SON DAKİKA

logo

Adana Valiliğinden gözaltına alınan kaymakam ile ilgili açıklama

Adana Valiliği, gözaltına alınan eski Yüreğir Kaymakamı ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, bahsi geçen para alımlarının, kişisel ilişkilerinden kaynaklanan durumlar olduğu, deprem parası olmadığı belirtildi.
Eski Yüreğir Kaymakamı M.K. hakkında dolandırıcılık iddiasıyla soruşturma açıldı. Bakanlık, olayı soruşturmak için müfettiş görevlendirdi. Kaymakam, müfettiş raporlarıyla açığa alındı. Dün gece ise İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri M.K’yi gözaltına aldı.
Adana Valiliği de bugün konuyla ilgili açıklama yayınladı. Açıklamada, “Bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya hesaplarında eski Yüreğir Kaymakamı M.K.’nin depremzedeler için toplanan yardım paralarını zimmetine geçirdiğine ilişkin çıkan haberlerle ilgili olarak aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Eski Yüreğir Kaymakamı M.K.‘nin bazı iş insanlarından şahsi ihtiyaç ve sıkıntıları bahanesiyle borç para aldığı ve bu paraları iade etmediğine dair şikayetler üzerine konunun idari yönden incelenmesi amacıyla İçişleri Bakanlığımızca mülkiye müfettişi görevlendirilmiştir. Görevli Mülkiye Müfettişi tarafından adı geçen Kaymakam görevinden uzaklaştırılmış olup, hemen adli tahkikat başlatılmıştır. Başlatılan tahkikat doğrultusunda Cumhuriyet Başsavcılığı talimatı ile adı geçen eski Yüreğir Kaymakamı M.K. 13 Temmuz 2023 tarihinde gözaltına alınmıştır. Tahkikata konu dolandırıcılık şikayetlerinde bahsi geçen para alımlarının, kişisel ilişkilerinden kaynaklanan durumlar olduğu, depremzedeler için toplanan deprem yardımları veya herhangi bir kamu kaynağı ile ilgisi bulunmadığı anlaşılmıştır” denildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.15 20:34:15
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






LGS’ye girecek çocuğunuza ‘güven hissi’ aşılayın

Eğitim uzmanları yaklaşan Liseye Geçiş Sınavı LGS öncesi adaylara ve velilere sınavda başarı için tüyolar verdi. Adayların sınava girerken soğukkanlı ve yüksek moralli olmaları gerektiği belirtilirken, bu zor süreçte velilerin ise sınava girecek çocuklarına ‘güven hissi’ aşılaması gerektiği vurgulandı.

1 milyona yakın öğrenci 2 Haziran Cumartesi Günü Liseye Geçiş Sınavı’na (LGS) girecek. Öğrenciler kadar velileri de bir nevi etkileyen sınav öncesi Eğitimci Yasemin Pakkan ve Ebeveyn Koçu Zeynep İşman sınav stresi ve uygulamaları hakkında önemli detaylar verdiler. Adayların sınava yüksek moral ve soğukkanlılıkla girmelerinin altı çizildi. Sınav öncesi velilere de bazı görevler düşüyor. Özellikle ebeveynlerin sınava girecek çocuklarına güven hissi aşılamaları gerektiği vurgulandı.

 

Eğitimci Yasemin Pakkan, sınav sisteminin yıl içinde değişmesinin öğrencilerin motivasyonunu bozduğunu belirterek, “2 Haziran Cumartesi Günü 8’inci sınıflar sınava girecekler. Tabi biliyorsunuz sınav sistemi bu yıl çok değişiklik gösterdi. Önce Kasım’daydı sonra birden iptal oldu. Çocukların motivasyonları da bozuldu. Önceleri bir Kasım bir de Nisan sınavı oluyordu. Şimdi sadece Haziran olunca açıkçası motivasyonları biraz kayboldu ama toparladılar diye düşüyorum. Hepsi için bir dönüm noktası, sakin olup soğukkanlı bir şekilde sınava girmeleri çok önemli” dedi.

 

Bu yıl sınavın çok zor olmayacağını düşündüğünü aktaran Pakkan, “Sınava 980 binin üzerinde öğrencinin gireceği söyleniyor. Bu kadar çok çocuk sınava gireceği için zannediyorum ki çok zor bir sınav olmayacak. Ben çocukların moralle, soğukkanlılık sınava girmelerini öneriyorum. Sınava girecek tüm öğrencilere başarılar diliyorum” diye konuştu.

 

“Sakinliğe bürünmek bence sonucu çok etkileyecek”

 

Eğitimci Pakkan, sınav öncesi aileleri önemli uyarılarda da uyardı. Pakkan, “Bazı aileler sınavdan önceki son birkaç günde aşırı heyecanlanıyorlar ve farkında olmadan da çocukları etkileri altına alıyorlar. ‘Gıdaya dikkat edelim zihni açılsın, balık verelim bu hafta başka bir şey yemesin ya da sınavdan bir gün önce çok erken yatıralım iyi dinlensin’ gibi düşünceler çok yanlış.  Bence herşey olduğu gibi sakin, sanki bir deneme sınavına gidiyormuş gibi bir sakinliğe bürünmek bence sonucu çok etkileyecek” şeklinde uyarılarda bulundu.

 

Öğrencilere ‘ara’ uyarısı

 

Eğitimci yasemin Pakkan, sınavda verilecek 45 dakikalık arada çocuklara sorular hakkında konuşmamaları konusunda uyarıda bulundu. Pakkan, adayların verilen arada sınavda bir hata yaptıklarını öğrenmesinin ikinci bölüme moralsiz bir şekilde gireceklerine neden olacağını söyledi. Pakkan, “Geçtiğimiz sene TEOG’da her dersin sınavından verilen ara çocukları strese soktu. Bu sınavda da ilk bölümden sonra 45 dakika ara verilecek. Çocuk araya çıktığında bir arkadaşıyla konuşursa ve o sınavda bir hata yaptığını anlamış olursa sonraki bölüme moralsiz girecektir. ‘Ben zaten hatalar yaptım şimdi hepsini yapsam da bir anlamı yok’ diye düşünecektir. Çocuklara tavsiyem sınav arasında sorularla ilgili konuşmasınlar. Verilen arada dinlenin, müzik dinleyin ne yaparsanız yapın ama sorular hakkında konuşmayın” diye konuştu.

 

Önce aileler stresle baş etmeliler

 

Ebeveyn Koçu Zeynep İşman ise sınavda velilerin yapmaları gerekenler konusunda bilgi verdi. Her sınav öncesi yaşanan en büyük problemlerden olan stresin aslında belli bir miktara kadar yararlı olduğunu belirtti.

 

İşman, “Stres kavramından bahsetmek istiyorum. Strese her zaman kötü ve olumsuz bir olgu olarak bakıyoruz. Fakat aslında stresin belli bir miktarı iyidir. Stres insanı harekete geçiren ve motive eden ve vücudumuzun bir savunma mekanizmasıdır. Hele ki hayatlarının geri kalanını etkileme olasılığı olan böyle bir sınavda çocuğun strese girmesi çok doğaldır. Dolayısıyla ailelerin önce bir böyle bakması lazım. ‘Çocuğum strese giriyor’ diye daha fazla kaygılanıyorlar. Bir de herşeyde olduğu gibi anne ve babanın stresle nasıl baş ettiği çok önemli. Strese giren bir annenin çocuğuna ‘sakin kal canım’ demesinin hiçbir anlamı olmuyor” dedi.

 

“Çocuğunuza her koşulda destek vereceğinizi hissettirin”

 

Zeynep İşman’a göre anne ve babalara üşen en önemli şey; sınav gibi yoğun stresli dönemlerde çocuğun her koşulda yanında olduklarına ve destek vereceklerini hissettirmek. Konuyla ilgili olarak İşman, “Bu bir ebeveynlik yaklaşımıdır. Çocuk sınavda başarılı da olabilir, başarısız da olabilir. Ne olursa olsun ‘Seni seviyorum, yanındayım, desteğim sana, sınavlar gelir geçer ama sen her zaman bakisin’ duygularını sözle değil daha çok davranışlarla hissettirmek önemlidir” ifadelerini kullandı.

 

Zeynep İşman, ailelerin yapmaması gereken davranışlar hakkında şöyle konuştu:“Asla başka çocuklar arasında kıyaslama yapılmamalıdır ya da geleceğe dair felaket senaryoları çizmemek, çocuğun yanında olumsuz olasılıklardan bahsedilmemelidir. Bunlar yapılmadığı takdirde çocukların stresi artacaktır. Çocukları doğru dinlemek çok önemlidir. Mesela çocuğumuz bu hafta sürekli ‘sınav çok mu zor olacak acaba, sınavda ne yapacağım’ şeklinde söylemlerine anne baba olarak ‘nereden bileyim sınav zor mu olacak girmedim ki daha önce’ denilmesi veya ‘çalışırsa zor olmaz’ şeklinde verilen cevaplar hiçbir işe yaramayacağı gibi bütün iletişimi de kapatacaktır. Çocuk orada aslında başarısızlık durumunda karşılaşacağı tepkileri öğrenmek istiyor. Ebeveynler olarak bunları anlayabilmek çok önemli. Bu gibi durumlarda çocuklara güven ve destek hissi verilmelidir.”


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.06.02 02:51:59
Son Düzenlenme Tarihi :





ATSO Başkanı Ali Bahar’dan uyarı : “Yeni risk Çin”

“Antalya, mal ve hizmet ihracatı ile, tarımsal üretimi ile, turizm sektörü ile ülkemizin en dışa açık ve küresel ekonomik gelişmelerden en çok etkilenen şehirlerinin başında geliyor” diyen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Bahar, üyelerini Çin’de yaşanan gelişmeler nedeniyle uyardı.
Çin ekonomisindeki yavaşlamanın olumsuz etkisinin ekonomide hissedileceğini belirten Başkan Bahar, “Önce Covid-19 salgınını yaşadık ve bundan çok fazla etkilendik. Ardından hızlı bir toparlanma yaşandı ve bu süreçte de en önde gelen şehirlerden biri biz olduk. Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan yine en çok biz etkilendik. Son bir yıldır dünya genelinde faiz artışları nedeniyle hız kaybeden küresel talep sürecini yaşıyoruz. Şimdi önümüzde başka bir risk bulunmakta. Henüz ne kadar ciddi olduğunu bilemesek de Çin ekonomisindeki yavaşlama işaretleri görüyoruz.
Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin'in dış ticaret performansı son 3 yılın en zayıf düzeyine indi. Hem ihracatta hem ithalatta sert düşüş yaşanıyor. Ülkede iç talep de oldukça yavaş seyrediyor. Fiyatlarda gerileme başladı yani enflasyon değil, deflasyondan bahsediyoruz. Gençlerde işsizlik oranı rekor düzeye yükselmiş durumda. Çin hükümetinin önümüzdeki haftalarda iç piyasayı canlandırması için tedbirler alması bekleniyor. 
Ancak asıl çarpıcı sorun ÇİN inşaat sektöründe. Ülkede iki yıldır inşaat şirketleri ya iflas ediyor ya da devlet desteği ile ayağa kaldırılıyor. Sektöre yönelik güven azaldığı için konut fiyatları düşmeye başladı ve bu da büyümenin beklenen de daha fazla yavaşlayacağını gösteriyor. 
Dediğim gibi henüz sorunun büyüklüğünü tam olarak bilmiyoruz. Ancak yakın zamanda küresel ekonomideki en büyük risk şu anda buymuş gibi görünüyor. Sizleri Çin ekonomisinde yaşanan gelişmeleri ve bunların muhtemel dünyaya olan ve bizi de ilgilendiren etkileri hakkında bilgilendireceğiz ancak sizlerin de radarlarınızın bu konuya duyarlı olmasını öneriyorum.” dedi.

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.08.27 15:29:38
Son Düzenlenme Tarihi :