SON DAKİKA

logo

Antalya’da 5 bin 150 paket kaçak sigara ele geçirildi

Antalya’nın Serik ilçesinde jandarma ekiplerinin şüphelendiği bir kişinin ikametinde yaptığı aramada, 5 bin 150 paket kaçak sigara ele geçirildi. Olayla ilgili şahıs hakkında adli işlem başlatıldı.
Antalya İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Serik İlçe Jandarma Komutanlığı eki..

Antalya’nın Serik ilçesinde jandarma ekiplerinin şüphelendiği bir kişinin ikametinde yaptığı aramada, 5 bin 150 paket kaçak sigara ele geçirildi. Olayla ilgili şahıs hakkında adli işlem başlatıldı.
Antalya İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Serik İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından yapılan çalışmalar sonucu Serik ilçesinde 1 şüphelinin temin ettiği kaçak sigaraları piyasaya süreceği bilgisi alındı. Serik Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla şahsın ikametinde yapılan aramada 515 karton da toplam 5 bin 150 paket kaçak sigara ele geçirildi.
Olayla ilgili yakalanan şahıs hakkında adli işlemlere başlanıldı
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.08 15:44:32
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Temizlik Yaparken Kimyasal Ürünlerden Gözünüzü Koruyun!

Ev temizliğinde kullanılan deterjan, lavabo açıcı gibi maddeler göze büyük zararlar veriyor. Yapılan temizliklerde yoğun olarak kullanılan bu kimyasal ürünlerin dozuna dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, “Çamaşır suyu, lavabo açıcıları gibi kimyasal maddeler bazen patlayıp direkt gözümüze gelebiliyor. Temizlik maddeleri yerinde ve kararınca kullanılmalı. Özellikle buhar çıkaran maddelerden mümkün mertebe uzak durulmalı ve ilaçların gözdeki yakıcı etkileri ortadan kalkana kadar ortam havalandırarak temizlik yapılmalı” dedi.

Temizlik yaparken kullanılan kimyasal maddeler, yemek pişirilirken sıçrayan kızgın yağlar göz yaralanmalarına sebebiyet veren durumlardır. Dünya Göz Etiler Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, Ramazan Bayramı öncesi yapılan temizliklere dikkat çekerek kimyasal ürünlerin dozunda kullanılması gerektiğini söyledi. Bazı ev içi yaralanmalarında hemen hastaneye gidilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Kubaloğlu, “Eğer çamaşır suyu, kezzap, lavabo açıcı gibi kimyasal bir maddeye maruz kalmışsak yapacağımız şey sadece yüzümüzü, gözümüzü bolca suyla yıkayıp bir an önce hastaneye gitmektir. Onun dışında evde bulduğu herhangi bir ilacı alıp ‘ben bunu damlatayım’ diye yaklaşmamak lazım. Çünkü bunların sonuçları körlüğe kadar gidebilmektedir” dedi. 

“EV İÇİ YARALANMALARIN EN ÖNEMLİ NEDENİ KİMYASALLARDIR” 

Göz aciline müracaat eden hastaların yaklaşık olarak yüzde 10’unda göz yaralanması olduğunu söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, “Bunun temel nedeni iş kazalarında, ev gibi ortamlardaki kimyasallara maruz kalmalarda veya çocukların oyun sıralarında yaralanmaları sonrası meydana gelen kazalardır. Ev içi yaralanmaların en önemli nedeni kimyasallarla meydana gelen kazalardır. Ya da çocukların oyun ortamında birbirlerine fırlattıkları şekilli cisimlerle meydana gelen göz kesilmeleri ve delinmeleri gibi yaralanmalarıdır. Kimyasallar genellikle iki gruptur ve ev ortamında da sıklıkla kullanırız. Bunlar bazik, alkali dediğimiz ajanlar özellikle temizleyici maddelerde amonyum içeren maddelerdir. Genellikle yüzey temizleyicileri, cam suyu, fırın temizleyicileri gibi maddeler bunları içermektedir. Bir de bahçemizde kullandığımız kimyasallarda gübrelerin içinde bu amonyum bulunur. İkinci grubu ise kostik sodalar oluşturur. Kostik soda çamaşır suyu, çamaşır açıcıları ya da boya açıcı gibi maddelerde kullandığımız kimyasallardır. Bunların da özellikle göze oldukça zararı vardır. Diğer bir grup da sönmemiş kireçtir. Bunlar bazik maddelerdir. Bazik maddelerin göze girişi çok hızlı olur. Hızla gözün tüm ön yüzeyini kaplar. Gözün şeffaf dokusundan içeri girer ve gözün ön tarafındaki tüm dokulara zarar verebilir. Bu bazik maddelerinden diğeri de lavabo açıcılarıdır. Lavabo açıcıların özellikle kontrolsüz uygulamalarında genellikle belli bir dozun üzerinde uygulandığında ve üzerine de farklı bir madde, özellikle asit gibi bir madde uygulandığında bir patlama şeklinde olup tüm göz ve cilt yüzeyini çok ciddi olarak etkileyebilmektedir. Diğer bir grup maddemiz ise asitler. Bunlar genellikle kezzap, tuz ruhu gibi ya da akülerin içinde bulunan sülfürik asit gibi oldukça tehlikeli maddelerdir” diye konuştu. 

“MUTLAKA DOKTORA MÜRACAAT ETMEK GEREKİYOR” 

Yaralanma olduğu zaman çocukların bunu genellikle söylemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Kubaloğlu, “Çocuklar korktukları ya da ailelerin izin vermediği bir şeye maruz kaldıkları için bunu saklama duygusu içindeler. Böyle bir duygu olduğu zaman çocukta daha ciddi bir hasar meydana gelebiliyor. Bu tür yaralanmalarda ya da çocukların kazalarında eğer gözde yaşarma, kanlanma, sulanma, ağrı ve görmeme hissi varsa mutlaka doktora müracaat etmek gerekiyor. Kimyasal maddelerle yaralanma normal göz hastalıklarında hastaların yüzde 3’ünü oluşturan ve körlüğe kadar gidebilen ciddi sonuçlu olan yaralanmalardır. Eğer çamaşır suyu, kezzap, lavabo açıcı gibi kimyasal bir maddeye maruz kalmışsak sadece yapacağımız şey yüzümüzü, gözümüzü bolca suyla yıkayıp bir an önce hastaneye gitmektir. Onun dışında evde bulduğu herhangi bir ilacı alıp ‘ben bunu damlatayım’ diye yaklaşmamak lazım. Çünkü bunların sonuçları körlüğe kadar gidebilmektedir. Diğer bazı yaralanmalarda ise özellikle evdeki tamirat gibi bir şeye maruz kaldığımızda göze bir yabancı cisim çarpabilir. Bu yabancı cismi çıkarmadan doktora gitmek lazım. Çünkü o cismin çıkarılması o sırada göze çok ciddi hasarlar verebilir. Bu tür durumlarda evde yapılacak hiçbir tedavi yoktur. Şüphe duyulduğunda mutlaka hastaneye müracaat edilmelidir” ifadelerini kullandı. 

“HASTANIN GÖZÜNÜ ÖZEL SOLÜSYONLARLA SAATLERCE YIKAYABİLİYORUZ” 

Göz yaralanmalarında hastanede uygulanan tedavi yöntemini anlatan Prof. Dr. Kubaloğlu şunları ekledi: 

“Hastayı muayene ettikten sonra eğer gözünde ciddi bir yaralanma varsa o hastanın gözünü özel solüsyonlarla saatlerce yıkayabiliyoruz. Ondan sonra hasarın ne derecede olduğunu anlıyoruz. İkinci aşamadaysa bazı testler yapıyoruz. Ama bu testler sadece o teşhise yönelik oluyor. Çünkü o durumlarda biz hastaya zarar vermemek açısından daha ileri bir değerlendirme yapmıyoruz. Bu değerlendirme yapıldığında eğer gözde bir kesilme, yaralanma varsa mutlaka onun tamir yoluna gidiliyor.” 

“HER ŞEYİ DOZUNDA KULLANMAK LAZIM” 

Ramazan Bayramına çok az kaldığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, “Hanımlar bayram dolayısıyla gerek tatlılar gerek ev temizliği gibi çok önemli bir hazırlık içindeler. Bu dönemde özellikle mutfakta yapabilecekleri en önemli şeylerden bir tanesi bir şey kızartırken, pişirirken mümkün mertebe koruyucu önlemler almalılar. Kimyasallarla yapılan temizliklerde ise her şeyi dozunda kullanmak lazım. Bunların kullanım talimatlarına çok iyi dikkat etmeleri gerekiyor. Özellikle çamaşır suyu, lavabo açıcıları gibi temizleyicileri çok fazla koymak daha iyi bir netice doğurmuyor. Bu kimyasal maddeler bazen patlayıp direkt gözümüze gelebiliyor. Temizlik maddeleri yerinde ve kararınca kullanılmalı. Özellikle buhar çıkaran maddelerden mümkün mertebe uzak durulmalı ve ilaçların gözdeki yakıcı etkileri ortadan kalkana kadar ortam havalandırarak temizlik yapılmalı. Güvenli bir şekilde temizliğin yapıldığı bir bayram hazırlığından sonra tüm vatandaşlarımızın sağlıklı huzurlu bir bayram geçirmesini diliyorum” dedi. www.dunyagoz.com/tr



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.01 18:57:11
Son Düzenlenme Tarihi :





Antalya Milletvekili Coşar: “Yurt ve ev bulamayan öğrenciler tarikat yurtlarına mahkum edilecekler”

CHP Antalya Milletvekili Aliye Coşar, Antalya’daki konut krizine dair açıklamalarda bulundu.
Satılık ve kiralık konutta en çok fiyat artışının yaşandığı illerin başında yer alan Antalya’da son iki yılda artışın yüzde dört yüze yaklaşmasının Antalya’nın yerli halkı ve şehre gelen memur, çalışan ve öğrenciler için katlanılamaz bir durum halini aldığını belirten Coşar, “Hans’ın ev aldığı, Hasan’ın kiralık ev bulamadığı günlerdeyiz, ekonomik krizin yanında AKP’nin yabancılara vatandaşlık hakkı tanıyan plansız programsız konut satma sevdası bizi bu günlere getirmiştir.” dedi.
CHP’li Coşar açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı; “Antalya hem üniversite hem de kamu kurumlarının yoğun olduğu bir ildir. Ancak öğrenci ve memurlar, kira fiyatlarının yüksekliği ve konut arzının azlığı nedeniyle kiralık daire bulmakta güçlük çekiyor. Bazı öğrenci ve memurlar, kalabalık evlerde ya da eski ve bakımsız evlerde yaşamak zorunda kalıyor.
Memurların tayin dönemindeyiz, birçok memur için ekonomik nedenlerle artık Antalya sürgün yerine döndü diyebiliriz. Birkaç yıl önce memurların tercih ettiği Muratpaşa’daki mahallelerde bugün kiralar bir memurun karşılayabileceği düzeyin çok üzerindedir. İnsani şartlarda oturulması mümkün bir konutta kalmak için en az 15000 TL’yi gözden çıkartmak zorundadır. Saray yönetimi memurun maaşını kendi maaşları gibi yüksek sanıyor, Kiracının da, ev sahibinin de mutlu olmadığı bu düzenin adı AKP’nin ekonomi politik dünyasıdır.”   dedi.
YURT VE EV BULAMAYAN ÖĞRENCİLERİ, TARİKAT YURTLARINA MAHKUM EDECEKLER
Çoşar , “Üniversite öğrencileri için de durum aynı hem mevcut hem de yeni gelen öğrenciler için barınma krizi yıllardır yaşanıyor. KYK yurtlarının yetersizliği, özel yurtların pahalılığı nedeniyle ev tutmak zorunda kalan öğrenciler ve velileri içinde durum katlanılamaz hal aldı. Öğrencilerin barınma krizi öğrencileri cemaat-tarikat yurtlarına mahkûm eder, tarikat yurt ve evlerinde kalan gençlerimizin ise yaşadığı baskı ise hepimizin bildiği bir başka acı gerçektir. İlan sitelerine bakıldığında kiralık oda ve ev arkadaşı ilanlarında artış var. Ev arkadaşlığı durumu yalnız üniversite öğrencileri ve bekar çalışanlar arasında değil, artık geçinemeyen emekliler, çalışan aileler arasında da sıkça görülmeye başlanıyor. Sarayın ben ekonomistim diyen zihniyeti ile ekonomik kriz, sosyal krize evrilmiştir.
KONUT KRİZİNİN ÇÖZÜMÜ SOSYAL KONUT YAPIMI
Antalya ve ülkemizde konut krizinin çözümü kamu kaynaklarının itibara ve yandaşa değil, halka harcanması ile çözülür. Konut krizi için yapılması gerekenler bellidir; yeni arsa üretilip kooperatifçilik teşvik edilmeli, yabancıya konut satışı kısıtlaması getirilmeli, ev ve konut alımı yatırım aracı olmaktan çıkartılmalı ve en önemlisi TOKİ, yerel yönetimlerle birlikte zaman kaybetmeden dar gelirli ve orta gelirli vatandaşlarımız için ucuz ve ödeme kolaylığı olan yaşanabilir sosyal konut üretimi yapmalıdır, gerekirse bu konut inşaatları desteklenmelidir. Ancak AKP hükümeti bunlara dair bir adım dahi atmıyor, kira artışına yasal sınırlama getirmek gibi günlük ve kısa vade çözümlerine sarılıyor.”

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.22 14:08:17
Son Düzenlenme Tarihi :