikle diğer çiftlik hayvanları tarafından değerlendirilemeyen bazı yem kaynaklarını efektif bir şekilde değerlendirmekte ve diğer türlerden daha az metan emisyonuna neden olmaktadır. Bu durum kıl keçilerini ve kıl keçisi yetiştiriciliğini iklim değişikliğinde avantajlı bir konuma sokmaktadır.
-Yürürlükteki 6831 Sayılı Orman Kanununa göre ormanlara her türlü hayvan sokulması yasaktır.Ancak, kamu yararı gereklerine uygun olarak, Orman Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen orman alanlarında; orman idaresince tespit edilen usul ve esaslar çerçevesinde hayvan otlatılmasına izin verilmektedir.
-Hayvan otlatılmasına izin verilecek sahaların ve hayvan türlerinin belirlenmesi ile otlatma zamanı ve süresinin tayinine ve ilgililere duyurulmasına ilişkin uygulamalar Orman Genel Müdürlüğü tarafından başarılı bir şekilde yürütülmektedir.
-Keçi yetiştiriciliği ağırlıklı olarak ormanlık ve dağlık alanlardaki işletmelerde yapılmaktadır. Türkiye’de yaklaşık 500 bin adet işletmede keçi yetiştiriciliği yapılmakta ve bu üretim kolu yaklaşık 3 milyon kişinin gelirine katkıda bulunmaktadır. Küresel ısınma ve kuraklık, insanoğluna birçok olumsuzluklar getirecektir. Küresel ısınma ve kuraklık bazı bitki ve hayvan türlerinin yok olmasına neden olacaktır. Kuraklığa dayanaklı türler ise ayakta kalabilecektir. Kıl keçisi, kuraklığa ve susuzluğa dayanaklı bir hayvan olup, yine kuraklığa ve susuzluğa dayanaklı odunsu bitki türleriyle beslenmektedir.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.08.08 17:00:32
Son Düzenlenme Tarihi :





ASMEK, Büyükşehir’e tahsis edilen Yukarı Pazar’a taşınmayacak mıydı ?

Mevcut Belediye Başkanı Halil Öztürk’ün “Burası için projem var” dediği, ancak bugüne kadar ki süreçte projenin kendisini bırakın adının bile konulamadığı Yukarı Pazar, geçtiğimiz meclislerde Büyükşehir’e tahsis edilmişti.

 Belediye Başkan yardımcısı Hasan Aydın, Yukarı Pazar’a büyükşehir belediyesi tarafından yapılacak çalışmalar sonucunda buranın Elmalı’ya kazandırılacağını ve ASMEK’in de burada hizmet vermesinin düşünüldüğünü söylüyordu. Ancak, Elmalı Belediye Meclisi’nin Kasım ayı olağan toplantısının gündem maddelerinden biri, kapalı pazar’da bulunan ASMEK tarafından kullanılan bölümlerin büyükşehire tahsisi de bulunuyordu. Oybirliği ile bu yerler 10 yıllığına büyükşehire tahsis edilirken, ASMEK’in Yukarı Pazar’a taşınması konusu rafa mı kalkmış oldu?
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.11.10 20:09:03
Son Düzenlenme Tarihi :