SON DAKİKA

logo

Manavgat’taki orman yangınında ihmal iddiası

Antalya’nın Manavgat ilçesinde, 1,5 hektarlık makilik ve çalılıktan oluşan ormanlık alanının zarar gördüğü yangın kontrol altına alınırken, bölgede sera yapımında çalışan 2 işçi ifadeleri alınmak üzere jandarma karakoluna götürüldü.
Manavgat’ın Bereket Mahallesi Hacıbükü mevkiinde çıkan orman ..

Antalya’nın Manavgat ilçesinde, 1,5 hektarlık makilik ve çalılıktan oluşan ormanlık alanının zarar gördüğü yangın kontrol altına alınırken, bölgede sera yapımında çalışan 2 işçi ifadeleri alınmak üzere jandarma karakoluna götürüldü.
Manavgat’ın Bereket Mahallesi Hacıbükü mevkiinde çıkan orman yangını Orman İşletmesine ait 8 arazöz, 4 su tankeri, 1 ilk müdahale aracı, 1 helikopter ve 3 uçak, Antalya Büyükşehir Belediyesine ait 2 itfaiye ile jandarma timinin müdahalesi sonucu söndürülürken, yangında 1.5 hektar bozuk orman zarar gördü.
Yangının ormana yakın bölgede sera yapılan bölgeden başladığı, büyük ihtimalle sera demirlerinin kaynağının yapılması veya spiralle kesilmesi sırasında çıkan ateşten çıkmış olabileceği tahmin ediliyor. Taşağıl Jandarma Karakoluna bağlı ekipler, orman yetkililerinin de değerlendirmeleri dahilinde sera yapımında çalışan 2 işçiyi ifadelerine başvurmak üzere karakola götürdü.
Yangınla ilgili inceleme devam ediyor.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.16 15:36:38
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkan Savaş, deprem sonrasında yapılanları anlattı

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, 6 Şubat depremi sonrası yaptıkları çalışmaları anlattı.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, katıldığı bir programda 6 Şubat depremi sonrası Hatay’ın genel durumu hakkında açıklamalarda bulundu. Yaklaşan yerel seçimler sebebiyle Hataylı seçmenlere seslenen Başkan Savaş, göç eden vatandaşların 1 Ekim’e kadar seçmen kütüklerinde yer alabilmeleri için e-Devlet üzerinden veya nüfus müdürlüklerinden şehirlerine sahip çıkmaları için adreslerini Hatay’a taşımalarını istedi. Savaş, “Her kim kime oy verirse versin yeter ki Hatay’ın kederini Hataylılar tayin etsin’’ dedi.

“Hatay’da birçok kurumun adresi değişti, adresler kent rehberi uygulamamızda”
Deprem sonrası pek çok kurum, kuruluş ve özel işletmelerin yerlerinin değiştiğini, bu nedenle vatandaşların işlerini yürütürken aksaklıklar yaşandığını aktaran Başkan Savaş, bu konudaki sorunu çözmek ve halka kolaylık sağlamak için ‘Kent Rehberi’ uygulamasını hayata geçirdiklerini açıkladı. Şehirde devam eden yıkımlarda görevli ekiplerin altyapıya ve üstyapıya büyük zararlar verdiğini, trafikte ise ciddi sorunlara yol açtıklarını ifade eden Savaş, belediye tarafından kesilen cezaların caydırıcı olmadığını, konuyla ilgili yetkili kurumların harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca asbestin insan vücudunda 35 yıl sonra kansere sebep olduğunu belirten Savaş, enkaz kaldırma ve taşıma işlemlerinde dikkatli davranılması gerektiğini ifade etti. Savaş, deprem sonrası Hatay’ı her yönüyle ayağa kaldırmak ve yeniden yapılandırma planları oluşturmak amacıyla Hatay’la ilgili sözü olan herkesin fikirlerini rahatça söyleyebileceği ‘Hatay Planlama Merkezi’nin kurulduğunu kaydederek, ekim ayında Ankara’da Hatay için önemli bir çalıştayın daha yapılacağını açıkladı.

“Otogar esnafının kaldırılması kararı büyükşehirin değil”
Başkan Savaş, otogar ve civarındaki işletmelerin kaldırılması kararının Büyükşehir Belediyesi tarafından alınmadığını ifade ederek, valilik tarafından şehirle ilgili alınan kararlar doğrultusunda kendilerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğünden bir yazı geldiğini söyledi. Savaş, “Antakya Otogarı çevresindeki esnaf depremden sonra çocuklarının nafakasını çıkarmak için oraya yerleşti. Biz 22 Haziran’da valiliğimize yazı yazarak, otogar çevresindeki esnaf için çarşı oluşturulması gerektiğine dikkat çekmiştik. Ancak valiliğin 25 Ağustos kararlarını dayanak gösteren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü, 12 Eylül’de bize yazı göndererek, otogar çevresindeki esnafın oradan kaldırılmasını istedi. Biz de bu talebi esnafa tebliğ ettik. Esnafımız kesinlikle işgalci konumuna düşmek istemez. ‘Sen buradan çık’ demekle olmuyor, onlar için de AFAD diğer çarşılar gibi bir çarşı kurmalıdır” dedi.

“Siyasetin yapılacağı gün bugün değil”
Deprem siyaseti yapılmasının kimseye bir katkı sağlayamayacağının altını çizen Başkan Savaş, “Biz özellikle hem ilçe belediyelerimizle, hem valiliğimizle, hem bakanlıklarımızla, açıkçası muhatap olmamız gereken tüm kurum ve kuruluşlarla sağlıklı iletişim kurmaya çalışıyoruz. Ama seçim süreci yaklaştıkça iktidarın yereldeki temsilcileri bu sağlıklı sürece gölge düşürmeye çalışıyorlar. Sanki biz düşmanız, ikimizden birinin yok olması gerekir gibi bir tavra giriyorlar. Biz Hatay’ın gelişmesine katkı sağlamak için sadece rakibiz. Biz, ne yaparsak yapalım engelleme çalışmaları devam ediyor. Siyasetin yapılacağı gün bugün değil” dedi.
İktidar partisinin şehirdeki en yetkin ve kıdemli iki vekilinin Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne başkan adayı olarak çıkmasını öneren Savaş, iktidarın yerel temsilcilerine Hatay’ın sorunlarına çözüm aramaları için mücadele etmeleri çağrısı yaptı. Ekonomik tablonun ülke genelinde hiç iç açıcı olmadığını söyleyen Savaş, iktidarın yerel seçimlerde birçok belediyeyi kaybedeceğini savundu. Başkan Savaş, deprem öncesi Hatay’da 15 ilçede 97 bin hektarın üzerindeki alanda zemin etüt çalışmaları yaptıklarını söyledi. Tarihte büyük depremlerden kısa bir süre sonra yine şiddeti büyük depremlerin de yaşandığına dikkat çeken Lütfü Savaş, artçı depremlerin bölgede halen devam ettiğini, yapılan binaların bundan zararlar görebileceğinin altını çizerek, planlama yapılmadan acele yapılan her inşanın dirençli ve sağlıklı olmadığının altını çizdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.25 20:36:43
Son Düzenlenme Tarihi :





İl Turizm ve Kültür Müdürü: Elmalı'nın arı serenleri ve tahıl ambarlarını korumalıyız

Antalya İl Kültür Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, Elmalı’nın kırsal kültürel mirası olan seren ve tahıl ambarlarının Antalya ve Elmalı için önemine işaret ederek; “Proje sonrasında korunmaya devam etmesi çok önemli, bu alanlar bir rota haline getirilerek, bizi rakip kültürel destinasyonlardan ayıran bir özellik olarak yerli ve yabancı turistlere bölgenin kültürel mirası olarak tanıtılmalı” dedi.

Antalya Kültürel Miras Derneği (ANKA) tarafından hazırlanan, “Ortak Kültür Mirası: Türkiye ve AB Arasında Koruma ve Diyalog-II Hibe Programı tarafından desteklenen Hazine ve Maliye Bakanlığı ileKültür ve Turizm Bakanlığınca yürütülen, destekçileri arasında Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Elmalı Belediyesi’nin yer aldığı KIRKAMBAR Projesinin “Odak Grup” toplantısı  önceki gün Antalya Müzesi Süleyman Fikri Erten Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

 

Toplantıya; Antalya İl Kültür Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı İsmail Oskay, Antalya Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi MüzelerŞube Müdürü Mehmet Şengül, Elmalı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Durmuş Altan, kültürel miras uzmanları ve basın mensupları katıldı. 

 

Tanıtım ve farkındalık faaliyetleri kapsamında, proje paydaşı Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile birlikte düzenlenen odak grup toplantısında, “Kırsal Miras, Kırsal Sit, Somut ve Somut Olmayan Kültürel Miras” kavramları ele alındı. Kültürel miras alanında çalışan uzmanlar için proje sonuçları doğrultusunda “Elmalı Kırsal Miras Korunum Durumu Analizi”’nin değerlendirildiği etkinlikte ambar ve serenlerin gerçek işlevleriyle korunumunun  önemine dikkat çekildi.

 

BÖLGE TURİZMİNE KATKI SAĞLAYACAK

 

Antalya İl Kültür Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, açılış konuşmasında projenin Antalya ve Elmalı için önemine işaret ederek; “Kırkambar Projesi’ni gıpta ederek takip ediyorum. Antalya ve Elmalı için çok önemli ve değerli olduğunu düşündüğüm bu projenin içinde yer almayı çok istedim. Elmalı’nın kırsal kültürel mirası olan seren ve tahıl ambarlarının proje sonrasında korunmaya devam etmesi çok önemli, bu alanlar bir rota haline getirilerek, bizi rakip kültürel destinasyonlardan ayıran bir özellik olarak yerli ve yabancı turistlere bölgenin kültürel mirası olarak tanıtılmalı” dedi.

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı İsmail Oskay da tarihi tahıl ambarlarının geleneksel tarım üretimine dikkat çeken bir sembol olduğunu hatırlatarak; tahıl ambarları ve serenlerin sayısallaştırılması, belgelenmesi ve tanıtımı projesinin önemini vurguladı. Oskay; “Projenin aynı zamanda Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak, Elmalı ve  Demre’nin Antalya turizmine inanç turizmi, kırsal turizm, gastronomi turizmi bağlamında yeni destinasyonlar olarak kazandırılması çabalarımızı destekleyerek, bölge turizmine de katkı sunacağını düşünüyorum” dedi.

 

Elmalı Kültür ve Sosyal İşler  Müdürü ve Proje Koordinatör Yardımcısı Durmuş Altan da, Kırkambar Projesi’nden sonra Elmalılı çiftçilerin tarihi tahıl ambarlarına bakışının değiştiğini belirterek, ambar ve serenlerin Elmalının tanıtımına katkı sunacağını söyledi.

               

AMBAR VE SERENLER GERÇEK İŞLEVLERİ İLE KORUNMALI

 

Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim Üyesi Dr. Leyla Kaderli ise “Kırsal Miras ve Koruma Yaklaşımları” başlıklı konuşmasında Kırkambar Projesi çerçevesinde “Elmalı Kırsal Miras Korunum Durumunu” analiz etti. Dr. Kaderli, kırsal kültürel miras kavramının ülkemizde henüz tam olarak anlaşılmadığını belirterek, Avrupa’da 80’li yılların başında kırsal kültürel miras kavramının konuşulmaya başlandığını ve bu miras ögelerinin “insanlığın ortak mirası” olarak değerlendirildiğini söyledi. Dr. Kaderli “tahıl ambarları” ve “arı serenlerinin” de insanlığın ortak mirası olduğunun altını çizdi. Kırsal miras niteliğindeki yapıların bir “anıt” çerçevesinde mi yoksa “kırsal sit” alanı içinde mi korunacağına daha en başta karar verilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Kaderli, Dünya genelinde farklı yaklaşımlar olsa da “kırsal peyzaj” ve “kırsal miras ögelerinin” birlikte korunumu yaklaşımının öne çıktığını kaydetti.

 

Dr. Kaderli sözlerine şöyle devam etti: “Kültürel miras yapılarının korunumu çalışmaları belli ilkelere göre yapılmalıdır. Belgeleme, rölöve, restitüsyon, konservasyon ve restorasyon şeklinde sırasıyla gerçekleşmeli ve tüm bu çalışmalar planlanırken ve hayata geçirilirken işlevi de beraberinde düşünülmelidir. Proje kapsamında kayıt altına alınan 1658 ambarın yüzde 77’si halihazırda aynı işlevle kullanılmaya devam ediyor. Yaşayan kültürel mirasın korunumu için en uygun çözümün de bu olduğunu düşünüyorum.” 

 

Sadece kırsal miras yapılarına odaklanan koruma önerilerinin başarısız olacağının altını çizen   Dr. Kaderli, korumanın; üretim, yapım tekniği, ekonomik ve sosyal yaşantıya kadar birçok alanda yapılması gereken düzenlemelerle birlikte bütüncül bir yaklaşım, disiplinler arası bir çalışma ile sağlanabileceğini ifade etti.

 

ANTALYA’NIN TARIM TARİHİNE VE KIRSAL MİRASINA DUYARLI OLMALIYIZ

 

Proje Danışmanı Akdeniz  Üniversitesi Arkeoloji Bölümü  Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Tiryaki Kırkambar Projesinin, sivil toplum kuruluşlarının Antalya’da kültürel miras alanında gerçekleşen çalışmalara yapabileceği olumlu katkıların somut bir örneğini teşkil ettiğini vurguladı. Tiryaki, “Kırkambar projesi bize tarım tarihi ve kültürü, geleneksel halk mimarlığı, somut olmayan kültürel miras, kırsal miras ve kırsal sit gibi kavramlara daha duyarlı olmamız gerektiğini göstermesi açısından da önem taşıyor. Antalya’da ve bildiğim kadarıyla Türkiye’de Kırsal Miras alanında sivil toplum tarafından yapılmış ilk kapsamlı Önleyici Koruma Projesi olan Kırkambardan danışma kurulu üyesi olan yirmiye yakın uzman olarak bizler de pek çok şey öğrendik” dedi.

 

Toplantıda Proje Koordinatörü Dr. Selda Baybo da Kırkambar Projesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri belgeleme, sayısallaştırma ve tanıtım çalışmaları hakkında bilgi verdi. Antalya Müzesi Süleyman Fikri Erten Konferans Salonunda gerçekleştirilen, Kültürel Miras Uzmanları Odak Grup toplantısı soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.06.12 14:13:15
Son Düzenlenme Tarihi :