SON DAKİKA

logo

Başkan Güngör: “Finansa ulaşamama nedeniyle sektörlerde daralma oluştu”

Temmuz Ayı Meclis Toplantısı’nda konuşan MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, üyelerin finansa erişim ve krediye ulaşım konusunda yaşadıkları sorunlara değinerek, birçok işletmenin yaşanan ticari daralma nedeniyle ticari faaliyetlerini sürdürmede zorluklar yaşadığına vurgu yaptı.
MATSO Temmuz Ay..

Temmuz Ayı Meclis Toplantısı’nda konuşan MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, üyelerin finansa erişim ve krediye ulaşım konusunda yaşadıkları sorunlara değinerek, birçok işletmenin yaşanan ticari daralma nedeniyle ticari faaliyetlerini sürdürmede zorluklar yaşadığına vurgu yaptı.
MATSO Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Ömer Kasapoğlu Başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda gündem maddeleri görüşülerek kabul edildi. Toplantıda MATSO Yönetim Kurulu Başkanı Seydi Tahsin Güngör, Turizm, ticaret, ihracat ve bölge ekonomisine yönelik çeşitli istatistiki verileri interaktif bir sunum ile açıkladı.
MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, üyelerin finansa erişim ve kredi konusunda yaşadıkları sorunlara değinerek, “Finansmana erişim iyice zorlaştı. Üyelerimiz krediye ulaşmada sıkıntı yaşıyor. Bu da tüm sektörleri olumsuz etkiliyor. Üyelerimiz üretim kapasitelerini artıramadığı gibi yaşanan ekonomik daralma nedeniyle ticari faaliyetlerini sürdürmede zorluklar yaşıyor ve küçülmek zorunda kalıyor. Özellikle ticari kredilere ulaşmada esneklik sağlanmalı ve finansmana erişim kolaylaştırılmalıdır” dedi.
Reeskont kredilerinin hacmi ve Kobilere ayrılan payın artırıldığını söyleyen Başkan Güngör, “Reeskont kredilerinin hacmi ve Kobilere ayrılan pay artırıldı. Bu adımı olumlu buluyor ama yeterli olmadığını ve artırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Enflasyondaki olumsuz gidişatın devam etmesinin beklendiğine vurgu yapan Başkan Güngör, Merkez Bankasının, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkardığını söyledi.
Turizm sezonunun açılışında görülen turist hareketliliğinin sezon ortasında bölgedeki işletmelere yeterince yansımadığını kaydeden Başkan Güngör, havaalanından yapılan girişlerin geçtiğimiz yıla göre yüzde 30 civarında artmasına rağmen bunun turizm tesislerine yansımadığını söyledi. Başkan Güngör, “Havaalanından giriş yapan birçok turist tesislere girmeden bölgemizde bulunan yabancı konut sahiplerinden konut kiralayarak tatillerini geçiriyor. Diğer bir etken ise girdi maliyetlerinin artması nedeniyle artan fiyatlardan dolayı gelen turist sayısı beklenenin altında kaldı. Turizm tesislerinin yeterince dolu olmaması bölgedeki tüm sektörleri olumsuz etkiliyor” dedi.
MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, yaptıkları girişimler sonucunda Sayısal Takograf Sürücü Kartı ve K türü Yetki Belgelerinin artık MATSO’da verilebileceğini belirterek TOBB tarafından Oda olarak kendilerine yetki verildiğini söyledi.
Başkan Güngör şunları söyledi:
“Üyelerimiz ve halkımız Sayısal Takograf Sürücü Kartı ve K türü yetki belgeleri almak için Antalya’ya gitmek zorunda kalıyorlardı. Antalya Manavgat arasındaki mesafe nedeniyle bu işlemlerin tamamlanmasında hem zaman hem de maddi külfete neden oluyordu. Yaptığımız girişimler sonucunda TOBB tarafından bu belgelerin Odamızda verilmesi için tarafımıza yetki verildi. Üyelerimiz ve halkımız böylece hem zamandan hem ekonomik külfetten kurtulmuş olacaklar. Konuyla ilgili Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı VI. Bölge Müdürlüğü görevlileri tarafından Oda personellerimize eğitim verildi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile TOBB tarafından sistemin kullanıma açılmasından sonra Oda olarak K Yetki Belgeleri başvurularını alabileceğiz” dedi.
Manavgat iş dünyasının sorunları ve çözüm önerileriyle ilgili Oda olarak kendilerine daima destek olan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’na teşekkür eden Başkanı Güngör, “Sayın Başkanımız her konuda olduğu gibi Sayısal Takograf Sürücü Kartı ve K türü Yetki Belgelerinin Odamızda verilmesi konusunda bizlere destek oldu. MATSO olarak üyelerimizin talep ve sorunlarının çözümü konusunda daima bizlere destek olan Sayın Başkanıma Manavgat iş dünyası adına şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.
MATSO üyelerinden gelen talep ve sorunların çözümü konusunda yakından ilgilendiklerini ifade eden Başkan Güngör, “Üyelerimizden gelen talep ve sorunların çözülmesi için ilgili kurumlar ve bakanlıklara gerişimde bulunuyoruz. Sorun ve taleplerin çözülmesi için takipçi oluyoruz. Güçlü bir Manavgat ekonomisi için durmadan, bıkmadan, yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.27 17:22:57
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Körfez turistinin Antalya ilgisi sürüyor

 (İHA) - Türkiye, lokomotif turizm pazarlarımız arasına giren Ortadoğu ve Körfez bölgesinden bu yıl yüzde 20 artışla 6 milyon ziyaretçiye ulaşmayı hedefliyor. TÜROB Başkanı Müberra Eresin, “Haziran ayının ikinci haftasında bu bölgede okulların tatile girmesiyle çok güçlü bir talep bekliyoruz” dedi.   
 
  Türk turizminin lokomotif pazarı haline gelen Ortadoğu ve Körfez bölgesi turistlerinin Türkiye’ye ilgisi sürüyor. Ortadoğu ve Körfez ülkeleri, turizm açısından en istikrarlı büyüyen turizm pazarlarımızın başında yer alarak güçlü bir toparlama yakaladı. Ortadoğu ve Körfez pazarından 2023 yılında Türkiye’ye gelecek turist sayısında artış trendinin sürmesi bekleniyor. Bu yıl 60 milyon turist, 56 milyar dolar gelir hedefleyen Türkiye, Ortadoğu ve Körfez bölgesinden 2023 yılında yüzde 20 artışla 6 milyon ziyaretçiye ulaşmayı hedefliyor. 
 
  Artık deniz-güneş için de geliyorlar 
  Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Dubai’de kısa bir süre önce gerçekleştirilen Ortadoğu’nun en önemli turizm organizasyonu ATM Turizm Fuarı sonrasında bir sonuç raporu hazırladı. Raporda görüşlerine yer verilen TÜROB Başkanı Müberra Eresin, bölgeden rezervasyonlarda, haziran ayının ikinci haftasıyla birlikte hızlı artışlar kaydedileceğini belirtti. Eresin, “Bölgeden talep oldukça iyi. Özellikle haziran ayının ikinci haftasında bu bölgede okulların tatile girmesiyle çok güçlü bir talep bekliyoruz. Bu pazarlarda geçen yıla göre yüzde 20 civarında artış bekliyoruz” dedi. 
 
  Bölgeden ziyaretlerin haziran-ekim döneminde yoğunlaşacağına dikkat çeken Eresin, “İstanbul ana destinasyon olmak üzere Bursa, Yalova, Sakarya (Sapanca), Bolu (Abant), Trabzon, Antalya, Muğla (Bodrum), Ordu ve Samsun’un en çok tercih edilecek illerimiz olması bekleniyor” diye konuştu. 
 
  TÜROB raporunda özetle altı çizilen konular şöyle: 
  Arap turistlerin rotalarındaki en önemli ve en çok rağbet gören ülke olan Türkiye, rakip ülkeler karşısında her bakımdan avantajlı konumda yer aldı. Son zamanlarda Arap turistler yeşil ve serin destinasyon tercihlerinin yanı sıra Muğla ve Antalya gibi sıcak ve denize kıyısı olan destinasyonlara da ilgi göstermeye başlarken, Arap turistler genelde kalabalık gruplar ve geniş aileler halinde seyahat etmeyi tercih ediyor. 
 
  Lüks konaklama tesislerinin fazlalığı ve zengin Arap turistlerine hitap eden lüks alışveriş imkanı nedeniyle İstanbul, Arap turistlerin ilk tercihi oluyor. İstanbul’un yanı sıra Bursa, Bolu, Abant, Yalova, Giresun ve Trabzon gibi yerler de hem gezmek hem de yerleşmek için Arap turistlerin diğer favorileri arasında yer alıyor. 
 
  Bölgeden ülkemize sağlık, wellness, kaplıca, terapi, saç ekimi, estetik ve tedavi amacı ile gelecek turist sayısında önemli potansiyel görülüyor. 
 
  Ortadoğu’da çok sayıda yabancı çalışan (expat) bulunuyor. Ortadoğu’dan ülkemize gelen turistler arasında expat’ların yoğunluğu dikkate alınarak çalışmaların yürütülmesi yararlı olacaktır. 
  BAE vatandaşları yurt dışı seyahatlerinde uzun yıllardır İngiltere, Almanya, İsviçre, Türkiye, Tayland ve Singapur’u tercih tercih ediyor. 
 
  Suudi Arabistan, İsrail ve BAE ile atılan siyasi adımların turizme olumlu yansımaları  bekleniyor. 
  Hızlı ekonomik gelişmeler, dünyanın değişik ülkelerine hızlı ulaşım sağlayan havayolu ağları, vizesiz seyahat imkanlarının artması ve artan kişisel gelir gibi hususlar nedeniyle Arapların bölge dışındaki ülkelere yönelik ilgisi de son yıllarda arttı. Körfezden seyahat eden turistler, Ortadoğu’dan toplam turist çıkışının yüzde 60’ını oluştururken, uluslararası turizm harcamasında Körfez ülkelerinin payı tüm Ortadoğu’nun yüzde 75’ini oluşturuyor. 
 
  Yüksek harcama yapan turist grubu olarak dikkat çeken Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, BAE, Kuveyt ve Umman gibi Körfez ülkeleri petrol gelirleri sayesinde yeni turizm trendleri ve yeni rotalar oluşturdu. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.08 16:09:23
Son Düzenlenme Tarihi :





Bakan Bayraktar: "2’nci ve 3’üncü nükleer santral projelerimizi hızlı bir şekilde devreye almak istiyoruz"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santralinden çok kısa bir süre sonra elektrik üretmeyi hedeflediklerini belirterek, "Burası çevre anlamında da ciddi katkı sağlayacak. Yaklaşık 35 milyon ton karbon salınımına engel olacak bir proje. Bu projenin yanında 2’nci ve 3’üncü santralle ilgili yoğun görüşmelerimiz devam ediyor. Bunları da en hızlı şekilde devreye almak istiyoruz" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santralini ziyaret ederek, işçilerle bayramlaştı. Bakan Bayraktar’a Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, AK Parti Mersin Milletvekili Ali Kıratlı ile Akkuyu NGS yetkilileri eşlik etti. Burada çalışanlarla birlikte yemek yiyen Bayraktar, ardından tek tek işçilerle bayramlaştı.
Daha sonra gazetecilere konuşan Bayraktar, geçen hafta deprem bölgesinde olduğunu hatırlattı. Bayraktar, "Bakan olarak ilk ziyaretimi deprem bölgelerine yaptım. Ardından Şırnak’a gittim. Orada çok önemli bir petrol bulduk. Bugün de yaklaşık 30 bine yakın işçi kardeşimizle bayramlaşmak üzere buraya geldik. Çalışmalarla ilgili yöneticilerden bilgi aldık. Tabi Türkiye’nin son 21 yılda enerji alanında yaptığı Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki sessiz devrim çok önemli. Türkiye bu süre içerisinde aşağı yukarı enerjisini 3’e katladı. Şimdi bu enerji devriminin yeni fazına geçmiş oluyoruz. Milli enerji ve maden politikamızın en önemli sacayaklarından bir tanesi nükleer enerji alanı ve Türkiye nükleer enerji programının ilk örneği Akkuyu Nükleer Güç Santrali için burada 27 Nisan’da ilk nükleer yakıtı sahaya getirdik. Artık burası uluslararası bir nükleer tesis statüsüne kavuştu. Proje büyük bir hızla ilerliyor. Çok kısa bir süre sonra bu projeden elektrik üretmeye ve inşallah her yıl birer reaktörü devreye alarak önümüzdeki süreçte 2028’e kadar bu projenin tümüyle devreye alınmasını hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.

"2’nci ve 3’üncü nükleer santral projelerimizi hızlı bir şekilde devreye almak istiyoruz"
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unun karşılanacağını vurgulayan Bakan Bayraktar, daha sonra şunları söyledi:
"Bu proje çok önemli. Burada Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’u karşılanacak. En az bunun kadar önemli bu enerjiyi biz karbonsuz şekilde üretmiş olacağız. Dolayısıyla çevre anlamında çok ciddi katkı sağlayacak. Burası yaklaşık 35 milyon ton karbon salınımına engel olacak bir proje. Dolayısıyla bizim nükleer enerji programımız hem çevre ile alakalı açıdan hem enerji arz güvenliği açısından hem de çeşitlendirme açısından önem arz ediyor. Tabi ki bu proje tek değil. Bu projenin yanında 2’nci ve 3’üncü santralle ilgili yoğun görüşmelerimiz devam ediyor. 2’nci ve 3’üncü nükleer santral projelerimizi de hızlı bir şekilde devreye almak istiyoruz. Türkiye’nin nükleer enerji programında küçük modüler reaktörler de önemli. Önümüzdeki dönemde nükleer de önemli yatırımları gerçekleştirmek istiyoruz. Türkiye’nin nükleer enerji ekosistemine çok önemli bir katkı sağlıyor. İnsan kaynağı ve endüstri yönüyle katkı sağlıyor. Yaklaşık 800 civarında talebemiz yurt dışında eğitim aldı ve yurda döndü. 300’e yakını burada çalışıyor. Dolayısıyla istihdam, insan kaynağı yetiştirme kaynağıyla önem arz ediyor. Yerel halka da kazandıran bir proje. Yaklaşık 6,5 milyar dolarlık yerel sanayiye, Türkiye sanayisine katkısı olan proje. İnşallah diğer projelerde daha yoğun bir şekilde aynısını hep birlikte göreceğiz. Bu vesileyle tüm vatandaşlarımızın Kurban Bayramını kutluyorum."
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.29 16:42:00
Son Düzenlenme Tarihi :