SON DAKİKA

logo

Alanya Belediyesi tur teknesini mühürledi

Geçtiğimiz günlerde İskele bölgesinde gerçekleşen olaylarla gündeme gelen iki tur teknesi Kaymakamlık oluru ile Alanya Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından mühürlenerek 30 gün ticaretten men edildi.

Alanya İskelesi’nde geçtiğimiz gün çıkan olay ile ilgisi tespit edilen iki tur teknesi Alanya Belediyesi Zabıta Müdürlüğü tarafından mühürlendi. Her iki tur teknesine yapılan tebligatın ardından, akşam saatlerinde Emniyet güçleri ve Alanya Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından mühürleme işlemi gerçekleştirildi ve tekneler 30 gün boyunca ticaretten men edildi.
UZUNSAKAL: “7/24 DENETİMLERİMİZE DEVAM EDİYORUZ”
Konuyla ilgili açıklama yapan Alanya Belediyesi Zabıta Müdürü Naci Uzunsakal; “Birkaç gün önce bu bölgede tasvip etmediğimiz bir olay yaşandı. Keşke yaşanmasaydı. Neticesinde Kaymakamlık makamının oluruyla olaya karışan her iki teknede 30’ar gün ticari faaliyetten men edildi. Mühürleme işlemlerini gerçekleştirdik. Zabıta olarak 7/24 biz bu bölgede denetimlerimizi devam ettiriyoruz. Çığırtkanlık, yaka kartı, tişört ve genel düzen konusunda sürekli denetimlerimiz var daha da sıklaştırdık. Asayişe müessir bir olay bu kavga olayı. Burada yetki tamamen emniyette. Emniyet de gereğini yapmıştır. Şahısları gözaltına alarak gerekli adli işlemleri başlatmışlardır. Temennimiz bundan sonra bu tür olayların yaşanmaması.” dedi.
Ayrıca bahse konu teknelerin çalışma ruhsatı ile ilgili ruhsatlarının iptal konusu, Perşembe günü gerçekleşecek Alanya Belediyesi Encümen toplantısında görüşüleceği açıklandı.
* BLD BASIN

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.08 11:11:48
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Abdültalip GÜNGÖR, Karyağdı Mahallesi 18 uygulaması dosyasını açıyor - 1 Tapum var, arsam imarlı diye güvenme!

Arsa alırken dikkat edilen konulardan biri alınan arsanın imarlı olup- olmadığıdır.

Yayınlanan ilanlarda bile sözkonusu parselin ‘imarlı’ olduğu özellikle vurgulanırken, yine de siz aldığınız ya da alacağınız arsanın imarlı olmasına pek güvenmeyin.
Hatta devletin verdiği tapuya bile güvenmeyin.
Tapuda yazan arsanızın metrekaresine bile...
Bir gün bir bakmışsınız arsanızın ya da içinde eviniz olan arsanın yarısına yakını elinizden alınıp bir başkasına verilmiş.
Ya da bir başka kişi getirilmiş sizin arsanıza hissedar yapılmış.
Bu tablodan en iyisi ise sizin arsanıza belediyenin adeta ortak olması.
Elmalı Karyağdı Mahallesi’nin bazı bölgelerinde 18 uygulaması yapıldı. Uygulama şu anda kadastro aşamasında. Kadastro çalışmalarının sona ermesiyle beraber tapu aşaması başlayacak ve 18 uygulaması yapılan arsaların sahipleri yaklaşık yüzde 43 kayıpla ( 0.4298615) yeniden ölçümlendirilen arsalarının yeni tapularıyla sahipleri olacak.
Peki bu nasıl oluyor ? derseniz.
İlgili kanun maddesine (Madde18) göre;
İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir.
Yani 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 18 nci maddesiyle maliklerin veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın arsasına belediyenin düzenleme yapmasına izin verilmiş.
Yine aynı kanunla, Düzenleme Ortaklık Payı adı altında (DOP) bir imar planı uygulaması sırasında, kamusal hizmet alanları (yollar, parklar, okullar, yeşil alanlar vb.) için belirlenen alanların mevcut arsalardan bedelsiz olarak alınması imkanı da sağlanmıştır.
Buna kamulaştırmasız el atma denilmektedir ki, yine ilgili yasa belediyelere yüzde 45’e kadar “kamulaştırmış el atma” hakkı tanımış, Elmalı Belediyesi ise en üst sınıra yakın, arsanıza yaklaşık yüzde 43 DOP (kesinti) uygulamıştır.
*Abdültalip GÜNGÖR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2024.08.19 09:48:43
Son Düzenlenme Tarihi :





CHP’DEN ELEKTRİK ZAMMI PROTESTOSU

İl Başkanı Nail Kamacı : “Bugün ülkemizde elektrik; yiyecekten, içecekten, ısınmadan, aydınlanmadan fedakârlık ederek kullanabildiğimiz, adeta bir lüks haline gelmiştir. Bu durumun nedeni yalnızca yapılan zamlar değildir. Bu, yıllardır uygulanan yanlış enerji politikalarının, plansız ve rant odaklı özelleştirmelerin acı bir sonucudur.” Dedi.

CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, elektrik faturalarına gelen son zamları protesto etmek için CK Akdeniz Elektrik A.Ş.’nin Muratpaşa Şubesi önünde eylem yaptılar.

İl Başkanı Nail Kamacı : “Bugün ülkemizde elektrik; yiyecekten, içecekten, ısınmadan, aydınlanmadan fedakârlık ederek kullanabildiğimiz, adeta bir lüks haline gelmiştir. Bu durumun nedeni yalnızca yapılan zamlar değildir. Bu, yıllardır uygulanan yanlış enerji politikalarının, plansız ve rant odaklı özelleştirmelerin acı bir sonucudur.” Dedi.

 

 

ELEKTRİK DAĞITIMI KAMUNUN DENETİMİNE ALINMALI

CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, PM Üyemiz Niyazi Şen, Milletvekillerimiz Cavit Arı, Aykut Kaya, İl yöneticilerimiz,  İlçe Başkanlarımız ve yöneticilerimiz, İl Disiplin Kurulu Başkanımız, İl Kadın Kolları Başkanımız, partililer ve vatandaşlar katıldı.

İl Başkanı Nail Kamacı; “Buradan açıkça ilan ediyoruz: “Elektrik dağıtımı yeniden kamunun denetimine alınmalıdır, Faturalardaki dağıtım bedeli şeffaf, makul ve denetlenebilir hale getirilmelidir Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), şirketleri değil halkı korumalıdır. Özelleştirilen bölgeler ve enerji tesisleri kamulaştırılmalıdır Enerji politikaları, siyasi ve ticari çıkarların değil, halkın refahının merkezinde olmalıdır.” Diye konuştu.

 

CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, basın açıklamasında şunları söyledi;

“Bugün burada, her ay elimizi yakan, aile bütçemizi sarsan elektrik faturalarının ardındaki gerçekleri konuşmak için toplandık. Çünkü artık yeter! Elektrik bir lüks değil, temel bir insan hakkıdır. Ancak bugün ülkemizde elektrik; yiyecekten, içecekten, ısınmadan, aydınlanmadan fedakârlık ederek kullanabildiğimiz, adeta bir lüks haline gelmiştir. Bu durumun nedeni yalnızca yapılan zamlar değildir. Bu, yıllardır uygulanan yanlış enerji politikalarının, plansız ve rant odaklı özelleştirmelerin acı bir sonucudur.

 

Hatırlatalım: 2012 yılında Antalya’nın da içinde bulunduğu Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş., 546 milyon dolara özel sektöre satıldı. O günün dolar kuru 1.60 TL idi. Şirket bu bedeli cebinden ödemedi; bankalardan dövizle kredi çekti. Yani Türk lirası geliri olan bir işe dövizle borçlandı. Bu borcun halka yıkılacağı o günden belliydi.

 

Bugün dolar 38 TL’yi aştı. Şirketler borçlarını ödeyemiyor. Peki çözüm ne? Yine halka fatura edilmek. Yapılan her zamla, gelen her faturayla halk bu borcu ödüyor. 5 Nisan 2025 itibarıyla elektriğe %25 zam yapıldı. Bu sadece bir oran değildir. Bu, sofradaki ekmeğimizden, çocuğumuzun defterinden, cebimizdeki son kuruştan alınan bedeldir. Türkiye’de 42 milyon elektrik abonesi vardır. Bu zamlardan konut abonelerinin %97’si doğrudan etkilenmektedir. Her ay vatandaşın cebinden 5 milyar lira daha fazla para çıkacak.

 

Ve bu paralar nereye gidiyor? AKP eliyle özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerinin kasasına. 2004 yılında başlatılan özelleştirme süreciyle TEDAŞ üçe bölündü: EÜAŞ, EİAŞ ve EDAŞ. Üretim (EÜAŞ) ve dağıtım (EDAŞ) özel sektöre devredildi. İletim (EİAŞ) ise kamuya bırakıldı çünkü rant yoktu! Bu süreçte yaklaşık 70 milyar dolar gelir elde edildi. Bugün bu altyapıları yeniden kurmaya kalksanız o para yetmez. Ülkemizde elektrik üretiminin %85’i özel şirketler tarafından gerçekleştiriliyor. Dağıtımın tamamı özel sektörde. AKP’nin yarattığı sistemde bu şirketler birer kartel haline geldi. Devlet, elektriği özel sektörden pahalıya alıp onlara ucuza satıyor. Aradaki fark Hazine’den, yani sizden karşılanıyor. Buna da “devlet desteği” deniyor! Aslında bu, halktan alınanın halka bir kısmının geri verilmesi değil, özel sektöre yeni kaynak aktarımıdır.

 

ELEKTRİK FATURASININ SADECE %19’U GERÇEK ENERJİ BEDELİDİR.

 

AKP, faturalarla ilgili vatandaşlara hileli ve yanıltıcı mesajlar gönderiyor. “Devlet desteği indirimi” adı altında mesaj atıyorlar. Oysa böyle bir destek yok. Tıpkı mağazaya önce zam yapıp sonra “%50 indirim” tabelası asmak gibi. Vatandaşla dalga geçiliyor.

 

Bugün bir elektrik faturasının sadece %19’u gerçek enerji bedelidir. Kalan %81’i dağıtım, vergi ve fonlardır. Yani biz elektriği değil, ona ulaşmayı pahalıya ödüyoruz! Kullandıkları altyapı hâlâ kamuya ait. Ama bu hizmet, belli şirketlerin kâr makinesine dönüşmüş durumda. Bu sadece aile bütçesini değil, ülke ekonomisini de çökertmektedir.

 

Buradan açıkça ilan ediyoruz: “Elektrik dağıtımı yeniden kamunun denetimine alınmalıdır, Faturalardaki dağıtım bedeli şeffaf, makul ve denetlenebilir hale getirilmelidir Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), şirketleri değil halkı korumalıdır. Özelleştirilen bölgeler ve enerji tesisleri kamulaştırılmalıdır Enerji politikaları, siyasi ve ticari çıkarların değil, halkın refahının merkezinde olmalıdır.

 

Geçiş sürecinde bağımsız ve güçlü bir Kamulaştırma İdaresi kurulmalı, kamu kaynakları yeniden halk yararına kullanılmalıdır. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanlığı olarak bu düzene sessiz kalmayacağız. Elektrik faturası şirketlerin borcunu değil, halkın yaşamını aydınlatmalıdır! Bu ülke birkaç ayrıcalıklı şirkete değil, 85 milyona aittir. Bu kaynaklar bizimdir. Bu topraklar bizimdir. Bu enerji bizimdir. Bu mücadele hepimizindir.”



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.04.22 09:05:17
Son Düzenlenme Tarihi :