SON DAKİKA

logo

“Darp ediliyoruz, öldürülüyoruz” Veteriner hekimler, 21 Ağustos’ta iş bırakacak

Antalya Veteriner Hekimleri Odası’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Yaşamın tüm alanlarında kadına, çocuğa, hayvana ve doğaya karşı uygulanan şiddet, sağlık alanında da hızla artmış ve artık dayanılmaz bir boyuta gelmiştir. Veteriner hekimler de bu şiddetin en büyük mağdurlarından olmakta, mobbinge, tacize, lince, şiddete uğramakta, darp edilmekte, hatta öldürülmektedirler. 
2022 yılı Nisan ayında, tam da Dünya Veteriner Hekimler Günü öncesinde, toplum sağlığını korumaya çalışırken görevi başında öldürülen Veteriner Hekim Volkan Lale’nin katilinin cezası henüz kesinleşmemişken, geçen ay İzmir’de, geçtiğimiz hafta da başka bir meslektaşımız Ankara’da muayenehanesinde saldırıya uğradı.
Sağlığın her canlı için hak olduğunu savunarak, hayvan sağlığı için ülkenin en ücra köşelerinden kent merkezlerine kadar her yerde hizmet veren veteriner hekimler, mesleklerinin doğası gereği, aynı zamanda halk sağlığının da koruyucusudurlar. Oysa, geçtiğimiz yıl, bir yetiştirici "köye hayvanlarımıza aşıya gelecek veteriner hekimi bu köye sokmayacağım" diyerek, silahlı fotoğrafını çekinmeden sosyal medya hesabından paylaşmıştı.
Ancak unutulmamalıdır ki; veteriner hekimlerin toplum için sağlıklı gıdanın kontrolünü yaparken baskıya, mobbinge uğraması, aşılamaya giderken tehdit edilmesi, üreticiye destek olurken güvende olmaması, yerel yönetimlerde sahipsiz hayvanlar için çalışırken mobbinge, linçe uğraması, kendi özsermayesi ile kurduğu muayenehanesinde güvenli olmayan koşullarda çalışmak zorunda bırakılması, esasen toplum sağlığının, hayvan refahının, ülke hayvancılığı ve ekonomisinin saldırıya-şiddete uğramasıdır! Veteriner hekimlerin, hangi alanda çalışırsa çalışsın aynı zamanda kamu hizmeti verdiği göz ardı edilmemelidir.
Veteriner hekimler her şeye rağmen pandemide olduğu gibi depremde de gıda işletmelerinde, köylerde ve muayenehanelerindeki görevlerini aksatmadılar, hastalarını bırakmadılar. Ancak bunca özveriye karşın, toplumun ve yetkililerin gözü önünde her gün darp ediliyor, bıçaklanıyor, hatta öldürülüyorlar.
Buna karşın, tüm ısrarlarımıza rağmen veteriner hekimler Sağlıkta Şiddet Yasası kapsamı dışında tutulmaktadırlar. Oysa veteriner hekimler yasalar önünde sağlık çalışanıdır, bizlere karşı işlenen suçlar da dahil, özlük haklarımız, veteriner hekimlerin yaşam ve çalışma koşulları mevcut yasalara uygun düzenlenmelidir.
Mesleğimize yönelik artarak devam eden şiddeti görmezden gelenlerin de bu saldırıda sorumluluğu olduğunu kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Görevi başında şiddete uğrayan meslektaşımız Veteriner Hekim Ceren Eroğlu’nun yanında olduğumuzu bildirir; yaşatmayı ve şifa vermeyi ilke edinmiş bir meslek grubu olarak, sesimizi duyurmak için kritik noktalar ve durumlar hariç tüm çalışma alanlarımızda 21 Ağustos 2023 Pazartesi tarihinde 1 (bir) gün süreyle iş bırakacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.
Tüm vatandaşlarımızın anlayışını bekliyor ve esasen toplumun karşı karşıya olduğu riskleri gündeme getirecek olan bu eyleme destek olmaya çağırıyoruz.” denildi.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.07 18:03:04
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalyaspor'dan 735 kW'lık GES hamlesi

An­tal­yas­por yö­ne­tim bi­na­sı­nın üze­ri­ne 735 kw’lık GES ku­rul­ma­sı için el sı­kış­tı, im­za­lar atıl­mak üzere.

Kır­mı­zı - be­yaz­lı ta­kı­mın baş­ka­nı Aziz Çetin, geç­ti­ği­miz gün­ler­de ken­di­si ile yap­tı­ğı­mız rö­por­taj­da GES’den bah­set­miş ve bu ko­nu­da İno­vas­yon / AR-GE Mü­dü­rü Burcu Zaman’dan bilgi alı­na­bi­le­ce­ği­ni vur­gu­la­ya­rak, An­tal­yas­por için çok önem­li olan ve 6 yıl sonra An­tal­yas­por’un kul­lan­dı­ğı elekt­rik fa­tu­ra­sı­nın %60'lık kıs­mı­nı kar­şı­la­ya­cak GES ya­tı­rı­mı­nın imza aşa­ma­sı­na gel­di­ği müj­de­si­ni ca­mi­aya ver­miş­ti.
An­tal­yas­por İno­vas­yon / AR-GE Mü­dü­rü Burcu Zaman, GES ile il­gi­li yap­tı­ğı açık­la­ma­da şun­la­rı söy­le­di : “Atil­la Vehbi Konuk te­sis­le­ri­mi­zin elekt­rik tü­ke­ti­mi­ni kar­şı­la­mak için yap­mış ol­du­ğu­muz bir proje. Yak­la­şık 1250 kw ci­va­rın­da bir tü­ke­ti­mi­miz var. O tü­ke­ti­min şu an yap­mak is­te­di­ği­niz pro­je­de 735 kw ci­va­rın­da bir elekt­rik üre­ti­mi yap­ma­yı plan­lı­yo­ruz. Bu elekt­rik üre­ti­mi de bizim %60 tü­ke­ti­mi­mi­zi kar­şı­la­ya­cak.
Şu an söz­leş­me aşa­ma­sın­da­yız. Çağrı mek­tu­bu­mu­zu aldık. TEDAŞ’a pro­je­mi­zi su­nu­yo­ruz bu hafta. Söz­leş­me­yi im­za­la­dı­ğı­mız tak­tir­de yak­la­şık 9 gibi bir süre inşa sü­re­ci ola­cak. Ondan sonra ha­ya­ta ge­çi­re­ce­ğiz.
Ha­ya­ta ge­çir­di­ği­miz pro­je­nin 72 ay gibi bir geri dönüş sü­re­ci var bize. 72 ay yani 6 yıl bo­yun­ca biz elekt­rik fa­tu­ra­la­rı­mı­zı öde­me­ye devam ede­ce­ğiz, 72 ayın so­nun­da elekt­rik fa­tu­ra­mı­zın so­nun­da büyük bir elekt­rik fa­tu­ra­mı­zın sa­de­ce %40'nı öde­ye­rek ku­lü­bü­mü­ze büyük bir ta­sar­ruf sağ­la­ya­ca­ğız.
Te­si­sin ku­ru­lu­mu ile il­gi­li şuan gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz Ener­jisa fir­ma­sı ile Yap - Dev­ret - İşlet şek­lin­de ça­lı­şa­ca­ğız. 72 ay bo­yun­ca sa­de­ce fa­tu­ra­mı­zı öde­ye­ce­ğiz. Güneş Ener­ji Sant­ra­lin­den elde edi­lecek ge­li­ri de Enerji­sa fir­ma­sı ala­cak. 72 ayın so­nun­da biz bu te­sis­ten üre­tim ko­nu­sun­da katkı ala­ca­ğız.
Biz 6 yıl bo­yun­ca ge­lecek olan elekt­rik fa­tu­ra­mı­zı yine öde­ye­ce­ğiz. Fir­ma­ya öde­miş ola­ca­ğız.
CW Ener­ji zaten bizim yö­ne­ti­miz­de. Tüm sü­reç­ler­den ha­ber­dar. Da­nış­man­lı­ğı­mı­zı ya­pı­yor. Her ko­nu­da bize des­tek olu­yor. Bu süreç baş­la­dı­ğın­da da her­han­gi bir sı­kın­tı ya­şa­dı­ğı­mız­da biz fir­ma­dan önce ka­pı­sı­nı ilk ça­la­ca­ğı­mız firma yine CW Ener­ji ola­cak. Onlar bize her ko­nu­da des­tek olu­yor­lar.
Biz ilk CW Ener­ji ile gö­rüş­tük. Ama bu mo­del­de bir sis­tem on­la­ra da çok cazip geldi. Mut­la­ka de­ğer­len­dir­me­miz ko­nu­sun­da bize fikir ver­di­ler. Bizde on­la­rın fikri ile ha­re­ket edi­yo­ruz.
Kredi için Or­ga­ni­ze Sa­na­yi Böl­ge­si Aktif Bank’la bir an­laş­ma yaptı. Sa­na­yi­ci­ler ora­dan kredi kul­la­nı­yor­lar. Biz Aktif Bank dahil tüm ban­ka­lar­la gö­rüş­tük kredi için. Ama bizim için bu mo­del­le ça­lış­mak çok daha sağ­lık­lı ola­cak, her­han­gi bir kay­nak har­ca­mış ol­ma­ya­ca­ğız. Sa­de­ce geri dönüş sü­re­si biraz uzun ola­cak. Sonuç iti­ba­riy­le ku­lü­bü­müz­den bir lira para çık­ma­dan biz böyle bir pro­je­ye imza atmış ola­ca­ğız.
Biz çatı ala­nı­mı­zın ta­ma­mı­nı kul­la­na­bi­le­ce­ği­miz, gölge düş­me­yecek, onun ça­lış­ma­la­rı­nı yap­tı­lar, açı ola­rak en uygun şe­kil­de yer­leş­ti­ril­di. Ça­lış­ma­la­rı ya­pıl­dı, pro­je­len­di­ril­di.
Bu işin güzel ta­ra­fı bir de şu. Biz 72 ay bo­yun­ca her­han­gi bir ka­zanç elde ede­mi­yor gibi gö­rül­sek­te EPDK’nın sun­du­ğu birim fiyat dı­şın­da fir­ma­nın bize sun­du­ğu birim fi­ya­tın tüfe ora­nın­da ar­tı­şı şek­lin­de biz birim fi­ya­tı­mı­zı sa­bit­le­yip fa­tu­ra öde­me­si ya­pa­ca­ğız. Buda bizi her yıl %19 or­ta­la­ma ka­zanç elde et­me­mi­zi sağ­la­ya­cak.
Nor­mal­de fa­tu­ra öde­me­ye devam edi­yor gö­rül­sek de 72 ay bo­yun­ca da biz ka­zanç­lı ola­ca­ğız. Buda 6 yılda 15 mil­yo­na te­ka­bül edi­yor.
6 yılın so­nun­da %60'ını kar­şı­la­dı­ğı­mız GES ile şu­an­ki EPDK’nın be­lir­le­di­ği fi­yat­la­rın enf­las­yon ora­nın­da ar­tı­şı gö­zö­nün­de bu­lun­du­ru­lur­sa yıl­lık 23 mil­yon lira fa­tu­ra öde­me­miz ge­re­kir­ken 9 mil­yon lira ci­va­rın­da bir fa­tu­ra öde­me­ye baş­la­ya­ca­ğız. 2029'dan bah­se­di­yo­rum.
Şu an elekt­rik tü­ke­ti­mi­miz yak­la­şık 4,5 mil­yon ci­va­rın­da.
Şu an ki yö­net­me­lik­ler ge­re­ği onlar Yap - İşlet - Dev­ret ya­pa­mı­yor­lar, Yap - Dev­ret - İşlet ya­pı­yor­lar. Bu te­si­si ku­ra­cak­lar, bize dev­re­cek­ler, biz sür­dü­re­ce­ğiz fa­tu­ra­mız ve üret­ti­ği­miz elekt­rik mik­ta­rı kadar bedel öde­ye­ce­ğiz.
İLK ÖNCE ARAZİ GES’İ KU­RA­CAK­TIK
Biz Atil­la Vehbi Konuk Te­sis­le­rin­de ilk ola­rak arazi GES’i ku­ra­cak­tık. Sı­nır­la­rı­mız içe­ri­sin­de 14 dö­nüm­lük bir arsa var. Oraya bir GES ku­ra­cak­tık. O GES bizim tü­ke­ti­mi­zin çok daha üs­tün­de bir üre­tim sağ­la­ya­cak­tı.
Eğer öyle ol­say­dı biz orada ap­li­kas­yon kro­ki­si çı­kar­dık, arazi son­daj­la­rı yap­tık, çağrı mek­tu­bu­mu­zu aldık baya yol ka­tet­miş­tik. Daha sonra biz o ara­zi­yi daha fark­lı pro­je­ler­de kul­la­na­bi­li­riz dü­şün­ce­si ile bunu çatı GES’e çe­vir­dik. O arazi GES’ini ha­ya­ta ge­çir­miş ol­say­dık biz hem tü­ke­ti­mi­mi­zin %100'ünü kar­şı­la­mış hemde üze­ri­ne sat­tı­ğı­mız elekt­rik­ten ay­rı­ca ka­zanç elde etmiş ola­cak­tık. Daha ka­zanç­lı ve ran­tabl bir proje ola­cak­tı ama biz orayı daha sonra daha fark­lı bir şe­kil­de de­ğer­len­di­rir­sek oda bize daha büyük bir ka­zanç ola­rak geri dö­ne­ce­ği dü­şün­ce­sin­de­yiz.
TFF GES PRO­JESİ
TFF’nin de bir GES pro­je­si var. Biz gö­rüş­me­le­ri­mi­zi ya­pı­yo­ruz. Bütün spor ku­lüp­le­rin­den bu­nun­la il­gi­li elekt­rik tü­ke­tim­le­ri­ne dair abo­ne­lik­le­ri ile il­gi­li bil­gi­le­ri top­la­dı. Daha doğ­ru­su talep etti. Biz tüm ev­rak­la­rı­mı­zı gön­der­dik. Daha tüm ku­lüp­ler dönüş yap­ma­mış. Dö­nüş­ler son­ra­sın­da onlar bir­kaç arazi var onlar üze­rin­de ça­lı­şı­yor­lar. Biz ko­nu­yu ya­ki­nen takip edi­yo­ruz. TFF ile bu ko­nu­da ça­lış­ma­yı çok is­ti­yo­ruz.”
* SALİH ÖZGÜNSÜR

NOT: BİR BÖLÜMÜ YA DA TAMAMI, İZİNSİZ ALINTI YAPILAMAZ! 

Kaynak : Salih ÖZGÜNSÜR
Ekleme Tarihi : 2022.12.19 09:38:27
Son Düzenlenme Tarihi :





Çocuk ishalinde önlenemeyen sıvı kaybı hayati tehlikeye yol açabiliyor

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Çağlar Erol, çocukların ishal olması durumunda sıvı kaybının önüne geçilemezse hayati tehlike oluşabileceğini belirterek, “İshali gördüğünüz an hidrasyona başlayın, yani bol su içirin” dedi.
Çocuklarda görülen ishallerin doğru tedavi yapılmadığınd..

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Çağlar Erol, çocukların ishal olması durumunda sıvı kaybının önüne geçilemezse hayati tehlike oluşabileceğini belirterek, “İshali gördüğünüz an hidrasyona başlayın, yani bol su içirin” dedi.
Çocuklarda görülen ishallerin doğru tedavi yapılmadığında hayati tehlikeye neden olabileceğine dikkat çeken Medical Park Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Murat Çağlar Erol, ishal ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Sıvı alımının önemine dikkat çeken Dr. Erol, “Aralıklı görülen yumuşak kıvamlı dışkılama korkulacak bir şey olmasa da ani başlayan sıvı dışkılamaya ek olarak artmış bağırsak sesleri varsa bu genelde ishal anlamına gelmektedir. Enfeksiyonlar, fazla meyve suyu, uygun olmayan mama kullanımı ve besin alerjileri ishal sebepleri arasında sayılabilir. Bu durumla karşılaştığınızda doktorunuzla iletişim halinde olun ve her seferinde çocuğunuzun yeterli sıvı aldığından emin olun. Hidrasyon burada temel önemi olan kelime. İshalle karşılaştığımız durumda yapılması gereken en önemli adım hidrasyonun sağlanması, yani ishal ile kaybedilen suyun yerine konmasıdır” diye konuştu.

“İshal mi değil mi?”
Çocuğun ishal olup olmadığının nasıl anlaşılabileceğini anlatan Uzm. Dr. Erol, “Ani başlayan artmış bağırsak sesleri ile birlikte normalden daha sık yumuşak ve sulu dışkılama başladı ise ishalle karşı karşıyayız demektir. Çocuğun sıvı dengesi bozulmadığı sürece ishallerin çoğu belirgin bir sağlık tehdidi oluşturmaz. Fakat sıvı kaybının önüne geçilemezse durum hastaneye yatıştan hayati tehlikeye kadar uzanan bir yelpazede çocuğunuzun yaşamını tehlikeye sokabilir. İshali gördüğünüz an hidrasyona başlayın, yani bol su içirin” şeklinde konuştu.
İshalin sebeplerinden bahseden Uzm. Dr. Erol, “İshalin sebepleri, viral ya da bakteriyel sindirim sistemi enfeksiyonları, parazitler, antibiyotikler, uygunsuz mama kullanımı, besin alerjisi veya intoleransı ya da zehirlenme olabilir” dedi.

“İshal olan çocuğun sıvı dengesi korunmalı”
İshal olan çocuğun sıvı dengesinin korunması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Erol, “İshal çocuğunuza sıvı kaybettirip, miktarına göre hafif halsizlik, yorgunluktan, hayati tehlike oluşturacak kan basıncı düşüklüğüne kadar uzanan bir yelpazede zarar verir. Bu yüzden ishalle kaybedilen sıvının hızla yerine konması en önemli tedavi basamağıdır. Emzirme döneminde ise emzirmeye devam edin. Okul öncesi dönemde ise ekstra su verin. Verdiğiniz sıvıları kusuyorsa doktorunuzla iletişime geçin” ifadelerini kullandı.

İştahı artırmak için dikkat edilmesi gerekenler
Çocuğun beslenmesinin nasıl olması gerektiğine de değinen Uzm. Dr. Erol, “Normal yediklerinin dışına çıkmayın. Sağlıklı beslenme her durumda olduğu gibi ishal süresinin kısalmasına ve vücudun enfeksiyonla kolay mücadelesine fayda edecektir. Kompleks karbonhidrat içeren gıdalar, yağsız et, meyve ve sebze verilebilir. Çorba ve et suyunun da sıvı kaybının önüne geçmeye faydası olacaktır. Ama çocuğunuzun iştahı normal dönemdeki gibi olmayacaktır. Bu aşamada çocuğu yemesi için zorlamayın. Sıvı alımı yeterli olduğu sürece iştahı da arkadan gelecektir. Yoğurt yedirin. Çalışmalar yoğurdun içinde bulunan bakterilerin ishalin süresini ve miktarını azalttığını göstermiştir. Mümkünse evde mayalanmış yoğurt ilk seçeneğiniz olmalı. İşlenmiş şekerli gıda ve içeceklerden uzak durun. Bu tip yiyecekler suyu bağırsaklara çekip, ishali kötüleştirirler” açıklamasında bulundu.

Doktorunuzla iletişime geçmeniz gereken durumlar
Doktor ile iletişime geçilmesi gereken durumları da açıklayan Uzm. Dr. Erol, şunları söyledi:
“Çocuğunuz 3 ay veya altında ise, 3 aydan büyük fakat 24 saat geçmesine rağmen halen aynı düzeyde ishali devam ediyorsa, her iki saatte bir dışkılaması oluyor ve beraberinde kusması varsa, kuru ağız, çökmüş bıngıldak, 6 saati geçmesine rağmen bezini ıslatmaması, ağlamasına rağmen gözyaşının akmaması, dışkısının siyah ya da kanlı olması ile tabloya ateşin eşlik etmesi durumlarında doktorunuzla iletişime geçmelisiniz.”

“İshal gelişmeden önlenemez mi?
İshalin gelişmeden nasıl önlenebileceği konusunda bilgi veren Uzm. Dr. Erol, “Sık el yıkama enfeksiyona bağlı ishallere karşı her zaman en kolay uygulanabilecek defans hattıdır. Hem kendi elinizi hem çocuğunuzun elini en az 15 saniye ılık suyla ve sabunla yıkamak mevcut enfeksiyon etkenlerinin çoğunu elinizden uzaklaştıracaktır. Yemek hazırlama, yedirme öncesinde ve bez değiştirme sonrasında kesinlikle eller yıkanmalıdır. Çocuk büyüdükçe ellerini yüzünden uzak tutması konusunda eğitilmelidir. Oyuncaklar da mikrop taşıma konusunda şüphelilerin başında gelmektedir. Özellikle oyun evleri ve kreşler gibi ortak kullanılan oyuncakların olduğu ortamlarda hijyen kurallarına ekstra özen gösterilmelidir. İshali olan çocuklar mümkünse evde dinlendirilmeli, bu ortamlardan uzak tutulmalıdır. Eve gelen oyun arkadaşlarından önce ve sonra hem oyuncaklar hem de oyun alanı temizlenmelidir” diyerek sözlerini noktaladı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.25 13:21:37
Son Düzenlenme Tarihi :