“Gözüm seğiriyor, misafir gelecek” demeyin!
Göz seğirmesi masum mu? Hastalık habercisi mi?
Stres, yorgunluk, uykusuzluk gibi nedenlerle çoğu zaman zararsız bir durum olarak görülen göz seğirmesi, bazı durumlarda ise vücudun verdiği önemli bir sinyal olabiliyor. Genellikle birkaç saniye ile birkaç dakika arasında devam edebilen, bazı durumlarda ise aralıklı olarak günlerce sürebilen göz seğirmesine birçok faktör yol açabiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu “Tıbbi ismi ‘miyokimi’ olan göz seğirmesi, göz kapaklarını hareket ettiren kasların istemsiz tekrarlayan kasılmaları (spazm) ile oluşuyor. Kimi zaman dışarıdan fark edilebilirken kimi zaman da sadece kişinin kendisi hissediyor. Hastalar şikayetlerini ‘gözlerimde titreme oluyor’, ‘sanki karşıdan bakan kişi kendisine göz kırptığımı zannediyor’ gibi söylemlerle dile getiriyorlar. Göz seğirmesine toplumumuzda ‘misafir gelecek’ gibi anlamlar yüklenebildiğinden, bu hurafe doktora gidilmesinde ve dolayısıyla tedavide gecikmeye neden olabiliyor” diyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu, göz seğirmesinin az bilinen 3 önemli nedenini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Göz seğirmesinin nedenleri arasında yanlış yaşam alışkanlıkları büyük rol oynuyor. Alkol ve tütün kullanımı, aşırı kafein tüketimi (çay, kahve, enerji içecekleri vb), yeterince uyumamak, hiç mola vermeden uzun süre bilgisayar ya da telefon ekranına bakmak ve sağlıksız beslenme bu yanlış alışkanlıklardan sadece birkaçını oluşturuyor. Öte yandan stres yönetimini becerememek ve sürekli aşırı stres altında olmak da göz seğirmesinin başlıca etkenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Sağ ya da sol gözün seğirmesi tıbbi olarak tanı için önem teşkil etmiyor. Gözünüzün ya da gözlerinizin sık sık seğirmesi gizli astigmat, miyop ya da hipermetropun da habercisi olabileceğinden mutlaka göz doktoruna gitmekte fayda var. Gözlük kullanıyorsanız gözlerinizin seğirmesi, göz numaranızın arttığının da göstergesi olabilir.
Dr. Emel Çolakoğlu göz seğirmesinin çok nadir de olsa ciddi bir beyin ya da sinir sistemi bozukluğunun belirtisi olabileceğini belirterek “Bu durumda göz seğirmesine başka semptomlar da eşlik etmektedir. Örneğin; seğirme ile beraber gözün sulanması ve ağzın kayması yüz felcine, ayakta ve bacakta istemsiz kasılmalarla bulanık görme multiple skleroza, konuşma bozukluğu ve yüz mimiklerinden silikleşme Parkinson hastalığına, istemsiz kasılmalara istemsiz konuşmaların eklenmesi Tourette Sendromu’na işaret edebilir” diyor.
xxxxxxxx Kutu Bilgisi xxxxxxx Göz seğirmesi 2 haftadan uzun sürüyorsa! Göz seğirmesinin ne zaman ve hangi koşullarda ortaya çıktığının not edilmesinin, altında yatan etkenlerin belirlenmesinde önemli olduğunu belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu “Göz seğirmesi çoğu zaman zararsızdır ve birkaç gün içinde kendiliğinden geçer ancak 2 haftadan uzun sürerse, göz kapağı kapanıyorsa, gözlerde bulanıklık ya da yüzde kasılmalar eşlik ediyorsa mutlaka doktora başvurarak olası nedenlerin ortaya çıkarılması gerekir” diyor. Göz seğirmesinin altında ciddi bir neden yatmıyorsa ancak kasılmalar kronik bir hal aldıysa günlük yaşam alışkanlıklarının mutlaka gözden geçirilmesi ve iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Çolakoğlu, botoks uygulamasının çok sık başvurulan bir tedavi yöntemi olduğunu söylüyor.
|
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.08.06 11:27:46
Son Düzenlenme Tarihi :
Antalyaspor'u "savunmada" bekleyen tehlike!
Kadrosunun yarısından fazlası ile yollarını ayıran, mevcut
transfer döneminde ise bu eksikliklerini kapatmaya çalışan Antalyaspor’da;
stoper, santrfor ve sol bek mevkilerindeki alternatifsizliğe henüz çözüm bulunabilmiş
değil. Orta alan ve kanatlarda bir şekilde rotasyon oluşturan Akrep, savunmada
ise oluşturduğu tandem ile bu sezon büyük sıkıntılar yaşayabilir.
Ömer Toprak’ın 34, Veysel Sarı ve yeni transfer Naldo’nun 35, Bahadır Öztürk’ün ise 27 yaşında olması sebebiyle stoper merkezinde oynayabilecek oyuncuların 32.75 yaş ortalamasında olması, kırmızı beyazlı taraftarları endişelendiriyor.
Ligin en yaşlı stoper tandemlerinden birine sahip olan Antalyaspor’da, stoper merkezinin ağır kalması sebebiyle özellikle hızlı ve çabuk oyunculara sahip rakip takımların, kırmızı beyazlıların bu zaafını değerlendirmesi içten bile değil.
Öte yandan Antalyaspor’u bekleyen tek tehlike bu da değil. Zira kırmızı beyazlılar, önümüzdeki sezon defans hattını sil baştan oluşturmak zorunda kalabilir. Geride bıraktığımız sezon performansı git gide düşen ve yaptığı bireysel hatalar sebebiyle taraftarların tepkisini çeken; sözleşmesi sezon sonunda tamamlanacak olan ve 36 yaşına ayak basmış olacak Veysel Sarı için, devam kararının alınıp alınmayacağı henüz netleşmemişken, 34 yaşındaki Ömer Toprak için de bu sezon, sözleşmesindeki son sezon olarak kayıtlara geçecek. Geçtiğimiz sezon 9 Süper Lig maçını sakatlığı sebebiyle kaçıran ve form tutmakta oldukça zorlandığı görülen deneyimli stoper için bu sezon göstereceği performans belirleyici olacak.
Kırmızı beyazlıların 1 yıllık aranın ardından tekrar kadrosuna dahil ettiği Naldo’da ise durum farklı. 1+1 yıllık sözleşme imzalanan Brezilyalı stoperde, opsiyonun kullanılması halinde 36 yaşında da Antalyaspor’da forma giymeye devam edecek.
Antalyaspor’un başarılı oyuncusu Güray Vural da, sözleşmesi önümüzdeki sezon tamamlanacak oyuncuların arasında. 35 yaşında olmasına karşın sol bekte alternatifsiz olan başarılı oyuncu için Nuri Şahin faktörü belirleyici olacak.
Sözleşmesi sezon sonunda sona erecek Veysel Sarı, Güray Vural ve Ömer Toprak’ın yanı sıra Naldo’nun +1 yıl opsiyonu kullanılmazsa; gelecek sezon Antalyaspor sil baştan savunma hattı kurmak zorunda kalacak.
Günü kurtarıyoruz ama yarın?
Futbolda başarıyı getiren en önemli unsurun “kadro mühendisliği” olduğu bilinirken, Süper Lig’de ve Avrupa’da başarılı olmuş düşük bütçeli kulüplerin, bu planlamaları tek sezonluk değil, “çok yıllık” yapmaları sayesinde başarılı oldukları gözler önüne seriliyordu. Antalyaspor’da ise tıpkı geçtiğimiz sezon olduğu gibi; transferlerin bir çoğunun kiralık olmasının yanı sıra, stoper ve santrfor mevkilerine 1 yıllığına yapılan “günü kurtarma” transferleri, kırmızı beyazlıların bir türlü sürdürülebilir başarıya ulaşamamasının en büyük sebebi olarak gösteriliyor.

