SON DAKİKA

logo

Muratpaşa’dan danışmanlık hizmeti

Muratpaşa Belediyesi’nin kadın danışma merkezlerinde verdiği aile-çift, çocuk-ergen, bireysel danışmanlık hizmetleri çerçevesinde yılın 6 ayında 434 seans gerçekleşti.
Muratpaşa Belediyesi, mahallere yayılan kadın danışma merkezlerinde aile - çift, çocuk ve ergen, bireysel danışmanlık hizmetle..

Muratpaşa Belediyesi’nin kadın danışma merkezlerinde verdiği aile-çift, çocuk-ergen, bireysel danışmanlık hizmetleri çerçevesinde yılın 6 ayında 434 seans gerçekleşti.
Muratpaşa Belediyesi, mahallere yayılan kadın danışma merkezlerinde aile - çift, çocuk ve ergen, bireysel danışmanlık hizmetleri devam ediyor. Yılın 6 aylık döneminde 434 seans gerçekleştirilirken son dönemde aile danışmanlığına yönelik artış yaşanıyor. Gazi Bulvarı’nda bulunan Rauf Denktaş Parkı, Soğuksu ve Güzeloluk mahallelerinde bulunan kadın danışma merkezlerinde 3 aile danışmanı görev alıyor.
Uzmanlar, aile danışmanlığının iletişim sorunları, kıskançlık, şiddet, uyum, duygusal eksiklik, iş ve özel hayat arasındaki denge gibi sorun alanlarında çalıştıklarını söyledi. Bu tip sorunlarla baş edemeyen çiftlerin, olumsuz gidiş durdurmak için yardım almaları gerektiğini belirten uzmanlar, Muratpaşa Belediyesi’nin ücretsiz olarak verdiği danışmanlık hizmetiyle ilgili Turunç Masa’nın çağrı merkezinden detaylı bilgi ve randevu alabileceğini kaydetti.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.16 10:36:19
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kurubaş :Devletin 1 TL’lik teşvikiyle çiğ süt fiyatının 3.50 TL olmalı dedi ve ekledi: Elimizdeki ürünü satamazsak inekler mezbahaya gider

Elmalı ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Elmalı Ziraat Odası Başkanı Salih Kurubaş, devletin 1 TL’lik teşvikiyle çiğ süt fiyatının 3.50 TL olması gerektiğini söyledi. Gerek pandemiden kaynaklı turizmin daralması nedeniyle gerekse alım gücünün azalması nedeniyle süt ve süt ürünleri tüketiminde düşüş olduğunu bildiren Kurubaş, “Şu an ürünümüzü satamıyoruz. Elimizdeki ürünü satamazsak inekler mezbahaya gider” dedi. Kurubaş, yerel yönetimlerin süt alımı yaparak üreticiyi destekleyebileceğini söyledi.

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde 1 Haziran Dünya Süt Günü öncesinde “Sürdürülebilir Süt Politikası, Sağlıklı Gelecek” başlıklı çevrimiçi program düzenlendi. Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın moderatörlüğünde düzenlenen toplantıya, Akdeniz Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Küçükçetin, Eskişehir Mahmudiye Çifteler Han İlçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Güner Özer, Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi ve Hayvancılık Kooperatifleri Antalya Birliği (HAYKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Simav, Tüm Süt, Et ve damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, Elmalı ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Elmalı Ziraat Odası Başkanı Salih Kurubaş katıldı. ATB ve ATAK Başkanı Ali Çandır, hayvancılık politikalarının sürdürülebirliğinin sağlanmasında sütün önemini vurgularken, 1 Haziran Dünya Süt Günü öncesinde sütü konuşmak için sektör temsilcilerini bir araya getirdiklerini belirtti. Çandır, konuklara katılımları nedeniyle teşekkür etti.

 

Moderatör Ali Ekber Yıldırım, toplantıya süt içerek başladı. Sağlıklı gelecek için sağlıklı bir süt üretim sisteminin oluşturulması gerektiğini kaydeden Yıldırım, yılbaşından bu yana hayvancılığın en önemli girdisi yem fiyatının 8 defa artmasına karşın süt fiyatının yerinde saydığına dikkat çekti. Enflasyon kaygısıyla süt fiyatında hep sıkıntı yaşandığını söyleyen Yıldırım, sütün durumunu konuşmak üzere toplantının organize edildiğini belirtti.

 

SAĞLIKLI NESİL İÇİN SÜTE ULAŞIM SAĞLANMALI

Akdeniz Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Küçükçetin, Dünya Süt Günü’nün sütün tüketimini artırmak ve faydalarına dikkat çekerek farkındalık yaratmak için her yıl kutlandığını belirtti. Kalsiyum, fosfor, protein bakımından zengin olan temel gıda olan sütün tüketilmesinin insan sağlığı için önemini vurgulayan Küçükçetin, ülkemizde süt tüketiminin yetersizliğine dikkat çekti. Kişi başı yıllık süt tüketiminin İrlanda’da 125 kilogram, Almanya’da 53 kilogram iken Türkiye’de 40 kilogram olduğunu bildiren Küçükçetin, “Süt tüketiminde geçmişe göre daha iyi durumdayız ama bu miktar artırılmalı” dedi. İstanbul’da yapılan bir anketin sonuçlarını paylaşan Küçükçetin, katılımcıların yüzde 67’sinin süt içme alışkanlığının olmadığını, süt içmeyenlerin yüzde 64’ünün ise neden içmediğini bilmediğini kaydetti. Ankete katılanların yüzde 51’inin süt fiyatını pahalı bulduğunu söyleyen Küçükçetin, süt içme alışkanlığının yüzde 79’unun okul öncesi dönemde kazanıldığına dikkat çekti. Küçükçetin, süt tüketimini teşvik edici en önemli aracın medya çalışmaları olduğunu belirtirken, “Sağlıklı nesiller yetiştirmek istiyorsak, topluma süt içme alışkanlığı kazandırmalıyız, süte ulaşımı sağlamalıyız. Süt fiyatları tüketimin önünde önemli bir engel olabileceği öngörüsüyle sütün fiyatlandırılması konusuna dikkat edilmeli. Okul sütü projeleri ülke çapında ve uzun süreli devam etmeli” dedi.

 

7 ÜYEDEN BİRİ İŞİ BIRAKTI

Eskişehir Mahmudiye Çifteler Han İlçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Güner Özer, hayvancılıkta küçük üreticinin her geçen gün kan kaybettiğini söyledi. Hayvancılığın sürdürebilmesi için üreticinin para kazanması gerektiğini vurgulayan Özer, “Süt fiyatı belirlendiği günden bu yana yeme yüzde 69 zam geldi. Sadece son 15 günde yeme 3 defa zam geldi ama süt fiyatı aynı kaldı. Ulusal Süt Konseyi süt fiyatını belirliyor ama girdilere müdahale etmiyor. Elektrik, işçilik, mazot, gübre, yem fiyatı sürekli artarken süt fiyatı sabit kalınca üretici enflasyonun altına eziliyor. Süt fiyatına müdahale ediliyorsa maliyetlere de müdahale edilmeli. Süt yem 1.3 pariteye sabitlenmeli. Herhangi bir tarafın artması ya da düşmesi halinde bunların birlikte hareket ediyor olması sürdürülebilirliğin temelini oluşturacaktır” diye konuştu. Güner Özer, yem süt paritesinin 1.3 olduğu düşünüldüğünde çiğ süt fiyatının 2.80 TL değil 3.50 TL olması gerektiğini kaydetti. Para kazanamayan üreticinin işini bıraktığını söyleyen Özer, “Son 6 içinde bünyemizdeki 478 üyeden 73 işletme şartlara dayanamayarak işi bıraktı. Bunu Tarım Bakanlığı’na rapor ettik” dedi.

 

SÜT BİTERSE ET KRİZİ ÇIKAR

ATB Yönetim Kurulu Üyesi ve HAYKOOP Başkanı Hüseyin Simav, Antalya’da yıllık 400 bin ton süt üretildiğini, bunun sadece 150 bin tonunun kayıt altında sanayiciye ulaştırıldığını kaydetti. Antalya’da günlük 90 ton sokak sütünün sağlıksız koşullarda satışa sunulduğunu söyleyen Simav, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin sağlıklı sütü vatandaşa ulaştırma konusunda çalışma yürüttüğünü, bunun sevindirici olduğunu kaydetti. Süt tüketimini artıracak kampanyalara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Hüseyin Simav, bunun Tarım Bakanlığı kanalıyla ülke genelinde yapılmasını talep etti. Simav, okul sütü programının devam etmesini istedi. Kuraklığın bu yıl büyük sorun olarak hayvancılığı da olumsuz etkileyeceğini kaydeden Simav, daha önce kendi kaynaklarıyla yemini üreten küçük üreticinin kuraklık nedeniyle bu yıl sıkıntı yaşayacağı uyarısında bulundu. Simav, “Ciddi tedbirler alınmazsa girdi maliyetlerine dayanamayan küçük aile işletmelerinin büyük çoğunluğu sonbaharda son nefesini verip, hayvancılığı bırakacak. Devlet süte acil teşvik vermeli. Yem süt paritesi 1.3 olacak şekilde teşvik verilmeli. Süt biterse 17 ay sonra et krizi çıkar” öngörüsünde bulundu. Simav, aile işletmelerinin kırsalın ayakta kalması için ve işsizliğin önündeki çok önemli bir yapı olduğunu bu yapının yaşatılması gerektiğini ifade etti.

 

SANAYİCİ TARIMIN ÖNEMİNİ KAVRADIĞI ZAMAN KALKINABİLİRİZ

Tüm Süt, Et ve damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, girdi fiyatlarının kontrol dışı yükseldiğini belirtirken, süt fiyatının girdi fiyatlarıyla baş edemediğini kaydetti. Kooperatiflerin büyük sanayici ile çiğ süt üzerinden rekabet edemeyeceğini, sütü yöresel ürünlere çevirerek rekabet edebileceğini söyleyen Solakoğlu, “Türkiye’de 200’e yakın yöresel peynir çeşidi var. Yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerin katma değeri yüksek. Bu potansiyel değerlendirilmeli. Tüketicinin alım istemi artırarak küçük üretici satışını artırabilir. Bakanlık da bu konuyu teşvik etmeli” dedi. Yem ve sütte 1.3 paritenin başa baş nokta olduğunu kaydeden Solakoğlu, üreticiyi teşvik etmek için 1.5 paritesinin sağlanması gerektiğini vurguladı. “Türkiye’nin sanayileşmesi için tarımda kalkınması şarttır” diyen Solakoğlu, Türk sanayicisinin tarımın önemini kavradığı zaman kalkınmanın sağlanabileceğini ifade etti. “Tarım adeta açık hava kumarhanesine döndü” diyen Solakoğlu, bir sene para eden soğanın ertesi sene para etmediği için sürüldüğünü anımsattı. Solakoğlu, “Artık kaybedecek zamanımız yok. Tarımda gerekli adımları atmalıyız” dedi.

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.06.01 09:08:25
Son Düzenlenme Tarihi :





Sosyal Bilimler MYO’da 25. Kariyer Günü

Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından 25. Kariyer Günü etkinliği gerçekleştirildi.
Yüksekokul yerleşkesinde farklı sektörlerden katılımcıların yer aldığı stantların kurulduğu etkinliğe çok sayıda öğrenci katıldı. 70’e yakın kurum ve kuruluşun etkinliğe katıldığını söyleyen Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Burhan Özkan, "Kariyer Günü etkinlikleri; eğitim-öğretim programlarıyla iş hayatının talep ve ihtiyaçları arasında sistematik bir uyumun sağlanması, öğrencilerin sektörü tanıması ve sektörün ihtiyacı olan nitelikli iş gücü temin edilmesi hedeflerine yönelik olarak, okul-sektör iş birliği çerçevesinde düzenlenmektedir. Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu olarak Kariyer Günü etkinliğinin, bölgemizdeki turizm sektörü başta olmak üzere ilgili sektörlerin nitelikli iş gücü taleplerindeki beklentilerin tespit edilmesi, söz konusu beklentilerin okulumuz eğitim-öğretim müfredatına yansıtılması, öğrencilerimize iş ve staj yeri bulma imkânı sağlaması noktasında çok önemli olduğuna inanıyoruz" dedi.

"Meslek yüksekokulları yaparak öğrenmeyi esas alır"
Meslek yüksekokullarını nitelikli iş gücü oluşturmaya katkı sağlayan en önemli kurumlardan biri olarak görüldüğünü söyleyen Özkan, "Çünkü mesleki eğitim-öğretimde, yaparak öğrenme ya da bilmeyi, yapabilmeye çevirmek esastır. Dolayısıyla mesleki eğitim; teorik eğitimi, pratik eğitimle tamamlama ve istihdama yönlendirebilme odaklıdır. Bu nedenle Yüksekokulumuzda yürütülen eğitim-öğretim programlarımızla öğrencilerimize üst düzey bilgi, beceri ve yetkinlik kazandırarak onları aranan veya ana eleman olarak mezun olmalarını sağlamak en temel amacımızdır. Mezunlarımızın aranan/ana eleman nitelikli olmasının, okul-sektör iş birliği ile mümkün olduğundan hareketle öğrencilerimizin, sektörün ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikleri kazanabilmesi için sektörle ilişkilerimizin güçlü ve sürdürülebilir olması ve sektör beklentileri ile mesleki eğitim arasındaki köprünün güncel kalabilmesine özel önem veriyoruz" şeklinde konuştu.
Özkan, "Öğrencilerimiz için son derece önemli olan Kariyer Günü etkinliğinin gerçekleştirilmesine imkân sağladıkları için öncelikle üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan hocamıza SBMYO ailesi adına teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyorum. Etkinliğe katılacak olan değerli paydaşlarımız olan sektör temsilcilerimize ilgi ve destekleri için çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.13 13:34:38
Son Düzenlenme Tarihi :