SON DAKİKA

logo

AK Parti İl Başkanı Çetin: “Kimsenin yaptığını yanına kar bırakacak değiliz”

AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin, Aksu Belediyesi Meclisi’nde yaşanan tartışma ve yumruklu kavgaya ilişkin, “Kimsenin yaptığını yanına kar bırakacak değiliz. Bununla ilgili yasal hak ve girişimlerimizi yapacağız” dedi.
Aksu Belediye Meclisi Toplantısı’nda 6. gündem maddesinin görüşüldüğü sırada İYİ Parti Grup Sözcüsü Ramazan Özen, İYİ Parti Meclis Üyesi Nevzat Akcan ile Belediye Başkanı Halil Şahin arasında yaşanan tartışma ve ardından Aksu İlçe Başkanı Recep Bal ile İYİ Parti İl Başkanı Vahdet Afşin Karacan’ın da aralarında olduğu kalabalığın Başkan Şahin’in makam odasına gelmesiyle birlikte arbede ve yumruklu kavgaya dönüşen olayla ilgili AK Parti kanadından açıklama geldi.

“Çirkin bir eylemde bulunmuşlardır”
AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin, konuya ilişkin bir açıklama yaparak, saldırıyı kınadıklarını bildirdi. Çetin, açıklamasında şunları kaydetti:
“Mecliste belediye başkanının görevi düzeni sağlamaktır. Düzeni bozan varsa yetki ve görevi gereği dışarıya çıkartır. Dün de Aksu Belediyemizde böyle bir şey yaşandı. İYİ Partili meclis üyesi, Aksu Belediye Meclisi’nde Aksulu vatandaşlarımızın faydasına olacak 6. madde ile ilgili ortamı germeye, vatandaşlara yerel seçime mesaj vermeye yönelik çirkin bir eylemde bulunmuşlardır. Belediye başkanımızın sözünü keserek, söz vermeden söze dalarak meclis ortamını bozmuş ve meclisten dışarıya alınmıştır.”

“Antalya’yı yönetmeye böyle talip olunmaz”
Meclis bitiminde makamdaki kavgayı da değerlendiren Çetin, “İYİ Partili İl Başkanı, Başkan yardımcıları, meclis üyelerinden oluşan yaklaşık 30 kişilik bir grup adeta bir baskına gelircesine mafyavari bir üslup, kabadayı bir görüntüyle ‘Hoş geldiniz’ diyen Belediye Başkanımıza, ‘Biz buraya hesap sormaya geldik’ diye söylemle ortamı germişler. Racon kesmeye, kabadayılık yapmaya ve mafyalığa soyunduklarını görmüş bulunmaktayız. Bu çirkin yaklaşık hiçbir partiye yakışmaz. Antalya böyle yönetilmez. Antalya’yı yönetmeye böyle talip olunmaz. Antalya’da hizmet üretmek istiyorsanız vatandaşın gönlüne girin, kabadayılıkla yönetmekten vazgeçin. Biz bu davranışları yakıştırmadığımızı ve kınadığımızı buradan belirtmek isteriz. Belediye Başkanımız, meclis üyelerimiz ve teşkilat mensuplarımızın yanında ve arkasındayız. Kimsenin yaptığını yanına kar bırakacak değiliz. Bununla ilgili yasal hak ve girişimlerimizi yapacağız” ifadelerine yer verdi.

“Yarım saatte 30’a yakın kişi toplamışlar”
Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin ise, Aksu’da hizmet yarışı içerisinde olduklarını ve vatandaşlara bu yönde sözleri olduğunu söyledi. Karşı tarafın bu hizmetleri engel olmak için ya da geciktirmek için çaba içerisinde olduğunu ileri süren Şahin, “6. gündem maddesi, oy birliği var. Toplu oylansın dediğimizde grup sözcüsü iyi partinin bununla ilgili konuşma yaptı. En son toparlamaya başladığımızda araya girdi ortalığı gerdi ve istediği ortamı oluşturdu. Aradan yarım saat geçtiği zaman, il başkanı, ilçe başkanı geliyor, Korkuteli’den meclis üyesi de geliyor. Sonra bakıyoruz nerede ne varsa toplamışlar, 30’a yakın kişi geliyor. Bunun başında bir kurgulama var. Yarım saatte nasıl böyle toplanabildin. Siyasette de yerelde de genelde de olsa hizmet yarışı olmalı diyoruz. Bunlar hala eskilerde. Halkın içine girdiği zaman gereken dersleri alıyorlar” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.03 16:23:08
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Aşırı tuz tüketimi sağlığı tehdit ediyor

Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Eşşe Çelik, "14-20 Mart Tuza Dikkat Haftası" nedeniyle açıklama yaptı. Çelik, aşırı kullanılan tuzun hipertansiyon ve ölümcül hastalıklara neden olduğuna dikkat çekti.

Geylani Topaloğlu
ANTALYA (İHA) - Dünya Sağlık Örgütünün günlük kişi başı tuz tüketimini 5 gramın altında önerdiğini dile getiren Gazipaşa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Eşşe Çelik, "Bu miktar bir tepeleme bir çay kaşığına (silme bir tatlı kaşığına) denk gelmektedir. Günlük olarak tüketilmesi önerilen bu miktar; gün içinde tüm besinlerimizle aldığımız tuzu (sodyumu) da şumul. Tuz, besinlerin doğal şumul bulunduğu gibi, deniz tuzu (deniz suyunun buharlaştırılması ile elde edilir) ve kaya tuzu (halite, göl yataklarından veya toprak altından elde edilir, kurutulur) olarak da elde edilir. Genel olarak tuz sodyum ve klorürden oluşur. Sodyum klorür içeriği tüm tuzlarda (kaya, deniz, sofra tuzu) yaklaşık olarak aynıdır. Bu nedenle sağlık etkileri de aynı olmaktadır" dedi.

"Diyet yaparken tuz kullanımına dikkat edin"
Diyet yaparken tuz kullanımına dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Çelik, "Diyetimizdeki çok fazla tuzun, kan basıncını artırarak (hipertansiyon) inme ve kalp hastalığı riskini yükselttiğini biliyoruz. İnme ve kalp hastalıkları da dünya çapında en önemli ölüm ve sakatlık nedenlerinden ikisi olarak gösterilmektedir. Sağlık Bakanlığı Türkiye Beslenme Rehberi’ne göre; aşırı tuz (sodyum) tüketimi; kardiyovasküler hastalıklar, böbrek hastalıkları, hipertansiyon, inme, osteoporoz ve bazı kanser türlerinin oluşmasına neden olabilmektedir. Tuz tüketimi 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı) aşmamalıdır. Tüketilen tuz iyotlu olmalıdır. Sağlık Bakanlığının Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması, 2017 çalışmasına göre günlük kişi başı tuz tüketiminin 10,2 gram/gün olduğu bu değer, Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği günlük tüketim miktarının iki katıdır.

Aşırı tuz içeren besinler uzak durulmalı
Aşırı tuz içeren besinleri sıralayan Çelik, "Hazır soslar, atıştırmalık ürünler, tuzlanmış kuru yemişler, turşu ve salamura besinler, aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan gazlı/gazsız mineralli içecekler, geleneksel olarak evlerde hazırlanan turşu, salça, tarhana, yaprak salamurası gibi besinler aşırı tuz içerir. Bu ürünlerin tüketilirken aşırı tuz içerdiğini unutmamak gerekir" diye konuştu.

"Tuzlukları masadan uzak tutun"
Aşırı tuz tüketimini azaltmak için önerilerini sıralayan Çelik, "Bir kişinin günlük olarak kullandığı tuz miktarı 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı) geçmemeli ve iyotlu tuz kullanılmalıdır. Besin sanayisinde kullanılan ve genellikle ambalajlı besinlerin besin etiketinde yer alan mono sodyum glutamat, sodyum nitrat, sodyum bikarbonat, sodyum sitrat, sodyum askorbat vb. tüm sodyumlu sentezlerin tüketimine dikkat edilmelidir. Çünkü bunlar besinin tuz/sodyum içeriğini artırmaktadır. Yemek hazırlama, pişirme ve tüketim sırasında ilave edilen tuz miktarı azaltılmalıdır. Hatta besinlerin sentezlerin sodyum bulunması nedeniyle hazırlama ve pişirme sırasında mümkünse tuz eklenmemelidir. Masada yemeklere tuz ilavesi yapılmamalı ve masadan tuzluk kaldırılmalıdır. Yukarıda saydığımız aşırı tuz içeren besin ve ürünleri az tüketilmelidir. Salamura ürünlerin tuz içeriğinin azaltılması için suda yıkama ve bekletme gibi işlemler uygulanabilir. Satın alınan işlenmiş ürünlerin etiket bilgisi mutlaka okunmalı, tuzsuz ya da tuzu azaltılmış ürünler tercih edilmelidir. Ambalajlı tüketime sunulan gıdaların içeriği etiket bilgisinden okunmalı ve benzer gıdalarda tuz ve tuz yerine geçen maddelerin miktarları daha düşük olanlar tercih edilmelidir. Ev dışı beslenmede yemeklerin ve besinlerin içindeki tuz miktarı öğrenilerek mümkünse az tuzlu veya tuzsuz hazırlanması istenmelidir. Tuz yerine doğal lezzet artırıcılar olan soğan, sarımsak, baharatlar, limon, sirke, biber ürünler kullanılmalıdır" şeklinde konuştu.

"Tuz alışkanlığımızı değiştirmeliyiz"
"Tuz alışkanlığımızı değiştirelim" diyerek açıklamasına devam eden Çelik, "Bireylerin her gün yediği tuzun dörtte üçü zaten paketlenmiş ve hazırlanmış gıdalardadır. Bu tüketici tarafından ortadan kaldırılamaz, bu nedenle insanlara daha az tuz yemelerini söylemek, besin içerikleri tuz ile kaplıyken çok da etkin bir önleme yöntemi olmamaktadır. Bu nedenle özellikle gıda endüstrisinin tuz azaltma politikaları önem taşımaktadır. Bakanlığımızca yapılan protokoller gereği paketli gıda endüstrisi ve lokantacılar tedrici olarak tuz azaltmayı hedef olarak belirlemişlerdir. Bu yıl, hepimizin daha uzun ve daha sağlıklı yaşayabilmemiz için tüm yiyecek endüstrisinden yüksek tuz kullanım alışkanlıklarını bırakmalarını istemeyi, takip etmeyi tüm toplum ve politika düzenleyiciler olarak görev haline getirmeliyiz" ifadelerine yer verdi.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.19 06:50:27
Son Düzenlenme Tarihi :





Bu şehirlerde ormana girmek yasak

Ormanlık alanların alternatifi orman parkları ve ekoturizm alanları
Hava sıcaklıklarının artması nedeniyle orman yangınlarını önlemek amacıyla birçok ilde ormanlara giriş yasaklanırken, orman parkları ve ekoturizm alanları ise ziyaretçilerini ağırlıyor.
Küresel ısınma nedeniyle orman yangınları riski tüm dünyada her geçen yıl artarken yağışların azalması, sıcaklıkların artması, nemin azalması orman yangını riskini artırıyor. Bunun yanı sıra özellikle hava sıcaklıklarının artması ile vatandaşlar ormanlık alanlarda piknik esnasında yakılan mangal ateşleri, sönmemiş sigara izmaritleri ve çevreye atılan cam atıklar da insan kaynaklı orman yangınlarına neden oluyor. 
Orman yangınlarının önlenmesi amacıyla, bazı piknik ve mesire alanları dışında ormanlık alanlara girişler birçok il valiliğince yasaklandı. Başta Ankara olmak üzere; İstanbul, Antalya, Muğla, Mersin, İzmir gibi illerde ormanlara girişler yasak. İllerde ormanlara giriş yasaklarını öğrenmek için, il Valiliği resmî web sitelerinden bilgi almak mümkün.
ORMANLARA ALTERNATİF EKOTURİZM ALANLARI…
Sıcak havalarda serinlemek isteyen ya da doğa tutkunu vatandaşların ormanlık alanlar dışında alternatifi ise orman parkları ve ekoturizm alanları.
Orman Genel Müdürlüğü tarafından vatandaşların tabiattan daha fazla istifade etmesi amacıyla ilk defa 2017 yılında başlayan çalışmalarla şimdiye kadar ülkemiz turizmine kazandırılan 90 adet ekoturizm alanı ile kırsal kalkınmaya ve ülke ekonomisine yıllık 1 milyar TL katkı sağlandı.  2028 yılı sonuna kadar ise toplam 200 adet ekoturizm alanı tesis edilerek hizmete sunulacak.
Şu ana kadar oluşturulan 90 ekoturizm yönetim alanını yaklaşık 4 milyon kişi ziyaret etti. 2023 yılı sonunda bu sayının 5 milyon kişiyi bulması bekleniyor.
Yerli ve yabancı turistlerin vazgeçilmezi haline gelen ekoturizm alanlarımızda dinlenme alanları, seyir terasları, yönlendirme ve bilgilendirme tabelaları, ahşap basit köprüler, yöresel ürün satış stantları gibi kalıcı olmayan yapı ve tesisler yapılarak alanların çevresi ile beraber cazibe merkezi haline getirilmesi sağlanmakta.
​ORMAN PARKLARININ ZİYARETÇİ SAYISI 40 MİLYONA ULAŞTI
Günübirlik ziyaretlerin yanında konaklama imkânı da sunan orman parkları da doğa ile iç içe olmak isteyen vatandaşlar için cazibe merkezi haline geldi.
Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde bulunan orman parklarının tamamında günübirlik kullanımlar ile birlikte aynı zamanda konaklama imkânı sağlayan yerler bulunuyor. Hizmete açılan yerlerde gerekli ihtiyaçları karşılayacak şekilde planlanan tesislerin yanı sıra spor, piknik ve kamp alanları ile birlikte seyir terasları, yürüyüş yolları, macera parkları gibi birçok özellikte orman parkları yer alıyor.  Ziyaretçiler orman parklarında spor, kampçılık, piknik, fotoğrafçılık, yürüyüş, doğa turizmi ve bunun gibi birçok aktiviteyi bir arada yapabiliyor.
Yıl içerisinde 40 milyon ziyaretçiyi ağırlayan orman parklarının sayısı 2023 yılı itibariyle bin 857'ye ulaştı. Ülke genelinde 31 bin 910 hektar alanı ihtiva eden orman parklarının 250 adeti konaklama imkânı ile birlikte halkın hizmetinde olup, bin 607 adeti günübirlik rekreasyonel hizmet sunuyor.
* OGM

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.09 13:41:44
Son Düzenlenme Tarihi :