SON DAKİKA

logo

Yeni ziyaretçilerini bekliyor!

Korkuteli ilçesi sınırları içerisinde yer alan Güllük Dağı (Termessos) Milli Parkı, Antalya’nın 30 km. kuzeybatısında, Antalya-Burdur Karayolu’ndan Düzlerçamı istikametinde 23 km. mesafede yer alıyor. Bölge, 1970 yılında milli park olarak ilan edilmiş olup, 67.020 dekarlık bir alanı kaplıyor.
Antalya’nın traverten düzlüklerinden yükselen Güllük Dağı’nda, Anadolu’nun yerli halklarından olan Solim’lerin kurduğu Termessos Antik Kenti’nin kalıntıları yer alıyor. Bugüne kadar korunarak gelebilen antik kentte, Helenistik Dönem’den kalma mezarlar, Roma Dönemi’ne ait kral yolu, agora, tiyatro, sarnıçlar, surlar, kuleler, drenaj sistemi, en önemli eserlerden. Tepeler, vadiler ve kanyonların sıklıkla bulunduğu bölgede, 600 metre derinliğe ulaşan Mecene Boğazı bulunuyor.
250 -1665 metre yükselti farklılığa sahip milli park, tarihi değerlerin yanı sıra zengin bir flora ve faunayı barındırıyor. Bölge, nesli tehlike altında olan alageyiklerin yaşam alanı. Dağ keçisi, karakulak, vaşak, kaya sansarı, tilki, tavşan, sincap, porsuk, kirpi, yarasa gibi memeli türlerine, şah kartal ve ötücü kuşlar gibi nadir yırtıcılara da ev sahipliği yapıyor. Kızılçam ormanları ve maki bitki topluluğuyla kaplı Güllük Dağı (Termessos) Milli Parkı’ndaki endemik bitki türleri de bölgenin biyolojik çeşitliliğine ayrı bir önem ve değer katıyor.
Kamp ve piknik yapmanın mümkün olduğu milli park, her yıl on binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Gezi için en uygun zaman dilimi ise, Nisan ve Aralık ayları arası. Milli parkı ziyaret ettiğinizde, Türkiye’nin ilk interaktif tabiat müzesi olan Güllük Dağı İnteraktif Tabiat Tarihi Müzesi’ni gezerek, bölgeye özgü bitki ve hayvan türlerini, teknolojik uygulamalar eşliğinde yakından inceleyebilirsiniz. 
Parkın yemyeşil doğasını, orman yürüyüşleri ile keşfe çıkabilirsiniz.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.04 09:52:49
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Merve öğretmen depremin izlerini müzikle silmeye çalışıyor

Hatay’da okul öncesi öğretmeni olarak gören yaparken depreme yakalanan Ispartalı Merve Can, depremin izlerini müzik yaparak unutmaya çalışıyor. İzinden döndüğü gün Hatay’da yakalandığı deprem anlarını unutamadığını söyleyen Merve öğretmen, "Deprem gürültüsü kesildiğinde ben çığlıkları duymaya başladım ve o an kendime ’Şu an bir sarsıntı yok ama biliyorum ki deprem devam ederse çıkamayacağım binadan’ dedim. Bir şansını dene diyerek o sırada kapımı çekip çıktım. Tabii biz o an kıyameti yaşadık orada, merdivenlerim çökmüştü zaten. Atlayarak iniyorduk ve herkes birbirinin üstüne düşüyordu o sırada" dedi.
6 Şubat’ta 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerde birçok kişi hayatını kaybetmiş ve milyonlarca kişi etkilenmişti. Depremin üzerinden geçen 7 ayın ardından yaralar sarılmaya çalışılıyor. 6 yıl önce Hatay’a okul öncesi öğretmeni olarak atanan 29 yaşındaki depremzede Merve Can, memleketi Isparta’da yaptığı müzikle depremin izlerini unutmaya çalışıyor. Deprem anında yaşadığı felaketi güçlükle anlatan Merve Can, “Televizyondan izlediğiniz gibi ya da duyduğunuz gibi bir olay değil, yaşaması oldukça güçtü. Ben yeni yıl tatilinden yeni dönüş yapmıştım Hatay’a. O gece zor uyudum, tam uykuya daldıktan sonra bir sarsıntı yaşadık. Telefonumu almışım, o anı hatırlamıyorum. Direkt yatağımın kenarına geçerek pozisyon almaya çalıştım ama asla pozisyon alamadım, o kadar şiddetli bir depremdi. Büyük bir gürültü vardı. Ben beşinci katta oturduğum için çıkma şansım yoktu. Zaten çıkmayı düşünmemiştim, depremin bitmesini bekledim ama biteceğini düşünmemiştim, artık binam yıkıldı ve ben enkaz altında kaldım diye düşünüyordum. 90 saniye geçmişti, tabii biz yaşarken farkında değildik. Deprem gürültüsü kesildiğinde ben çığlıkları duymaya başladım ve o an kendime şu an bir sarsıntı yok ama biliyorum ki deprem devam ederse çıkamayacağım binadan dedim. Bir şansını dene diyerek o sırada kapımı çekip çıktım. Tabii biz o an kıyameti yaşadık orada, merdivenlerim çökmüştü zaten. Atlayarak iniyorduk ve herkes birbirinin üstüne düşüyordu o sırada. Dışarı çıktığımda çok şiddetli bir yağmur vardı ve ben olayın şokundaydım. Her yerde insanlar vardı ve herkes çığlık atıyordu. Binadan uzaklaşmam gerektiğinin bile farkında değildim. Hiç tanımadığım, ismini bilmediğim bir komşum o sırada ’Burada durmayın’ dedi ve ben onun arabasına bindim. Biz arabaya geçtiğimizde hala sarsıntı, deprem devam ediyordu” dedi.

“Yaşamaya utandığım manzaralarla karşılaştım”
Ailesinin Isparta’da olması sebebi ile 6 Şubat gecesini arkadaşının ailesinin yanında geçirdiğini belirten Can, “Arkadaşım ve ailesi beni almaya geldi. Ortam zifiri karanlıktı. Biz olayın büyüklüğünün farkında değildik ve arabanın içinde ne yaşadığımızı anlayamamış bir şekilde günün doğmasını bekledik. Çok ilginçtir o gün güneş doğmadı Hatay’da, çok karanlıktı. Gündüz olduğunda olayın ciddiyetinin farkına vardık. Kurtuldum demeye, sevinmeye fırsat olmadan yaşamaya utandığım manzaralarla karşılaştım” dedi.
Yakıt olmadığı için üç gün Hatay’da kaldıklarını söyleyen Can, “Artık evler kalmamıştı, girecek bir yer yoktu. Arkadaşımın ailesi ve akrabalarıyla bildiğiniz sebze seralarından kendimize çadır yaptık ve orada barınmaya çalıştık. Birçok kişi ile beraber üç günüm orada geçti ama su yok, yiyecek yok. Isınmak için sadece arabaları kullanıyorsunuz. Arabaların yakıtı yok. Birilerinin bize ulaşmasını bekledik. Telefonlar çekmiyordu, birkaç gün sonra ufak sinyaller alabildik. Dışarıdan gelecek arkadaşlarım bana ulaşmaya çalıştı. Onlardan tek istediğim şey yakıt oldu. Çünkü çıkmamız gerekiyordu oradan. Depremlerin arkası kesilmiyordu. Üçüncü günün sonunda yakıt bularak Hatay’dan ayrıldık. Ben Isparta’ya altıncı günün sonunda gelebildim” şeklinde konuştu.

“6 Şubat’tan sonra ilk defa mutlu olduğumu hissedebiliyorum”
Küçüklüğünden beri müzikle hobi olarak ilgilendiğini ve depremin izlerini müzikle unutmaya çalıştığını belirten Merve Can, “Amatör olarak şarkılar söylemeye çalışıyorum. Bu ilkokuldan itibaren devam ediyor benim hayatımda. Ben bu depremde bana sadece bir kapı değil, bütün kapılar kapanmıştı diye düşünmüştüm. Artık yaşadığımı hissetmiyordum ve tutunacak bir şey bulamıyordum bu hayatta kendime ama hayat ve arkadaşım Özcan bana çok büyük bir fırsat sundu ve böyle bir projede buluştuk. Onunla birlikte şarkı yaptık. 6 Şubat’tan sonra ilk defa mutlu olduğumu hissedebiliyorum. Bir laf vardır ’sevgi paylaştıkça çoğalır.’ Acı da paylaştıkça azalıyor, gerçekten sanat iyileştirir, müzik iyileştirir, ben de müziğe tutundum. Dediğim gibi depremden sonra en güzel anlarımı yaşıyorum. Ben bir daha gülemem, mutlu olamam zannediyordum ama o günden sonra yeni hayatımda, yeni yaşantımda benim tutunduğum tek şey müzik oldu” dedi.
Depremde ağır hasar alan evi kontrollü şekilde yıkılan Merve öğretmen, önümüzdeki hafta Hatay’daki görevine geri dönmeye hazırlanıyor.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.28 16:53:21
Son Düzenlenme Tarihi :





ATSO'dan iş kazası eğitimi

ATSO 42. Grup ( Uzmanlaşmış Destek Hizmetleri ) Meslek Komitesi’nin talepleri doğrultusunda, ATSO Akademi çatısı altında; “İş Kazaları Neden Önlenemiyor, İSG ile İlgili Uluslararası Uygulamalar, İş Denetimi ve Deprem ve Arama Kurtarma” konularında 3 Haziran Cumartesi günü 09:00-17:00 saatleri arasında ATSO Konferans Salonu’ nda ücretsiz “İş Sağlığı ve Güvenliği” eğitimi ücretsiz gerçekleştirilecek.
EĞİTİM PROĞRAMI
- Açılış Konuşması
- Deprem ve Arama Kurtarma - Mehmet Aksan /B Sınıfı İGU 
- İSG ile ilgili Uluslararası Uygulamalar-  Hakan Erdoğan /A Sınıfı İGU Makine Yüksek Mühendisi  
- İş Kazaları Neden Önlenemiyor ? - Bedri Tekin /A Sınıfı İGU Makine Mühendisi 
- İş Denetimi - Dr. Mehmet Tekelioğlu / İş Sağlığı ve Güvenliği Müfettişleri Derneği Başkanı  
Eğitime katılmak isteyenler; ATSO web sayfası üzerinden online olarak başvuru işlemini gerçekleştirecekler.

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.05.27 16:40:27
Son Düzenlenme Tarihi :