SON DAKİKA

logo

Burdur’da fırında unutulan yemek az daha evi yakıyordu

Burdur’da müstakil bir evde fırında unutulan yemek yangına sebep oldu. Yangın itfaiye ekiplerince büyümeden söndürüldü.
Olay, Karasenir Mahallesi Kınacı Sokak’ta bulunan iki katlı müstakil bir evde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Mehmet Akça’ya ait müstakil evde fırına koyulan yemek unutulunca yangın çıktı. Evin mutfağından dumanların yükseldiğini gören mahalle sakinleri, durumu itfaiyeye bildirdi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangını büyümeden söndürdü. Ev sahiplerinin yemeği fırına koyduktan sonra dışarıya çıktıkları ve evde yangın esnasında kimsenin olmadığı öğrenildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.07 21:26:47
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Hatayspor’un Mersin’de konaklayacağı ve idman yapacağı tesis hızla yapılıyor

Önümüzdeki yıl maçlarını Mersin’de oynayacak olan Hatayspor’un kentte kalacağı ve idman yapacağı tesisin inşaatı hızla sürüyor. Erdemli ilçesinde yapılan tesiste incelemelerde bulunan Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, 40 dönümlük alanı Hatayspor’a tesis ve antrenman sahası yapmak üzere tahsis ettiklerini belirterek, "Şu anda altyapı işlerini üstlenmiş durumdayız. Valiliğimiz himayesinde hummalı bir çalışma gerçekleştiriliyor" dedi.
6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketinde futbolcusu Christian Atsu ve Sportif Direktör Taner Savut’un hayatını kaybettiği Hatayspor ligin geri kalanında oynayamamıştı. Depremde statları da büyük zarar gören Hatay ekibi, önümüzdeki yıl maçlarını Mersin’de oynamama kararı aldı. Takımın kentte konaklaması ve antrenman yapması için Erdemli ilçesindeki atış poligonunda yeni bir tesis yapılmaya başlandı. Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan’da yapılan çalışmaları yerinde inceleyerek yetkililerden bilgi aldı.

"Hummalı bir çalışma gerçekleştiriliyor"
İncelemelerin ardından açıklamalarda bulunan Vali Pehlivan, buradaki atış poligonunun Avrupa’nın en büyük, dünyanın da üçüncü büyük tesisi olduğunu belirterek, "Burada açık ve kapalı atış poligonlarımız var. Ayrıca 72 kişi kapasiteli konaklama tesisi, yemekhane, sosyal donatıları ve benzeri tesislere sahip. Bugün buraya hem atıcılık anlamındaki faaliyetleri incelemek üzere geldik hem de 6 Şubat’ta Türkiye olarak çok büyük bir deprem felaketi, afeti yaşadık. Bu afetten 11 ilimiz etkilendi. Bu illerimizden birisi de coğrafya olarak da Mersin’e çok yakın olan, komşu olan Hatay ilimizdir. Deprem konutları, tesisleri, dükkanları, sanayi tesislerini etkilediği gibi spor tesislerini de etkiledi. Süper Lig’de mücadele eden Hatayspor’un tesisleri de maalesef bu deprem nedeniyle yıkıldı ve müsabakalara da devam edemez hale gelmişti. Geçtiğimiz günlerde Gençlik ve Spor Bakanlığımızın himayelerinde Türkiye Futbol Federasyonu’nun destekleriyle Hatayspor’un başkanı ve yönetimiyle, teknik kadrosuyla da yaptığımız görüşmelerde, önümüzdeki yıl müsabakaları Mersin’de yapılabilir mi konusunu ele almıştık. Bu konuda hep birlikte bir arayış içerisine girdik ve en uygun yerin şu anda içinde bulunduğumuz Erdemli’deki atıcılık poligonu olacağına kanaat getirdik, hemfikir olduk. Burası 300 dekar büyüklüğünde bir yer. Bu tesisin şu anda yaklaşık 40 dönümlük bölümünü Hatayspor’a tesis ve antrenman sahası yapmak üzere tahsis ettik. Orada şu anda altyapı işlerini üstlenmiş durumdayız. Valiliğimizin himayesinde hummalı bir çalışma gerçekleştiriliyor" diye konuştu.

"100 bin civarında depremzedeyi misafir ediyoruz"
Kısa sürede altyapı çalışmalarını bitireceklerini vurgulayan Vali Pehlivan, "Üst yapıyı da Türkiye Futbol Federasyonu, portatif tribünlerle beraber iki futbol sahası şeklinde inşa edecek. Hatayspor’un kolaylıkla burada antrenmanlarını gerçekleştireceği sahalar kazanmış olacağız. Önümüzdeki sezon boyunca Hatayspor’u ilimizde bu tesislerimizde misafir edeceğiz. Konaklamalarını da burada yapacaklar. Antrenmanlarını burada yapacaklar. Müsabakalarını da dünya standartlarında Akdeniz Oyunları sürecinde inşa edilen Mersin Şehir Stadyumu’nda yapacaklar. Malumunuz depremde, deprem sonrası devletimizin bütün birimleri harekete geçti. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün bakanlarımız, valilerimiz, kaymakamlarımız, kurum kuruluşlar, belediyeler, sivil toplum teşkilatları ve vatandaşlarımız, depremin yaralarının sarılması konusunda büyük bir özveri, dayanışma, yardımlaşma anlayışı ortaya koydu. Bu sayede toparlaya toparlaya gidiliyor. Şehirlerimiz yeniden ayağa kalkıyor. Bu süreçte de elbette Mersin olarak bize düşen de gelen depremzedelerimizi misafir etmekti. Bu konuda başından beri hem kurumlarımız, yurtlarımız, pansiyonlarımız, otellerimiz ve evler depremzedelerimize açıldı. İlimizde hala daha 100 bin civarında depremzedemizi misafir ediyoruz. Bunu salt bir görev değil, görev ötesi vicdani bir sorumluluk, kardeşlik dayanışması olarak Mersinli hemşehrilerimiz, kurum kuruluşlarımız tüm yurtta olduğu gibi ortaya koyuyorlar. Bu spor tesisinin yapılışı ve Hatayspor’un Mersin’imizde, önümüzdeki sezon misafir edilecek olması da yine bu dayanışma anlayışının bir göstergesidir" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.08 22:29:16
Son Düzenlenme Tarihi :





Emziren Annelerde Kanser Riski Daha Az!

Doç. Dr. Yılmaz Güzel “Anne sütü doğası gereği normal doğum haftasında dünyaya gelmiş sağlıklı bir bebeğin ilk altı ay ihtiyaçlarını tek başına karşılayabilecek besin değerlerine sahiptir. Süt, bütün memelilerin yavruları için optimum büyümesini ve gelişmesini sağlayan tüm besin öğelerini içeren, her zaman taze, temiz ve yavrusuna verilmeye hazır bir besindir. Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre, gelişmekte olan ülkelerde bebek ölümlerinin en sık nedeni ishal, pnömoni gibi enfeksiyon hastalıklarıdır. Bu hastalıkları önlemenin en kolay yolunun anne sütü ile beslenme olduğu belirtilmektedir. İlk 6 ayda bebeklerin sadece anne sütüyle beslenmesi ve 6. aydan sonra tamamlayıcı beslenme ile emzirmenin 2 yaşına kadar sürdürülmesi ile yılda yaklaşık 1.3 milyon bebek ölümünün önlenebileceği hesaplanmaktadır. Ancak, anne sütü yeterli değilse veya anne emzirme yapamıyorsa, bebeklere uygun bir süt formülü verilmesi gerekir” dedi.

Doğumdan sonra salgılanan sıvı olan kolostrum, yenidoğan için “ilk aşı” olarak adlandırılır

Doç. Dr. Güzel, “Doğumdan hemen sonra salgılanan anne sütüne kolostrum denir. Genelde anne sütüne göre daha sarımsı renkte ve daha koyu kıvamlıdır. Ortalama 4-5 gün boyunca salgılanmaya devam eder. İlk başlarda miktarı göze az gelebilir ancak yenidoğan midesinin boyutu da küçük olduğundan zengin içeriği ile bebek için oldukça yeterlidir. Kolostrum bağışıklık sistemini güçlendirdiği için “ilk aşı” olarak da adlandırılmaktadır. Kolostrumun yararları arasında bebeğin üst solunum yollarını koruması, alerjik reaksiyonları önlemesi, enfeksiyon riskini azaltması, sindirim sistemini geliştirmesi, yenidoğan sarılığını önlemesi ve içerdiği büyüme faktörü ile bebeğin hızlı bir büyüme ve gelişme göstermesi sayılabilir. Kolostrumun azalması ile birlikte sütün rengi açılarak sarıdan beyaz tonlara geçer ve kıvamı daha akışkan olmaya başlar” diye belirtti.

“Yenidoğanlar ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmelidir”

Doç. Dr. Güzel, “Anne bebeğini doğumdan sonraki ilk bir saat içinde emzirmeye başlamalıdır. İlk altı ay sadece anne sütü ile beslemeli ve sonrasında ek besinlerle beraber iki yaşına kadar emzirmeye devam etmelidir.  Yeterli anne sütü almayan çocuklarda büyüme gelişme geriliği, orta kulak iltihabı, nekrozitan enterekolit ve sindirim sistemi yeterince gelişemediğinden enfeksiyonlar daha fazla oranda görülmektedir. Bu çocuklar ileriki yaşamalarında da birçok sorunla karşılaşmaktadır.

Zengin içeriği ile bebekleri birçok enfeksiyondan, akut ve kronik hastalıklardan korur. İçerdiği IgA ve antikorlar ile normal bağırsak florasının gelişmesine yardımcı olur ve bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca çene ve diş gelişimini de olumlu yönde etkiler. Anne sütü aynı zamanda bebeklerin beyin gelişiminde de önemli bir rol oynar. Bebeklerin beyinleri, doğumdan sonraki ilk birkaç yıl boyunca hızla büyür ve anne sütü, beyin gelişimi için gerekli olan omega-3 yağ asitleri, protein ve diğer besin öğelerini içerir” diye söyledi.

“Anne sütü, bebeklerin sağlığı ve gelişimi için en önemli besin kaynağıdır”

Doç. Dr. Güzel, “Anne sütünün yüksek besin değeri, sindirimi kolay olması, ekonomik olması, kolayca emilebilmesi, anne ve bebek sağlığına sayısız faydası sebebiyle anneler emzirmeye daha çok teşvik edilmelidir. Doğumdan sonra anne emzirme konusunda bilgilendirilmeli gerekirse destek verilmeli ve emzirme yönünden cesaretlendirilmelidir. Sadece anne sütü ile beslenmeyle bile oluşabilecek hastalık ve ölüm oranları minimuma indirilebilir. Anne sütü, bebeklerin sağlığı ve gelişimi için en önemli besin kaynağıdır ve bebeklerin ömür boyu sağlıklı bir yaşam sürdürmeleri için hayati önem taşır” diye vurguladı.

“Emzirmenin bebeğe olduğu kadar anneye de faydası çok fazladır”

Doç. Dr. Güzel, “Emzirmenin bebeğe sağladığı sayısız faydanın yanında anneye de birçok olumlu katkısı vardır. Emzirmenin anneye sağladığı ilk belirgin fayda meme uçlarının uyarılmasıyla birlikte salgılanan oksitosin hormonunun rahmin kasılmasını güçlendirmesidir. Bu sayede doğum sonrası kanama miktarı azalır, lohusalık dönemi kanamaları daha kısa sürede biter, postnatal uterus kanamalarının azalmasıyla birlikte annede anemi önlenir ve gebelikte büyümüş olan rahim daha hızlı bir şekilde küçülüp eski haline döner. Oksitosin aynı zamanda anne ve bebek arasında sevgi bağının kurulmasını sağlamaktadır. Emziren annelerin kilo vermesi ve doğum öncesi vücut yapılarına geri dönmeleri daha kolaydır. Emzirmenin annenin ileriki yaşamında göğüs kanseri, endometriyum kanseri ve over kanserine yakalanma riskini azaltmasının yanında emziren annelerde osteoporoz görülme riski de oldukça azdır” diye konuştu. -Faselis

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.24 10:08:34
Son Düzenlenme Tarihi :