Vali Ersin Yaz.." /> Vali Ersin Yaz.."> Vali Yazıcı: “15 Temmuz Destanını asla unutmayacağız, unutturmayacağız” - Toros Gazetesi - Antalya'nın Gazetesi, Antalya'nın Haber Sitesi
SON DAKİKA

logo

Vali Yazıcı: “15 Temmuz Destanını asla unutmayacağız, unutturmayacağız”

Antalya Valisi Ersin Yazıcı, 15 Temmuz Demokrasi Ve Milli Birlik Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Yazıcı, "Cennet mekân şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnetle anarken onların öncülüğünde yazılan 15 Temmuz Destanını asla unutmayacağız, unutturmayacağız" dedi.
Vali Ersin Yaz..

Antalya Valisi Ersin Yazıcı, 15 Temmuz Demokrasi Ve Milli Birlik Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Yazıcı, "Cennet mekân şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnetle anarken onların öncülüğünde yazılan 15 Temmuz Destanını asla unutmayacağız, unutturmayacağız" dedi.
Vali Ersin Yazıcı, milli iradeye, demokrasiye kast eden, devletini, haysiyetini 1 Dolara satan alçak FETÖ’cülere karşı ülkenin bekasını, devletin bölünmez bütünlüğünü, milli birlik ve beraberliğini korumak adına destansı bir kahramanlıkla mücadele eden Türk Milletinin 15 Temmuz’da tüm dünyaya hem örnek olduğunu hem de büyük bir ders verdiğini söyledi. “Devletimiz ve milletimizin hainlere karşı büyük bir inanç, irade ve kararlılıkla yazdığı 15 Temmuz destanının 7. Sene-i devriyesini acısıyla, hüznüyle, onuru ve gururuyla hep birlikte paylaşıyoruz” diyen Yazıcı, darbe gecesinde 7’den 70’e kadını erkeği, yaşlısı genciyle, esnafı, memuru, işçisi öğrencisiyle, kahraman polisleriyle, kahraman askerleriyle Türk Milleti’nin, şanlı orduya sızan bir avuç FETÖ haininin başlattığı 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı tek yürek, tek nefes, tek yumruk olup, hainleri ve işbirlikçilerini bertaraf ettiğini hatırlattı.
Yazıcı, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla Necip Milletimiz yurdun dört bir köşesinde savaş uçaklarına, tanklara, kurşunlara ve bombalara göğsünü siper etmiş, ölürsem şehit kalırsam gazi olurum inancıyla demokrasisine ve cumhuriyetine sahip çıkmıştır. Hiç şüphesiz şanlı tarihimizin altın sayfasına yazılan 15 Temmuz Destanının asıl kahramanları, canlarını bu yolda feda eden aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizdir. Onlar, 15 Temmuz gecesi gösterdikleri cesaret, dirayet ve kararlılıkla tarih boyunca hatırlanacaklardır. Cennet mekân şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnetle anarken onların öncülüğünde yazılan 15 Temmuz Destanını asla unutmayacağız, unutturmayacağız. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günümüz kutlu olsun. Devletimiz var olsun, Milletine yar olsun. Al bayrağın gölgesinde yurdumuz payidar olsun” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.14 12:02:23
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Pil Fabrikası yeniden şehre kazandırılıyor

Kepez Belediyesi, Dokuma Fabrikası’ndan sonra şehrin bir diğer endüstriyel mirasın arazisini de şehrin hizmetine açıyor. Eski Antalya Pil Fabrikası’nın yeniden şehrin hayatına kazandırılmasına yönelik çalışmalar başladı.
Dönemin gazeteleri tarafından ‘Balkanların ve Orta Doğunun en büyük asker..

Kepez Belediyesi, Dokuma Fabrikası’ndan sonra şehrin bir diğer endüstriyel mirasın arazisini de şehrin hizmetine açıyor. Eski Antalya Pil Fabrikası’nın yeniden şehrin hayatına kazandırılmasına yönelik çalışmalar başladı.
Dönemin gazeteleri tarafından ‘Balkanların ve Orta Doğunun en büyük askeri pil ve batarya fabrikası törenle hizmete girmiştir’ şeklinde haberleştirilen Antalya Pil Fabrikası, 1974 yılında hizmete açılmıştı. Makine Kimya Endüstrisi (MKE) tarafından fabrika, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyacı olan çeşitli pil ve bataryaları üretmek amacıyla kurulmuştu.
Askeri siparişlerin azalmasından sonra ticari pil üretimine geçen fabrika, dönemin hükümeti tarafından zarar ediyor gerekçesiyle 31 Aralık 1998 kapatılmıştı. O tarihten beri atıl halde kalan fabrikanın binaları ve yeşil alanları, Cumhuriyetinin ikinci yüzyılında Antalya’ya, kültür, sanat, spor ve eğitim tesisleri ile Millet Bahçesi olarak hizmet vermeye hazırlanıyor.

Tütüncü yoğun bir mesaiyle tahsisi aldı
Bu değerli arazi, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün kararlı tavrıyla yeniden şehrin hizmetine açılıyor. Başkan Hakan Tütüncü, halkın kullanımına açtığı eski Dokuma Fabrikası’na komşu olan pil Fabrikası yerleşkesinin tahsisini belediye alabilmek için Ankara’da yoğun bir mesai harcamıştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, geçtiğimiz aylarda 132 bin metrekare arazi üzerinde yer alan ve 1998’de üretimin durduğu Antalya Pil Fabrikası’nı, Kepez Belediyesine tahsis etmişti.

Komşu iki kıymetli arazı Antalya’nın oldu
Bu tahsis kararıyla Fabrikalar Mahallesi Namık Kemal Bulvarı’nda, şehrin tam merkezinde yan yana bulunan iki sanayi yerleşkesinin kıymetli arsaları ve binaları şehre kazandırılmış oldu. Kepez Belediyesi, Dokuma Fabrikası yerleşkesini; binalarını, müze, kütüphane, sanat galerisi ve bilim merkezi gibi tesislere, arazisini de yeşil alana dönüştürerek halkın kullanımına açmıştı.

Kepez’in 22. Kütüphanesi Pil Fabrikası’na
Pil fabrikası yerleşkesi de aynı mantıkla kent hayatına kazandırılıyor. Dokuma mantığı ile şekillendirilecek olan pil fabrikasının binaları, eğitim, spor, kültür ve müze tesislerine, yeşil alanları da Millet Bahçesi haline getiriliyor.
Bu mantıkla fabrikanın lokal binası kütüphaneye dönüştürülüyor. İhale sürecinin tamamlanmasından sonra 870 metrekare kullanım alanı olan binanın kütüphaneye dönüştürülmesi çalışmaları başladı. Böylece fabrika binasının yeniden hayata kazandırılmasına yönelik de ilk adım atılmış oldu. Yüklenici, firma mimari yapısını koruyarak, lokal binasını kütüphane dönüştürüyor.
Firma, kütüphane binasının tadilat, elektrik, mekanik, tesisat imalatları ile mobilya tefrişat işlerini gerçekleştirecek. Kepez Belediyesinin 22. kütüphanesi olan Pil Fabrikası Kütüphanesi’nin yapımının bu yılın son çeyreğinde tamamlanarak, hizmete açılması planlanıyor.

Tütüncü, kütüphane şantiyesini gezdi
Başkan Hakan Tütüncü de, Pil Fabrikası’nı ziyaret ederek, kütüphane çalışmasını denetledi. Başkan Yardımcısı Sebahat Adanır’dan kütüphane projesiyle ilgili bilgi alan Tütüncü, açıklamasında, lokal binasının kütüphaneye dönüştürülmesi projesiyle pil fabrikasının yeniden şehrin hayatına kazandırma çalışmalarının resmen başladığını belirtti.
Tütüncü, konuşmasında pil fabrikası yerleşkesinde yapacakları çalışmalarla ilgili de şunları söyledi: “Kütüphanenin yapımını bu yılın sonunda tamamlamayı planlıyoruz. Çocuklarımızı, inşallah yılsonu itibariyle kütüphanemizde kitapla, ders çalışma ortamıyla buluşturacağız. Fabrikanın diğer binaları da kültür, sanat, müze gibi projelere konu edeceğiz. Eski Antalya Pil Fabrikası yerleşkesi, halkımızın nefes aldığı nitelikli bir yeşil alan da olacak. Pil Fabrikası’nı, hemen yanındaki DokumaPark’la da birleştirdiğimizde, kültür ve sanat adamız ile yeşil alanımız daha da büyüyecek. Bu, şehir adına önemli bir hayalimizdi. Bu hayalimizi gerçekleştirmekten, Antalya’mıza silinmez bir hatıra daha bırakacak olmaktan ve eserler zincirimize yepyeni muhteşem bir halka ekleyecek olmaktan dolayı çok mutluyuz. Buradaki projelerin var olma aşaması bizi en çok heyecanlandıran işlerin başında geliyor. İnşallah bu projeleri kısa sürede tamamlayarak, bu güzelim eski fabrikanın hatıraları içinde bulunduğu yeşil dokuyla birlikte şehre armağan edeceğiz. Önemli bir endüstriyel mirası daha hemşehrilerimizle buluşuyor.”

Cemil Meriç Kütüphanesi’ne kardeş geliyor
Kepez Belediyesi, daha önce de Dokuma Fabrikası’nın trafo binasını, Cemil Meriç adıyla kütüphane haline getirmişti. Yaklaşık 100 bin kitap kapasitesi olan ve çok sevilen Cemil Meriç Kütüphanesi, her gün yüzlerce kişiyi kitap ve bilgiyle buluşturuyor. Kepez Belediyesinin 22’nci kütüphanesi olan Pil Fabrikası Kütüphanesi’nin de yoğun bir ilgi görmesi bekleniyor.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.09 16:07:16
Son Düzenlenme Tarihi :





Çocuklarda Uyumsuzluk ve Davranış Problemlerine Dikkat!

Parmak emme, tırnak yeme, altına kaçırma, yalan söyleme, inatçılık, saldırganlık, kekemelik gibi davranış ve uyum bozuklukları çocuklarda sıklıkla görülüyor. Psikolog Ebru Özer Özkul, yanlış ebeveyn tutumları ve evlerdeki huzursuz ortamların bu tür sorunlara neden olabildiğini söyledi. Özkul ailelere önerilerde bulundu.
Çocuğumuzda uyum problemleri veya davranış bozukluğu varsa ne yapmalıyız? Ona karşı nasıl davranmalıyız? Psikolog Ebru Özer Özkul, çocuklarda görülen davranış ve uyum bozuklukları  ve bunların nedenleri konusunda önemli bilgiler verdi,
Çocukların bazı becerileri büyüme sürecinde yavaş yavaş kazandıklarını hatırlatan Ebru Özer Özkul, çocukta bir problem fark edildiğinde öncelikle bunun o gelişim dönemine uygun bir davranış mı, yoksa fizyolojik ya da psikolojik bir sorun mu olduğunun doğru tespit edilmesi gerektiğini söyledi. Davranışın sürekliliği ve yoğunluğunun davranış bozukluğu konusunda önemli bir gösterge olduğunu kaydeden Özkul; “çocuklarımız geniş ailemizin benzersiz mozaikleridir. 4 yaşındaki bir çocuk olmamış şeyleri olmuş gibi anlatabilir bu normaldir. Ama ilkokul çağına gelmiş bir çocuk bu davranışı gösterdiğinde uyum bozukluğundan söz edebiliriz.  Ya da çalma davranışından örnek verecek olursak; okul öncesi yaşlarda çocuklarda mülkiyet kavramı gelişmemiştir. Çocuk bir başkasına ait bir şeyi izinsiz alabilir, bu normaldir. Ama 12 yaşındaki bir çocuğun çalma davranışını bilmesini bekleriz” diye konuştu.
Tırnak yeme, altını ıslatma, kekemelik, gibi sorunların daha çok huzursuz ev ortamında ve baskıcı ailelerde büyüyen çocuklarda görüldüğünü kaydeden Psikolog Ebru Özer Özkul, çocuklarda görülen davranış ve uyum bozuklukları ile bunların çözümü konusunda şunları söyledi:
Parmak Emme
Çocuklarda en çok karşılaşılan davranış bozukluğudur. Çocuk ilk birkaç yıl parmağını emiyorsa bu normal. Fakat 7 yaşına gelmiş başparmağını deforme etmesine rağmen hala emiyorsa bu uyum bozukluğudur. Emme refleksi doğuştan karşılanması gereken bir refleks. Emme refleksinin giderilememesi buna sebep olabilir.  İki yaşına kadar emzik, biberon kullanmasına izin vermek gerekiyor. Eğer izin vermezsek ileriki yaşlarda da devam edebilir.
Ev ortamında yaşanan gerginlikler, yeni bir kardeşin doğması, okuldaki başarısızlık, terk etmeler, ayrılmalar, ölüm, travmalar, yer değiştirmeler, anneden ayrılma gibi durumlar çocuğun bu davranışına sebep olabilir.
Tırnak Yeme
3-4 yaşından sonra çocukların yüzde 33'ünde, erken ergenlik çağı çocuklarının yüzde 40-45'inde görülüyor. Ailede aşırı baskı, otoriter bir tutum, anne babanın geçimsizliği, evdeki sıkıntılı ve gergin ortam, çocuğun sürekli eleştirilmesi, azarlanması, kıskançlık gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Aşırı ilgili koruyucu ailelerin çocuklarında da görülebiliyor. Öğrenilmiş bir davranış olarak da ortaya çıkabiliyor. Çocuk çevresinde ağabey, abla ya da aile büyüklerinden birinin tırnaklarını kemirdiğini görüyorsa bu davranışı örnek alabiliyor.
Alt ıslatma & Kaka Kaçırma
Tuvalet eğitimi almış çocuğun altını ıslatması da bir problemdir. Sebebi fiziksel ya da duygusal olabilir. Genetik faktör önemlidir. Eğer ebeveynlerden biri geçmişte altını ıslatma sorunu yaşamışsa çocukta görülme oranı yüzde 25, eğer her iki ebeveynin geçmişinde de böyle bir sorun varsa çocukta görülme olasılığı yüzde 65'tir. Altını ıslatan çocuğu öncelikle fiziksel bir problem olup olmadığının belirlenmesi için doktora götürmek gerekir. 
Bazen çocuğun uykusu ağır olduğu için de altını ıslatabilir. Gece uyanamaz. Bu durumda onu uykuya dalmadan tuvalete götürmek ve gece uyandırmak gerekir.
Diğer yandan genetik geçiş, ağır uyku durumu  veya fiziksel bir sorun yoksa, 4 yaşını geçirmiş çocukların haftada 3-4 kez altını ıslatmasının psikolojik sebepleri olabilir. Bu durumda uzman yardımı alınmalıdır. Çocuğun ciddi duygusal sorunları var ama bunun altında yatan sebepler görülmezse tedavisi daha zor olur.
4 yaşını geçirmiş çocuklarda kaka kaçırma daha büyük bir sorundur. Anneye çok bağlı, daha inatçı, daha ketum çocuklarda görülür. Çocuk yetersiz eğitim nedeniyle bu alışkanlığı kazanamamış da olabilir. Eğer psikolojik nedenlerden kaynaklanıyorsa bu saldırgan bir tutumdur. Çocuk çok titiz bir anneyi cezalandırıyor, anneyle inatlaşmaya girmiş olabilir.
Yalan Söyleme
6 yaşına kadar çocuğun söylediği hayal ürünü şeyleri kabul etmemiz gerekir. Sonraki yaşlar bu bir davranış problemi olarak kabul edilir. Sebeplerine bakacak olursak; bazen bu öğrenilmiş bir davranış olarak ortaya çıkmaktadır. Anne baba yalan söylediği için, bazen kendi yalanlarına çocukları ortak ettikleri için çocukların da yalan söylediklerini görebiliyoruz. Çocuğa susması için ödül vaat etmek de onu yalana sürükler. Çocuk yalan söyleyerek kendine bir kazanç sağlamaya çalışır. Ceza korkusu varsa da çocuk yalan söyler. Çocuğun söylediği yalanı yargılamak yerine ona doğru davranışı kazandırmaya çalışmak gerekir.
Çalma Davranışı
Okul öncesi çocuklarda mülkiyet duygusu çok gelişmediği için başkasına ait bir şeyi alabilir. Bunu çalma olarak nitelendirmemek gerekir. Çocuğa başkasının bir şeyini almanın doğru bir davranış olmadığını açıklamak gerekir. Anne babanın paraya aşırı düşkün olması, cimri olması, ya da çocuğu parayla cezalandırma durumunda çocuklarda çalma davranışı gelişebilir. Bazen kıskançlıktan, rekabetten veya kendini daha değerli hissetmek için de bunu yapabilirler. Kardeşinin bir şeyini almak gibi.  Anne babaların aşırı disiplinli, katı, kıyaslayıcı olmaması gerekir.
İnatlaşma
Çocuğun inatçı olmasının sebebi annesiyle olan gergin ilişki dinamiği göze çarpan ilk bulgudur. Anne bir şeyleri dayatıyor, onunla inatlaşıyor olabilir Bazı çocukları disipline etmek zorlayıcı olabilir. Annenin ısrarcılığı çocuğu pasif bir direnmeye iter. Çok söylenen, çok ayrıntı veren, bir şeyin çok üzerinde duran, sürekli söyleyen, sürekli uyaran, sürekli kıyas halinde olan anne çocuk ilişkisi varsa inatçılık pasif agresif şekilde devam eder. 2-3 yaşlarında gelişimsel olarak inatlaşmayı normal kabul ederiz. İlerleyen yaşlarda sürerse davranış bozukluğu olduğu düşünülebilir.
Kekemelik
Çocuk küçük yaşlarda bazı kelimeleri telaffuz etmekte zorlanabilir. Genetik bir durum olan dil bağı ile doğan çocuğun cerrahi müdahale ile bu sorunu ortadan kalkabilir. Gelişim sürecinde mesela 4-5 yaşında bazen konuşma bozuklukları ve kekeleme durumuyla karşılaşabiliriz. Ama 12 yaşındaki çocuğun kekeme davranışı daha yerleşiktir. Öncelikle fizyolojik bir sorun olup olmadığı araştırılmalıdır. Bu tür bir sorun varsa konuşma terapileri ile sorun giderilebilir.
Psikolojik kökenli kekemelikler ise çoğunlukla geçicidir. Çocuğun içsel dünyasının izlenmesi anlaşılmaya çalışılması önemlidir, Ergenlikte azalmaya başlar 20'li yaşlardan sonra geçer. Ama kişi korktuğu, strese girdiği, çaresiz kaldığı, baş edemediği durumlarda yetişkinken yeniden ortaya çıkabilir.
Çocukta kekeleme göründüğünde onu küçümsemek, eleştirmek yanlış olur. Görmezden gelmek de doğru değildir. Kendiliğinden geçmesi beklenmemeli, kekemeliğin sebebine göre uzman yardımı alması sağlanmalıdır.
Saç Koparma
Daha çok kız çocuklarında saç koparma, kaş koparma, deri yolma gibi durumlarla karşılaşılabilir. Genellikle stresi yenmek, kendilerini sakinleştirmek için yaptıkları bir davranıştır. Anneyle çocuk arasında bağın sağlıklı kurulamamasından kaynaklı olabilir.
* HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.10 13:31:32
Son Düzenlenme Tarihi :