Coğrafi işaretli "altın susam"da hasat zamanı, kilosu 80-85 TL’den alıcı buluyor
Antalya’nın Manavgat ilçesinde Manavgat Ticaret Odası’nın yaptığı girişimler sonucunda Manavgat’ın coğrafi işaretli tek ürünü olan "altın susam"ın hasadına başlandı. Başta yağ oranı olmak üzere birçok özelliğiyle en kaliteli susam olma özelliğine sahip Manavgat altın susamının kilosu 80-85 TL’den ..
Manavgat’ta altın susam hasadının başlaması nedeniyle, Tarım İlçe Müdürlüğü bünyesinde Ziraat Mühendisi olarak görev yapan aynı zamanda Akdeniz Üniversitesinde doktora yapan Şule Han ve Yüksek Lisans öğrencisi Ülkü Kızılkaya’nın doktora ve lisans tezi olarak Manavgat altın susamının verimi ve besin değerinin artırılması konusunda çalışmalar yaptıkları susam tarlasında etkinlik düzenlendi. Etkinlik çerçevesinde susam gümüllerinin bulunduğu tarlada Bereket Mahallesi’nin kadın çiftçilerine ikramda bulunuldu.
Manavgat İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hakan Aranmaz, “Susam, Manavgatlı’nın duygusal olarak ektiği bir ürün. Sadece duygusal sebeplerle ekmek yeterli olmuyor aynı zamanda gelirde elde edilmeli. Susamda dekara 30 kilogram verim alınırsa ekmenin bir anlamı yok ama bunu 100-150 kilogramlara çıkartabilirsek herkes bunu daha bir içten yapacak. Amacımız bunu sağlamaktır” dedi.
"2 yıllık bir çalışma süreciydi"
Ziraat Mühendisi Şule Han ise Akdeniz Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olduğunu belirterek, “Doktoramı özellikle susam üzerine yapmak istedim. Bu altın susam Manavgat’a ait yerel bir ürün. Yağ kalitesi açısından dünya çapında önemli bir bitki türü. Biz burada uyguladığımız gübrelerle susam bitkisinin içindeki verimi ve yağ oranını ve üstten uyguladığımız çinko ile de çinko biyofortikasyonunu yapmaya çalıştık. Çinko önemli bir besin elementi. Özellikle çocuklarda ve kadınlarda sağlık açısından önemli bir yere sahip. Biz de yetiştireceğimiz üründe çinko ve verim parametrelerini artırmaya çalıştık. 2 yıllık bir çalışma süreciydi. Buğday arkası ve bakla arkası denemelerimizi yaptık. Rotasyona koymamızın sebebi, bakladan sonra nasıl bir değer elde ediyor, buğdaydan sonra nasıl bir değer elde ediyor. Onu kıyaslamaya çalıştık. Önümüzdeki yıl haziran ayında çalışmamız yayınlanacak” diye konuştu.
“Devlet susama taban fiyat ve destekleme koymalı”
Doğançam Mahallesi’nde susam eken Mehmet Deniz isimli çiftçi, susamın atadan gelme bir gelenek olduğunu, kendilerinden sonra kimsenin susamla uğraşmayacağını belirterek, “Susam, bizim buğdaydan sonra ektiğimiz ikinci ürün. Birinci ürün olarak ekilmesi mümkün değil, maliyetleri çok yüksek. Susama taban fiyat verilmeli. Susama hiçbir destek verilmiyor. Çiftçiler bunu kendi gücüyle yapıyor. Hükümetin pamuk, mısır gibi mutlaka taban fiyatı vermesi gerekir. Dönüme verilen 50 lira ve 100 lirayla bu iş dönmez. Bu susam atadan gelme bir ürünümüz. Bu susamın tarihçesini de biliyoruz. Tarihte padişahlara bu bölgenin susamı gidermiş. Bizde atalarımızdan gördük bunu sürdürüyoruz ama bizden sonraki neslin atalarımız ekmiş bizde ekelim diyecek bir durumları yok” diye konuştu.
Yağ oranıyla öne çıkıyor
Manavgat’ta yetişen susamın Osmanlı döneminde saray mutfağında tercih edilen altın susamın 500 yıllık bir geçmişi bulunuyor.
Manavgat altın susamı, aroması ve yağı ile diğer susamlardan öne çıkan özelliğe sahip. Diğer susamların yağ oranı yüzde 40 civarında iken Manavgat’ta yetişen susamın yağ oranının yüzde 60 seviyelerinde olduğu bilimsel analizlerle de kanıtlandı. Osmanlı döneminde saray mutfağında susamdan yapılan tatlı ve tahinin Manavgat’tan gittiğine dair bilgilerde akademik tez çalışmalarına konu oldu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.17 14:03:58
Son Düzenlenme Tarihi :
Esen: Tarımı yerelden kalkındırmalıyız
Yöresel Ürünler Fuarı’nda (YÖREX) konuşan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, Türkiye’nin tarım sektöründe yeniden söz sahibi olabilmesi için tarımı yerelden kalkındırmaya odaklanması gerektiğini vurguladı.
Bu yıl 11’incisi düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı’nda
(YÖREX) bölgesindeki ürünleri tanıtmak için stant açan Konyaaltı Belediyesi,
başta Çandır Fasulyesi olmak üzere nar, Doyran karası isimli patlıcan ve daha
birçok yerel tarım ürünü ile fuardaki yerini aldı. Fuarın açılışına katılan
Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, alandaki stantları gezerek incelemelerde
bulundu. YÖREX ile ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Esen, “YÖREX’in 11 yılda
kat ettiği mesafeye şahit oluyoruz. 11 yıl önce kurulmuş hali ile bugün
ulaştığı kapasite ve etki alanını gördüğümüzde mutlu oluyoruz. Biz de bugün
Konyaaltı Belediyesi olarak elimizden gelen katkıyı sunmak üzere standımız ve
bölgesel ürünlerimiz ile buradayız. Ülkece tarımsal anlamda istediğimiz noktaya
gelebilmemiz için yerel tarımı kalkındırmamız gerekiyor” diye konuştu.
ÇANDIR FASULYESİ’NE
BÜYÜK İLGİ
Konyaaltı Belediyesi’nin destekleri ile birkaç yılda üretim kapasitesi hızla yükselen Çandır Fasulyesi, YÖREX’te büyük ilgi gördü. Konyaaltı Belediyesi, Çandır Fasulyesi ile yaptığı piyazı standında sergilerken, piyaz fuara gelen ziyaretçilere ikram edildi. Her geçen yıl Çandır Fasulyesi üretimini artırarak ektiklerini belirten Esen, yok olmaya yüz tutmuş yerel ürünlerin yaşatılması gerektiğini ifade etti. YÖREX’in üretici ile tüketiciyi aracısız bir araya getirdiğini dile getiren Başkan Esen, sözlerine şöyle devam etti: “Bölgemizdeki nar, Doyran karası dediğimiz patlıcanımız, Çandır Fasulyemiz ve başka birçok ürünümüz ile burada bulunuyoruz. YÖREX’in akla ilk gelen fonksiyonu yerel üretici ile tüketiciyi en az aracı, hatta hiç aracısız bir araya getirmesidir. Ticari canlılık sağlamasının yanı sıra kaybolmaya yüz tutmuş bazı yöresel burada yeniden filizlenmesi gibi YÖREX’in bir fonksiyonu bulunuyor.”
KADINLAR ÜRETİMİN
İÇİNDE OLMALI
Kadın kooperatiflerinin önemine dikkat çeken Başkan Esen, kadınların hem üretimin hem de ekonominin içerisinde yer almasının önemli olduğunu vurguladı. Belediye olarak tarım alanında bölgesel çalışmaları ulusal alana taşımak istediklerini ifade eden Esen, bu anlamda YÖREX’in büyük bir fırsat yarattığını söyledi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen kurum ve kuruluşların yerel ürünlerini sergileme olanağı yakaladığını dile getiren Başkan Esen, “YÖREX el birliği ile kalkınmanın en iyi örneklerinden biridir. Tarımsal kalkınmanın ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Kadınların üretimin ve ekonominin içinde olması gerektiğinin farkındayız. Burada kadın kooperatiflerini ve yerel üreticileri görüyoruz. Bunu büyük bir memnuniyetle izliyoruz. Bu fuarın oluşmasında emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

