SON DAKİKA

logo

Plajdan toplanan çöplerde sergi

Dünyada plaj çöplerinin yüzde 73'ü plastik atıklar. Biliyor musunuz; plastik poşetin 20 yıl, plastik çatal bıçağın 100 yıldan fazla, plastik pipetin 200 yıl, plastik bardağın 450 yıl, plastik şişenin 450 yıl, bebek bezinin ise 500 yıl doğada kaldığını.Büyükşehir Belediyesi’nin, kıyıları ve denizleri tehdit eden plastik kirliliği konusunda farkındalık yaratmak ve plastik kirliliğiyle mücadele edebilmek amacıyla Ekolojik Araştırmalar Derneği (EKAD) ve Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) ortaklığıyla başlattığı “Plastiksiz Kıyılar, Plastiksiz Sular” projesi kapsamında Serik Boğazkent Halk Plajı’nda da farkındalık etkinliği düzenlendi toplanan atıklar sergilendi

    Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin, kıyıları ve denizleri tehdit eden plastik kirliliği konusunda farkındalık yaratmak ve plastik kirliliğiyle mücadele edebilmek amacıyla Ekolojik Araştırmalar Derneği (EKAD) ve Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) ortaklığıyla başlattığı “Plastiksiz Kıyılar, Plastiksiz Sular” projesi sürüyor. Proje kapsamında Konyaaltı Sahili’nin ardından Serik Boğazkent Halk Plajı’nda da farkındalık etkinliği düzenlendi.  


    Antalya Büyükşehir Belediyesi, Başkan Muhittin Böcek’in planlı, kurallı, kimlikli bir kent için çevre ve doğa dostu çalışmaları kapsamında Antalya’nın kıyılarına ve denizlerine sahip çıkıyor. The Conservation Collective, MAVA Foundation, The GEF Küçük Destek Programı (SGP) ve Sivil Toplum için Destek Vakfı işbirliği ile hayata geçirilen Turquoise Coast Environment Fund – Turkey’in finansal desteği ile yürütülen “Plastiksiz Kıyılar, Plastiksiz Sular” projesi Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili’nin ardından Serik Boğazkent Halk Plajı’nda gerçekleştirildi. 

PLAJDAN TOPLANAN ÇÖPLER SERGİLENDİ

    Proje kapsamında temel çevre bilinci ve ekoloji eğitimi verilen yurt içi ve yurt dışından gönüllü gençler Boğazkent Halk Plajı’nda sahil temizliği yaptı. Sahil temizliğinde pet şişe ve kapakları, plastik bardaklar, izmarit, metal içecek kutuları ve kapaklar, cam içecek şişeleri toplandı ve sınıflandırılarak sergilendi. Tek kullanımlık plastiklerin sahilleri ve denizleri tehdit eden en önemli tehlike olduğu anlatıldı. 

PLASTİĞE ALTERNATİF ÜRÜNLER TANITILDI

    Dünyada plaj çöplerinin yüzde 73’ünü plastik atıkların oluşturduğu vurgulanırken plastik poşetin 20 yıl, plastik çatal bıçağın 100 yıldan fazla, plastik pipetin 200 yıl, plastik bardağın 450 yıl, plastik şişenin 450 yıl, bebek bezinin ise 500 yıl doğada kaldığına dikkat çekildi. Plajları temiz tutmak için sadece belediyenin yaptığı temizlik çalışmalarının yeterli olmayacağı, sahilleri kullananların da daha bilinçli ve duyarlı olması gerektiği söylendi. Kurulan stantlarda tek kullanımlık plastiklere alternatif ürünleri de görme fırsatı bulan vatandaşlar birçoğunu ilk kez gördükleri nişasta bazlı ve doğaya zarar vermeyen bardak, tabak gibi ürünlere yoğun ilgi gösterdi. 

DAHA AZ ATIK DAHA AZ PLASTİK

    Projenin önemine dikkat çeken Antalya Büyükşehir Belediyesi Deniz ve Kıyı Yönetimi Şube Müdürü Mustafa Yıldırım, plastiğin kıyı ve deniz ekosisteminin en büyük problemlerinden biri olduğunu söyledi. Yıldırım, “Tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmeli, daha az atık ve daha az plastik tüketimi için çaba harcamalıyız” diyerek herkesi duyarlı olmaya davet etti. 

DENİZ KİRLİLİĞİ ÖNLENEBİLİR

    Projenin ortaklarından TÜRÇEV’in  Antalya Koordinatörü Mustafa Ergiydiren de dünyanın en önemli kirlilik sorunlarından bir tanesinin büyük çoğunluğu plastiklerden oluşan deniz kirliliği olduğunu söyledi. Projede görev alan EKAD Eğitim Programları Koordinatörü Biyolog Deniz Candaş ise, sahilleri buna bağlı olarak da denizleri tehdit eden kirliliğin önlenebilir olduğunu ifade ederek sürdürülebilir ekoloji kavramı ve bilincini yaygınlaştırmanın bu noktada birinci öncelik olduğunu söyledi. * Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.05 17:07:15
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Karavanı atölyeye dönüştürdüler, ürettikleri ürünleri satarak dünyayı geziyorlar

(İHA) - Antalya'da yaşayan Esra ve Ömer Aydoğan çiftinin 15 yıldır hayalini kurdukları dünya turu planı, atölyeye dönüştürdükleri karavanla gerçeğe dönüştü. Antalya'dan yola çıkan çift, karavanda ürettikleri deri ürünleri pazaryerlerinde satarak dünyayı gezecek ve Türk kültürünü tanıtacak. 
 
  Antalya’da yaşayan Esra ve Ömer Aydoğan çifti, 15 yıl önce dünyayı gezmek için hayal kurmaya başladı. Bunun için bir süre önce karavan satın alan Aydoğan çifti, satın aldıkları karavanı hem ev hem de atölye olarak kullanacak şekilde tasarladı. Dünyayı gezmek için 10 gün önce yola Antalya’dan yola çıkan çift, Ege Bölgesindeki illeri gezerek Kastamonu’ya ulaştı. Aydoğan çifti, atölyeye çevirdikleri karavanda deri, taş ve çelikten ürettikleri takı ürünlerini pazaryerlerinde açtıkları tezgahta satışa sunuyor. Satışını yaptıkları deri ve takı ürünlerinden elde ettikleri gelir ile Karadeniz Bölgesi'ndeki illeri gezecek olan çift, daha sonra Gürcistan’a gidecek. Gürcistan’da bir süre deri üzerine eğitim almayı planlayan çift, daha sonra dünyayı gezmek için kendilerine rota belirleyecek. Kastamonu’da birkaç gün konaklayan Aydoğan çifti, şehrin tarihi ve kültürel yerlerini gezerek şehirden ayrıldı.   
 
  “Deri sanatını geliştirerek el işçiliğiyle yaptığımız ürünlerle dünyayı gezmeyi planlıyoruz” 
  El işçiliğiyle yaptıkları ürünleri pazaryerlerinde satarak dünyayı gezmeyi ve planladıklarını söyleyen Ömer Aydoğan, “28 yıllık devlet memurluğu hayatını bitirerek emekliliğe ayrıldım. Yaklaşık 15 yıldır hayalimiz olan dünya turuna karavanla başlamış bulunmaktayız. Dünya hayalimiz sürekli vardı, dünyayı gezmek istiyorduk ama sadece gezmekle kalmasın istedik. Gezdiklerimizi ve gördüklerimizi kendimize saklamayalım, gezerken kendi kültürümüzü yansıtalım istedik. Gerekirse de halk ile iletişim içerisinde olup gittiğimiz toplumların kültürlerinden de yararlanalım istedik. Bununla ilgili ne yapabiliriz ve geziyi nasıl anlamlandırabiliriz diye değişik fikirler üzerinden çalışırken deri sanatıyla tanıştık. Deri sanatını geliştirerek yaptığımız ürünlerle dünyayı gezmeyi ve gezimizi de bu şekilde finanse etmeyi planladık. Tamamen kendi ürettiğimiz el işçiliği derilerle yerel halk ile iletişim içerisinde olup, satış ve hediyeleşme yaparak gerekli kültür aktarımını sağlamak düşüncesiyle Antalya’dan dünyayı geçmek üzere eşim ile birlikte yola çıktık. Ege sahillerinden bulunduğumuz Kastamonu’ya kadar geldik. Buradan da yine Karadeniz sahili üzerinden Samsun, Ordu, Trabzon, Rize, Artvin’den yurtdışına doğru devam etmeyi düşünüyoruz. İlk olarak Gürcistan’a gideceğiz. Ardından o zamanki duruma göre diğer ülkeleri değerlendireceğiz” dedi. 
 
  “Hem üretiyoruz hem yaşıyoruz hem geziyoruz” 
  Hem ürettiklerini hem de gezdiklerini ifade eden Ömer Aydoğan, “Biz, aşağı yukarı karavan hayatına geçeli 1 ay oldu. Antalya’dan da yola çıkalı 10 gün oldu. Bir ay süreyle karavanı deneyip test ettik. Testleri bitirdikten sonra 10 gündür de tam zamanlı olarak yollardayız. Hem üretiyoruz hem yaşıyoruz hem geziyoruz. Daha çok günlerimiz doğada geçiyor. Bugüne kadar yaşadığımız şehirden, şehirlerden kalmaktansa, bina ve yapılardan uzaklaşarak doğa ile bütünleşip bu şekilde yaşamayı tercih ettik” diye konuştu. 
 
  “Karavanı hem atölye hem karavan hem de yaşam alanı olarak planladık” 
  Karavanın birçok yerini kendilerinin yaptığını belirten Ömer Aydoğan, “Çünkü sadece karavan olarak değil, hem atölye hem karavan hem de yaşam alanı olarak planladık. Gezerek üretimde yapabileceğimiz şekilde hazırladık. Mutfak, yatak odası, banyoyu arka tarafa tasarladık. Ön tarafa da atölye, atölyenin tezgahı, derilerimiz ve onları koyabileceğimiz bölümler. Bu şekilde tasarladık. Burada yaptığımız ürünleri birebir gittiğimiz şehirlerde halk ile bütünleşerek satışını ya da hediyeleşmeyi yaparken aynı zamanda yerel yöneticilerle de görüşerek pazaryerlerinde tezgah açarak satış yapabilmeyi umuyoruz. Kastamonu’da pazaryerinde tezgahımızı açtık ve burada satışımızı yaptık” şeklinde konuştu. 
 
  “Karadeniz sahili boyunca gezerek Gürcistan’a kadar gideceğiz” 
  Karadeniz sahili boyunca gezerek Gürcistan’a kadar gideceklerini söyleyen Esra Aydoğan ise, “Kimya okudum, 10 yıl özel sektördü çalıştım. Daha sonra özel sektörde yapamayacağımı anlayınca kendime özgü bir şeyler aradım. Bende deri ile tanıştım. Deri işi yaparken Ömer ile tanışıp evlendim. Beraber deri işini yapmaya başladık. Pazarlarda tezgah açıp takı yaptım, doğal taş yaptım, taşlardan takılar yaptım, çantalar yaptım. Bu şekilde bir yerlere gelmeye çalıştık. En önemlisi karavanda eşinin destek olması, eşimin bazı şeyleri yapabilmesi bunlar karavanda yaşamak için çok önemli. En büyük desteğim eşim. Benim için burası ev konforundan daha rahat karavanda yaşamak. Çünkü burada hem çalışıyorum hem üretiyoruz hem satıyoruz hem geziyoruz her şey bizim elimizin altında. Dört duvar arasında değiliz. En güzeli bu. Sahil boyu Kastamonu’dan çıkıp Sinop, Samsun, Ordu, Rize, Trabzon, Artvin gibi illerin hepsini gezip son olarak Gürcistan’ın Batum şehrine gitmek istiyoruz. Şu anda Kastamonu’dan çıkamadık, birkaç günlük için geldik ama Kastamonu insanı, havası bizleri çok cezbetti. Ne zaman çıkarız bilemiyoruz ama yola çıktığımızda sevdiğimiz bir yer olursa Kastamonu gibi orada da birkaç gün geçiririz. Gürcistan’dan sonra yolumuz bizi nereye götürürse oraya gideceğiz. Nerede mutlu olursak, nereyi seversek, oralarda yaşamayı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.13 12:47:07
Son Düzenlenme Tarihi :





Deprem bölgesi Kozan’da çalışmalar sürüyor

Adana Kozan’da 5.5 büyüklüğündeki depremin vurduğu kırsal mahallelerde barınma sorununu çözmek için çalışmaların devam ettiği şuana kadar 120 konteynerin kurulduğu, 80’inin de kısa sürede tamamlanacağı bildirildi.
5.5 büyüklüğündeki depremin ardından AFAD koordinesinde Kozan Belediyesi tarafından yapılan çalışmalar çerçevesinde ilçeye bağlı Minnetli Mahallesi’nde konteyner kurulumu tamamlandı. Depremden etkilenen Karahamzalı, Çürüklü, Mahyalar, Karabucak, Boztahta, Çamlarca mahallelerinde ise çalışmaların devam ettiği belirtildi. Altyapı çalışmaları ve konteyner kurulumunun devam ettiği bölgede sıcak havaya rağmen ekiplerin alanı hazır hale getirmeye çalıştığı ifade edildi.
Yaraların hızla sarılması için ellerinden geleni yaptıklarını anlatan Kozan Belediyesi Arama Kurtarma Müdürü Ali Güven," Çalışmalar etap etap devam ediyor. Bir kısmını da kurmuş durumdayız. 80 konteyner için alanda altyapı çalışmalarımız sürüyor. Şu ana kadar alana gelmiş 120 konteynerlerin hepsi sahaya inmiş kurulmuş durumda. Altyapı bağlantıları devam eden 80 konteyner da sahaya indirildi. Altyapı çalışmaları devam ederken etap etap açarak vatandaşlarımızı yerleştiriyoruz. Hizmete açılmış alanda vatandaşlarımız barınıyor. İnşallah bu çalışma tamamlandığında vatandaşlarımızı tamamen yerleştirmeyi planlıyoruz” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.10 16:35:37
Son Düzenlenme Tarihi :