SON DAKİKA

logo

Pazar alanındaki başıboş köpek 11 yaşındaki Hasan’a dehşeti yaşattı

Antalya’nın Serik ilçesinde annesi ve ağabeyiyle pazara giden 11 yaşındaki Hasan Basri Kaya, sokaktaki başıboş köpek tarafından ısırıldı. Küçük çocuğun sol baldırından ısıran köpek etini koparırken, hastaneye kaldırılan çocuğa 7 dikiş atıldı. Çok acı çektiğini belirten Kaya, “Köpeğin sahibi varsa ..

Antalya’nın Serik ilçesinde annesi ve ağabeyiyle pazara giden 11 yaşındaki Hasan Basri Kaya, sokaktaki başıboş köpek tarafından ısırıldı. Küçük çocuğun sol baldırından ısıran köpek etini koparırken, hastaneye kaldırılan çocuğa 7 dikiş atıldı. Çok acı çektiğini belirten Kaya, “Köpeğin sahibi varsa ona, yoksa belediye yetkililerine hakkımı helal etmiyorum” dedi. Anne Melek Kaya, oğlunu görünce şoka uğradığını belirterek, “Allah kimseye evladını bu şekilde görmek nasip etmesin” diye konuştu.
Manavgat’ta ikamet etmekte olan ve geçimlerini pazarcılık yaparak sağlayan Kaya ailesi, her hafta olduğu gibi Salı günü Serik ilçesi Kadriye Mahallesi’nde kurulan pazara giderek tezgah açtı. Atatürk Ortaokulu 6. sınıf öğrencisi olan 11 yaşındaki Hasan Basri Kaya da annesi Melek ve ağabeyi Kadir ile birlikte evde yalnız kalmamak için Kadriye Pazarı’na gitti.

Markete yaklaştığı sırada köpek saldırısına uğradı
Annesi ve ağabeyiyle birlikte öğle yemeği yedikten sonra çikolata almak için tezgahtan ayrılarak markete giden küçük çocuk, markete yaklaştığı sırada köpek saldırısına uğradı. Bir otomobilin altında gölgede yatmakta olan 3 köpekten bir tanesi küçük çocuğa saldırırken, baldırından ısırarak bir parça et kopardı. Acı içerisinde kıvranarak anne ve ağabeyinin yanına gelen Hasan Basri Kaya, komşularının aracıyla Serik Devlet Hastanesine götürülürken, burada gerekli aşıların yapılmasının ardından köpeğin ısırdığı yer dikildi.

“Hakkımı helal etmiyorum”
Hastaneden taburcu edildikten sonra Manavgat’taki evlerine gelen Hasan Basri Kaya, anne ve ağabeyine yardım etmek amacıyla pazara gittiğini belirterek, “Birlikte öğle yemeği yedikten sonra annemden ve ağabeyimden izin alarak çikolata almak için markete gittim. Pazardan markete doğru giderken park halindeki otomobilin altında 3 tane köpeğin yattığını gördüm. Ama bir şey yapmayacaklarını düşünerek yoluma devam ettim. Tam yanlarına geldiğimde köpeklerden bir tanesi bana saldırdı ve baldırımdan ısırarak et kopardı. Acı ile kaçıp annemlerin yanına geldim. Buradan hastaneye gittik ve tedavim yapıldı. Bana yardım eden hastane çalışanlarına teşekkür ediyorum” dedi.

“Ben hayvanları seven birisiyim”
Hayvanları sevdiğini belirten Kaya, “Ben hayvanları seven birisiyim. Bir kedi köpek görsem su mama veririm. Ama köpek ısırdığında ve hastanede iğne vurulurken büyük acı çektim. Ben eğer bu köpeğin sahibi varsa ona, yoksa bu köpeklerin sokaklarda başıboş dolaşmasına izin veren yetkililere hakkımı helal etmiyorum” dedi.

Anne o anları anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı
Anne Melek Kaya, geçimlerini pazarcılık yaparak sağladıklarını belirterek, “Dün çocuklarımla birlikte pazara gittik. Birlikte yemek yedik. Yemeğin ardından ben ortalığı toplarken çocuğum markete gitti. Markete giderken saldırıya uğramış. Geldiğinde kanlar içerisindeydi. Baldırından bir çay tabağı büyüklüğünde kepçe girecek derinlikte et kopmuştu. Çocuğumu kanlar içerisinde baldırından kopan eti sallanır şekilde görünce çıldırma derecesine geldim. Aklımı kaybettiğimi sandım. Ben bu başıboş köpekleri sokağa bırakanlara, aşısını yaptırmadan çıkaranlara, onları sevenlere hakkımı helal etmiyorum. Eğer köpeği seviyorlarsa evinde bahçesinde sevsin, aşısını yaptırsın, yoksa sevmesin. Belediyeye, zabıtaya, bu olaya vesile olan kimseye hakkımı helal etmiyorum. Dün ben evlat acısını en ağır şekilde yaşadım. Çocuğum korkmasın daha kötü olmasın diye bağıramadım, elimi kolumu dudağımı ısırdım durdum. Rabbim böyle bir acıyı kimseye yaşatmasın. Biz böyle bir acıyı yaşadık. Yetkililerden daha sıkı önlemler almalarını ve başkalarının bu acıları yaşamamasını istiyorum” dedi.

“Yaşadığım korkuyu tarif edemem”
Kardeşini kanlar içerisinde görünce büyük acı ve korku yaşadığını belirten ağabey Kadir Kaya, “Pazarda bulunan pazarcı ağabeyler de bizim acımıza ortak oldular. İş yerini kapatıp bizimle hastaneye gelenler oldu. Ben buradan hepsine çok teşekkür ediyorum. Bugün bizim başımıza gelenin başkalarının başına gelmeden bir çare bulunmasını istiyoruz” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.10 11:27:43
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Burak Antalyspor'u unutmadı...

(İHA) - Burak Yılmaz futbolu bıraktı... Açıklamasında; " 7 yaşında Antalyaspor’un kapısından girdim beni eğitip büyüttüler" diyerek vefasını gösterdi..

 Eski milli oyuncu Burak Yılmaz, futbolculuk kariyerini sonlandırdığı fakat sahaya yakın yeni görevler için kendini geliştirmeye çalıştığını dile getirerek, “Türk futbolunu bir adım öne götüreceğimi görürsem o işin peşini asla bırakmam” dedi. Yurt dışında kariyer sahibi olmasında Galatasaray’ın büyük katkısı olduğunu da söyleyen Yılmaz, “Galatasaray ile yaşadıklarım, Beşiktaşlılığımı sorgulatmaz” diye konuştu.   
  Eski milli futbolcu Burak Yılmaz, Çırağan Sarayı’nda bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya ailesi, yakınları ve medya mensupları katıldı. Gündeme dair ve kariyerinin geleceği hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Burak Yılmaz, “Futbolculuk kariyerimi sonlandırdığımı İnternet üzerinden açıklamak istemedim. Bu kariyerime yakışmaz diye düşündüm. Sizlerin gözlerin içine bakarak veda etmek istedim. Öncelikle çok mutlu ve gururluyum. Bunu bana yaşattığı için Allaha şükürler olsun. 7 yaşında Antalyaspor’un kapısından girdim beni eğitip büyüttüler. 4 büyük kulüpte oynadım. Bana kapılarını açmaları benim için gurur kaynağı oldu. Oynadığım tüm kulüplere teşekkür ediyorum. Yurt dışında oynadığım yıllar da benim için unutulmaz anlardı. Milli takımı bırakmam da benim kararımdı. Bir futbolcunun mesleğini itibarsızlaştırılmadan bırakabilmesi çok kıymetlidir. Allaha şükür bende bu şekilde kariyerimi sonlandırdım. Bir kariyerin sonuna geldim. Bu süreçte eşime çocuklarıma, aileme ve yanımda olan herkese teşekkür ediyorum” dedi. 
  Futbolculuk hayatında kazandığı tecrübeleri yeni jenerasyonlara aktarmak istediğini dile getiren Burak Yılmaz, “Burada çok büyük cümleler kurmak istemiyorum ama 22 yıllık bir kariyerim var. Türkiye’nin en iyi hocaları ile çalıştım. Yine yurt dışında da çok kaliteli futbol insanları ile çalıştım. Bu deneyimimi yaşatmak ve aktarmak istiyorum. Şimdi hayatımın bu dönemini başlatıyorum” diye konuştu. 
 
  “Galatasaray forması ile yaşadıklarım unutulmaz” 
  Kendisinde en çok iz bırakan kulübün sorulması üzerine Yılmaz, “Türkiye’de 4 tane büyük takım bana kapılarını açtı. Ülkemizde bu 2 futbolcuya nasip oldu. Galatasaray ile özellikle Avrupa'da yaşadığım duygular paha biçilemez benim için. Sarı-kırmızı forma ile Avrupa’da çok değerli tecrübeler edindim. Bu durum benim Beşiktaşlılığımı değiştirmez ama Galatasaray ile Avrupa’da tanınan bir kariye sahip olmam da görmezden gelinmemeli diye düşünüyorum” şeklinde yorumladı. 
 
  “Fenerbahçe forması ile gol sevinci yaşamak isterdim” 
  Kariyeri boyunca içinde en çok ukde kalan olayın sarı-lacivertli kulüpteki performansı olduğunu söyleyen Burak Yılmaz, “Fenerbahçe de yeniden forma şansı bulmak isterdim. Gol sevinci yaşayamadım. En azından bir gol atmak isterdim. Fenerbahçe’nin de futbol hayatımda önemli bir yeri var. Gelişimimde büyük etkisi var. Fenerbahçe’de bir kez daha forma giymek ve o formayla gol sevinci yaşamak isterdim” açıklamalarında bulundu. 
 
  “Sabırlı bir projede yer almak istiyorum” 
  Bundan sonraki hayatında emin adımlar atarak ilerlemek istediğinin altını çizen tecrübeli oyuncu, “Medyada anıldığım konular, yakıştırmalar çok kıymetli, gurur verici. Ama önce benim bu makamları hak etmem gerektiğini düşünüyorum. Sürekli projeler hakkında konuşuluyor. Ama taşlar yerine tam oturmadan bir işe koyulmam. Türk futbolunu bir adımda öne götüreceğimi görürsem o işin peşini asla bırakmam. Bundan sonrada kendimi geliştirmek için yine sahada olmak en azından sahaya yakın olmak istiyorum. Nasıl bir proje de yer almak istediğimi soruyorsanız, sabırlı bir proje de yer almak istiyorum. 1 hafta kazanıp omuzlarda olup bir sonraki hafta yerlerde olmak istemiyorum. Tedirgin ve emin adımlarla ilerlemek istemem sebebim de bu yüzden. Varsa elini taşın altına koyacak birileri ben buradayım” diye konuştu. 
 
  “Ben kin tutan bir adam değilim” 
  Attığı bir gol ile şampiyonu belirlediğini söyleyen Burak Yılmaz, “Ben kin tutan bir adam değilim. Fenerbahçeli o gün ki arkadaşlarımın üzüntüleri hala aklımda. Ama bugün yine oynadığım her hangi bir kulüp için elimden geleni yapacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Fenerbahçe’ye saha içerisinde fazla katkıda bulunamamam benim en büyük pişmanlığımdır” şeklinde konuştu. 
 
  “Şenol Güneş her zaman benim başımın tacıdır” 
  Kariyerindeki en büyük gelişimi Şenol Güneş ile gerçekleştirdiğini dile getiren Yılmaz, “Bugün buraya Şenol Hoca’nın yanından geldim. Kendisi bana herhangi bir konuda projeden bahsetmedi. Benimle alakalı kafasında bir proje olduğunu biliyorum ki olmasa da bir şeyi değiştirmez. Şenol Güneş her zaman benim başımın tacıdır. Tüm çalıştığım hocalar gelişimimde büyük rolü vardır. Ama Şenol Güneş’in kariyerimdeki ve gönlümdeki yeri çok farklıdır” açıklamalarında bulundu. 
  Lille ekibinin takımdan ayrıldıktan sonra kendisine göstermiş olduğu ilginin hatırlatılmasının üzerine Burak Yılmaz, “Lille'den ayrıldıktan sonra beni geri çağırıp alkışlatmak istediler. Bende gittim. Türkiye’den böyle bir istek olsaydı yine giderdim” dedi. Hollanda’da yaşadıkları hakkında da konuşan Burak, “Hollanda’ya 5 yıllık bir proje için gittim. Yolun sonunda teknik direktörlük anlamında tecrübe edinip projeye başlamak vardı ama olmadı. Kan uyuşmadı diyelim. Böylesi nasipmiş” diye konuştu. 
  Milli takımla yaşadığı en güzel ve en kötü anlarının sorulması üzerine konuşan Tecrübeli santrafor, “A milli takımda Hollanda‘ya karşı farklı kazandığımız maçta hat-trick sevinci yaşamam paha biçilemezdi. Son Avrupa Şampiyonasındaki Galler müsabakasından sonra odadan bile dışarı çıkmamıştım. Bunu da en kötü hissettiğim an olarak söylebilirim” ifadelerini kullandı. 
 
  “Tecrübe edinmem gerekiyor” 
  Bundan sonraki kariyerini planlamaya devam ettiğini söyleyen Burak Yılmaz, “Bu konunun nasıl ilerleyeceğini inanın bende bilmiyorum. Şuan da 1 yıllık bir eğitim alıyorum. Çok değerli hocalar ile de görüştüm. Yurt içi ve yurt dışı. Dediğim gibi hemen bir takımın başına geçeyim, hocalık yapayım diye bir düşüncem yok. Emin adımlar ile ilerlemek istiyorum. Bir bu kadar daha tecrübe edinmem gerekiyor” diye konuştu. 
 
  “Enes ve Cenk, en çok dikkat çeken milli oyuncular” 
  Milli takımda çok kaliteli oyuncular olduğunun altını çizen yıldız oyuncu, “Çok değerli futbolcu arkadaşlarımız var. Enes ve Cenk’i en göz önünde olanlar olarak gösterebiliriz. Gerekli etkiyi yapacaklarını düşünüyorum. Enes talihsiz bir sakatlık geçirdi. Çok da iyi gidiyordu İspanya’da. Cenk keza öyle Şenol hoca ile tekrardan yükselişe geçtiğini görebiliyoruz. Alt yapılarda da birçok etkileyici oyun oynayan genç arkadaşlarımız var ben bunun farkındayım. Sahaya daha yakın insanlar da bu kardeşlerimizin farkındadır diye düşünüyorum” açıklamalarında bulundu. 
  Hangi takımda jübile yapmak isterdin sorunu da yanıtlayan Burak Yılmaz, “15’er dakika 4 büyük takımımızda da oynamak isterdim. Hepsi de benim için kıymetli birbirinden ayırmam doğru olmaz” şeklinde konuştu. 
 
  “Icardi’nin kalitesi tartışılmaz” 
  Galatasaray’ın şampiyonluğu ve İcardi’nin performansı sorulması üzerine konuşan Yılmaz, “Icardi çok kaliteli bir oyuncu. Kalitesi tartışılacak bir futbolcu değil. Galatasaray ile kimyası tuttu. Kesinlikle kalmalı diye düşünüyorum. Eğer Türkiye’de kalmaz ise Galatasaray yine aynı kalitede bir oyuncu alacağını düşünüyorum. Çünkü bu durum Galatasaray’ın kimyasında var” diye konuştu. 
  Prolisans konusu hakkında da konuşan Burak Yılmaz, “Bunca yıl Türk futboluna hizmet etmiş, yıllarca milli formaya hizmet etmiş birisi olarak prolisans konusunda benim gibi isimlere bir adımda olsa öncelik tanınması kimseyi rahatsız etmez diye düşünüyorum” diyerek sözlerini tamamladı. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.06 13:43:32
Son Düzenlenme Tarihi :





Park halindeki otomobile çarpıp kaçtı, yakalanan sürücü 1,87 promil alkollü çıktı

Antalya’nın Manavgat ilçesinde park halindeki otomobile çarpan kamyonet, otomobili yaklaşık 10 metre önünde sürükledi. Kazanın ardından olay yerinden kamyonetiyle kaçan ve jandarma tarafından yakalanan sürücü 1,87 promil alkollü çıktı.
Olay, Manavgat Oymapınar Antalya Büyükşehir Belediyesi ASA..

Antalya’nın Manavgat ilçesinde park halindeki otomobile çarpan kamyonet, otomobili yaklaşık 10 metre önünde sürükledi. Kazanın ardından olay yerinden kamyonetiyle kaçan ve jandarma tarafından yakalanan sürücü 1,87 promil alkollü çıktı.
Olay, Manavgat Oymapınar Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü Manavgat Şelale Su Üretim Tesisi önünde meydana geldi. Alınan bilgiye göre; ailesiyle birlikte Manavgat Şelalesine gelen ve otomobilini yol kenarına park eden vatandaş, otomobilinin yanına geldiğinde hayatının şokunu yaşadı. Yol kenarında park halindeki otomobili, olduğu yerden 10 metre ileride yolun ortasında çarpılmış olarak duruyordu.
Kazayı gören ve çarpan aracın fotoğrafını çeken vatandaşların haber vermesi üzerine harekete geçen Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Sarılar Jandarma Karakolu ekipleri, otomobile çarparak kaçan otomobili Oymapınar Mahallesi Iğrışlar sokak girişinde yakalayarak kazanın meydana geldiği yere getirdi.
Olay yerine gelen Jandarma Trafik ekiplerinin yaptığı kontrolde olay yerinden kaçan Osman T. isimli sürücünün 1,87 promil alkollü olduğu belirlendi. Alkollü sürücüye 4 bin 64 TL para cezası uygulanırken sürücü belgesine 6 aylığına el konuldu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.30 17:15:22
Son Düzenlenme Tarihi :