SON DAKİKA

logo

Ormanalı Şair Ali Zelîlî Türbesi (Zelîlî Sultan/Zelîlî Dede)'nin hikayesi yürekleri burkuyor

li Zelîlî 16. yüzyılın sonları ile 17. yüzyılın ortalarına kadar (1575-1654 ?) Ormana’da yaşamış bir şairdir. Yaşamı hakkında bilgiler kısıtlıdır. 
Akseki Ormanalı olduğunun en güzel kanıtı da aşağıdaki dörtlüktür.

Ger sorarsan sâkin olduğum yeri,
Tut kulağun dinler isen gel beri.
Ol Manavgat Kazâsında oluruz,
Bilmeziz kim, sonra kanda kaluruz.
Karyemüz Ormana’dur bellü beyân,
İsmi Ali, kendü Zelîlî’dür diyen.
Çünki Mevlâ ben bu köyde sâkinem,

     Şiirlerinin bazılarında Sultan III. Murat’tan bahsetmekte ve Sultan I. Mustafa ile de görüştüğü anlaşılmaktadır. Şiirlerini Zelîlî mahlası ile yazmıştır. Zelîlî mahlasını kullanan başka şairlerde olduğu için Ormanalı Ali Zelîlî olarak da bilinmektedir. Zelîlî’nin anlamı Allah’ın karşısında “hor, hakir” anlamına gelmektedir. Şiirlerinin bazılarında derviş olduğunu da söylemektedir. 
Yine şiirlerinde; pirlere, fukaralara, dostlara kapısının açık olmasını söylemesi gibi sofiyâne ifâdelerinden,  onun derviş olduğu anlaşılmaktadır.

Pîrlere, gedâya açık kapımız,
Gâh Kur’ân okur gâh, ebyat dizeriz,
Elvedâ hey dostlar, Hû diyen canlar.
Zelîlî dervişim, eş’ârım söylenir,
Hakk’a yöneliğim, şiârım söylenir,
Ormana illerinde şikârım söylenir.

  Ali Zelîlî’nin en önemli eseri Niyâzü’l Müznibin’dir. Bu eser; nasihatnâme türünde olup, dini tasavvufi, ahlaki ve didaktik özellikleri olan bir mesnevîdir. Eserin incelenmesi sonucunda şairin amacı; halkı eğitmek, onlara dini - tasavvufi öğütler, nasihatler ve bilgiler vermektir. Niyâzü’l-Müznibîn, toplam olarak 5667 beyit ve 1379 adet dörtlükten oluşan kapsamlı bir eserdir.
     Ormana’da medfun Ali Zelîlî’nin türbesinin tam yapım tarihi bilinmemekle birlikte, 1915 Ormana yangınında ahşap çatılı türbenin yandığı ve 1968’de Mehmet Şevket Ersoy tarafından tekrar yapıldığı bilinmektedir.
     Türbe, yeni hâliyle mâmur ve güzel bir görünüme kavuşmuştur. Türbenin yanında yer alan medresenin de yapım tarihi belli değildir. Bu gün yıkılmış durumdadır. Medresede Müderris Şeyh Abdurrahman Hadimi Ormanavî (19. yy’ın ilk yarısı), Hacı İsmail, Hacı Hüseyin, Ali Şahin Efendi’nin (1830’lu yıllar) ders verdiği bilinmekte.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.04 09:50:34
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Fatih Ekici’nin istifası zamanında ve doğru bir karar

Elmalı Belediye Meclisi’nin en genç üyelerinden biri olan Fatih Ekici, Şubat 2022 meclisine kadar hem MHP grubu sözcülüğünü hem de divan katibi üyeliği görevini sürdürüyordu. Şubat 2022 meclisine yine divan katibi olarak başlayan Ekici, gündem maddelerine geçilmeden önce divan katibi üyeliğinden istifa etti ve yerini oylama ile Meclisin iki kadın üyesinden biri olan CHP’li Kamuran Ünal’a bıraktı.

    Fatih Ekici, iyi ki de istifa etti, diye düşünüyorum. 
    Bir kere Elmalı Belediye Meclisi’nde iki MHP’li üye var ve zaman zaman  masadaki MHP tabelasının hemen arka kısmında bulunan iki sandalye, Ekici’nin divanda yer alması, bir diğer MHP’li üye Ömer Doğan’ın da bazen o günkü meclise katılmaması nedeniyle  boş kalıyordu. 
    CHP’lilerin bastırmasıyla sosyal medyadan canlı yayınlanmaya başlayan meclis toplantılarında MHP tabelasının arkasındaki sandalyelerin boş kalması ise bana göre ekran başındaki bazıları tarafından farklı değerlendiriliyordu.
    Her meclis toplantısını izleyen MHP İlçe Başkanı Hasan Sert’in de zaman zaman oluşan bu görüntüden rahatsızlığını da yakından biliyordum.
    Fatih Ekici’nin divan katipliği görevinden istifa etmesiyle beraber kamuoyunda yanlış yorumlara neden olabilecek görüntülerin de önüne geçilmiş oldu.
*****
    Artık, MHP tabelasının arkasındaki sandalyeler boş kalmıyor. O sandalyelerden birinin sahibi Fatih Ekici’nin partisi adına gündemdeki bazı konuları ve sorunları gündeme getirmesi, bana göre kamuoyu gözünde Halil Öztürk’ün solunda otururken yaptığı konuşmalara göre  daha etkili oluyor.
    Fatih Ekici,Mart ayı olağan meclis toplantısındaki konuşmasında belediye bünyesinde çalışan memurların sosyal ve denge tazminatlarının geri gelmesiyle ilgili bir çalışma yapılabilir mi ? diye başkan Öztürk’e bir soru yöneltti. 
    Ekici, merkez Elmalı yollarının özellikle son yağan kar ve yağmur nedeniyle kötü durumda olduğunu, bozulan cadde ve sokaklarda bakım ve onarım çalışmalarının yapılıp- yapılmayacağını da soru olarak Öztürk’e yöneltirken,  3-4 meclistir sürekli gündeme getirdiği sanayi çarşısında sonradan yapılan bölümlerde bulunan dükkanların elektrik ve su probleminin çözüldüğünü kaydederek, emeği geçenlere teşekkür etti. MHP’li Meclis üyesi Fatih Ekici yine bu bölümlerde yaz döneminde altyapı, asfalt ve peyzaj çalışmaları ile ilgili bir çalışma yapılıp- yapılmayacağını da sordu. 
    Elmalı Belediye Meclisi’nin MHP’li üyesi Fatih Ekici, sorunları dile getirmeye devam ederken, sokak köpekleri sorununun şu günlerde daha da atmasına dikkat çekti. Kendisinin de buna şahit olduğunu ve sabah işyerine giderken 10-15 sokak köpeği ile karşılaştığını kaydederek, vatandaşların da zaman zaman sokak köpeklerinin saldırısına maruz kaldıklarını söyledi. Sokak köpekleri ile ilgili somut bir adım atılacak mı ? diye Başkan Halil Öztürk’e bir soru yönelten MHP’li Meclis Üyesi Ekici, “Büyükşehir ya da belediyenizin bu konuda bir çalışması var mı ?” diye sordu.
    Son olarak eski otogar alanına yapılan projenin son durumunu soran Elmalı Belediye Meclisi’nin MHP’li üyesi Fatih Ekici, önümüzdeki aylarda yaşanacak yaz yoğunluğuna dikkat çekti. Otopark ve pazar yeri ile ilgili sorunun daha da artacağını belirten Ekici, bu konuda bir çalışma olup- olmadığını da sordu.
Başkan Halil Öztürk, MHP’li üyenin eski otogar alanına yapılan proje ve yaz ayında daha da artacak olan otopark sıkıntısı ve pazar yeri konusu hariç diğer tüm sorularına cevap verdi.
Toplantının ortalarında Halk Ekmek Fabrikası kurulmasına karşı olmadıklarının altını çizen MHP’li Ekici ‘nin “ama fırıncı esnafları ile görüşülmeli, ilçe genelinde kışın ne kadar, yazın ne kadar ekmek üretildiği tespit edilmeli ve fırınlarda çalışan işçilerin geçim kaynaklarının bu iş olduğu unutulmamalı” yönündeki uyarısı özellikle fırıncıların zarar ettiği şu günlerde zamanlama açısından doğruydu.  
Halil Öztürk “Halk ekmeği yaparken fırıncılara ya da çalışanları zarara uğratıp ya da onların nasıl hareket edeceğini düşünerek değil, biz halkımızın özellikle hali vakti yerinde olmayan insanlar nasıl ekmek alabilir, biz bunun hesabını yapacağız” düşüncesini yanlış buluyor, bir kez daha fırınlarla anlaşarak onlardan anlaşılan fiyattan ekmek alarak ihtiyaç sahiplerine bedava vermesinin daha doğru olacağını söylüyorum.
Sonuç olarak divan katipliği üyeliğinden istifa eden ve MHP grubu için ayrılan yere geçen Fatih Ekici’nin istifasını zamanında yapılmış doğru bir karar olarak görüyorum. * Erkin ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.03.02 13:06:26
Son Düzenlenme Tarihi :





10 arıcı ile başladığı girişimcilik hikayesine 5 bin sözleşmeli arıcı ile devam ediyor

Ulusal ve uluslararası 63 farklı ödüle layık görülen kadın girişimci Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, 10 arıcı ile başladığı girişimcilik hikayesine 5 bin sözleşmeli arıcı ile devam ediyor.
Türkiye’nin En Güçlü 50 İş Kadını listesinde BEE’O Propolis Kurucusu ve Genel Müdürü Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı da yer aldı. Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, gıda yüksek mühendisi ve ayrıca biyolog olup aynı zamanda Türkiye’nin ilk ve tek yerli propolis üreticisi BEE’O’nun kurucuları arasında yer alıyor. 1996 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra uzun yıllar arı ürünleri sektöründe yönetici olarak çalıştı. 2006’da yüksek lisans öğrenimini İTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü’nde tamamlayarak, yüksek lisans tezini “Balda Orijin Tespiti” üzerine yazdı. Arı ürünleri alanında pek çok ulusal ve uluslararası proje gerçekleştiren Samancı, 2013 yılında, kendi ürettiği propolis özütü ile 5 yaşındaki oğlunun bağışıklık sistemi sorununu çözdükten sonra girişimciliğe adım atarak kendi şirketini kurdu.

Oğlunun bağışıklık sorununa çare aradığı dönemde arı sütü ile tanıştı
Oğlunun bağışıklık sorununa çare aradığı dönemde propolis ve arı sütü ile tanıştığını ifade eden kadın girişimci Samancı, “Oğlum 11 aylıktan itibaren 2 ayda bir yüksek derecede ateşleniyordu ve sürekli antibiyotik vermek zorunda kalıyorduk. 5 yaşına geldiğinde antibiyotiklerden dolayı çok kötü bir alerji gelişti ve tedavisi de yoktu. Doktor oğlumun bağışıklığının aşırı düşük olduğunu belirtti. Bunun üzerine bilimsel çalışmaları ve tıbbi yayınları araştırmaya başladım. Propolis ve arı sütünün dünyanın her yerinde bağışıklığı doğal yollarla güçlendirmek için kullanıldığını, sık tekrarlayan enfeksiyonlara karşı kullanıldığını gördüm. Ama Türkiye’de üretilmediğini ve Çin’den geldiğini öğrenince öncelikle oğlum için kendim üretmeye karar verdim. 6 ay kendi ürettiğim propolis özütü ve arı sütünü kullandıktan sonra oğlumda ne ateş ne alerji kalmıştı ve bağışıklığı da artmıştı. Bu şifayı görünce tüm annelere ulaştırma hayaliyle yola çıktım. Türkiye’de daha önce üretilmeyen propolisi yine Türkiye’de ilk kez ’Sözleşmeli Arıcılık’ modeli ile üretmek ve proses yöntemini geliştirerek insan tüketimine uygun hale getirmek için sevgili eşim Ziraat Yüksek Mühendisi Taylan Samancı ve değerli hocam Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu ile birlikte 2013 yılında Ar-Ge projesiyle firmamızı İstanbul Teknik Üniversitesi ARI Teknokent’te kurduk” sözlerine yer verdi.

Ulusal ve uluslararası 63 farklı ödüle layık görüldü
Ulusal ve uluslararası 63 farklı ödüle layık görülen kadın girişimci Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, 10 arıcı ile başladığı girişimcilik hikayesine 5 bin sözleşmeli arıcı ile devam ettiğini ifade ederek, 10 bin 500 metrekarelik tesisi 200’ün üzerinde çalışanı 5 bin sözleşmeli arıcısı ve 550 bin arı kovanı ile Türkiye’nin en büyük propolis, arı sütü, polen, arı ekmeği ve ham bal üreticisi konumuna geldiğini belirtti.

Satılan her ürünün 1 TL’sini arıcılara
Uyguladıkları "Sözleşmeli Arıcılık" modelinin Türkiye’de ilk ve tek olduğunu belirten Dr. Tanuğur, “Sözleşmeli arıcılık ile kontrollü şartlarda, kovandan sofraya izlenebilir arı ürünleri üretimi sağlanmaktadır. Uzman ekibimizde yer alan ziraat mühendisleri ve arıcılık uzmanları kontrolünde, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yer alan arıcılarla bire bir çalışılmakta, onlara eğitim ve malzeme desteği verilmektedir. Her bir arıcının ürettiği ürünleri olarak hangi rakamdan alacaklarının taahhüdü de verilerek adil ticaret sağlanmaktadır. Sözleşmeli arıcılarımızdan topladığımız propolis, İstanbul Teknik Üniversitesi ARI Teknokent’te geliştirdiğimiz Ar-Ge yöntemi ile özütlenerek inovatif katma değerli yeni ürünlere dönüştürülmektedir. Ayrıca, yürütülen sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde, satılan her ürünün 1 TL’sini arıcılara daha modern ekipmanlarla üretim yapmalarını sağlamak ve arıcılığın sürdürülebilirliğine katkıda bulunmak için bir fonda toplanmaktadır. Böylece, ülkemizde arıcılığın gelişimi ve sürdürülebilirliğine katkıda bulunulmaktadır” dedi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.14 13:50:35
Son Düzenlenme Tarihi :