SON DAKİKA

logo

Hastane koridorunda çocukları ölümle burun buruna getiren sıra dışı koleksiyon

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nde çocukların yuttuğu ve yemek borusundan ameliyatla çıkarılan cisimler, aileler duyarlılık kazansın diye hastane koridorundaki panoda sergileniyor. Panoda mıknatıs, kalemtıraş, vida, iğne, pil, çivi, bozuk para, küçük oyuncak parçaları, k..

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nde çocukların yuttuğu ve yemek borusundan ameliyatla çıkarılan cisimler, aileler duyarlılık kazansın diye hastane koridorundaki panoda sergileniyor. Panoda mıknatıs, kalemtıraş, vida, iğne, pil, çivi, bozuk para, küçük oyuncak parçaları, kuruyemiş türleri başta olmak üzere her evde bulunabilecek cisimler dikkat çekiyor.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Güngör Karagüzel, kısa süre önce emekli olan Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu ile birlikte çocukların oyun oynarken yemek ya da soluk borularına kaçan cisimleri toplumda duyarlılık kazandırmak hedefiyle ilginç bir koleksiyona dönüştürdü. 30 yıllık birikim sonucu oluşturulan koleksiyonda kalemtıraş, vida, çivi, kolye ucu, yorgan iğnesi, mıknatıs, pil, oyun hamuru, küpe gibi çeşitli maddeler yer alırken, rafta özellikle bozuk para ve kuruyemiş parçalarının fazla olması dikkat çekiyor. Yaklaşık 120 çeşit maddenin yer aldığı koleksiyon, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi H Blok binasındaki Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Bölümü’nde oluşturulan ’Sindirim ve Solunum Yolundan Çıkarılan Cisimler’ yazılı panoda sergileniyor.

"0-3 yaş arası çocuklara dikkat"
Prof. Dr. Güngör Karagüzel, solunum ve sindirim yollarındaki yabancı cisimlerin çocuklar için ciddi bir sağlık sorunu oluşturduğunun altını çizdi. Solunum yollarındaki yabancı cisimlerin yaşamı tehdit eden boyutlara gelebildiğine değinen Karagüzel, “Bu yaş aralığındaki çocuklar 6 ay ile 3 yaş arasındakilerden oluşuyor. Henüz çiğneme fonksiyonunu yerine getiremeyen özelliklede kuruyemiş, fındık, fıstık ceviz gibi kuruyemişleri ya da ağızda kolaylıkla kayganlaşabilen meyve çekirdekleri karşımıza çıkabiliyor. Bunların klinik tablosu ise iki şekilde karşımız acıkıyor. Birincisi çok acil durum yaşamı tehdit eden solunum durması morarma, solunumun kaybolmasıyla bize gelebiliyor. Bunların mutlaka bilinçli şekilde yapılması gerekir, ani ve erken müdahale önemli yaşam kurtarıyor” diye konuştu.

"Kapalı ameliyatla çıkarıyoruz"
İkincisinin ise kronik denilen geç zamanda kendilerine gelen çocuklar olduğuna değinen Karagüzel, “Bazen alerjiyle karşılaşabiliyor. Uzun süreli öksürük, hırıltılı solunum şekilde yakınmalarda çocuk hekimleri tedavi sonucunda başarı sağlanamazsa bize sevk ediliyor. Ardından yabancı cisim ön tanısı ile biz değerlendiriyoruz. Sonuçta bunlar hastaneye geldikten sonra kapalı ameliyat ışıklı bir boruyla genel anestezi altında solunum yollarına girilip veya bronşlardaki yabancı cisimleri çıkartıyoruz” dedi.

"Para ve pile dikkat"
Mide, bağırsak sistemine kaçan yabancı cisimlerin de olduğunu belirten Karagüzel, “Bunlar solunum yollarına kaçan yabancı cisimler kadar ciddi bir hayati risk oluşturmasa da yabacı cisimler yutulduğunda sindirim yollarında tıkanıklığa yol açabiliyorlar. Günümüzde para, oyuncak ve saat pillerini yutma şeklinde sindirim yollarındaki cisimleri görüyoruz. Piller içindeki enerji nedeniyle yemek borunda yanıklara yol açabiliyor. Yakınması olan çocukların ilgili hastaneye başvurması gerekir” dedi.
Hastane koridorundaki sindirim ve solunum yollarından çıkarılan cisimlerin sergilendiği panolardan bahseden Karagüzel, “Buradaki yabancı cisimler 30 yıllık bir çalışmanın ana ürünüdür. Prof.Dr. Mustafa Melikoğlu hocamız başlatmıştır. Sindirim yolunda daha çok künt cisimleri görüyoruz. Bunlar para, jeton, piller, çiğnenmeden yutulan besin maddeleri, et ve meyve parçaları, toplu iğne, kilitli iğne, oyuncak parçaları olabiliyor. 3 yaş bitimine kadar küçük oyuncak parçalarından çocukları uzak tutmak gerekir. Solunum yollarında ise daha çok orada organik maddeleri görüyoruz. Kuruyemiş türleri şeklinde karşımıza çıkıyor. Fındık, fıstık, ceviz gibi. Diş gelişimi bu dönemde tamamlanmadığı için çocuklara kuruyemiş verilmemelidir. Sindirim yolundaki gibi solunum yola kaçan küçük oyuncak parçalarından da çocuklar uzak tutulmalıdır” ifadelerine yer verdi.

"Dikkat çekmek istiyoruz"
İki panoyu koridora yaparken ailelerin dikkatini çekmeyi amaçladıklarını kaydeden Karagüzel, “Her zaman bu tür açıklamalara insanlar ulaşılamıyor. Ama buraya gelen ailelerimiz genellikle bu panoyla ilgileniyorlar. Ayrıca öğrencilerimiz için eğitim dede kullanıyoruz” dedi.

"Şok olduk"
Panoyu inceleyen 2 çocuk annesi Zekiye Özer, “Burada çocuklardan çıkan malzemeleri gördükçe çok korktum. Çok tehlikeli şeyler yutmuşlar. İnsan bunları gördükçe korkuyor. Mıknatıs, kalemtıraş, iğne yutmuşlar. Anne baba olarak daha çok d,kkat etmeliyiz. Aklımıza gelmeyen şeyleri çocuklar yutmuş çok olduk. Bundan sonra daha dikkatli olacağız” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.16 15:36:31
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Elmalı'da derece alan öğrencilere ödülleri verildi

18 Mart Ça­nak­ka­le Şe­hit­le­ri­ni Anma Günü ve Ça­nak­ka­le Za­fe­ri’nin 108. yıl dö­nü­mü El­ma­lı’da da et­kin­lik­ler­le kut­lan­dı.

Cu­mar­te­si saat 10.30'da Cum­hu­ri­yet Mey­da­nı’ndaki Ata­türk Anıtı’na çe­lenk su­nul­ma­sı, saygı du­ru­şu ve İstik­lal Marşı’nın okun­ma­sı ile baş­la­yan et­kin­lik­ler Yusuf Öner­toy Mes­le­ki ve Tek­nik Ana­do­lu Li­se­si’nde devam etti.
Bu­ra­da­ki tö­ren­ler de saygı du­ru­şu ve İstik­lal Marşı’nın okun­ma­sı ile baş­la­dı.
Günün an­la­mı­nı be­lir­ten ko­nuş­ma­nın ar­dın­dan bir öğ­ren­ci şiir okudu.
Ça­nak­ka­le Ora­tor­yo­su ve ko­ro­nun ar­dın­dan et­kin­lik 18 Mart Ça­nak­ka­le Za­fe­ri ve Şe­hit­le­ri Anma Günü ne­de­niy­le ya­pı­lan ya­rış­ma­lar­da de­re­ce­ye gi­ren­le­re ödül­le­ri­nin ve­ril­me­siy­le devam etti. Aynı et­kin­lik içe­ri­sin­de 5 Mart An­tal­ya’nın Fethi ve 6 Mart Ata­türk’ün An­tal­ya’ya ge­li­şi ko­nu­lu kom­po­siz­yon ya­rış­ma­sın­da de­re­ce­ye giren öğ­ren­ci­le­re ödül­le­ri ve­ril­di.
18 Mart Ça­nak­ka­le Za­fe­ri ve Şe­hit­le­ri Anma Günü ya­rış­ma­sın­da de­re­ce­ye giren öğ­ren­ci­ler şöyle :
Bi­rin­ci­ler : Se­ba­hat Çınar İlko­ku­lu’ndan İbra­him Metin Öz­türk (Resim), Osman Nuri Çınar Or­ta­oku­lu’ndan Ayşe Kı­lın­ças­lan (Şiir), İbra­him Bed­red­din Dalan Fen Li­se­si’nden İrem Serin (Kom­po­zis­yon).
İkin­ci­ler : Resim - Ra­ma­zan Öz­türk - Meh­met Su­ba­şı İlko­ku­lu, Şiir - Dilan Kınız - Ömer Paşa Or­ta­oku­lu. Kom­po­zis­yon - Na­ge­han Gül - Züm­rü­to­va İlko­ku­lu’ndan Hu­ri­ye Nisa Son­gür (Şiir), Yusuf Öner­toy Mes­le­ki ve Tek­nik Ana­do­lu Li­se­si
Üçün­cü­ler : Se­ba­hat Çınar İlko­ku­lu’ndan Musab Mah­mud Hü­da­yi Duran (Resim), Yuva Or­ta­oku­lu’ndan Tur­gut Eren Ünal (Şiir), El­ma­lı Ana­do­lu İmam Hatip Li­se­si’nden Ha­ti­ce Mıkçı (Kom­po­zis­yon)
5 Mart An­tal­ya’nın Fethi Ko­nu­lu Ya­rış­ma:
Bi­rin­ci­ler : Züm­rü­to­va İlko­ku­lu’ndan Hu­ri­ye Nisa Son­gür ( Şiir), Yusuf Öner­toy Mes­le­ki ve Tek­nik Ana­do­lu Li­se­si’nden Rabia Vural (Kom­po­zis­yon).
İkin­ci­ler : Züm­rü­to­va İlko­ku­lu’ndan Rüya Dur­kan (Şiir), Yusuf Öner­toy Mes­le­ki ve Tek­nik Ana­do­lu Li­se­si’nden Elif Fi­dan­cı (Kom­po­zis­yon)
Üçün­cü : Yusuf Öner­toy Mes­le­ki ve Tek­nik Ana­do­lu Li­se­si’nden Ela Rey­han Yıl­maz (Kom­po­zis­yon)
Mart Ata­türk’ün An­tal­ya’ya Ge­li­şi Ko­nu­lu Ya­rış­ma :
Bi­rin­ci­ler : Meh­met Su­ba­şı İlko­ku­lu’ndan Ra­ma­zan Öz­türk (Resim), Züm­rü­to­va Or­ta­oku­lu’ndan El­fi­da Kısır (Şiir), Züm­rü­to­va İlko­ku­lu’ndan Hu­ri­ye Nisa Son­gür (Şiir), Yusuf Öner­toy Mes­le­ki ve Tek­nik Ana­do­lu Li­se­si’nden Fırat El (Kom­po­zis­yon)
İkin­ci­ler : Se­ba­hat Çınar İlko­ku­lu’ndan Sı­dı­ka Beren Çak­mak (Resim), Yusuf Öner­toy Mes­le­ki ve Tek­nik Ana­do­lu Li­se­si’nden Yiğit Ali Doruk (Kom­po­zis­yon)
Üçün­cü : Yusuf Öner­toy Mes­le­ki ve Tek­nik Ana­do­lu Li­se­si’nden Ela Rey­han Yıl­maz (Kom­po­zis­yon)
* FERUDUN ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.19 13:21:00
Son Düzenlenme Tarihi :





SON 3 KİLOYU VEREMİYORUM! DİYORSANIZ…

Ne yapsanız bir türlü gitmiyor, gitse de geri geliyor, kalıcı olmuyor! Oysa bu uğurda diyet ve spor yaparak çok büyük emekler verdiniz, epey de yol aldınız ama gelin görün ki o inatçı son 3 kiloya takıldınız! Yine de moralinizi bozmayın. Beslenme ve Diyet Uzmanı Deniz Uzunoğlu Korkmaz “Herkesin  vücudunda direnç gösteren son kilolar farklı olmakla birlikte aslında tavsiyelere uyarak, düzenli ve disiplinli ilerlendiğinde bu son 3 kiloyu, haftada 0.5-1 kilo vererek, 3 ile 6 hafta arasında sağlıklı bir şekilde vermek mümkün” diyor. Peki bu kilolar neden direniyor? İdeal kiloya ulaşmak için nelere dikkat etmek, hangi yanlışlardan kaçınmak gerekiyor? Beslenme ve Diyet Uzmanı Deniz Uzunoğlu Korkmaz inatçı kilolardan kurtulmanın 9 püf noktasını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

 

Düzenli egzersiz yapın

Son 3 kiloyu verebilmek için egzersizi ihmal etmeyin. Diyabet ve tansiyonunuz etkilenmiyorsa aç karnına egzersiz yaparak daha çok yağ yakabilirsiniz. Kilo vermek için en etkili egzersizler; yürüyüş yapmak, yüzmek ve bisiklete binmek gibi aerobik egzersizlerdir. 1 saat orta tempolu yürüyüş 300 kalori, 1 saat yüzme 600 kalori ve 1 saat bisiklet 600 kalori yakmanızı sağlar. Haftada en az üç gün ve en az 45 dakika yapacağınız orta tempolu düzenli egzersiz metabolizmayı hızlandırır, kalori yakımı sağlar, vücuttaki stresi azaltır ve yağ yakımını artırır. Böylece ideal kiloya ulaşılmasını ve kalıcı olmasını mümkün kılar. 

 

Yeterli su içmeye dikkat edin

Yetersiz su tüketmek vücudun ödem tutmasına yol açarak kilonuza yansır. Her gün düzenli ve yeterince su için. Günlük tüketmeniz gereken su miktarını kilonuzu 30 ml ile çarparak bulabilirsiniz. Su tüketimini tek seferde değil, gün içerisine yayarak yapın. Yeterli su içmek metabolizmayı hızlandırır, açlık krizlerini önler, kilo vermeye yardım eder. Şekerli içeceklerden kaçının. Çay ve kahve su yerine geçmezken, vücudun ödem tutmasına sebep olabileceğinden çay ve kahve tükettiğiniz kadar ek su için. Özellikle son 3 kiloyu vermek için güne mutlaka büyük bir bardak su ile başlayın ve öğünlerden önce mutlaka bir iki bardak su tüketin.  

 

Uykunuza özen gösterin

Beslenme ve Diyet Uzmanı Deniz Uzunoğlu Korkmaz “Yapılan çalışmalar; yetersiz uykunun vücutta açlık sinyali oluşturan hormonların daha çok salınmasına sebep olduğunu gösteriyor. Böylelikle açlık seviyesini artırarak, bireylerin daha çok şeker ve yağ içeren gıdalar tüketmesine yol açıyor. Erken uyumaksa gece atıştırmalarını önlüyor. Ayrıca uykudan önce besin alımı ne kadar erken bitirilirse uyku kalitesi bir o kadar artıyor. Yeterli ve kaliteli uyku, vücuttaki stresin azalmasını sağlayarak kilo vermenizi kolaylaştıracaktır. Son 3 kiloyu verebilmek için yeterli uyku alımına özen gösterin” diyor. 

 

Diyetinizde yeşil çaya yer verin

Antioksidanlardan zengin yapısıyla yeşil çay, metabolizmanızı hızlandırır. Hızlı bir metabolizma daha çok ve daha iyi çalışarak, daha çok enerji harcar ve yağların yakılmasını sağlar. Yeşil çayın içerisinde bulunan epigallokateşin antioksidanı, vücutta yağ yakan hormonların salgılanmasına destek sağlar. Her gün 1 bardak sade yeşil çayı diyetinize ekleyin ve içerdiği epigallokateşinler sayesinde dinlenirken bile kalori harcayın. Böbrek ve tansiyon gibi sağlık problemlerinizi varsa yeşil çay tüketiminden kaçının. Yeşil çay satın alırken güvendiğiniz markaları tercih edin. Açıkta satılan çayları tercih etmeyin.


Proteinden zengin beslenin 

Proteinlerin sindirimi vücuda diğer besin gruplarından daha fazla enerji harcatır. Böylelikle metabolizmanızı ve kilo vermenizi hızlandırır. Her öğüne ekleyeceğiniz et, tavuk, balık, kurubaklagil, peynir, yoğurt gibi yüksek protein kaynakları enerji harcanmasını artırır, tokluk süresini uzatır, aşırı kalori alımının önüne geçer ve sürekli atıştırma yapmanızı engeller. Son 3 kilonuz var ise mutlaka proteinden zengin beslenin ve proteinleri özellikle çiğ sebzeler gibi liften zengin besinlerle destekleyin.

 

Öğün atlamayın

Bilinenin aksine öğün atlamak, uzun süre aç kalmak kilo vermeyi hızlandırmaz. Tam tersine  metabolizmayı yavaşlatır ve inatçı son 3 kiloyu vermenizi engeller. Öğün atlamayın. Yemeğinizi her gün aynı saatlerde yemeye özen gösterin. Ancak sürekli de atıştırmayın çünkü sürekli bir şeyler atıştırmak vücudun yağ yakmasını engeller. Akşam yemeğini erken bitirip sabaha kadar bir şey yememek yağ yakımınıza destek sağlayacaktır. Bu nedenle gün içerisinde aç kalmak yerine gece açlığını takip edin ve akşam yemeğinden sonra atıştırmayın. 

 

Mutlaka kahvaltı yapın 

Güne mutlaka kahvaltıyla başlayın. Kahvaltı öğününü atladığınızda öğleye doğru aşırı düşmüş kan şekeri ile birlikte daha yüksek karbonhidrat, şeker ve yağ içeren gıdalara yönelebilirsiniz. Özellikle kahvaltınıza ekleyeceğiniz yumurta, peynir gibi yüksek proteinli gıdalar uzun saatler tok kalmanıza ve daha hafif bir öğle yemeği tüketmenize destek olacaktır. Ayrıca kahvaltıda yüksek protein ile güne başlamak metabolizmanızı hızlandıracağı için kilo vermenizi kolaylaştıracaktır. Son 3 kiloyu verebilmek için güne yüksek proteinli, basit şeker içermeyen bir kahvaltı ile başlayın. 

 

Stresi yönetin

Stres vücudumuzda kortizol hormonunun salgılanmasına sebep olur. Yüksek kortizol düzeyi kan şekerini yükseltir ve böylelikle vücudun yağ depolamasına yol açar. Ceviz, semizotu, balık gibi omega-3 ve C vitamini yönünden zengin koyu yeşil sebzelerden yeterli beslenmek stres hormonlarını azaltmaya yardımcı olur. Egzersiz ve meditasyon da iyi ruh halini destekleyecektir. Son 3 kiloyu vermeyi kolaylaştırmak için stresi yönetme becerisi edinin ve diyetinizi omega-3 ve C vitamini yönünden zenginleştirin. 

 

Umutsuzluğa kapılarak vazgeçmeyin!

Beslenme ve Diyet Uzmanı Deniz Uzunoğlu Korkmaz, istenen kiloya ulaşmayı engelleyen, dirençli son kiloların nedenini ‘set point’ (ayar noktası) teorisiyle şöyle açıklıyor: “Set point teorisi, vücudun ağırlığını belirli bir aralıkta tutmaya çalıştığını ifade eder. Beslenmenizde daha az kalori almaya başladıktan bir süre sonra vücut bir savunma mekanizması oluşturur ve hormonların salgılanması, açlık, tokluk durumunuz değişmeye başlar. Vücut kaybettiği yağları geri kazanmak için elinden geleni yapmaya çalışır ve belki de diyetinizi sürdüremez hale gelebilirsiniz. Bu noktada umutsuzluğa kapılarak vazgeçmemek aksine kararlı ve disiplinli bir şekilde bu yöntemleri uygulamaya devam etmek gerekir.” 


-FASELİS BSN.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.02 11:36:28
Son Düzenlenme Tarihi :