SON DAKİKA

logo

Antalyaspor Seçime Gidiyor!

31 Mayıs 2021 tarihinden bu yana başkanlık görevini yürüten Aziz Çetin’in yerine 14 Mart 2023 tarihinde yönetim kurulunun oy birliği ile başkanlık görevine seçtiği Sabri Gülel, seçim kararı aldı. Başkanlığa seçilmesinin hemen ardından gazeteciler ile bir araya gelen ve burada “Antalyaspor’da devam edeceksem, seçilmiş başkan olarak devam etmek isterim.” Cümlesi ile seçim mesajı veren Gülel, seçimli genel kurul için tarihi ise Eylül ayının ilk haftası olarak belirledi.

“Ben cumartesi günü istifa ettim, pazartesi günü başkan oldum. Çünkü birilerinin elini taşın altına sokması gerekiyordu. Ya çok iyi bir ekip oluşturur devam ederiz ya da sezonu sağlıklı şekilde kapatır genel kurula gideriz. Şu da bir gerçek, Antalya çok konuşuyor ama az iş üretiyor. Bunu kabul etmek lazım. Şehir beni desteklerse ben doğru bildiğim yolda giderim. Mutlaka genel kurula gideceğiz. Çünkü seçilmiş başkan değilim. Eğer devam etmek istersem seçilmiş başkan olmayı tercih ederim.” İfadelerini kullanan ve çalışmalarını bu motivasyonda sürdüren Gülel, Antalyaspor için önemli bir maddi destek vererek oyunculara olan maaş borçlarının ödenmesini sağlamıştı.

Son dönemlerde yaptığı çalışmalar ile dikkat çeken ve yeni sezonda planlamada yer almayan oyuncular ile yollarını “anlaşmalı” şekilde ayıran; bu fesihler sayesinde yaklaşık 3 milyon euro’luk bedelin kulübün kasasından çıkmasına engel olarak kırmızı beyazlı taraftarlardan tam not alan Gülel, Haji Wright için transfer görüşmelerini bizzat yürütmüş; çetin pazarlıklar sonucu Antalyaspor’un rekor bonservis bedeli elde etmesinde ve Haji Wright'ın sonraki satışlarından da Antalyaspor'un gelir elde edebilmesi için "sonraki satıştan %20 pay" maddesini anlaşmaya ekleterek önemli bir katkı sağlamıştı.

Eylül ayının başında kongreye giderek “seçilmiş başkan” olmak isteyen Sabri Gülel, kendisine yakın ve güvendiği yöneticilerden oluşan bir yönetim kurulu oluşturmak istediği öğrenildi. Yeni yönetimde Deniz Ali Yeşil, Adnan Başkan, Emin Şaşıoğlu, Alkan Evren ve Abide Gülel gibi isimlerin de yer almaya devam etmesi bekleniyor. 

Haber: Salih Özgünsür


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.05 17:04:10
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.08.05 17:07:48

Yorum Yap






Öğretmene darp olayına konu olan veli ve öğrenci konuştu:

Kahramanmaraş’ta bir öğretmenin okul önünde darp edildiği olaya konu olan kadın veli ve çocuğu yaşanan olayı anlattı.
Kahramanmaraş’ın merkez Onikişubat ilçesinde bulunan Mimar Sinan İlkokulu’nda görev yapan 54 yaşındaki Sınıf Öğretmeni Ferhat Pakdil, iddiaya göre okulda yaramazlık yapan bir öğrenciyi uyardı. Duruma tepki gösteren aile, öğretmenle konuşmak için okul önüne gitti ve okul önünde veliler ve öğretmen arasında arbede yaşandı. Olayda, bileği kırılan ve başından yaralanan öğretmen, karı koca veli hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Olay sonrası, öğretmeni darp eden erkek veli A.A., mahkeme tarafından tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderildi.

“Bir yanağından tutmuş, diğer yanağına tokat atmış”
Darp olayı sonrası tutuklanan A.A.’nın eşi Betül Arabacı, yaşanan olayı anlattı. Arabacı, öğretmenin kızına tokat attığını iddia ederek, “Bu hafta Pazartesi günü kızım okuldaydı. Üçüncü ders teneffüsünde 2 çocuk koridorda koşuyor. Ferhat Bey de çocukları görüyor, çocuklar da çığlık atarak sınıfa koşuyor. Öğretmen de sınıfa çocuklarının arkasından giriyor. Hangi çocuğun bağırdığını bilemiyor ve benim çocuğumun bir yanağından tutmuş, diğer yanağına tokat atmış. Bu olayın ardından da ağlayınca öğretmen alıyor, rehberlik servisine götürüyor. Birbirlerinden özür diletiyor ve daha sonra diyorlar ki, ‘eğer bu meseleyi ailene anlatırsan Ferhat öğretmenin daha çok sinirlenir, sakın söyleme bu aramızda sır olarak kalacak’ deniliyor. Çocuğu okula almaya geldiğimde çocuğumun yanağında kızarıklık vardı. Bu durumu sorduğumuzda kızım ‘Terledim elimi yanağıma götürünce iz oldu’ dedi. Biz eve geldikten sonra bu durumu ağlayarak ablasına anlatmış. Ertesi gün oldu, eşim ile birlikte okula giderek Ferhat Bey’in gelmesini bekledik gelsin konuşalım diye. ‘Ne hakla vuruyorsunuz? Bu nasıl olur?’ dedim. Orada sinkaflı kelime kullandı ve ben de sinirlerime hakim olamadım. Okul müdürü polise, ‘Bizim bundan haberimiz vardı ama kendi aramızda anlaştığımızı düşündük’ dedi. Şimdi, 54 yaşındaki bir öğretmenle 8 yaşındaki bir öğrenci neyi, nasıl anlaşır” dedi.

“Hiç kimse doğruları söylemiyor”
Darp olayından dolayı pişman olduklarını ifade eden ve yapılan durumu savunmadıklarını söyleyen Arabacı, “8 yaşındaki bir çocuğa vurulur mu ya? Bu hangi eğitimde, hangi dinde ve hangi ahlakta var? Bizim yaptığımız tamamen yanlış, ben bunu savunmuyorum ama küfür edince öfkeme hakim olamadım. Zaten her ay kemoterapi alıyorum, çocuğum zaten benden ayrı büyüyor. Eşim bu zamana kadar 17 yıl uzman çavuş olarak bu ülkeye hizmet vermiş birisi. Mahkeme eşime tutuklama, bana da denetimli serbestlik verdi. Şimdi ben kızımı başka okula veremiyorum. İsmimiz her yerde yayıldığı için okullara gidemiyorum, çocuğum da hiçbir okula gitmek istemiyor. Yaptığımı asla savunmuyorum, şu anda çok pişmanım. Ama onu da bir araştırın, daha önce velilerle ne yaşanmış. Olay sonrası kızımın sınıf öğretmenini aradım. Öğretmenine sordum ‘Neden haberim olmuyor’ dedim. ‘Biz Ferhat Bey’i defalarca uyardık, kendisi şeker hastası bu olayların buraya geleceğini biliyordum’ dedi. Ama şu anda bunların hiçbiri yokmuş gibi davranılıyor, hiç kimse doğruları söylemiyor” diye konuştu.

“Başka okula gitmek istemiyorum”
Okulda yaşanan olayı anlatan 8 yaşındaki öğrenci Melek Arabacı, “Okula gitmek istemiyorum, Ferhat öğretmenim bana yine vurur. Ben sınıftayken iki tane çocuk koştu, onlar çığlık atarken sınıfa kaçtı. İki arkadaşım çığlık atınca öğretmen ben sandı, bana geldi vurdu. Bir de beni rehberlik öğretmenine götürmeden önce yanağımın içi biraz kanadı. Rehber öğretmenine götürdüler. Rehber öğretmen, ‘sakın anne ve babana deme, Ferhan Hoca daha çok sinirlenir’ dedi. Akşam anneme söylemedim, ablama söyledim. Ablam da beni ikna etti anne ve babama söylettirdi. Annem de öğretmenimi aradı. Başka okula da gitmek istemiyorum çünkü herkes beni kötü görüyor. Babam zaten yeni geldi evimize geri gelmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.

Öğrencilerin ifadeleri de ortaya çıktı
Yaşanan olay sonrası pedagog eşliğinde ifadeleri alınan iki öğrencinin ifadeleri de ortaya çıktı. Mimar Sinan İlkokulu’nda öğrenim gören bir öğrencinin ifadesinde şu cümlelere yer verildi:
“Olay günü sınıfın giriş kapısında Y. isimli sınıf arkadaşım gürültü yapıyordu. Ferhat öğretmenimiz nöbetçi öğretmendi. Gürültü olunca bizim bulunduğumuz sınıfa geldi. Arka sırada oturan Meleğin yanağına tokat attı. Oysa gürültüyü Y. yapmıştı. Hep beraber rehber öğretmenin odasının oraya gittik. Ferhat öğretmenden özür diledik. O da bizden özür diledi. Ancak Melek ağlayarak bu konuyu ailesine söyleyeceğini bildirerek oradan ayrıldı.”
Bir diğer öğrenci ifadesinde ise, “Olay günü sınıf içerisinde yüksek sesle oyun oynuyorduk. Bu esnada Ferhat Öğretmen nöbetçi öğretmen olarak sınıfa girdi. Arkadaşım olan Melek’in yanağını sıktı ve yanağına bir tane tokat attı. Daha sonra rehber öğretmenin yanına gittik hep beraber biz yaptığımız gürültüden dolayı öğretmenimizden özür diledik ancak Melek sessiz kaldı” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.07 20:02:09
Son Düzenlenme Tarihi :





Antalya’nın eski fabrikaları artık bilgi üretiyor

Kepez Belediyesi, şehrin iki sanayi mirası Dokuma İplik Fabrikası ve MKE Antalya Pil Fabrikasnı dört kütüphane yatırımıyla bilgi fabrikasına dönüştürdü.
Dokuma Semti’nin karşısında, Namık Kemal Bulvarı’ndaki iki komşu fabrika, 1990’larda zarar ediyor gerekçesiyle kapatıldı. Şehrin tam kalbind..

Kepez Belediyesi, şehrin iki sanayi mirası Dokuma İplik Fabrikası ve MKE Antalya Pil Fabrikasnı dört kütüphane yatırımıyla bilgi fabrikasına dönüştürdü.
Dokuma Semti’nin karşısında, Namık Kemal Bulvarı’ndaki iki komşu fabrika, 1990’larda zarar ediyor gerekçesiyle kapatıldı. Şehrin tam kalbinde, atıl halde kalan bu iki endüstriyel miras, uzun yıllar durumunun ne olacağını bekledi. Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, ilk olarak Koruma Kurulu ve imar kararlarıyla binalarını ve yeşil alanlarını koruma altına aldırdığı Dokuma İplik Fabrikası’nı, ‘DokumaPark’ projesiyle şehrin hizmetine açtı. DokumaPark; müzeleri, bilim merkezi, sanat galerisi, festival alanı, kültürel objeleri, sahaf çarşısı, sanat sokağı, kütüphaneleri, nostalji treni, Botanik Bahçesi, Yeşilçam Sokağı ve yeşil alanlarıyla adeta şehrin sosyal yaşam merkezi oldu.
Dokuma’ya koruma kalkanı
Başkan Hakan Tütüncü, Dokuma Fabrikası alanına uyguladığı tarifeyi komşu parseldeki eski MKE Antalya Pil Fabrikasında da gerçekleştiriyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 132 dönüm arazi üzerine kurulan pil fabrikası yerleşkesi, Kepez Belediyesine tahsis edildi. Fabrika yerleşkesinin tescillenen yapıları sosyal, kültürel, sanat ve sportif hedeflerle yeniden işlevlendirilmesi planlanıyor. Fabrika yerleşkesinin mevcut yeşil alanlarını da korunarak, bitki dokusu zenginleştirilerek çevreci ve yeşil bir projeyle şehir hayatına kazandırılması hedefleniyor.
"DokumaPark’a üç kütüphane"
Başkan Tütüncü’nün iki fabrika yerleşkesinde gerçekleştirdiği önemli projelerden bir tanesi kütüphane oldu. 22 kütüphaneyi yatırım programına alan Tütüncü, bu kütüphanelerin dördünü fabrika yerleşkesine kazandırdı.
Dokuma İplik Fabrikası’nın,900 metrekare büyüklüğündeki ana trafo binası, restore edilerek ve güçlendirilerek kütüphaneye dönüştürüldü. 7 gün 24 saat açık olan kütüphaneye de ünlü yazar, çevirmen ve düşünür Cemil Meriç’in ismi verildi. Burada kütüphane mi olur, itirazının yapıldığı Cemil Meriç Kütüphanesi’nde açıldıktan sonra adeta ziyaretçi patlaması yaşandı. Kütüphane, zengin kitap koleksiyonu ve ders çalışma ortamıyla her gün yüzlerce kişiyi bilgi ve öğrenmeyle buluşturuyor. Zeytin ağaçlarının bulunduğu yemyeşil bir bahçenin içerisinde yer alan kütüphane, öğrencilere ders çalışma ortamı da sunuyor.
"Çocuklara iki kütüphane"
Dokumapark’ta, tren kütüphanenin hemen yanı başına Anadolu şehirlerindeki eski gar mimarisinde çocuk kütüphanesi de yapıldı. Dokuma Fabrikası’nın yapımında emeği olan eski milletvekili ve belediye başkanı Dr. Burhanettin Onat’ın ismi de bu çocuk kütüphanesinde yaşatılıyor.
Yine Dokumapark’ta bin 500 metre kare alan üzerine Orman Kütüphanesi kuruldu. Açık hava okuma alanları, doğal ağaçlardan imal edilen açık hava kitaplıklarının, masaların ve ağaç evlerin bulunduğu Orman Kütüphanesini çocuklar çok sevdi.
Pil Fabrikası’na Dokuma tarifesi
Dokuma Fabrikası’nın trafo binasını kütüphaneye dönüştüren Tütüncü, şehrin kullanımına açacağı eski Pil Fabrikası’nın sosyal tesis yapısına kütüphane kimliği kazandırıyor.
İhale sürecinin tamamlanmasından sonra 870 metrekare kullanım alanı olan yapının kütüphaneye dönüştürülmesi çalışmaları başladı. Yüklenici, firma mimari yapısını koruyarak binayı, kütüphaneye dönüştürüyor. Cemil Meriç Kütüphanesi gibi büyük ilgi görmesi beklenen bu yeni eğitim tesisi, Kepez ilçesinin 22’inci kütüphanesi olacak. Öğrencileri, bilgiyle, öğrenmeyle ve ders çalışma ortamıyla buluşturacak olan kütüphanenin yeni yılda kapılarını açması bekleniyor.
Necmeddin Erbakan’a vefa
Kütüphanenin isim tabelasında ise MKE Antalya Pil Fabrikası’nın yapımında katkısı olan eski başbakanlardan merhum Prof. Dr, Necmeddin Erbakan’ın ismi yazacak. Belediye meclisi kararıyla kütüphanenin ismi ‘Necmeddin Erbakan’ oldu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.17 11:44:21
Son Düzenlenme Tarihi :