SON DAKİKA

logo

Özel bireylerden büyükşehir kurslarına büyük ilgi

Özel Büyükşehir Özel Eğitim Okulu ve Rehabilitasyon Merkezi yaz okulu ve yüzme kursları büyük ilgi görürken, yaz okuluna 250, yüzme kursuda ise 56 özel öğrenci katılıyor

Büyükşehir’den Özel Bireylere Ücretsiz Yaz Okulu 


Antalya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Özel Büyükşehir Özel Eğitim Okulu ve Rehabilitasyon Merkezi, yaz okulu ve yüzme kursu ile eğitim ve sosyal gelişime katkı sağlamaya devam ediyor. Bu yılki yaz okuluna 250 kişi kayıt yaptırırken, 56 öğrenci ise yüzme kursuna kayıt oldu.


Büyükşehir Belediyesi’nin özel gereksinimli bireyler için Döşemealtı ilçesinde hizmet veren Özel Büyükşehir Özel Eğitim Okulu ve Rehabilitasyon Merkezi’nde ücretsiz yaz okulu başladı. Engelli bireylerin sosyalleşmelerine katkıda bulunmak ve verimli bir tatil süreci geçirmelerini sağlamak amacıyla düzenlenen yaz okulu yoğun ilgi görüyor. 250 özel bireyin katıldığı yaz okulunda çeşitli branşlarda özel bireylere eğitim veriliyor. Yaz okulunun en çok ilgi gören branşları arasında yüzme kursu yer alıyor. Fizik tedavi seanslarına ek olarak yüzme eğitimi alan özel bireylerin kas iskelet sistemleri yüzme sporu ile güçlendiriliyor. Havuzda görevli öğretmen ve cankurtaran hazır bulunuyor. Özel bireyler yaz okulunda hem eğleniyor hem de çeşitli etkinliklerle yazı dolu dolu geçiriyor. 

YAZ OKULUNDA SOSYALLEŞİYORLAR

Antalya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelli Hizmetler Şube Müdürü Fatin Iltar, “ Büyükşehir Belediyesi, sosyal belediyecilik çerçevesi içinde engelli bireyleri ve çocuklarımızı unutmayarak rehabilitasyon merkezimizde ücretsiz yaz okulu uygulamasına bu senede devam ediyoruz. Okulumuzun mevcut öğrencilerine sosyalleşmeleri ve fizik tedavi seanslarına katkı koyması adına yaz okulumuzda yüzme kursu açtık. Yaklaşık 250 civarında öğrencimiz yaz okulunda çeşitli branşlarda eğitim alıyor. Bunların 56’sı da yüzme eğitimi alıyor. Havuzumuzda görevlilerimiz, cankurtaranımız mevcut. Ailelerimizde çocuklarını gözetim altında tutuyor. Bu etkinliklerimiz yaz boyunca devam edecektir” dedi. 

15 YILDIR OKULDAN HİZMET ALIYORUZ

Rehabilitasyon merkezinden 15 yıldır hizmet aldığını ifade eden Hamire Kuzucu, 30 yaşındaki oğlu Sinan Kuzucu’nun yüzme kursunu çok sevdiğini ve tedavisine de ciddi katkı sağladığını aktardı. Kuzucu, “Okuldan etkinlikleriyle, tedavisiyle, yüzme eğitimleriyle ve öğretmenlerin ilgisiyle gerçekten çok memnunuz. Oğlumda Serebral palsi ya da diğer bir ifadeyle beyin felci hastalığı var. El ve ayağında motor becerilerini yerine getiremediği için fizik tedavi görüyor. Yaz okulunda çok eğleniyorlar, hem de yüzme bütün kaslarını çalıştırdığı için tedavisine büyük katkı sağlıyor. İhtiyacı olan herkesin bu okuldan hizmet almasını isterim” diye konuştu.  

TERAPİ SONUCU KONUŞMASI DÜZELDİ

Konuşma geriliği olan 7 yaşındaki kızının tedavi sonucu artık rahatlıkla konuştuğunu ifade eden Selami Aksay, yaz kursunu da çok başarılı bulduğunu söyledi. Aksay, “ Dil terapisi için çocuğumu getirmiştim şu anda konuşması düzeldi. Buradaki arkadaşlarına kaynaşması konuşmasına katkı sağladı. Yaz okulundan çok memnunuz çocuğum çok hevesli yüzmeyi de epey öğrendi sayılır” dedi.  *Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.08 12:31:58
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Ormanların kabusu çam kese böceğine karşı ‘Predatör’ hamlesi

Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü, ormanlarda görülen çam kese böceğine karşı mücadele başlattı. Laboratuvarlarda üretilen predatör olarak da adlandırılan Calosoma sycophanta ile çam kese böceğine savaş açıldı. Predatör böcek, çam kese böceğinin tırtıl ve pupa gibi kısımlarını yiyerek yok olmasını sağlıyor.
Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü, ormanlarda değişik çam türlerinde beyaz keseler halinde kendini göstermeye başlayan çam kese böceği (Thaumetopoeo pityocampa Schiff) ile doğaya en zararsız tür olan biyolojik mücadele başlattı. Ormanlarda çok sık görülen çam kese böceği direk olarak ağaçları zarar vermemekle birlikte, büyüme kayıplarına, görsel kirliliğe ve yakın temasta olan insanlarda kaşıntı şeklinde sağlık problemlerine sebep oluyor.

"4-7 gün arasında larva çıkıyor"
Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı bahçesindeki çam ağaçlarında gerçekleştirilen çalışmayı yerinde takip eden Manavgat Orman İşletme Şefi Aydın Yıldırım “Çam kese böceği ile mücadele çerçevesinde biyolojik mücadele yöntemlerinden ve gerek doğa gerekse ağaçlar için en zararsızlarından birisi olan Calosoma Sycophanta üretimi yapıyoruz. Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü bünyesindeki laboratuvarımızda sağlıklı bir üretim için gerekli olan 23 derece sıcaklık ve yüzde 60 nem oranı ile yıllık 8 bin adet Calosoma Sycophanta üretiyoruz. Calosoma Sycophanta erginleri şubat ayı sonunda düşük rakımlı Kızılçam ormanlarından toplanıyor. Doğadan toplanıp laboratuvara getirilen Calosoma Sycophanta erginleri steril edilmiş toprak bulunan üretim kutularına 1 erkek 1 dişi gelecek şekilde konuluyor. Günlük olarak toplanan yumurtalardan 4-7 gün arasında larva çıkıyor. Larvalar 10-14 gün boyunca çam kese böceği tırtılları ile beslendikten sonra araziye salım işlemi yapılıyor" dedi.

"Hektara 20-40 adet predatör böcek bırakılıyor"
Yıldırım, araziye salma işlemi ağaçtaki kese yoğunluğu dikkate alınarak her ağaca 2-3 adet larva gelecek şeklinde yapıldığını ve 1 hektara ortalama 20 ila 40 adet bırakıldığını kaydetti. Calosoma Sycophanta’nın çam kese böceğinin larva ve pupalarını yiyerek beslendiğini dile getiren Yıldırım, " 1 yılda 1000 adet çam kese böceğini tüketiyor. Yaşam süresi 4-6 yıl olup hayatı boyunca ortalama 5 bin adet çam kese böceğini imha ediyor" dedi.

"6 yıl yaşıyorlar"
Yırtıcı predatör olarakta adlandırılan Calosoma Sycophanta’nın uzun ömürlü ergininin 6 yıl yaşadığına dikkat çeken Aydın Yıldırım “Yırtıcı ve hareketli oluşunun yanı sıra larvalarının ve erginlerinin çamkese böceği tırtıllarını yemesi bakımından da son derece yararlı bir böcek. Erginleri mart ayı içerisinde topraktan çıkarak ağaçlara tırmanıyor ve keselerin içerisinde ya da dışarıda bulunan tırtılları yiyorlar. Mart ayı sonu veya nisan ayında pupalaşmak üzere toprağa inen çamkese böceği tırtıllarını takip ederek onların topluca krazitleştikleri yerlere yumurtalarını bırakıyorlar. Calosoma Sycophanta hem larvaları hem de yeni oluşmuş pupaları yedikleri görülüyor" ifadelerine yer verdi.
Yıldırım, yapılan mücadele sayesinde Şubat ayında kurumuş gibi görünen ağaçların haziran ayında tekrar eski görüntüsüne kavuştuğunun gözlemlendiğini bildirdi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.16 11:54:02
Son Düzenlenme Tarihi :





Uzmanlardan kimyasal içerikli güneş kremi uyarısı

Vatandaşları kimyasal içerikli güneş kremlerine karşı uyaran uzmanlar, bu kremlerin denizleri kirletebilecek potansiyele sahip olduğunu belirtti.
Yaz aylarının gelmesi ile birlikte güneş kremi kullanımı artmaya başladı. Güneş kremlerinin cildi güneş kaynaklı hasarlardan korumak için yerleşik v..

Vatandaşları kimyasal içerikli güneş kremlerine karşı uyaran uzmanlar, bu kremlerin denizleri kirletebilecek potansiyele sahip olduğunu belirtti.
Yaz aylarının gelmesi ile birlikte güneş kremi kullanımı artmaya başladı. Güneş kremlerinin cildi güneş kaynaklı hasarlardan korumak için yerleşik ve önerilen bir uygulama olarak kullanıldığını belirten Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Zekai Kutlubay, “Güneş kremlerinin kullanımı, cildi güneş kaynaklı hasarlardan korumak için yerleşik ve önerilen bir uygulamadır. Birçoğumuz güneş koruyucu ürünler kullanarak cildimizi güneşin zararlı etkilerinden korumak istiyoruz. Ancak, çoğu güneş kremi kimyasal içeriklere sahiptir ve ne yazık ki denizlerimizi kirletebilecek potansiyele sahip olabilir. Son zamanlarda yapılan çeşitli çalışmalar, kimyasal UV filtresi içeren güneş kremlerinin midye, algler, kabuklular, mercanlar, deniz kestanesi, balık ve hatta yunuslara karşı tehlikeli ve zararlı etkilerini ortaya koymuştur. Özellikle oksibenzon ve oktinoksat gibi maddelerin, mercan resiflerinin beyazlatılması, DNA hasarı ve genotoksik etkiler gibi olumsuz etkilere neden olabileceği belirlenmiştir. Ayrıca, güneş kremlerinden kaynaklanan kimyasalların deniz ekosistemlerinde birikerek balık, kabuklu deniz hayvanları ve diğer organizmalar üzerinde toksik etkilere neden olabileceği bilinmektedir” dedi.

“Sadece denizler için değil insan sağlığı için de bir tehdit oluşturmaktadır”
Kadın Girişimci Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı ise, “Bilimsel çalışmalar ortaya koymaktadır ki, UV filtreleme sadece denizler için değil insan sağlığı için de bir tehdit oluşturmaktadır. UV filtrelerinin cilde nüfuz edip kan dolaşımına ulaşamaması, UV filtrelerinin insan vücuduna muhtemel olumsuz etkileri konusunda endişeleri tetikliyor. Önceki çalışmalar, parçacıkların boyutunun dikkate alınması gereken çok önemli bir parametre olduğunu ortaya koymuştur. Örneğin, daha küçük boyutlara sahip nanoparçacıkların, sitotoksik olabileceğine dikkat çekilmektedir. Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) yayınladığı bir raporda, potansiyel endokrin bozucu moleküller değerlendirilmiş ve özellikle plasenta ve insan sperminde, kimyasal UV filtrelerinin potansiyel endokrin bozucu etkisi bildirilmiştir” diye konuştu.

Yaz mevsiminde cildinizi zararlı güneş ışınlarından doğal olarak korumak mümkün
Güneş kremlerinde çevreye duyarlı ürünlerin tercih edilmesi yönünde çağrıda bulunan Samancı, “Güneş kremlerinin seçiminde, insan sağlığına ve çevreye duyarlı ürünleri tercih etmek, hepimizin sorumluluğudur. Türkiye’nin ilk yüzde 100 doğal Anadolu propolisli ve non-nano mineral çinko filtreli güneş koruyucuları ile yaz mevsiminde tüm ailenizin cildini zararlı güneş ışınlarından doğal olarak korumak mümkün. Üstelik Anadolu propolisi ve non-nano mineral çinko gibi tamamen doğal bileşenlerden oluşan güneş koruyucu kremler, hem denizlerin hem de cildinizin dostu” şeklinde konuştu.

“UV ışınları yansıtıyor ve tam güneş koruması sağlıyor”
Deniz altı yaşama verilen zararı azaltmak üzere non-nano mineral çinko içeren güneş kremlerinin kullanımının önemine dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Zekai Kutlubay da şu sözlere yer verdi:
“FDA, güneş kremleri için non-nano çinko oksitin güvenli olduğunu belirtiyor. Nano boyutlu parçacıkların aksine, non-nano mineral çinko içeren doğal güneş kremleri, vücut tarafından emilmeden, cilt yüzeyinde fiziksel bir bariyer oluşturarak UV ışınları yansıtıyor ve tam güneş koruması sağlıyor. Üstelik non-nano mineral çinko içeren güneş kremlerinin kullanımı, okyanuslar ve mercan resifleri dahil olmak üzere deniz altı yaşama verilen zararı da azaltıyor.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.13 13:53:11
Son Düzenlenme Tarihi :