SON DAKİKA

logo

Büyükşehir Karavan Park ilk ziyaretçilerini ağırladı

Konyaaltı'nda sahile yakın sokaklara, boş alanlara gelişigüzel park edilen karavanlar kaldırılırken, büyükşehir'in sahile 200 metre uzaklıkta 50 karavan kapasiteli Karavan Park açılarak hizmete başladı. Sözkonusu Karavan Park, elektrik, alt yapı, WC’ler, duş alanları, mutfak ve çamaşırhane gibi sosyal donatı alanlarına sahip.

Sahile 200 metre uzaklıkta güvenli ve konforlu Karavan Park hizmette 


Antalya Büyükşehir Belediyesi, Konyaaltı’nda yerli ve yabancı karavan tatilcilerinin daha güvenli ve konforlu bir alanda konaklayabilmesi için başlattığı ‘Karavan Park’ projesi tamamlandı. Konyaaltı sahiline 200 metre uzaklıkta 50 karavan kapasiteli Karavan Park’ın ilk ziyaretçileri elektrik, alt yapı ve tüm sosyal donatı alanına sahip, gönüllerince tatil yapabilecekleri bir alana kavuşmalarından dolayı büyük memnuniyet duydu. 


Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahiline son yıllarda karavanla seyahat eden tatilcilerin yoğun ilgi göstermesi sonucu sahile yakın birçok cadde ve sokakta karavan park sıkıntısı yaşandı. Antalya Büyükşehir Belediyesi, karavan tutkunlarının park sorununu gidermek amacıyla Konyaaltı İlçesi Arapsuyu Mahallesi'nde 50 karavan kapasiteli bir Karavan Park alanı yapılması için harekete geçti. Elektrik, alt yapı, WC’ler, duş alanları, mutfak ve çamaşırhane gibi sosyal donatı alanlarına sahip Karavan Park ilk misafirlerini ağırlamaya başladı. 

KARAVANCILARIN TÜM İHTİYAÇLARI DÜŞÜNÜLDÜ

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin iştirakçi şirketi Sosyal A.Ş. tarafından işletilecek Karavan Park’ta en fazla 7 gün konaklamaya izin veriliyor. Günlük 300 TL park ücreti ile karavan tutkunları sosyal alanları ücretsiz bir şekilde kullanabiliyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz, sokak aralarına yapılan park yeri sorununu çözüme kavuşturmak amacıyla Karavan Park projesinin hayata geçtiğini belirterek, “Burası 4 bin 114 metrekare bir alana sahip. Bu alanda 50 karavan için park yeri yapıldı. 7 gün süreli olarak misafir edilecek. Bu alanda misafirler için tüm imkanlar sağlandı. Çamaşırhane, WC’ler, mutfak ve duş sistemleri olan donanımlı bir park alanını oldu. Güvenliği, resepsiyonu olan misafirlerin gönül rahatlığı ile karavanlarını park edebileceği bir alan” dedi. 

İLK MİSAFİRİNİ AĞIRLADI

Karavan Park’ın ilk misafiri olan Fatmagül Aslan, Büyükşehir Belediyesi’nin karavan park yeri ile ilgili bir çalışması olduğunu öğrendikten sonra mutlu olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Antalya gibi güzel bir şehirde sahile yakın böyle bir planlamanın ve yapılmış olması beni ve tüm karavancıları mutlu etti. Daha hijyenik, insanı koşullarda, karavanı olan insanların ötekileştirilmediği bir alan. Karavancıların ihtiyaçlarının giderilebileceği çamaşırhane, mutfak gibi imkanların sağlaması çok güzel. İlk ziyaretçisi olmaktan mutluyum. 

Böyle güzel bir yerde ailenizle oturup denize girerek, karavanda kalabilmek çok güzel bir duygu. Daha önce mahalle aralarında güvensiz ortamlarda duruyorduk. 50 tane kilit takıyordum. Burada belediye tarafından güvenli alan oluşturuldu. İnsanların tatile gitme imkanının azaldığı bir dönemde böyle bir alana kavuşmaktan dolayı Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederiz.” *Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.11 12:36:05
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Alman öğrenciler Mersin’i tanıyor

Almanya’nın Oberhausen kentinden ‘Kardeş Şehirler Öğrenci Değişim Programı’ çerçevesinde Mersin’e gelen öğrenciler, kentin güzelliklerini tanımaya devam ediyor.
Öğrenciler ilk olarak Gastronomi ve Yöresel Ürün Konağı’ndaki Damıtma Atölyesi’nde Mersin’in lavanta bahçelerinden toplanan lavantalardan yağ elde ettiler. Atölyede bulunan kazan ve distilasyon ünitesinin nasıl çalıştığını öğrenen öğrencilere, damıtma hakkında genel bilgiler verildi. Lavanta damıtımının her aşamasını deneyimleyen öğrenciler, yağ çıkarma işlemi yapmanın da keyfini yaşadı. Öğrencilerin deneyimleme fırsatı bulduğu bir diğer atölye çalışması da, kurutma atölyesinde meyve kurutma işlemi oldu. Kurutma işleminin üretim teknikleri, meyvelerin dilim kalınlıkları, kurutma sıcaklığı ve süreleri hakkında bilgi alan öğrenciler, elma, muz ve limonun nasıl kurutulduğunu pratikte öğrenmiş oldu. Mersin’in coğrafi işaretli olan ve olmaya aday ürünlerini kurutup paketleyen öğrenciler, Mersin temalı sağlıklı atıştırmalıklar elde ettiler. Öğrenciler için verimli geçen bir diğer atölye ise mum yapım atölyesi oldu. Öğrenciler, içerisinde hiçbir kimyasal madde bulunmayan uçucu yağlardan mumlar hazırladılar. Hazırladıkları mumlara lavanta, vanilya ve portakal gibi farklı yağlar ilave eden öğrenciler, mumlarını kurutma atölyesinde kuruttukları meyvelerle süslediler. Öğrenciler mum atölyesinin ardından mutfağa geçerek, usta şefle birlikte Hatay usulü tarator yapımını öğrendi. Kendi yaptıkları taratoru tadan öğrenciler, deneyimledikleri bu yöresel lezzeti ülkelerine döndüklerinde de yapacaklarını ifade ettiler.
Mersin’i ve insanlarını çok sıcak bulduğunu söyleyen öğrencilerden Golekuh Caesar, “Mersin çok renkli bir kent ve insanları çok sıcakkanlı. Genel olarak çok beğendiğimi söyleyebilirim. Özellikle havası çok güzel ve deniz kente ayrı bir anlam katıyor” dedi.
Gastronomi ve Yöresel Ürün Konağı’nda gerçekleştirdikleri atölyeleri değerlendiren Caesar, “Öncelikle mum yapım atölyesine girdik. Orada bize çevre dostu mumlar yapıldığı söylendi. Sonrasında da meyve kurutma tesisinde meyveleri kestik ve kuruttuk” diye konuştu.
Caesar, daha önce meyve kurutma ve mum yapımı gibi bir deneyimi olmadığını sözlerine ekleyerek, “Böyle bir deneyimim aslında hiç olmadı. Bu benim için bir ilkti ve çok güzel bir şey” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerden Christina Angenent ise, “Mersin’i çok beğendim. Çok güzel bir şehir, ama aynı zamanda çok sıcak. Atölye çalışmaları da çok güzeldi. Her şeyin çok güzel olduğunu düşünüyorum. Geleneksel bir Türk mezesini yapmak iyi bir deneyimdi” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.30 14:24:57
Son Düzenlenme Tarihi :





Depremlerin merkezinde üretim devam ediyor: Süt ürünleri birçok kente gönderiliyor

İki büyük depremin merkezi Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren süt ve süt ürünleri üreticileri, yaşanan zorluklara rağmen afetzede işçileriyle çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Üretimi yapılan çeşitli peynir ve dondurmalar, birçok kente gönderiliyor.
7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki büyük depremin merkezi Kahramanmaraş’ta hasar almayan mandıralarda inek ve keçi sütünden çeşitli süt ürünleri üretimi sürüyor. Merkez Onikişubat ilçesinde depremlerden etkilenmeyen süt işletme merkezinde çalışan 35 afetzede, keçi ve inek sütünden mozzarella başta olmak üzere çeşitli peynir çeşitleri, tereyağı ve dondurma üretimi gerçekleştiriyor. 350 büyükbaş 350 küçükbaş hayvanın bulunduğu mandırada çalışanlar depremin ikinci gününden itibaren yoğun bir şekilde üretime devam etti.
İşletme sahibi Hasan Sami Aksüyek, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, depremin ikinci günü tam kapasite olarak süt ürünleri üretmeye devam ettiklerini söyledi.
Kısıtlı imkanlarla hayvanlarının ihtiyaçlarını karşıladıklarını ifade eden Aksüyek, "Dolayısıyla hemen nasıl toparlanırız diye girişimde bulunduk. Beraberinde çiftlikte olduğu için büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar onların ihtiyaçlarının anında karşılanması gerekiyor. Günübirlik sağılması gerekiyordu. Kısıtlı imkanlarla önce onları hallettik. Arkasından mandıramızı çok ivedi bir şekilde hizmete soktuk. İkinci günden itibaren üretim yapmaya başladık. Bu defa nasıl bir katkı verebiliriz şehre, depremzedelere onun arayışı içerisine girdik Sıcak süt ve peynir yapımıyla ulaşabildiğimiz noktalara ulaşmaya çalıştık. Aşamalı olarak personelimizi zaman içinde topladık. Şuanda çok şükür tam kapasite olarak çalışmaya devam ediyoruz. Yaklaşık 350 küçükbaş, 350 de büyükbaş hayvanımız var. 35 çalışan personelimiz var. Mandıramızla beraber entegre bir tesisiz. Yemiyle süt üretimiyle kendi sütümüzü işliyoruz ve mamul hale gelerek hizmete sunuyoruz" dedi.
Çiftlik ve mandıralarının olduğunu ifade eden Furkan Bulut ise, "Kahramanmaraş’ta hem çiftliğimiz hem de mandıramız var. Deprem yaşadık malumunuz. Deprem gününden bu yana biz de sahadayız. Sürekli bir çalışma halindeyiz. Vatandaşlarımızın yaralarını hep beraber sarmak istiyoruz. Alanda bulunduk hep sürekli yardımlarımız oldu. Bir taraftan da üretimlerimiz devam etti. Bir taraftan da insanlarımıza yardımcı olmaya çalıştık, aş götürmeye çalıştık" şeklinde konuştu.
İşletmede görev yapan İbrahim Aksüyek de, "Güneş enerjilerimiz var çatılarımızda kendi enerjimizi üretiyoruz. Doğa dostu bir çiftliğiz aynı zamanda sadece kendi inek ve keçilerimizin sütünü mandıramızda ürünlere çevirerek tamamen doğal ve katkısız olarak tüketicilere ulaştırıyoruz" ifadelerini kullandı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.14 20:34:22
Son Düzenlenme Tarihi :